Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.2K UP
Çeviren 24 Nisan 2018 27 dk.

Beyin cerrahisi 21 Haziran 2014 tarihinde öğleden sonra başlayıp bir sonraki gün Karayip Şafaköncesi’ne (Ç.N. Bir festival günü) kadar uzamıştı. Öğleden sonra anestezinin etkisi geçince beyin cerrahı içeri girdi, metal çerçeveli gözlüğünü çıkardı, incelemesi için bandajlar içindeki hastasının önünde tuttu. “Bunun adı ne?” diye sordu.

Phil Kennedy kısa bir süre gözlüğe baktı. Sonra bakışları önce tavana, sonra televizyona döndü. Bir süre “G… gü…gü…güö”, diye kekeledi. “…Güöö…güöö…göö”.

195
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Sizden Gelenler
Zeynep Kayıklık
Üye
Ben bu kanalı liseye giderken keşfetmiştim. O zamanlar bu kadar kapsamlı değildi. Moleküler biyoloji okumak istiyordum ve bu kanal bana ilham kaynağı olmuştu. Ben şuanda istediğim o bölümü okuyorum. 6 sene olmuş. Kanalın ilk takipçilerinden olup böyle büyüdüğünü görmek beni duygulandırdı.
Fatma Nur İnakçı
Çeviren 2 gün önce 8 dk.

Son derece yetenekli büyük dil modellerinin (LLM) hızla yayılması, eğitim dünyasında hararetli bir tartışmayı beraberinde getirdi. Bir yanda öğrencilerin 7/24 ulaşabilecekleri bir öğretmen görevi görebilen bu araçlar, öğrenme süreçlerine büyük katkı sağlayabilirken diğer yanda ne yazık ki kopya çekme gibi etik sorunlara da zemin hazırlıyor.

LLM'lerin eğitimdeki potansiyel fayda ve zararları geniş çapta tartışılsa da bu teknolojilerin sınıflara, müfredatlara ve genel olarak çalışmalara entegrasyonuna rehberlik edecek sağlam, deneysel kanıtlara ihtiyacımız büyük. "ChatGPT'nin Öğrencilerin Öğrenme Performansı, Öğrenme Algısı ve Üst Düzey Düşünme Üzerindeki Etkisi: Bir Meta-Analizden Çıkarımlar" başlıklı yeni bir çalışma, anekdotsal anlatımların ve oldukça sınırlı çalışmaların ötesine geçerek bugüne kadarki en kapsamlı nicel değerlendirmelerden birini sunuyor. Hangzhou Normal Üniversitesi Çin Eğitim Modernizasyonu Araştırma Enstitüsü'nden Jin Wang ve Wenxiang Fan tarafından hazırlanan makale bu ay Nature Publishing grubuna ait Humanities and Social Sciences Communications dergisinde yayımlandı.

2
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Yiğit Kulaoğlu
Yiğit Kulaoğlu
138.0K UP
İnceleyen10 24 Ağustos 2022
İnsanların hayatta kalması için Ark'taki herkes 500 kelimeyle sınırlı Listeye göre konuşmak zorundadır. Letta dışında herkes... Kelime ustasının çırağı Letta, var olan bütün kelimeleri yazıp okuyabilme ayrıcalığına sahiptir. Özgürlük, müzik ve ananas gibi yasaklanmış kelimeler ona hiç bilmediği bir dünyayı anlatır. Farklı bir dünyaya açılan, biraz heyecanlı ve oldukça sürükleyici bir roman. Roman okumayı sevenlere tavsiye ederim.
Kitap
9.5/10
(19 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emir Haliki
Emir Haliki
198.8K UP
Yazar 2 gün önce 7 dk.

Manyetik rezonans görüntüleme (MRG), vücudun içinin açık ameliyat veya zararlı radyasyon kullanılmadan detaylı bir şekilde görüntülenebilmesini sağlayan bir teknolojidir. Bu görüntüleme işlemi de MR cihazları olarak tabir ettiğimiz tıbbi cihazlar ile gerçekleşir.

MR cihazlarında X-ışınlarının aksine güçlü manyetik alanlar ve radyo dalgaları kullanılarak kemiklerin ardındaki yumuşak dokular, beynin karmaşık yapısı, eklemlerdeki en küçük yırtılmalar dahi yüksek detayla ortaya çıkarılır. Cihazın çalışma prensibi ise atom çekirdeklerinin dinamiği ve kuantum fiziği ile ilgilidir.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Nisan 2021 34 dk.

