Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 28 Aralık 2016 28 dk.

Çamların neden hem "yeni yıl" hem "Noel ağacı" olarak kullanıldığını hiç düşündünüz mü? Veya Noel Bayramı ile yılbaşının neden bu kadar yakından ilişkilendirildiğini? Birçokları bunun "Hristiyanlara özenme" olduğunu iddia etse de, yeni yılın da, bir kutlama ağacı olarak çam ağaçlarının da tarihi, Hristiyanlık'ın icadından çok daha önceye uzanmaktadır. Dahası, yeni yıl kutlamalarının ve Noel Baba gibi figürlerin kökeni de Hristiyanlık'tan çok daha antiktir.

Bu yazımızda bu konuyu işleyip, her yıl tekrar eden bir döngüyü sonlandırmak istiyoruz. Çünkü bildiğiniz üzere Türkiye'de her sene birileri çıkıp "Noel Hristiyan bayramıdır, kutlanmamalıdır!" diyor, sonra hemen bir grup diğer insan türeyip, "Noel'i ve yılbaşını Türkler icat etmiştir, Hristiyanlar bizden çalmıştır." diyerek yerli ve millileştiriyor, herkes duymak istediğini duyduğu ve karşı tarafı "kitlediği" için mutlu oluyor ve zaten en başından kutlayacaksa kutluyor, kutlamayacaksa kutlamıyor; yani hiçbir şey değişmiyor. Ta ki ertesi sene aynı anlamsız döngü yaşanana kadar...

86
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Pedram Türkoğlu
Yazar 11 Nisan 2015 3 dk.

Virüsler kısaca zorunlu hücre içi parazitleridirler. Her ne kadar tartışmalı olsa da yaygın bilimsel kanıya göre "canlı olmayan; ancak canlılığın eşiğinde olan varlıklar" olarak tanımlanmaktadır. Bölünerek çoğalmazlar, çoğalmak için konak hücresini ve enzimlerini kullanırlar. Canlı hücreyi enfekte etme yeteneği taşıyan ergin virüse virion adı verilir.

Bazı virüsler evrimsel süreçlerindeki mutasyonlar sonucu kendi kendilerine çoğalamazlar. Sadece kendilerine akraba olan virüslerin varlığında çoğalabilirler. Bu tür virüslere Defektif Virüsler adı veriliyor. Yine bazı virüsler kendi kendilerine replike olamazlar ancak akraba olmayan herhangi bir virüs eşliğinde çoğalabilirler. Bu tür virüslere de Uydu (Satelit) Virüsler deniliyor. Virüsler bakteriyolojik boyalarla boyanmazlar, ışık mikroskobunda görülemeyecek kadar küçüktürler, hücresel organeller içermezler ve antibiyotiklerden etkilenmezler. Sadece interferon (vücut hücrelerinde sentezlenen, virüsün konak aracılığıyla protein yapımını inhibe eden proteinler) ve antiviral yöntemlerle durdurulabilirler. Bazı özel replikasyon enzimleri (RNA bağımlı RNA polimeraz, Ters Transkriptaz) gibi çok az sayıda enzim içerebilirler. 

39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
G. Deniz Salalı
Yazar 7 Kasım 2020 9 dk.

Pandemiyi önlemedeki en büyük umudumuz, COVID-19’a karşı başarılı bir aşı geliştirilmesi olarak görünüyor. Ancak başarılı bir aşının geliştirilmesi tek başına yeterli olmayacak. Bir aşının başarılı olup sürü bağışıklığının sağlanması için, toplumda yeterli sayıda insanın aşılanması gerekiyor. Bunun için aşı temini kadar, insanların aşı yaptırmaya karşı olan tutumları da önemli.

İnsanların neden bazı inanç ve fikirleri diğerlerinden daha çekici bulduğu, birçok evrimsel davranış bilimci gibi benim de hep ilgimi çekmiştir. Pandeminin başlangıcından beri birçok insanın yeni koronavirüsün kökeni hakkında farklı teorilere inandığını gözlemledim. Bu nedenle, Dokuz Eylül Üniversitesi'nden meslektaşım sosyal psikolog Mete Sefa Uysal ile birlikte, yeni koronavirüsün kökeni ve insanların potansiyel COVID-19 aşısı hakkındaki görüşleri üzerine bir araştırma yapmaya karar verdik. Türkiye'den 3936 katılımcıya ve Birleşik Krallık’tan 1088 katılımcıya potansiyel bir COVID-19 aşısına ilişkin aşı olma isteklerini ve virüsün kökenine yönelik inançlarını [doğal (örn. vahşi yaşamdan kaynaklanan) / yapay (örn. bir laboratuvarda üretilen) / emin değil)] sorduk.

