Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Akın Karahasan
Yazar 21 Nisan 2020 27 dk.

Değerli okurlarımız, bu yazımızda sizlere FOTON-M3 projesinin tardigradlara odaklı üç misyonundan biri olan RoTaRad (Rotiferler, Tardigradlar ve Radyasyon) misyonundan bahsedilecektir. RoTaRad misyonu rotiferler ve tardigradlar üzerine gerçekleştirilmiş olmasına rağmen yazımızda sadece tardigradlar üzerindeki deneylere ve sonuçlara odaklanılmıştır. Uzay ortamındaki stres faktörlerinin tardigradlar üzerindeki etkilerini belirlemek adına oluşturulan diğer iki misyon olan TARDIS ve TARSE ile ilgili yazılarımıza linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Tardigradlar veya su ayıları, dünyadaki en zorlu hayvanlar olmaya adaydır. Bu metazoanlar, tüm dünyada derin deniz bölgeleri, gelgit bölgeleri, göller, nehirler, Himalaya dağları, tropiklerin yeşil yağmur ormanları, en kurak çöller ve Kuzey Kutbu'nun sert tundrası gibi çeşitli habitatlarda bulunabilmektedirler. Bununla birlikte, tüm tardigradlar aktif olabilmek için su filmine ihtiyaç duyar. Karasal habitatlarda, nemin fazla olduğu ortamlarda yetişen yosunlarda ve likenlerde bulunurlar. Çevresel strese maruz kaldığında bu yarı karasal tardigradlar kriptobiyoz adı verilen “askı” durumuna girebilirler. Kendilerini gözlemleme fırsatı bulduk. Yaşam Ağacı projemizdeki gözlem kaydımıza buradan ulaşabilirsiniz.

83
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Türü
Ömer Can Mutlu
Türü Ekleyen 1 gün önce
Harmochirina, Plexippini oymağına bağlı bir alt oymaktır. Oymağın 2 alt oymağından biridir.
0
Ögetay Kayalı
Yazar 8 Ekim 2022 7 dk.

Polaris yıldızı, kuzey yarımkürenin kutup yıldızıdır. Kutup yıldızı, Polaris'in sadece sıradan bir yıldız olmanın ötesinde, bir "belirteç" olduğunu anlamına gelir: Polaris'in "kutup yıldızı" adını alma sebebi, daima kuzey kutbunun bulunduğu yönü belirtmesidir. Kutup yıldızının sürekli kuzeyi gösterme nedeni, kuzey yarı kürede Dünya'nın dönüş ekseni doğrultusuna çok yakın bir noktada yer almasıdır.

Elbette, Dünya küresel olduğu için, Polaris sadece kuzey yarımkürenin kutup yıldızıdır. Güney yarımküreden görünen yıldızlar farklıdır ve bu bu bölgede belirgin bir kutup yıldızı yoktur. Bunun yanı sıra, kutup yıldızı, sanılanın aksine gökyüzündeki en parlak yıldız da değildir. Hatta oldukça sönük bir yıldızdır ve ışık kirliliği fazla olan büyük şehirlerde neredeyse görünemez. Sıklıkla; çoban yıldızı olarak adlandırılan, aslında yıldız olmayan, çok parlak görünümlü Venüs ile karıştırılır.

39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ozan Öztürk
Üye 4 gün önce 2 Cevap
Hareket enerjinin bir formumu? yada enerjinin taşınma şeklimidir?
187 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Cem Ergünay
Çeviren 6 gün önce 6 dk.

Büyük gıda şirketleri ve yatırımcılar, Ozempic ve diğer benzer kilo verme ilaçlarının milyonlarca insana ulaşmasını, Amerika'nın diyet endüstrisini altüst etmesini ve tüketicilerin nasıl besleneceği konusunda yeni sorular ortaya çıkarmasını sessizlikle izliyorlar.