Eğer Schrödinger'in Kedisi gibi düşünce deneylerini veya Çift Yarık Deneyi gibi gerçek deneyleri daha önceden duyduysanız, kuantum fiziğinin gerçek dünya deneyimlerimizden ne kadar farklı olduğunun haberdarsınızdır. Schrödinger'in Kedisi isimli düşünce deneyinde, kutunun içinde olduğu hayal edilen bir kedi, kutu açılana kadar hem ölü hem diridir ve kutuyu açtığımız anda bu birden fazla olasılıktan sadece bir tanesi gerçekliğe dönüşür. Çift Yarık Deneyi'nde ise iki ufak yarığa doğru tek tek fırlatılan elektronlar, gözlenmediklerinde bir dalga gibi davranarak girişim deseni oluştururlar, gözlendiklerindeyse bir parçacık gibi davranarak iki basit çizgi oluştururlar. Her iki deneyde de sorun, yapılan gözlem veya ölçüm ile gözlenen/ölçülen şeyin davranışları arasında bir ilişki olduğu fikridir. Schrödinger'in Kedisi örneğinde, farklı olasılıklara sahip iki durumdan biri, ölçüm anında %100 ihtimale dönüşüvermektedir. Çift Yarık Deneyi'nde ise elektron ve foton gibi parçacıklar, gözlenip gözlenmemelerine bağlı olarak davranışlarını değiştirmektedirler.

Klasik ve geleneksel fizik bilgilerimiz ışığında, gözlemci veya bilinç gibi kavramların Evren fiziği üzerinde özel bir yere sahip olmasını beklemeyiz. Benzer şekilde, ölçüm araçları elbette ölçülen unsurun davranışlarını değiştirebilecek olsa da, bilinçli bir gözlemin veya kuantum düzeyde yapılacak bir ölçümün, deney sonuçlarını bu kadar köklü bir biçimde değiştirmesi, izahı ve ek sorgulamayı hak eden bir soru işareti yaratmaktadır. İşte Ölçüm Problemi adı verilen bu problemi izah edebilmek için, bugüne kadar çok sayıda açıklama geliştirilmiştir. Bu açıklamaların araştırıldığı sahaya Kuantum Mekaniğinin Yorumları denmektedir. Bu yazımızda, bunlardan bir tanesi olan Paralel Evrenler (İng: "many-worlds") yorumuna bir bakış atacağız.

163
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 19 Ağustos 2024 3 dk.

Yaz mevsiminin böcek gözcüleri olan ateş böcekleri parlayan karınlarını diğer ateş böcekleriyle iletişim kurmak için kullanır. Abscondita terminalis türüne ait erkekler, dişileri çekmek için her iki fenerlerini de kullanarak çoklu atımlı ışıklar yayar. Dişilerin ise tek atımlı ışık sinyalleri verirler. Ancak, araştırmacıların 19 Ağustos'ta Current Biology dergisinde yayınladıkları yeni bir çalışma, bazı örümceklerin sayesinde bu sinyali çözüp kendi avantajlarına kullandığını ortaya koydu.[1]

Küremsi ağ ören örümceklerden (İng: "orb-weaving spiders") olan Araneus ventricosus türü, erkek ateş böceklerini ağlarına yakaladıklarında bu sinyalleri manipüle ederek dişi ateş böceklerinin yaydığı tipik ışık sinyallerini taklit ederler. Bu sahte sinyaller, diğer erkekleri de ağa çekerek örümceğin bir sonraki yemeği olmasını sağlar. Ancak, örümceğin zehrinin mi yoksa ısırığının mı ateş böceğinin sinyalini manipüle ettiği henüz bilinmiyor.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Abdullah Derda Alkazak
İnceleyen10 20 Temmuz 2023
📚 Modern fiziğin babası olarak anılan İtalyan astronom Galileo Galilei'nin devrimsel buluşları ve hayat hikayesinin kısa özeti.

Galileo'nun zamanında üniversitelerdeki fizik eğitimi, 19 asır önce yaşamış Aristoteles'in öğretilerini yorumlamaktan ibaretti. Fizik yasalarının deneylere dayandırılması gerektiğine inanan Galileo ise bu durumdan hiç hoşnut değildi. Eğer yaptığı deneyler Aristoteles'in öğretileriyle uyuşmaz sonuçlar verirse kabahati Aristoteles'te bulmaktan çekinmeyecekti.

Galileo, kendisinden onlarca yıl önce Güneş merkezli modeli ortaya koyan Kopernik'in en az 20 yıldır taraftarıydı. Yer'in evrenin merkezi olduğuna inanmamaktaydı. Ancak otoritelere aksini kanıtlayacak ispatlardan da yoksundu.

