Evrim zaten her zaman var olan ve devam eden bir doğa yasasıdır. Hem evrenimizin kendisi hem de tüm canlılar evrimleşirler yani değişim yaşarlar. Evrimi maddenin evrimi ve canlıların evrimi olarak ikiye ayırabiliriz diye düşünüyorum. Biyolojik evrim farklı şekilde ele alınan bir bilim sahasıdır, farklılıkları vardır.
Elbette ki bir gezegenin canlılığın başlaması için birçok fiziksel ve kimyasal parametre şartını sağlaması gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse gezegen, yıldızın goldilocks bölgesinde olmalı yani yıldızına ne uzak ne de yakın olmalıdır. Güneşi çok büyük kütleli olmamalıdır çünkü çok büyük kütleli güneşler yakıtlarını çok hızlı tüketirler ve bizim gibi akıllı türlerin ortaya çıkabilmesi için gerekli zaman bulunmaz. Gezegenin bir atmosferi ve manyetik alanı da bulunmalıdır, özellikle güneşten gelen zararlı ışınlar canlılara ciddi şekilde zarar verebilir. Ve elbette en önemli bileşiğimiz de sudur. Belki başka sistemlerde silikon bazlı, ya da metan bazlı canlılar bulunabilir bilmiyoruz ama bizim bildiğimiz tek canlılık su sayesinde var olmuştur.
Canlılığın bir gezegende başlaması, akıllı türlerin ortaya çıkış olasılığı drake denklemiyle hesaplanır. Canlılığın ortaya çıkma ve akıllı türlere kadar evrilme ihtimali oldukça düşüktür ancak evrenimiz o kadar büyük ve yaşlıdır ve milyarlarca galaksiye ev sahipliği yapar ki düşük olasılıklı olaylar her zaman gerçekleşir. Bizim gibi akıllı türlerin evrilmesi düşük olasılıktır ama belki bir yerlerde biz onlardan habersiz onlar bizden habersiz yaşamlarını sürdürüyor ve belki de bizim gibi bilim yapıyor olabilirler ancak şu ana kadar böyle bir medeniyetle, ya da herhangi dünya dışı yaşamla karşılaşmadık. Bu konuyla ilgili çalışmalar devam ediyor, Carl Sagan'ın sözleriyle '' Muhteşem bir şey bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor'' Kendisini de bu vesileyle rahmetle analım.