Campbell Soup'tan Conagra Brands'e gıda üreticilerinin yöneticileri, ekiplerin tüketici davranışlarını değerlendirmeye ve bu davranışlara nasıl karşılık vereceklerine dair beyin fırtınası yapmaya başlamasıyla birlikte yatırımcılardan ilaçların potansiyel etkisi hakkında sorular almaya başladıklarını söyledi.

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
499K UP
2 gün önce
Oregon kıyılarının yaklaşık 480 km açığında, Pasifik Okyanusu’nun 1.500 metre altında bulunan Axial Seamount adlı denizaltı yanardağının 2025 yılı sonuna kadar patlaması bekleniyor. Bilim insanları, bu tahmini sismik aktivitedeki artış ve deniz tabanında gözlenen şişme gibi belirtilere dayandırıyor. Günde 1.000’den fazla küçük depremin kaydedildiği bölge, 1998, 2011 ve 2015 yıllarında da patlamıştı. Axial Seamount, karadan uzak ve su altında yer aldığı için potansiyel patlamanın insanlar için doğrudan bir tehdit oluşturması beklenmiyor. Ancak yanardağ, deniz altı volkanizması ve yerküre dinamiklerini anlamak açısından büyük bilimsel öneme sahip. Bölge, Ocean Observatories Initiative tarafından kurulan gelişmiş kablolu gözlem sistemleriyle gerçek zamanlı olarak izleniyor ve bu da olası bir patlamayı önceden tespit etme açısından eşsiz bir fırsat sunuyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ömer Can Mutlu
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, İzmir
Yetişkin erkek.
Tarih: 18 Nisan 2025
Enlem: 38.4590959678
Boylam: 27.2058598565
Dış bağlantı: https://www.inaturalist.org/observations/272054020
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Ağustos 2018 23 dk.

Tüm Dünya'da modern bilimin en önemli parçalarından biri olan evrimin kabul edilirliği giderek artıyor. İnsanlar evrimsel biyolojinin detaylarını öğrendikçe, yıllar yılı meydanları dolduran "yaratılışçı" ve evrim karşıtı akımların hiç de söyledikleri gibi bir kavram olmadığını, son derece basit ve anlaşılır bir doğa gerçeği olduğunu kavramaya başladılar. Bu da, akıllarda şu önemli sorunun doğmasına neden oluyor:

Bu sorunun altında yatan ana sorunun kaynağı, aslında bir "yaratıcı süpergücün" (kısaca "tanrı"nın) varlığı ile ilişkilendirilir. Çünkü "Eğer yaratma olayı varsa, bir yaratıcı da olmalıdır." düşüncesi, teolojinin asırlardır kullandığı felsefi bir argümandır. Her ne kadar yaratılma olayı ile yaratıcı arasında kısmen bir ilişki olsa da, yaratılma sözcüğünün özünde ifade ettiği eylem ile yaratma eyleminde bulunduğu iddia edilen süpergüç arasındaki ilişki, evrim karşıtlarının halka yansıttığı kadar sıkı olmayabilir. İzah edelim:

301
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hamdi Gülle
Hamdi Gülle
147K UP
İnceleyen 16 Mayıs 2022
İçinizi huzurla dolduracak bir film.
8.8/10
(15 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Art of Racing in the Rain
Yönetmen: Simon Curtis
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
499K UP
Eseri Ekleyen 4 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 6 gün önce
Bu filmi izlemek için uygun bir zaman bulamıyordum ama geçen gün merakım baskın geldi ve izlemek için boş bir zamanda izledim ve gerçekten hiç bu kadar etkileneceğimi düşünmüyordum . Konu beni filme o kadar bağladı ki ne ara bitti anlamadım. Bir kadının yaşadıkları , çektiği onca acıya rağmen hayatta tutunması ve filmin sonunun böyle biteceğini beklemiyordum . Kesinlikle izleyin ve izlettirin . İzlediğinize pişman olmayacaksınız.
9.0/10
(13 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 1 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
4
Söz
Ecrin Nisa Gürpınar
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür. Hayal gücü ise her yere.
Kaynak: Akademia
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺3.800,0017 Mayıs
Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisi Gezisi
17 Mayıs 2025 06:30 tarihinden 18 Mayıs 2025 20:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Ankara Topluluğu gezi serisinin ikinci gezisinde Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisine gidiyoruz!