Galileo, Venedik'e gelen tüccarların bir aletten bahsettiğini duymuştu. Söylediklerine göre cisimleri birkaç kat büyük gösteriyordu bu alet. O sıralarda Padova Üniversitesi'nde eğitim veren Galileo, Hollandalı optikçiler tarafından en az 5 yıldır üretilen, ancak pek de net görüntü veremeyen bu dürbün denen aletin önemini kısa bir süre içinde fark edecekti.

Galileo'nun maaşı, üniversitede hoca olmasına rağmen çok azdı ve bu yüzden ekonomik sıkıntılar çekiyordu. Hem düşüncelerini ispatlama, hem de kendisini ekonomik zorluklardan kurtarma amacıyla Galileo hemen kendi dürbününü yapmaya koyuldu. Kısa bir sürede görüntüyü 6 kat büyüten bir dürbün imal etti. Çıkan sonuçtan cesaret aldı ve bu sefer 9 kat büyüten bir dürbün yaptı. Venedik hükumeti, Galileo'nun deneylerini işitince ondan ispat gösterisi istedi. Galileo hiç duraksamadı ve çan kulesinin tepesinde senatörlerin huzurunda şovunu yaptı. Senato heyeti Galileo'nun dürbününden bir hayli etkilenmişti, bu alet bir mucizeydi! Bir kilometre ötedeki insanların kıyafetleri dahi seçilebilmekteydi! Galileo'nun maaşı hemen 2 katına çıkarıldı.

Ekonomik sıkıntılarından büyük ölçüde kurtulan Galileo büyük başarısının ardından hemen başka bir dürbün yapmaya koyuldu. Bu sefer dürbünü 9 değil, tam 20 kat büyütecekti! Üstelik dürbününü şehirdeki insanlara veya ufka değil, gökyüzüne çevirecekti.

Dürbününü tamamlayan Galileo'nun ilk hedefi Ay'dı. İnsanlar Ay'ın pürüzsüz bir küre olduğuna ve kendi ışığını saçtığına inanıyordu. Ancak Galileo'nun gözlemleri bunun tam tersini gösteriyordu. Ay pürüzsüz değildi, üstünde aynı Dünya'daki gibi dağlar vardı! Üstelik ışığını da Güneş'ten alıyordu. Bu sonuçlardan heyecanlanan Galileo, gözlemlerini hemen kendi çizimleriyle kağıda döktü.

Galileo'nun sıradaki hedefi Samanyolu'ydu. Dürbününü bu kuşağa çevirdiğinde gördüklerine inanamadı. Samanyolu, çıplak gözle birbirinden ayırt edilemeyen milyonlarca yıldızdan oluşmuştu! Gözlemlerini "Aslında galaksi dediğimiz, bir yığın halinde serpiştirilmiş sayısız yıldızdan oluşan bir kümeden başka bir şey değil." şeklinde kitabına aktardı.

Kilise'nin ve Antik Yunan filozoflarının öğretilerine karşı en büyük darbeyi Galileo beşinci dürbünüyle vuracaktı. Bu dürbünü tam 30 kat büyütme yapmaktaydı! Dürbününü Jüpiter'e doğrulttu, Jüpiter'in ekvatoral düzleminde 3 tane 'yıldız' gördü. Önceki dürbünleriyle Jüpiter'e baktığında bunları görmemişti. Gözlemlerine devam etti. O da nesi!? Bu üç cisme bir cisim daha katılmıştı ve üstelik Jüpiter'in etrafında dönmektelerdi! Bu uydular günümüzde Galileo uyduları olarak anılsalar da, Galileo bu uydulara eski öğrencisi Toscama grandükü Cosimo di Medici'ye ithafen "Medici yıldızları" ismini taktı.

Galileo 12 Mart 1610'da "Yıldızların Habercisi" isimli kitabını çıkardı ve bütün keşiflerini baştan sona anlattı. Basılan beş yüz nüsha birkaç günde tükendi. Galileo'nun keşifleri artık tüm Avrupa'nın dilindeydi. Keşiflerinin bilim çevreleri tarafından kolay kabullenilmeyeceğinin farkındaydı. Ama hasımları bu kadar itibarlı bir isim taşıyan 'yıldızlara' saldırmadan önce iki kez düşünecekti.

