Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.5K UP
Yazar 12 Ekim 2024 24 dk.

Masal sonlarında dendiği gibi, sonsuza dek mutlu mesut yaşamak mümkün mü? Bunu en çok sağlayabileceğini düşündüğümüz sıra dışı bir duruma bakalım: Piyangoda büyük ikramiyeyi kazandınız! Artık hiçbir sıkıntınızın kalmayacağını varsayabilirsiniz. Hayatınızın geri kalanında istediğinizi yer içer, istediğiniz yere gider, istediğiniz her şeyi alırdınız. Eh, bu durumda artık sürekli mutlu bir insan olurdunuz…

Bir de bu durumun duygusal olarak tam tersi bir şey düşünelim: Bir kaza sonucu bacaklarınız felç oluyor ve artık yürüyemeyeceğinizi öğrendiniz. Bu durumda, kalan hayatınızda sizi sürekli bir mutsuzluğun bekleyeceğini düşünebilirsiniz. Öyle ya, sadece bir hayatınız var ve dünyadaki sürenizin kalanında hayattan tat almanızı engelleyecek çok travmatik bir deneyim yaşadınız.

34
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
213.8K UP
3 gün önce
Hiç merak etme; sendeki bilinç Onun 'arkasını dönükken' bile (mesela ense veya kafa hatta saç tipinden bile) Onu sana göstermeye yeter. Sen yeter ki gerçeği fark et yüzeyde kalma. 
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Haziran 2021 1 sa.

Bilim dendiğinde aklımıza deneycilik (empirizm) gelir; çünkü deney yapmak, bilimin temelinde yatar.[1] Newton, Galileo, Curie, Einstein, Darwin gibi isimler; sanrılar, şahitlik veya vahiy gibi araçlarla kendilerine "bilgi aktarılması" yoluyla değil, gözlem, deney ve muhakeme yoluyla gerçekleri ortaya çıkarmayı başarmışlardır. Bunu yapabilmelerini sağlayan şey, Evren'e "bilim" dediğimiz perspektiften bakıp, onun metodolojisine uygun sorular sorup, onun araçlarını kullanarak, bu sorulara dürüst cevaplar aramaları olmuştur. Büyük fizikçi Max Planck, meşhur bir şekilde şöyle der:

Deneyciliğin (empirizm) bilimin temelinde yattığı açıktır; ancak bilim, sadece laboratuvarda yapılan deneylerden ibaret de değildir. Eğer öyle olsaydı, teorik fizik, antropoloji ve sosyoloji gibi sahaları bilimin dışına itmemiz gerekirdi. Öyleyse bilimin sınırlarını nasıl çizeriz? Onu nasıl tanımlarız? Bilimin uygulama alanı ne olmalıdır?

152
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 26 Kasım 2019 8:51
Bilgisayara kıyasla bir insan, dört kediye, dört elmaya veyahut dört adet kaleme baktığında bunların ortak noktasının soyut bir kavram olan "dört" olduğunu...
19
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Kerem Girgin
Kerem Girgin
142.6K UP
Yazar 2 gün önce 13 dk.

İnsanoğlu, varoluşunun şafağından bu yana, doğanın kudreti karşısında hem hayranlık hem de derin bir korku duymuştur. Yıldızlarla dolu bir gökyüzünün altında, ayaklarımızın bastığı toprağın sarsılmaz olduğuna dair inancımız, jeolojik zamanın o acımasız tiktakları arasında zaman zaman yerle bir olur. Evren'in uçsuz bucaksız karanlığında sürüklenen bu toz zerresinin üzerinde yaşam, incecik bir kabuğun kararsız hareketlerine pamuk ipliğiyle bağlıdır. Özellikle Anadolu gibi tektonik plakaların sürekli bir itiş kakış halinde olduğu coğrafyalarda, deprem gerçeği sadece jeofiziksel bir olay değil, kültürel kodlarımıza işlemiş kolektif bir travmadır.