Çatalhöyük arkeolojik alanı günümüzden 8000 yıl öncesine tarihlendirilmekte ve insanlık tarihi açısından tarım devrimi, kent yaşamı ve hayvanların evcilleştirilmesi gibi konularda eşsiz sanatsal ve kültürel eserler barındırmaktadır.

Konya Arkeoloji Müzesinde Çatalhöyük ve Konya çevresinden ve Antik Roma dönemine ait eserler bulunmaktadır. 

Konya kent merkezi ise Selçuklu başkenti olması nedeni ile hem mimari hem de Anadolu kültürel bağlamında gezilecektir. 

Taşkent Fosil Arazisinde Permiyen döneminde, yaklaşık 252 milyon yıl önce yaşamın %95'inin silindiği Dünya'nın en büyük yok oluşunun izlerini görebileceğimiz Dünya'daki 10 noktadan biri olan Taşkent fosil yatağı yer almaktadır.



Bilim ve tarihi bir araya getiren bu gezimizde siz de kaşiflerimiz arasında yer alın.

Gezide, Dr. Babür Erdem ve Timuçin Alp Aslan, MA. hocalarımız bulunacaktır.

Evrim Ağacı Ortak Kurucusu olan Dr. Babür Erdem, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir. Bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Timuçin Alp Aslan, M.A., Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih bölümünden lisans derecesini almıştır. Bologna Üniversitesi’nde Latince, Koç Üniversitesi Kapadokya Okulu, Nümizmatik okulu ve Çevresel Arkeoloji programları gibi uluslararası etkinliklerde yer almıştır. Ankara Çayyolu Höyük, Muğla – Milas Labraunda antik kutsal alanı ve Yunanistan’da Büyük İskender’in ilk başkenti Pella’da alan çalışmalarında bulunmuştur. Turist rehberliği alanında yüksek lisans derecesi vardır.

Devamını Göster
6
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Nisan 2011 1 sa.

Genel olarak, fosiller üzerinden ilerleyeceksek, bilmemiz gereken şey, yer kabuğunda derinlere indikçe, zamanda geriye gittiğimizdir. Çünkü ilk fosilleşen kemikler, yer katmanlarının en altında yer alır, fosilleşmenin gerçekleşmesinden sonra günümüze kadar, o katmanın üzerine birçok yer katmanı oluşmuştur. Bu sebeple derinlerden yüzeye yaklaştıkça, zamanda yolculuk yapıp geçmişten günümüze ulaşırız. Bugünün kemikleri de, geleceğin yeryüzü için derin katmanlarda yer alacaktır. Bunu bilmekte fayda var. Ayrıca arkeoloji, paleontoloji ve paleoantropoloji son derece yavaş ilerleyen, sonuçların çok uzun sürelerde alınabildiği bilim dallarıdır. Filmlerden veya çeşitli kaynaklardan sanıyoruz izlemişsinizdir, ancak devasa bir dinozorun kemikleri veya antik bir buluntunun yeryüzüne çıkarılabilmesi için diş fırçalarına benzer çok ufak ve yapıya zarar vermeyecek aletlerle, milim milim kazmak gerekmektedir.

