Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Anıl Şahinbaş
Seslendiren 31 Ocak 2020 7:32
Bu fotoğrafa iyi bakın. Bu, Güneş'imizin yüzeyine ait bugüne dek çekilmiş en yüksek çözünürlüklü fotoğraf. Fotoğrafın sol kenarından sağ kenarına kadar...
22
Tüm Reklamları Kapat
Ahmet Öztekin
Yazar 29 Temmuz 13 dk.

Paleontolojide, atların evrimi en iyi belgelenen süreçlerden biridir.[1] Binlerce yıl boyunca en önemli ulaşım araçlarından biri olan bu memeliler, günümüzde de motorlu taşıtlarda kullanılan "beygir gücü" birimiyle etkilerini sürdürmektedir. Peki, atlar ne zaman ve nasıl evcilleştirildi? Bu süreçte hangi evrimsel ve genetik değişiklikler yaşandı? Gelin, bu soruların cevaplarını birlikte keşfedelim.

Atların evcilleştirilme süreci; özellikle Avrasya bozkırlarında, günümüz Ukrayna ve Rusya topraklarının geniş steplerinde başlamıştır. Bu bölge, atların doğal yaşam alanı olan geniş alanları ve besin kaynaklarını bolca sunan ekolojik koşullarıyla evcilleştirme süreci için ideal bir ortam sağlamıştır.[9]

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 6 gün önce 32 dk.

Büyük Bizon Katliamı, 19. yüzyılın ikinci yarısında Kuzey Amerika'da milyonlarca Amerikan bizonunun sistematik olarak yok edilmesi sürecidir. Bu katliam yalnızca avcılığın kontrolsüz yayılmasından değil aynı zamanda Amerikan hükümetinin ve ordusunun bilinçli politikalarından kaynaklanmıştır. Bu süreç, günümüzde literatürde Büyük Bizon Katliamı (Ing: Great American Buffalo Slaughter) olarak tanımlanmakta ve hem ekolojik tarih hem de sömürgecilik çalışmaları açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.

Amerikan federal hükümeti ve askeri otoriteler, yerli halkların başlıca geçim ve kültürel yaşam kaynağı olan bizonları hedef alarak direniş gücünü kırmayı ve rezervasyon sistemine geçişi hızlandırmayı amaçlamıştır. Özellikle demiryollarının batıya doğru genişlemesiyle birlikte, endüstriyel düzeye ulaşan avcılık faaliyetleri bizon nüfusunda çok ciddi bir düşüşe neden olmuş; türün tahmini 30 ila 60 milyon arasında olan birey sayısı 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde 1.000’in altına kadar gerilemiştir. Bu durum Kızılderili kabilelerin ekonomik bağımsızlıklarını yitirmelerine ve zorla yerinden edilmelerine zemin hazırlamıştır.

51
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Umut Karip
Umut Karip
184K UP
Yazar 24 Şubat 2024 23 dk.

Sihirli mantarlar (İng: "magic mushrooms") olarak anılan mantarlar, metaboliti yani metabolizması tarafından üretilen kimyasal bileşiği psilosibin (4-fosforiloksi-N,N-dimetiltriptamin) olan mantarlardır. Bu mantarlar, şapkalı mantar türlerini içinde bulunduran bazidiyomisetler (İng: "basidiomycetes") mantar grubunda yer alır. Genel kanının aksine, bir veya birkaç tane sihirli mantar türü yoktur: Sihirli mantarlar, 200'den fazla farklı mantar türünü içerir! Bu mantarların içerdiği psilosibin miktarları türe, mantarların yetiştiği ortama ve tükettiği besinlere göre değişiklik gösterir.

Psilosibin içeren mantarların insanlar tarafından 5,3 milyon yıldır kullanıldığı tahmin edilmektedir. Sihirli mantarlar, tarih boyunca çeşitli amaçlarla kullanıldığı gibi, çeşitli isimlerle de anılmıştır. Örneğin, dini ve iyileştirici ritüellerinde sihirli mantarları kullanan Güney Amerikalı Aztek yerlileri, bu mantarlara "Tanrı'nın eti" anlamına gelen "teonanacatl" adını vermiş ve mantarları "kutsal" kabul etmiştir. Bu isim, bu mantarların doğada bulunan sıradan mantarlardan farklı şekilde konumlandırıldığını, aynı zamanda manevi boyutlarının da bulunduğunu göstermektedir. Bu anlamda enteojen (İng: "entheogen") olduğu söylenebilen sihirli mantarlar, ruhani amaçlarla ritüellerde veya dini bağlamlarda kullanılmaktadır.

56
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yılmaz Uzunoğlu
2 gün önce
Belki de yüzbinlerce yıl önce insanlar medeniyet kurdu ve bizim kadar geliştiler? Ve bir nükleer savaş ile yok oldular . Bu mümkün ama kanıtımız yok. Siz neler düşünüyorsunuz?
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 6 gün önce 2 dk.