Marmara Denizi, bu travmanın merkez üssünde, tarihin ve jeolojinin kesiştiği noktada uyanmayı bekleyen bir dev gibidir. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batıya doğru uzanan ve milyonlarca yıldır Avrasya ile Anadolu blokları arasındaki gerilimi düzenleyen bu devasa kırık sistemi, insanlık tarihi boyunca imparatorlukları sarsmış, surları yıkmış ve şehirleri yutmuştur. 1509 yılında, Osmanlı tarihçilerinin "Kıyamet-i Suğra" yani "Küçük Kıyamet" olarak adlandırdığı o günde, İstanbul’un surlarını yerle bir eden güç ile 17 Ağustos 1999’da Gölcük’te binlerce canımızı alan güç aynıdır. Bu güç ne mitolojik bir canavarın öfkesi ne de ilahi bir cezalandırma aracıdır; bu, gezegenimizin ısıl dinamiklerinin, çekirdekten yüzeye doğru akan enerjinin ve plaka tektoniğinin kaçınılmaz bir sonucudur.

7
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Çağrı Mert Bakırcı
İnceleyen10 7 Ekim
Muhteşem bir film! Bir kriket oyunu sırasında ayak üstü evrimsel biyolojinin en temel formülünü geliştiren G. H. Hardy'nin, büyük matematik dehası Ramanujan'ı keşfini konu alıyor. İkili arasındaki ilişki gerçekten süper bir şekilde anlatılmış. Oyunculuklar da fevkalade. Kesinlikle tüm bilimseverlerin izlemesi gerek.
10.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Man Who Knew Infinity
Yönetmen: Matt Brown
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
29
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 3 gün önce 12:17
Kuantum fiziği, genellikle baştan sona göz korkutucu bir saha olarak görülür. Her gün bunlarla uğraşan fizikçilere bile alandaki bazı konular hem ilginç...
5
İnceleme
Yücel Aydın
Yücel Aydın
62.7K UP
İnceleyen9 27 Nisan 2023
Bu dizi Breking Bed'den tanıdığımız Saul Godman karakterinin geçmişini anlatanır, aynı zamanda gayet komik ve eğlenceli bir dizidir izlemediğseniz kesinlikle izleyin.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Öykü Zehir
Öykü Zehir
106.5K UP
İnceleyen8 3 gün önce
IMDb puanı düşük olduğu için çok bir beklentiyle izlemeye başlamamıştım, konusunu okuduğumda ilgimi çektiği için izlemeye başladım.

Söylemeliyim ki düşük bütçeli olduğu bariz, biraz kalitesiz lakin izlemesi eğlenceli bir filmdi. Her ne kadar kalitesizliğini izlerken hissetseniz bile bir filmi eğlenceli yapan bazen bu oluyor. Vermeye çalıştığı mesajları oldukça sesli bir şekilde vermiş, görece başarısız diyebileceğim ama aynı zamanda arkadaşlarla vs. kafa dağıtmak için izlenebilecek güzel bir film olduğu kanaatindeyim. Lakin izlediğiniz filmlerin kaliteli olmasını istiyorsanız bu film size göre olmayabilir.
Film
7.2/10
(14 Kişi)
Puan Ver
Yönetmen: Mike Judge
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Öykü Zehir
Öykü Zehir
106.5K UP
Akıl yürütmeyi seven bir öğrenciyim 1 gün önce Sen de Cevap Ver

"Nasreddin Hoca’nın “Parayı veren düdüğü çalar” fıkrasındaki düdük neyi ifade eder?"

Nasreddin Hoca'nın fıkrasında düdük parayı temsil eder etmesine, ama gerçekten ekonomi-politikte düdüğü çalmanın yegane koşulu her zaman para olmayabilir elbette. Aslında çoğu zaman paranın işe yaramasının da tek bir sebebi yok mu? Düdüğe sahip olan kişinin çıkarı. Düdüğü arzulayan kişi eğer ki düdüğün sahibinin yararına bir iş yapacaksa, sahip tabii ki de bu kişinin düdüğü çalmasına izin verecektir. Çünkü insan her ne kadar kabul etmek istemese de bencildir, zaten parayı verenin düdüğü çalmasının sebebi de sahibin çıkarı değil midir? Eğer düdüğün sahibinin yararına bir şey yapabiliyorsan düdüğü çalarsın.

Başka bir durum ise düdüğü alacak kişinin düdüğün sahibiyle halihazırda yakın olmasıdır... Türkiye'de sık karşılaştığımız bir durum.

Tüm Reklamları Kapat

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close