Çok yavaş ilerlemek zorundalar, çünkü fosiller çok hassastırlar ve kolayca dağılabilirler. Üstelik sadece kazı işleri de değil; fosiller çıkartıldıktan sonra laboratuvarlara taşınması, onlarca farklı test ve analizden geçirilmeleri, test sonuçlarının başka bilim insanlarınca tekrarlanıp onaylanması süreci oldukça sancılıdır. Bu da, bilim insanları olarak bizlerin evrimsel kanıtlara ulaşma hızımızı düşürmektedir. Bu sebeple muhtemelen gezegenimiz içerisinde bulunabilecek fosillerin milyonda birine bile henüz ulaşabilmiş değiliz. Orada bir yerlerde, sayısız fosil yüzeye çıkmayı bekliyor. Ancak bu, elbette evrimsel analiz açısından çok büyük bir dert değildir, çünkü eldeki verilerle dahi sayısız türün evrimi kolaylıkla ispat edilebilmekte, bilip bilebileceğiniz neredeyse her türün evrimsel geçmişine dair iyi kötü bazı fosil izleri elimizde bulunmaktadır. Kimi zaman bu fosiller eksiksiz geçişleri göstermekteyken, kimi zaman aradaki bazı basamaklar henüz keşfedilmemiş olabilir. Ancak bu ikinci gruptaki evrimsel örnekler dahi, aradaki evrimsel geçişi (eksikliklerden ötürü biraz sıçramaları olsa bile) net bir biçimde gözler önüne sermektedir. Kısaca evrim, aklınıza gelebilecek her tür ve bu türlerin atalarına ait fosil kayıtlarıyla gösterilebilmektedir. Hele ki söz konusu tür grubu insansılar, yani günümüz modern insanları ve atalarıysa...

354
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Timurhan Çakır
Öğrenci 2 gün önce Sen de Cevap Ver

Evet, yemek yerken telefon ya da televizyon izlemek, özellikle uzun vadede bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu alışkanlık doğrudan zararlı olmasa da, dolaylı etkileri nedeniyle hem fiziksel hem de psikolojik sağlık üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilir.

Yemek Yerken Ekran İzlemenin Başlıca Zararları:

1. Farkında Olmadan Aşırı Yemek Yeme (Mindless Eating)

Tüm Reklamları Kapat

Beyin ekrana odaklandığında doygunluk sinyallerini algılamakta gecikir.

Bu da gereğinden fazla yemek yemeye ve uzun vadede kilo artışına neden olabilir.

Araştırmalar, ekran karşısında yemek yiyen kişilerin %15–25 daha fazla kalori aldığını gösteriyor.

2. Sindirim Kalitesinin Düşmesi

Tüm Reklamları Kapat

Hızlı ve dikkatsiz yemek, çiğnemeyi azaltır.

Bu da mideye yük bindirir, hazımsızlık, şişkinlik ve gaz sorunlarına yol açabilir.

3. Tatmin Duygusunun Azalması

Yemeğin tadına, kokusuna, dokusuna odaklanılmadığında, yeme zevki azalır.

Bu da kişinin daha fazla atıştırma ihtiyacı duymasına neden olur.

4. Duygusal Bağlantı Kurulamaması

Ailece ya da arkadaşlarla yemek yerken ekran açık olursa, sosyal bağlar zayıflar.

Özellikle çocuklarda, aile yemekleri sırasında ekran kullanımı dil gelişimi ve duygusal zekâ üzerinde olumsuz etki yapabilir.

5. Uzun Vadede Obezite Riski

Hem aşırı yeme hem de ekran başında geçirilen hareketsiz zaman, metabolizmayı yavaşlatır.

Tüm Reklamları Kapat

Bu da obezite, insülin direnci, diyabet gibi hastalıklara zemin hazırlar.

Ne Yapmalı?

Yapılacaklar Neden Önemli?

Tüm Reklamları Kapat

Ekransız yemek alışkanlığı edin Doygunluk sinyallerini daha iyi alırsın

Lokmaları yavaş ve dikkatli çiğne Sindirimi kolaylaştırır, daha az yersin

Ailece sohbet ederek yemek ye Sosyal ve duygusal gelişim artar

Yemek sonrası ekran süresini planla Yeme ile ekranı birbirine bağlamazsın

Tüm Reklamları Kapat

[1]

Yemek sırasında ekran kullanımı alışkanlık haline gelirse, uzun vadede hem yeme davranışını bozar hem de fiziksel sağlık sorunları yaratabilir. Ara sıra olması büyük bir problem değildir ama düzenli hale gelmesi önerilmez.

