Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Mehmet Demiryay
Mehmet Demiryay
175.5K UP
Çeviren 2 Temmuz 2019 3 dk.

Sevgili öğrenenler, karşınızda Károly Zsolnai-Fehér ile Two Minute Papers.

Bugün gördüklerinize inanamayacaksınız çünkü bugün o sıradan akışkanları simüle etmeyeceğiz. Hayır! Bugün ferro sıvıları (ferrofluids) simüle edeceğiz.

60
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Aralık 2023 11 dk.

Omurgasız hayvanlar (veya kısaca "omurgasızlar"), kıkırdaklı veya kemikli omurgalıların aksine, omurga sütunu ("omurgası") olmayan bütün hayvanların genel adıdır. Yaşayan tüm hayvan türlerinin %90'ından fazlası omurgasız hayvanlardır; buna rağmen "omurgasız" sözcüğü resmi bir taksonomik klada işaret etmez.

Dünya çapında dağılım gösteren omurgasız hayvanlar arasında deniz yıldızları, deniz kestaneleri, solucanlar, süngerler, denizanaları, ıstakozlar, yengeçler, böcekler, örümcekler, salyangozlar, istiridyeler ve kalamarlar gibi çok çeşitli hayvanlar bulunmaktadır. Omurgasızlar özellikle tarımsal zararlılar, parazitler veya parazitik enfeksiyonların insanlara ve diğer omurgalılara bulaşmasına neden olan ajanlar olarak önemlidir.

30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Dılbaz Yenisoy
Dılbaz Yenisoy
204.9K UP
Üye
Sizler sayesinde çok fazla şey öğrendim size sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum sevgili Evrim Ağacı ailesi Türkiye'deki bilime büyük bir katkınız var iyi ki varsınız
📡 Astrofotoğrafçı Andrew McCarthy, "The Fall of Icarus" adı verilen kare ile gök bilimin sınırlarını zorladı. Paraşütçünün silueti, Güneş diskiyle üst üste gelerek bir bakıma “düşen” gibi görünüyor.
🔍 Bu görüntüyü yakalamak için zamanlama, konumlama ve lens hizalaması son derece kritikti; Güneş diskiyle birkaç kilometre yükseklikteki insan figürünün görüş hattının bu kadar ustaca uyumlanması olağanüstü bir teknik başarı.
🌌 Fotoğraf, yalnızca bir estetik çekim değil aynı zamanda astrofotoğrafçılıkta “perspektif hizalanması”, “ışık çözünürlüğü” ve “uzam-zamanda eşleşme” gibi kavramların ileri bir örneği olarak değerlendiriliyor.
🌍 Bu tür çalışmalar, uzayın yalnızca keşif için değil, aynı zamanda görsel bir bilimsel iletişim aracı olarak da ne denli etkili olabileceğini gösteriyor.
Yazar: Ece Müker
ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Kasım 2014 16 dk.

Her ne kadar halk arasında ayıp olarak görülüp utanç kaynağı olsa da, penis, vajina, meme ve testis gibi organların türümüz ve genel olarak hayvanların var oluşu için ne kadar önemli araçlar olduğu aşikardır. Dolayısıyla bu tabuları yıkıp, son derece doğal ve sıradan bir olgu olan, biyolojik varlığımızın yegâne kaynağı olan seksin detaylarından haberdar olmamız gerekiyor. Örneğin penis ile ilgili benzer bir içeriğimizi buradan görebilirsiniz. Cinsellik ile ilgili tüm yazılarımızı buradan görebilirsiniz. Konuyla ilgili bir yazı dizimizi buradan okuyabilirsiniz.

Eğer cinsel organlardan söz edilmesi sizi rahatsız ediyorsa, bu noktada okumayı kesmenizi tavsiye ederiz. Ancak eğer ki varlığımızın nadide sebeplerinden biri olan bu organı tanımak istiyorsanız, faydalı olacağını umduğumuz bu yazımızı okuyabilirsiniz. İyi okumalar.