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Ağustos 2011 17 dk.

Homo sapiens, "Taksonomik Olarak İnsan" yazımızda da detaylarıyla ele aldığımız üzere, 275 milyon yıl kadar önce sürüngenlerden evrimleşmiş memeliler içerisinde, 47 milyon yıl kadar önce evrimleşmeye başlamış Primatlar takımı içerisinde bulunan ve son 6-7 milyon yıldır insansılar kolundan evrimleşerek günümüze gelmeyi başaran tek insan türüdür. Yani bu uzun yolculukta, ilk memelilerden günümüze kadar pek çok özellik değişmiş, bunların birikimi sayesinde önce primatlar dediğimiz iri beyinli memeliler evrimleşmeyi başarmış, bunların arasından bir kol da günümüz modern insanına doğru gitmiştir. Bu yoldaki değişimlerden başlıcaları morfolojik, anatomik, fizyolojik ve davranışsal değişimlerdir. Morfolojik değişimler insanın günümüzdeki dış görünümünün değişimini, anatomik değişimler organlarının yapısını, fizyolojik değişimler hücre, doku ve organları arasındaki ilişkileri, davranışsal değişimleri ise sosyal yapı içerisindeki etkileşimleri değiştirmiştir. Bu değişimlerin toplamı, günümüzde sadece insanı değil, her türü kendi atalarından farklılaştıran özelliklerdir. Örneğin bugün yaşayan bir tür, kendi atasından bu özelliklerin toplamı (ve hatta daha fazlası) çerçevesinde farklılaşmıştır, o ata tür ise kendisinden önceki atalardan... Bu böyle ilk canlılara kadar, cansızlıktan canlılığın evrimine kadar takip edilebilir.

İnsanın ve atalarının beslenme eğilimleri ve besinlere olan yaklaşımı da evrimsel süreçte değişmiştir. 6 milyon yıl kadar önce şempanzelerle ayrı yönlere doğru evrimleşmeye başladığımızdan beri, Thomas Hobbes'un tanımıyla "pis, zalim ve kısa" hayatlar yaşayan canlılar haline geldik (Hobbes, evrimleştiğimiz tarihi bilememiş olsa da, bu değişim tanımını Darwin'den bile 200 sene kadar önce yapabilmiş bir İngiliz filozofudur). Zekamızın evrimi pek çok şeyi iyileştirirken, bu iyileşmelerle kıyaslanmayacak miktarda fazla olan pek çok şeyi de kötüleştirdi. Ortalama ömrümüz bilim ve teknolojinin ilerlemesi ve özellikle tıp alanında yaptığımız keşifler sayesinde bundan 50.000 sene öncesine göre 3 katına kadar çıkarken; iklim, belki de canlılık tarihinde siyanobakterilerin evrimleştiği milyarlarca yıl öncesinden beridir ilk defa, tek bir tür tarafından, bu kadar köklü bir biçimde değiştirilmektedir. Dünya'nın milyarlarca yıldır süregelen doğal dengesini denklemin kendi tarafımıza düşecek şekilde değiştmeye çalışmaktayız ve bu işleri daha da karmaşık hale getiriyor. Ancak tüm bu değişimlerden yine en çok etkilenen türlerden biri yine biziz.

127
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yunus Sahin
Seslendiren 4 gün önce 12:02
Modifikasyonlar, çevrenin değişimine bağlı olarak bir türün bireylerinde meydana gelen değişimlere verilen isimdir. Bu değişimler geçici veya kalıcı olabilirler...
2
Utku Derin
Utku Derin
369K UP
Aktaran 13 saat önce 3 dk.

Uluslararası bir fizikçi ekibi, NASA ve diğer devlet kurumlarının tanımlanamayan hava olayları (İng: "unidentified aerial phenomena", "UAP") üzerine yürüttükleri mevcut araştırmalara yardımcı olmak amacıyla yeni bir metodoloji geliştirdi. Ortaya çıkan strateji, kısmen karanlık maddeyle ilgili kendi çalışmalarından ilham alan özel olarak tasarlanmış bir yapay zekâ programını da kullanıyor.

Daha çok tanımlanamayan uçan cisimler veya UFO'lar olarak bilinen UAP'ler, artık onlarca yıl önceki kadar tuhaf kabul edilmiyor. Başka bir gezegenden gelen gizemli ziyaretçilere işaret eden çeşitli teoriler bir kenara bırakıldığında, analizler giderek daha çok dünyevi açıklamaları belirlemeye odaklanıyor. UAP'ler genellikle gizli deneysel uçaklar, astronomik olaylar veya basitçe bir insansız hava aracının yanlış tanınması gibi durumlarla açıklanıyor. Bununla birlikte, gözlemlerin küçük bir yüzdesi uzmanları şaşırtmaya devam ediyor.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Bahar Patlar
Bahar Patlar
136K UP
Blog Yazarı 2 dk.