Galileo'nun keşiflerinin haberi Kilise'ye de ulaşmıştı. Bunun farkında olan Galileo, Papa'nın baş astronomu Clavius'u ikna etmek istedi. Clavius başlangıçta keşiflerle alay etse de dürbünden baktığında keşiflerin doğruluğunu kabul etmek zorunda kaldı. Galileo'nun gözü ise bu sıralarda Venüs'teydi.

Venüs gözlemleri şaşırtıcı sonuçlar vermişti. Venüs'ün de aynen Ay gibi evreleri vardı. Bütün bu gözlemlerini kendisi gibi Kopernikçi olan dostu Johannes Kepler ile hemen bir mektup aracılığıyla paylaştı.

Kilisenin büyük bir çoğunluğu Galileo'nun gözlemlerini kabul etti, ancak bazıları ona kin besledi. Çünkü bu gözlemler Kitab-ı Mukaddes ile ters düşmekteydi. Bunun üstüne "İki Ana Dünya Sistemi Üzerine Diyalog" isimli eserinin Papa'ya karşı bir saldırı olduğu düşünülünce Galileo itibarını kaybetmeye başladı. Çeşitli kumpaslarla itibarı zamanla daha da zedelendi ve Galileo en sonunda Engizisyon karşısına çıktı.

Engizisyon tarafından çeşitli suçlamalara maruz kalan Galileo, en sonunda dalalet suçundan ev hapsine mahkum edilip, yazdıklarından caymaya zorlandı. Ömrünün geri kalanını ev hapsinde geçiren Galileo, bu süreçte Einstein'ın çok övdüğü "İki Yeni Bilim" isimli eserini yazdı.

Galileo Galilei, 8 Ocak 1642'de 77 yaşındayken kalp çarpıntısı yüzünden hayatını kaybetti. O şüphesiz ki bilim tarihinin en etkili insanlarındandır. Newton'a, Huygens'a, Kepler'e, Boyle'a, Toricelli'ye ve daha nicesine ilham vermiştir. Fizik dünyası onun mirasına sahip çıkmıştır. Bilim dünyası ona dünyalar borçludur...

– 1564-1642 –
Kitap
10.0/10
(13 Kişi)
Puan Ver
Yıldızların Habercisi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
13
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
193.5K UP
Çeviren 2 Aralık 2020
Kim kimi seyrediyor? Ay’ın bir kaya duvarındaki boşluktan görülen bu görseli, size doğru bakan dev bir göz gibi görülüyor. Ekim ayının sonlarında çekilen bu görsel ikiliyi kaydetmek için sadece tek bir pozlama gerekse de, çok fazla planlamaya ihtiyaç vardı. Fotoğrafçının hedefine hassas zamanlama sayesinde ulaşıldı. Neredeyse dolunay olan Ay’ın, göz şeklindeki yaydan görünmesi için hassas konumlandırma gerekiyordu. Ay’ın açısal boyutunun, kayadan yayın içine sığması iyi bir şans eseriydi. Tüm planın çalışması için ise açık bir gökyüzüne ihtiyaç vardı. Görünürde tesadüf gibi görünen bir araya gelme durumu, aslında üç akıllı telefon uygulaması yardımıyla tasarlandı. Görseldeki erozyonla oyulmuş kumtaşı kemer, milyonlarca yıl yaşında ve ABD, Utah, Moab yakınlarında bulunan Arches Ulusal Parkı‘nda bulunan binlerce doğal kaya kemerlerinden yalnızca biri. Bunun aksine görseldeki Ay, Dünya üzerindeki her yerden gökyüzüne bakıldığında bulunabilir.
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Ağustos 2022 25 dk.

Kuantum dolanıklık (kısaca "dolanıklık" veya "dolaşıklık"), bir grup parçacığın her birinin kuantum durumunun, parçacıklar birbirinden çok uzak mesafeler boyunca ayrılmış olsalar bile, diğerlerinin durumundan bağımsız olarak tanımlanamayacağı şekilde oluşturulduğu, etkileştiği veya uzamsal yakınlığı paylaştığı zaman meydana gelen, fiziksel bir olgudur. Daha kısa tabiriyle kuantum dolanıklık, iki veya daha fazla parçacığın fiziksel özelliklerinin ("kuantum durumlarının") aralarındaki mesafeden bağımsız olarak birbirini etkileyebilmesidir. Kuantum dolanıklık konusu, klasik fizik ile kuantum fiziği arasındaki uyumsuzluğun merkezinde yer alır: Dolanıklık, klasik mekanikte bir karşılığı olmayan ama kuantum mekaniğinde yer alan ana özelliklerden biridir.