294
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mery West
Mery West
50.8K UP
Üye 5 gün önce Henüz cevap yok.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 7 Nisan 2020 7:15
Farklı kültürel birikimlerden gelen insanlar farklı mı düşünür? Farklı düşündükleri kanısı (kültürel görelilik) on yıllardır tabuydu. Bazı bilim insanlarına...
28
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Arda Fındıkcıoğlu
İnceleyen 11 Ağustos 2023
Merlin çok güzeldi 10. sınıfın başında ingilizce derslerinde eğer ders güzel geçerse ödül olarak izlerdik İngilizceyi çokça sevdiren bir diziydi eski olmasına rağmen gerçekçi ve güzeldi çok az bölümde izlemiş olsam hala benim gibi bir çok arkadaşımın aklindadir eğer İngilizcenizi geliştirmek isterseniz yalın diyaloglar aynı zamanda çok güzel bir aksan vardı.Görüntü ve efektler tabiki bizim zamanımıza göre çok iyi değil ama o zamanlara göre çok çok üst seviye ve şuana göre de ortalamanın bir tık altı ama kalitesinden etkileneceğiniz bir yapım olabilir bence bir şans verebilirsiniz.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Mustafa Kandemir
Mustafa Kandemir
24.2K UP
İnceleyen 28 Şubat
Martin Eden’in Ruth’a Ön Yargısı

Yarı otobiyografik bir eser olan Martin Eden’i çok beğendiğimi söyleyerek başlamak istiyorum.Hayatı zorluklarla geçmiş Martin’in Ruth ile tanışınca onun da dahil olduğu burjuva sınıfına özenmesini ve Ruth’a uygun bir eş olabilmek sınıf atlama çabasını konu alan eserde London yaşadığı devrin hem fakir insanlarını ve yokluk içindeki yaşam çabalarını hem de burjuva sınıfının yapmacık ahlakını gözler önüne seriyor.Kendini kitaplara veren ve geliştiren Martin uzun uğraşları sonunda burjuva seviyesine ulaşsa da bu hayatın yapmacık büyüsü onun içindeki boşluğu doldurmuyor.
Genel konu itibariyle böyle olan eser hakkında ben Martin ile Ruth arasındaki aşka dikkat çekmek istiyorum.Ruth Martin ile evlenebilmek için iş bulmasını ister Martin’den.Ama Martin işe girerse büyük bir yazar olma amacından sapacaktır.Bu yüzden ayrılmak zorunda kalırlar.Martin tanınmış bir yazar haline gelince de ailesinin isteği üzerine Ruth Martin ile evlenmek ister ancak İstenmeyecektir.Bu noktada hem Martin Eden’e hem de London’a çok kızdım.Çünkü Ruth’u paragöz biri olarak kabul etmişler.Halbuki Ruth Martin Eden’i fakirlen hiç kimsesi yokken sevmişti.Ailesi karşı gelmesine rağmen nişanlanmıştı onla.İşe girmesini istemesi ailesinin isteğiyleydi daha çok.Ancak Martin zengin olunca Ruth’u reddetmiş ve giyecek elbisesi bile yokken kendisine aşık olan Ruth’a büyük haksızlık etmiştir.
Jack London yaşasaydı bu sitemimi iletmeye çalışır, Ruth’a yapılan haksızlığın(kanaatimce) karşısında olurdum.
Genel olarak çok başarılı bir roman olan Martin Eden’i herkese tavsiye ederim.
Kitap
9.8/10
(100 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.7K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, İzmir
📍 Yer bilgisi: İzmir
📅 Tarih ve saat: 7 Aralık 2025
🌡️ Hava durumu: Parçalı bulutlu / hafif yağışlı
🌡️ Sıcaklık: 12 °C
💧 Nem ve yağış durumu: Orta–yüksek nem
🌿 Habitat tipi: Maki+odunsu bitki örtüsü
🪨 Zemin özellikleri: Humuslu, organik maddece zengin toprak
🧭 Yön / konum: Kuzey
12
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Yaşam Ağacı Türü
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.7K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Psathyrella microrrhiza, Tiny Psathyrella olarak da bilinen, higrofan şapkalı küçük, narin bir agarik mantardır. Başlangıçta, şapkanın dış kısmında dağınık beyaz fibriller veya fibrilloza pullar bulunur ve bunlar kenarlarda kalıcıdır. Bu mantar, ormanlardaki yol kenarlarında veya ruderal alanlarda, genellikle odun kalıntıları veya yaprak örtüsü üzerinde yetişir.