Canlıların çoğalması, çoğunlukla dişinin yumurtası ile erkeğin sperminin bir araya gelerek döllenmenin gerçekleştiği, bu nedenle eşeyli üreme dediğimiz bir süreçtir, yani iki eşeyin birlikte yeni canlılar üretmesi. Bazı canlılar ise hem eşeyli hem eşeysiz ürer, yani eşeyler bir araya gelmeden de tek bir eşeyin varlığı ile yeni bireyler üretilebilmesi durumudur. Arılarda partenogenez bunun bilinen en iyi örneklerinden biri. Kraliçe çiftleşme gerçekleşmeden, yani bir erkek arıya ihtiyaç olmadan yeni bireyler üretebilir. Dikkat ederseniz, üreyebilir demedim, çünkü buna direkt olarak üreme demek çok da doğru olmaz, zira arılar bu yolla yalnızca erkek arıları dünyaya getirebilir. Bir yandan devam eden eşeyli üreme ile dişi arılar ve yeni kraliçeler ortaya çıkmazsa, yalnızca partenogenezle erkeklerin üremesi neticede bir kara son olurdu, popülasyonun ölümü! Eşeyli ve eşeysiz üreme ve evrimi hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek için Evrim Ağacı'nın konuyla ilgili yazısını okumanızı tavsiye ederim.

Benim burada bugün bahsetmek istediğim ise oldukça ilginç olan yeni bir bilimsel makalede rastladığım eşeyli ve eşeysiz üreme ile ilgili bir çalışma. 28 Temmuz'da Current Biology dergisinde yayınlanan makaleye göre bilim insanları ilk kez, sadece eşeyli olarak üreyen bir hayvanda - ki bu hayvan genetik ve davranış çalışmalarının ünlü gözdesi, meyve sineği Drosophila melanogaster'dir - eşeysiz üremeyi tetikledi. Yalnızca eşeyli üreme özelliği gösteren bir türde, türün bireyleri herhangi bir malformasyon veya milyarda bir gözlenecek bir etken sonucu partenogenez gibi bir yolla yeni bireyler oluşturmamış ise, bunun olması pek mümkün değildir. Ama Caltech, Cambridge ve Tennesse Üniversite'lerinin birlikte ve Alexis Sperling önderliğinde yaptığı çalışmada bilim insanları mümkün olmayanı laboratuvarda başardı[1].

24
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 20 Nisan 2018 1 dk.

Avcı (Orion) Takımyıldızı, kış aylarının vazgeçilmez görkemidir. Ülkemizde yazları gündüz geçtiği için, kışa doğru gözlemlenebiliyor. Evrim Ağacı olarak teleskop kullanmadan çektiğimiz bu uzun pozlama fotoğraflarda gecelerin en parlak yıldızı 8.6 ışık yılı uzaklıktaki Sirius da el sallıyor.

Sirius, tek gibi gözükse de aslında Güneş'in yaklaşık iki katı olan Sirius A (en parlak) ve beyaz cüce olan Sirius B'den oluşan çift yıldız (binary) sistemi. Bu parlaklık yüzünden kendisi hakkında birçok komplo fikri ve rivayet oluşmuştur.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şahin İrki
Şahin İrki
52K UP
Aktaran 1 gün önce 2 dk.

Araştırmacılar, 20,000 ile 14,000 yıl öncesinde, Batı Avrupa’da yaşayan insanların Atlas Okyanusu kıyılarına vuran balinaların kemiklerinden avlanma aletleri yaptıklarını bildiriyor!