Herhangi bir zamanda Amerika Birleşik Devletleri nüfusunun yaklaşık %10'u majör depresif bozuklukla (MDD) mücadele ederken insanların %20'si yaşamları boyunca bu bozukluğun belirtilerini gösterebiliyor.[1]

Ancak bu kadar yaygın olmasına rağmen MDD tedavisinde kullanılan yöntemler, toplumun azımsanamayacak bir kesiminde yetersiz kalmaktadır. Standart tedavi yöntemi olan antidepresanlar, MDD hastalarının %30’unda etkili olmamaktadır.

32
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
6 gün önce
East Tennessee State Üniversitesi yakınlarında bulunan 16 inç uzunluğundaki dev salamander fosili, bölgenin amfibi çeşitliliğinin şekillenmesinde önemli rol oynadığını ortaya koydu. Dynamognathus robertsoni adı verilen bu tür, güçlü çenesi ile günümüzde sadece güney Alabama'da yaşayan Red Hills salamanderinin ataları arasında yer alıyor. Araştırmacılar bu gibi büyük yırtıcıların 12 milyon yıl önce başlayan hızlı evrimsel değişimi tetiklediğini düşünüyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
52K UP
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, Çankırı
Çankırı Kalesi bölgesinde gözlemlenmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 28 Aralık 2016 28 dk.

Çamların neden hem "yeni yıl" hem "Noel ağacı" olarak kullanıldığını hiç düşündünüz mü? Veya Noel Bayramı ile yılbaşının neden bu kadar yakından ilişkilendirildiğini? Birçokları bunun "Hristiyanlara özenme" olduğunu iddia etse de, yeni yılın da, bir kutlama ağacı olarak çam ağaçlarının da tarihi, Hristiyanlık'ın icadından çok daha önceye uzanmaktadır. Dahası, yeni yıl kutlamalarının ve Noel Baba gibi figürlerin kökeni de Hristiyanlık'tan çok daha antiktir.

Bu yazımızda bu konuyu işleyip, her yıl tekrar eden bir döngüyü sonlandırmak istiyoruz. Çünkü bildiğiniz üzere Türkiye'de her sene birileri çıkıp "Noel Hristiyan bayramıdır, kutlanmamalıdır!" diyor, sonra hemen bir grup diğer insan türeyip, "Noel'i ve yılbaşını Türkler icat etmiştir, Hristiyanlar bizden çalmıştır." diyerek yerli ve millileştiriyor, herkes duymak istediğini duyduğu ve karşı tarafı "kitlediği" için mutlu oluyor ve zaten en başından kutlayacaksa kutluyor, kutlamayacaksa kutlamıyor; yani hiçbir şey değişmiyor. Ta ki ertesi sene aynı anlamsız döngü yaşanana kadar...

88
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Bora Ergen
Bora Ergen
51K UP
İnceleyen 3 gün önce
Tek bir sıkıntısı var:Anlatımı hafif sıkıcı
Diğer herşey çok güzel, kaliteli, uğraşılmış
Youtube Kanalı
9.7/10
(573 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Yusuf Sinan Yerli
İnceleyen 6 gün önce
Yazarın kitabın açıklamasında bahsettiği gibi bir baskı yöntemi ile insan davranışlarını ve duygularını otomatikleştirmek,nefes alan bir makine haline dönüştürülmesinin bireyin kendisine yapılan en büyük zarar olduğunu anlatan bir roman. Eserin içerisinde yer alan olaylar ile insanı duyguların en uç örneklerini okuduğumuz gibi baş karekterin bu özelliklerini kaybetmesi sonucu olan olaylar örgüsünü okuyoruz. Yazarın bazı duyguları örneğin şiddet,öfke,haz,sevinç,mutluluğu çok üst düzeyde betimlediği için roman okuyucuyu adete içerisine hapsediyor kitabın zaman akışı içersinde adeta kayboluyorsunuz karekterlerle empati kurmaya başlıyorsunuz ki bu çok tuhaf hissettiriyor. Olaylar silsilesi genellik tehlikeli ve çoğunlukla kişinin ruh halini ve düşünce yapısını sorgulatan cinsten olmasına rağmen yazarın eser içerisinde verdiği mesajı çok net bir şekilde görmenize ve anlamanızı sağlıyor. Özellikle günümüzde medya,gündem,toplumsal olaylarla insanları bir yöne doğru itme çabasına karşı okunması gereken bir kitap ayrıca tüm bu ciddi şekilde incelenmesi gereken olayları sarkastik bir şekilde anlatması ve sınırları olmadan yaşayan bir grup gencin hayat hikayesinden bahsetmesi okunmaya değer bir şekilde anlatması okuyucuyu asla sıkmıyor
9.8/10
(28 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : A Clockwork Orange
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Karagözoğlu
Çeviren 12 Temmuz 58 dk.