Şapka başlangıçta küt konik olup, olgunlaştıkça çan şeklinde veya dışbükey-umbonat hale gelir. Şapka başlangıçta dış kısmında dağınık beyaz lifler veya fibrillo pullarla süslenmiştir ve bunlar kenarlarda kalır. Kururken, şapka kenarlarında pembemsi bir renk alabilir ve bazen solungaç kenarları pembemsi ve flokülöz görünebilir. Higrofan, orta kahverengi, soluk bej kahverengiye dönüşür. Lameller ekli, orta genişlikte, sıkışık, soluk kirli bej, yaşlandıkça kahverengimsi griye dönüşür. Sap ince, narin, kırılgan, olgunlaştığında dolgunlaşır, aşağı yukarı eşit uzunluktadır ve sapın alt kısmında peçe kalıntıları bulunabilir. Spor izi koyu kahverengi ila mor kahverenginde olur.

Şapka (cap) çapı: Genellikle 1 – 3 cm arası. Kimi kaynaklar “yaklaşık 1 ila 3 cm” diyor.

Sap (stipe) + dip özelliği: Sap — oldukça ince — ve bazen dipte küçük, kökümsü bir uzantı (rootlet / micro-rhiza) olduğu bilinir.

Görünüş ve hygrophanous özellik: Şapka ıslakken nemli, koyu kahverengi/ kızıl kahverengimsi; kuruyunca açıla-solar (farklı tonlara geçer). Bu “nemle renk değişimi (hygrophany)” bu tür için bildirilmiştir.

Çıkış biçimi: Genelde “tek tek veya çok küçük gruplar (ikili, üçlü vb.)” hâlindedir

Sporları 11-14 x 6-7 μm boyutlarında ve pürüzsüz şekillidir, bir germ gözenekleri vardır.

Türün ilk tanımlandığı ve yaygın olarak gözlemlendiği yer Avrupa'dır.

Psathyrella türlerinin çoğunu yenmez, düşük değerli veya riskli olarak sınıflandırır.
3
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 23 Kasım 2023 14 dk.

Davranışların incelenmesi, bize organizmaların çevrelerine nasıl yanıt verdiği ve bu yanıtların evrimsel kökenleri hakkında derinlemesine bilgiler sunar. İnsanlar söz konusu olduğunda, psikoloji ve sosyoloji gibi bilimler davranışın temel bileşenlerini ve bu davranışların bireyler ve toplumlar üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olur. Öte yandan etoloji ise, insan harici hayvanlar aleminin davranışsal dinamiklerini ve bu davranışların ekolojik ve evrimsel bağlamlarını inceler. Bu disiplinler, hayvanların ve insanların dünyalarını daha iyi anlamamız ve birbirimizle ve doğal dünya ile olan ilişkilerimizi daha iyi yönetmemiz için önemli araçlar sağlar.

Nesli tükenmiş hayvanlar söz konusu olduğunda, onların davranışları hakkındaki bilgilerimiz sınırlıdır çünkü bu hayvanları doğal ortamlarında doğrudan gözlemleme fırsatımız yoktur. Fakat gözlem şansı olmasa da epey kapsamlı tahminler mevcuttur. Kalıntıları bulunan ve Kik adı verilen yünlü mamut bireyi, Buzul Çağı'ndan kalan ve hikayesi bilinen ender memeli hayvanlardan biridir. Kik, yaklaşık 17.100 yıl önce, Alaska'nın iç kesimlerinde, kuzeyde Brooks Sıradağları ve güneyde Alaska Sıradağları arasında dünyaya gelmiştir. O dönemde, bu bölge, Bering kara köprüsü üzerinden Sibirya'ya ve Batı Avrupa'ya kadar uzanan soğuk ve kuru bir çayırlık olarak karşımıza çıkar. Bu geniş bölgeye, bölgenin en ikonik hayvanlarından dolayı "mamut stepleri" adı verilmiştir.[1]