Fransa'daki Toulouse Üniversitesi’nden Jean-Marc Pétillon ve çalışma arkadaşları, Taş Devrine ait bir mağaradan ve bazıları denizden 300 kilometre kadar uzakta bulunan kayalık yerleşimlerinden elde edilen kazı bulgularının, balina kemiğinden yapılan aletlerin bilinen en eski örnekleri olduğunu söylüyor. Güney Pasifik adaları gibi dünyanın diğer bölgelerinde bulunan balina kemiğinden yapılma aletler ise yalnızca birkaç bin yıllık.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
22K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde gözlemlenmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Zilan Bat
Zilan Bat
1,338 UP
İnceleyen 5 Mart 2022
Ben bayılıyorum Osman Hoca'ya ya :)
Akademik hayat ile ilgili birçok soruya cevaplar bulabileceğiniz oldukça zevkli bir kanalı var sayın Behçet Hoca'mın. Birçok kez içinde bulunduğumuz vahim durumu yüzümüze vurup bizi üzse de yine de renkli yapısıyla insanı etkilemeyi başarıyor kendisi. Ayrıca kanalın gelirini de her ay düzenli olarak ihtiyaç sahibi kurumlara bağışlıyorlar.
Youtube Kanalı
9.6/10
(64 Kişi)
Puan Ver
@akademiklink
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
369K UP
Çeviren 10 Ekim
Görselde, ömrü oldukça uzun olan SOHO uzay aracındaki bir koronograf tarafından yakalan beş parlak kuyrukluyıldız görünüyor. Kronolojik olarak sıralanmış bu kuyruklu yıldızların her biri, görüş alanının merkezindeki Güneş'ten uzaklaşan kuyruklarıyla tanınabilir. Burada, son derece parlak olan Güneş, koronografın örtücü diski tarafından engellendiği için Güneş'i doğrudan göremiyorsunuz. Sol üst köşedeki 21. yüzyılın şimdiye kadar ki en parlak kuyrukluyıldızı olan McNaught başta olmak üzere her bir kuyruklu yıldız, gökyüzü gözlemcileri için unutulmazdı. Alt orta kısımda yer alan ve aktif Güneş'e doğru günberi noktasına yaklaşan C/2023 A3 Tsuchinshan-Atlas, son zamanlarda dünyanın dört bir yanındaki kuyruklu yıldız gözlemcilerinin dikkatini çekmiş durumda. 2024 Ekim ayı sonuna doğru, boş olan 6. panel, muhtemelen Güneş'e çok yaklaşan parlak C/2024 S1 Atlas kuyrukluyıldızı ile dolacak. Tabii dolmayabilir de...
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Mehmet Mert Demir
İnceleyen10 2 gün önce
Kan Dökülecek, hırsın ve nefretin insanı nasıl çürütebileceğini yalın ama sert bir dille anlatıyor. Daniel Plainview, başta sadece zeki bir iş insanı gibi görünse de zamanla güvenmeyen, yalnızlıktan beslenen, öfkesini herkese yönelten birine dönüşüyor. Paraya ve güce saplantılı; fakat kazandıkça daha da yalnızlaşıyor.

Yönetmen Paul Thomas Anderson, karakteri yargılamadan ama büyük bir soğukkanlılıkla gözlemliyor. Uzun planlar, rahatsız edici müzikler ve sessizliklerle karakterin iç dünyasını izleyiciye hissettiriyor.

Eli Sunday ile olan çatışma, Daniel’ın sadece parayla değil, inanç gibi değerlerle de savaştığını gösteriyor. Film, bir başarı değil, bir çöküş hikâyesi. Sonunda kazananın olmadığı bir film.
10.0/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : There Will Be Blood
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Okan Nurettin Okur
İnceleyen10 1 gün önce
Hiçbir öykü kendi başına tamamlanmış değildir. Her birimiz, bir başkasının yarım kalmış hikâyesinin devamı, belki bir başlangıcın habercisi ya da son gibi görünen satır aralarındaki sessiz yankıyız. Kvasir, bu gerçeği, birbirine dolanan öyküleriyle sadece anlatmakla kalmıyor; aynı zamanda hissettiriyor, okuru bu çok katmanlı anlatının içine usulca çekiyor. Hikâyelerimiz dâim olsun...
Kitap
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Nisan 2014 2 dk.

Galapagos Adaları'nın meşhur kuşlarından sivri gagalı yer ispinozları olarak bilinen Geospiza difficilis türünün ciddi miktarda farklılaşmış ve türleşme yolunda önemli düzeyde evrim geçirmiş alt türlerinden biri olan Geospiza difficilis septentrionalis (veya kimi taksonoma göre Geospiza septentrionalis), insanı ürperten bir özelliğiyle bilinir: Bu ufak ispinoz türü, kanla beslenir!