Saha çalışması, antropolojinin en önemli uygulamalarından biridir ve diğer kültürleri yerel çevrelerinde gözlemleyerek çalışmak amacıyla uzak bölgelere seyahat etme geleneğinin takibinde ortaya çıkmıştır. Antropolojinin tüm alt alanlarında bilgi edinmek amacıyla belirli şekillerde saha çalışmaları yapılmaktadır; ancak yöntemler alandan alana farklılık gösterebilmektedir. Buna uygun olarak saha çalışmaları, günümüzde şehir antropolojisinde bir kimsenin memleketi, görsel veya dijital antropolojide internet, etnotarih veya müze antropolojisi bağlamında ise üniversite arşivleri ve müzelerde bulunan koleksiyonları da içerecek şekilde genişlemiştir.

Birçok insan, insanlık tarihinin geçmişine doğal bir hayranlık duymaktadır. Belki de bizlerden daha önce yaşamış insanların bıraktığı nesnelerde kendimizi görebilmemizden kaynaklanan bu hayranlık, geçmiş medeniyetlerin beşeri kültürel eserlerinde, tapınaklarında ve kalıntılarında kendini göstermekte; antik dönemde yaşamış insanların düşünce ve dünya görüşlerini aydınlattığımız bu yolculukta ilk adımı atmamızı sağlamakta; bazen karşımıza dev insanlar, ejderhalar ve hatta dünya dışı varlıkları içeren mitler çıkmaktadır. Bununla beraber, çağdaş arkeolojide insan geçmişini araştırmak için elbette daha az tahmine dayalı yöntemler kullanılmaktadır ve alanın temelini bilimsel yaklaşımlar ve teknikler oluşturur.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Cüneyt Mert
Cüneyt Mert
102K UP
Üye
Evrim ve bilim hakkında ve dahası samimi neşeli aile sohbeti edasında öğrenmek tartışmak için oluşturulmuş Türkiye'nin önde gelen kuruluş.
Tüm Reklamları Kapat
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Ömer Bodakçı
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Bilinen tarih boyunca olasılıkla Neolitik Çağın sona ermesinden bu yana dünyada 3 tür insan olagelmiştir: Yüksek, Orta ve aşağı...
...Bu üç kesimin amaçları asla uzlaştırılamaz. Yüksek kesimin amacı bulunduğu yeri korumaktır. Orta kesimin amacı yüksek kesimle yer değiştirmektir. Aşağı kesimin amacı;- bir amacı varsa kuşkusuz çünkü aşağı kesimin temel özelliği, ağır ve baskıcı işlerin altında çoğu zaman gündelik yaşam dışında hiçbir şeyin farkında olmadan ezilmesidir.- tüm ayrımları ortadan kaldırmak ve tüm insanların eşit doğacağı bir toplumu yaratmaktır.
Kaynak: 1984
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0013 Temmuz
Fiziğin Felsefesi (İngilizce)
13 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 20 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

The main objective of this event is to clarify the relationship between physics and philosophy. Another aim is to uncover the philosophical foundations of physical theories, introduce conceptual problems, and develop discussion skills on these topics. Therefore, philosophical theories proposed in areas such as space, time, quantum mechanics, matter-energy, the mathematical structure of nature, and the nature of physical laws will be addressed from both historical and contemporary perspectives.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Nevzat Keskin
Seslendiren 2 gün önce 9:19
Neden yelleniyoruz (evet, tıbbi terminolojide "yellenme" olarak geçer)? Neden kokuyor? Bunlar birçoklarımızın merak ettiği ama pek de fazla cevaplanmayan...
9
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 14 Nisan 2021
Bu süpernova şok dalgası, saatte 500.000 kilometreden fazla bir hızla yıldızlararası uzayda ilerliyor. Orta bölgede, keskin ayrıntıları ile dikkat çeken renkli bileşen göz kamaştırıyor. İnce, parlak ve örgülü iplikler aslında yandan görülen kozmik ışıltılı bir gaz tabakasına ait uzun dalgalanmalardır. NGC 2736 olarak kataloglanan nesnenin uzun görünümü ona popüler adı olan Kalem Bulutsusu adını verir. Yaklaşık olarak 5 ışık yılı uzunluğunda olan ve 800 ışık yılı uzaklıkta yer alan Kalem Bulutsusu, Vela süpernova kalıntısının sadece küçük bir bölümünü temsil ediyor. Vela kalıntısının kendisi ise yaklaşık 100 ışık yılı çapındadır. Yaklaşık 11.000 yıl önce patlayan bir yıldızın genişlemekte olan enkaz bulutudur. İlk başta, şok dalgası saatte milyonlarca kilometre hızla hareket ediyordu ancak dikkate değer ölçüde yavaşlayarak yıldızlararası maddeyi süpürdü. Bu dar bant ve geniş alan görüntüsü, iyonize olmuş haldeki hidrojen ve oksijen atomlarının karakteristik parıldamalarını sırasıyla kırmızı ve mavi renklerde göstermekte.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
20
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close