Kuantum dolanıklık, aslında sadece atom altı parçacıklara özgü bir özellik değildir; fakat dolanıklığın yeterince uzun süreler ve yeterince uzak mesafeler boyunca korunmaya devam edebilmesi için, dolanık parçacıkların olabildiğince küçük seçilmesi gerekmektedir. Parçacıklar büyük seçilecekse de dolanıklığın bozulmayacağı şartların genellikle laboratuvar ortamında hassas bir şekilde yaratılması ve korunması gerekmektedir. Bugüne kadar bu şartlar altında kuantum dolanıklık, deneysel olarak, hem fotonlar gibi kütlesiz parçacıklar, hem nötrinolar ve elektronlar gibi hafif parçacıklar hem de buckyballs gibi büyük moleküller ve hatta küçük elmaslar ile gösterilmiştir.[7][8][9][10][11] Kuantum dolanıklık; iletişim, hesaplama ve kuantum radarı gibi birçok sahada aktif olarak araştırılmakta ve geliştirilmektedir.

207
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Betül Parlak
Seslendiren 2 gün önce 7:26
Eminiz ki okurlarımız arasında hatırı sayılır bir çoğunluk merakla Breaking Bad'i izlemiştir ve sonlandığı için derin ve tedavi edilemez bir üzüntü duyuyordur....
3
Süleyman Kahraman
Üye 2 saat önce Henüz cevap yok.
Bu aralar ilk türklere takmış durumdayım. Türk tarihini anlayabilmek için ilk ortaya çıktıkları yeri oğrenmeye çalıştım ve beynim çorba oldu. Sürekli birbirini yanlışlayan teoriler bulup duruyorum ve bu teoriler birbirlerine yakın bile değiller. Kısa keseyim, Türk tarihiyle ilgili en güncel bilgiye ihtiyacım var. Sitenin kuralları sinir etti
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tuğçe Barut
Tuğçe Barut
128.3K UP
Yazar 18 Aralık 2021 21 dk.

Canlı yaşamının devamı, canlının kendisini oluşturan bir veya birden çok hücrenin bütünlüğüne doğrudan bağlıdır. Hücre bütünlüğü ise, entropi yasası gereği, zamanla bozulma eğilimi göstermektedir; fakat canlılık, bu bozulmayı çeşitli metabolik aktiviteler ile geciktirmeye, bir diğer tabir ile hayatta kalmaya çalışır. Hayatta kalmaya yönelik gerçekleştirdiği metabolik aktiviteler, yapım ve yıkım tepkimelerinin toplamına karşılık gelir.

Tahmin edebileceğiniz üzere her iki tepkime türünde de yoğun miktarda enerjiye ihtiyaç duyulmaktadır. Fakat tek başına enerji yeterli değildir. Tepkimelerin gerçekleşmesi ve canlılığın devamlılığını sağlayabilmesi için, belli başlı diğer maddelere de ihtiyaç duyulur. Bu maddelerin önemli bir kısmını vücudumuzda birçok görevi üstlenen mineraller ve tuzlar oluşturur.

87
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
51.6K UP
İnceleyen10 23 saat önce
Bu kitap kişisel gelişimi anlık sıçramalarla değil, küçük ve tutarlı adımlarla yeniden tanımlayan, temel bir rehber. James Clear'ın "her gün aha iyi olmak" felsefesi, doğru, faydalı eylemlerimizi alışkanlık haline getirmemiz gerektiği üzerinde duruyor. Hayatın bir çok alanında karşımıza çıkan kısa süreli büyük dengesiz adımlar mı yoksa uzun süreli küçük ama dengeli adımlar mı sorusuna net bir biçimde cevap sunuyor.
9.6/10
(37 Kişi)
Puan Ver
Küçük Değişiklikler Büyük Sonuçlar
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
538.8K UP
Eseri Ekleyen 6 gün önce Film
7.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
İnceleme
Arda Küçükoğlu
İnceleyen 3 gün önce
Okuması hoş ancak ileri düzey matematik bilgisi içeren bir kitap. İçerisinde tensör analizleri ileri integral ve türev konuları içeriyor bu neden ile uzmanlık isteyen bir kitap. Eğer üniversitede Calculus 1-2 görmediyseniz okumamanız gereken bir kitap
10.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
İçinde Yaşadığımız Evrenin Gerçekliği
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Farabi Orhan
Seslendiren 3 Mayıs 2023 3:58
Birkaç yüz yıl yaşayabilen tek bir karga türü dahi yoktur. Hatta kargalar, insan ömrünün yarısı kadar bile uzun yaşayamazlar. Bilinen onlarca karga (Corvus cinsi...
74
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close