Tür, takımadaların sadece 2 adasında, Wolf Adası ve Darwin Adası'nda bulunur. Bu canlının en sevdiği kan, Nazca ve mavi ayaklı bubi kuşlarına aittir. Bu vampir ispinozlar, vampir yarasaların aksine avlarını uyanıkken yakalar ve etlerini hafifçe deşerek kanatırlar ve akan kanı içerek beslenirler. İşin ilginç yanı, bubi kuşlarının buna karşı pek fazla direnç göstermiyor, sanki bundan keyif alıyor oluşudur.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emre Abc
8 saat önce
Türkiye'de bazı okullarda karma eğitim yok, kadın ve erkeğin günlük hayatta ayrıştırılmasının topluma ne gibi etkileri oluyor ? Bu konuda video çekilebilir oldukça faydalı olur.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
12 saat önce
Sormaca?
Sadece bir tercih hakkımız olsa ve tercih etmediğimize ebediyen el sallamak zorunda kalacağımızı bilsek neyi tercih ederdik, elması mı zeytini mi?
Aslında soru bu kadar basit...Ve çoğaltılabilir:
Et mi altın mı?
Süt mü gümüş mü?
Yumurta mı pırlanta mı?
Buğday mı kömür mü?
Maslow'un kemiklerine bu denli eziyet neden..! Doların yeşil oluşu bitkiselliğine delalet değildir. Yazık, zeytinliklere kıymayın efendiler...

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Yusuf Asaf Güven tarafından sorulmuştur.
Anlam nedir, nerededir, neresindeyiz?
Anlam nedir, nerededir, neresindeyiz?

Ekonomi-Politik!

Mana, ona biçtiğimiz dondur!

Don, kadim Anadolu literatüründe özneyi özne kılan giysidir. Yani onu diğer her şeyden farklı kılan yegane şey…

Tüm Reklamları Kapat

Haliyle anlam ya da daha felsefi ifadesi ile mana dediğimiz şey, her ne kadar sonuç itibarı ile nesnel olsa da başlangıç itibarı ile öznel bir zemine dayanır.

Anlamın devingen oluşu doğanın kendisi ile uyumludur ve isabetli bir tespittir. Çünkü biz gibi özneler, bu doğanın birer çıktısı olarak her ne kadar etkiyen de olsak nihai olarak etkileneniz ve temel çıktı tüm etkiyen ile etkilenenlerin ortak varış noktasıdır.

Bu da doğal ve haklı olarak anlam ya da daha felsefi ifadesi ile manaya da son şeklini verir.

Zaman elbette burada temel kıstaslardan biridir fakat tek başına belirleyiciliği yoktur çünkü görelidir.

Tüm Reklamları Kapat

Bize görünen yüzü hem onu tanrı yapmaya muktedir değildir hem de tanrının, nasıl tanımlarsak tanımlayalım böyle bir derdi yoktur.

Fakat, lakin, ama…

Derler ki; bir konu ile ilgili olarak öne sürülen öncüller ne olursa olsun, bir yerden sonra ama, fakat, lakin ile devam ediyorsa manası şudur: Önceki her şeyi unutun…

Bu minvalde diyebilirim ki mana; Hayatın ve neslin sağlıklı olarak devamına hizmet eden şeylerin toplamının zihnimize izdüşümüdür. Fiziksel, kimyasal ve biyolojik dengenin ve rastlantısal olarak hayat dediğimiz kesite yansımasıdır.

Bu iz düşüm ve yansıma ne denli isabetli olursa mana o denli derin ve anlamlı, ne denli isabetsiz olursa mana o denli arayışa gebe demektir.

Bunu somut olarak kanıtlayabilmenin çok kolay bir yolu var: Yaşamda bize anlamlı gelen ve gelmeyenleri tasnif edip her bir tarafa neden sorularını, neden sorusu ta ki önemini yitirene kadar, soralım.

Kuvvetle muhtemel çıkacak her iki cevabın son dayanağı hayatın ve neslin sağlıklı devamına hizmet ölçütünün dışında bir yer olmayacaktır.

İşte şu lanet olası şeye de ne yazık ki her ne kadar uzak dursak da, öcü gibi görsek de , bizcil sosyal (toplumsal) varlıklar için ekonomi-politik adı verilir.

Ekonomi; sınırsız ihtiyaca sahip olan bizcil homo sapienslerin sağlıklı bir yaşam sürebilmesinin ve sağlıklı üreyebilmesinin ön koşulu olan her tür sınırlı üretim sürecinin, politika ise bölüşüm sürecinin organizasyonundan başka bir şey değildir.

Ve dolayısı ile mananın sihri ekonomi-politiğin bilimi ile özdeştir.

Tüm Reklamları Kapat

Güvenli ve doyumlu bir yaşam ile güvensiz ve doyumsuz bir yaşam arasındaki farkın artı veya eksiye bakan yüzünün oranına özdeştir…

Ve değiştirmek mutlak surette elimizde olan bir denge… Buna üretimden gelen güç deniyor. Kendiliğinden sınıf olan biz emekçilerin, kendileri için sınıf olabilme uğraşı ile teğet olan… Sevgiyle…

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close