Kaynaklar

  1. K. L. Roos, et al. (2012). Joshua P. Klein, Md, Phd. Seminars in neurology. doi: 10.1055/s-0032-1331803. | Arşiv Bağlantısı
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Serdar Ölez
Serdar Ölez
109K UP
Türü Ekleyen 1 Ocak 2022
20-180 cm arasında boylanabilen, gürbüz görünümlü, çok yıllık bir bitki türüdür. Gövdeler kanatlı, eser miktarda dallanmış ve ± yoğun havlıdır. Yapraklar 10-70 mm uzunlukta, yumurtamsı-mızraksı formda, taban kısmı kesik-yüreğimsi ve sapsızdır. Çiçeklenme Haziran-Ağustos ayları arasında; çiçek kurulu dik, yoğun çiçekli başak formda; çiçekler 3-8'i bir arada halka diziliştedir; çiçekler üç farklı dişi ve erkek organ düzeni ile heterositildir ve kısa, orta ve uzun boyuncuklu olarak üç farklı morfoloji gösterirler, her bir tip diğer çiçek tipi ile tozlaşabilir; hipantiyum 4-5 mm uzunlukta ve genişçe borumsu formdadır; dışçanak dilimler 2.5-3.5 mm boyutlarda ve biz şeklindedir; çanak yapraklar 0.5-1 mm uzunlukta ve eşkenar dikdörtgenimsidir; taç yapraklar 8-12 mm uzunlukta, eflatun renktedir; ercik 12 adettir. Meyve kapsül formda, 3-4 mm uzunlukta, yumurta biçimlidir ve hipantiyum içine gömülüdür; tohumlar çok küçük (200-400 µm, 0.5-0.6 mg) ve ince cidarlıdır.
1
Galaksi Savaşları: M81 ve M82

Sol üst köşede mavi kollarla çevrilip kırmızı bulutsularla bezenmiş M81 sarmal galaksisi yer alıyor. Sağ alt köşede ise ortasından geçen parlak bir çizgiyle belirginleşmiş ve kırmızımsı parlayan gazlarla çevrili bir düzensiz galaksi olan M82 bulunuyor. Bu nefes kesici manzara, iki dev galaksinin yaklaşık bir milyar yıldır süregelen kütleçekimi savaşını gözler önüne seriyor. Her yüz milyon yılda bir gerçekleşen yakın geçişler esnasında her bir galaksinin kütleçekimi, diğerini dramatik biçimde etkiliyor. Bu yakın geçişlerden sonuncusu sırasında M81'in etrafında büyük ihtimalle M82'nin kütleçekiminin sebep olduğu düşünülen yoğunluk dalgaları meydana geldi ve bu dalgalar da M81'in sarmal kollarının bugünkü zengin yapısının temellerini atmış oldu. Öte yandan, M81'in M82’de bıraktığı şiddetli yıldız oluşum bölgelerinin ve çarpışan gaz bulutlarının enerjik ortamı da galakside X ışınları parlamalarına yol açmış durumda. Bu büyük savaş, Dünya'dan bakıldığında yuvamız Samanyolu Galaksisi'nde yer alan ve hakkında henüz çok az şey bilinen, yayılmış gaz ve toz bulutlarından oluşmuş bir Bütünleşmiş Değişen Bulutsu'nun (İng: “Integrated Flux Nebula”) soluk parıltısı içerisinden görülmekte. Gelecek birkaç milyar yıl içerisinde ise bu iki galaksiden geriye yalnızca bir galaksi kalacak.

7 Mayıs 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Collaborative Astrophotography Team (CAT)
Çeviren: M. Azad Ülmez
Çeviri Editörü: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close