68
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺310,00 - ₺450,0020 Aralık
Jeolojik Çağlar Sunumu ve MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi
20 Aralık 2025 10:30 tarihinden 20 Aralık 2025 16:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Jeolojik Çağlar Sunumu ve MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi etkinliği 20 Aralık 2025 tarihinde saat 10.30’da başlayacaktır. 


Etkinlik 45 dakikalık 2 oturum sunum ve bir gezi halinde yapılacaktır. 



Etkinlik Konuları ve Planı:

1. Jeolojik Çağlar

2. MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi

Konuşmacı: Dr. Babür Erdem, Evrim Ağacı Ortak Kurucusu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir ve bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde arılar ve davranışları üzerine araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Etkinlik, 30 kişilik kontenjan ile sınırlıdır. 30 kişiye ulaşılması durumunda kayıtlar kapanacaktır. Kontenjan dolduktan sonra yatırılan ücretler iade edilecektir.

Fiyatlandırma Bilgisi:
Dersler, öğrenci ve tam olmak üzere iki fiyatlandırmaya tabi olacaktır. Aktif olarak bir eğitim kurumunda öğrenim gören kişiler “öğrenci” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Diğer kişiler ise “tam” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır.
Ayrıca bankanıza bağlı olarak İYİZİCO üzerinden etkinliklerimize taksit imkânı bulunmaktadır.

Sunum Bilet Öğrenci: 310 ₺

Sunum Bilet Tam: 450 ₺
Gezi Bilet: 400 ₺

Devamını Göster
5
2 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Nisan 2011 52 dk.

Bu yazımızda okurlarımızın sıklıkla sorduğu ve cevaplarının anlaşılması durumunda evrimsel biyolojinin anlaşılmasında büyük adımlar atılabileceği iki soru üzerinde durmak istiyoruz: "İnsan zekası nasıl evrimleşmiştir?" ve "Neden sadece insan bu kadar zekidir?" Aslında bu iki soru, doğayı yeterince gözlemlemiş, yeterince belgesel izlemiş, Evrimsel Biyoloji konusunda belirli bir düzeyin üzerinde bilgiye sahip ve bu konuda belirli bir miktar kafa yormuş herkesin cevaplayabileceği, hatta kolayca cevaplayabileceği bir sorudur. Ancak yine de bilimsel bir destek olması ve çok yönlü analizlerinize katkı sağlayabilmesi adına, bu yazımızın tüm okurlarımıza ve düşünür arkadaşlarımıza faydalı olacağını umuyoruz.

İlk olarak şu soruya bir cevap vermemiz gerekiyor: "İnsanı, diğer hayvanlardan farklı kılan -varsa- nedir?" Bu soru, yüzlerce, hatta binlerce yıldır insan türünün kafasını kurcalayan bir mevzu olmuştur. Kimi bu soruya "ruh" cevabını vermiştir; kimi "edep" veya "ahlak" demiştir, kimi "düşünce" demiştir. Hatta herkesin kendince bir cevabı bile olabilir: sanat, din, müzik, felsefe, vs. Ancak bilimin cevabı, gerçeğe ulaşmak için olması gerektiği gibi, edebiyattan, laf oyunlarından, gevelemelerden uzaktır; açık ve nettir: "İnsanı diğer hayvanlardan ayıran birincil özellik, diğer hayvanlara göre daha büyük olacak şekilde evrimleşmiş beyin kapasitesidir." ya da biraz daha sade kelimelerle "fazlasıyla gelişmiş zeka düzeyidir". Dikkat edecek olursanız diğer kişilerce verilen tüm cevapların bu öncül cevaptan doğduğu görülecektir. Çünkü beynimiz haricindeki hiçbir özellik bizi tek başına diğer hayvan türlerinden ayırmaya yetmezken, beynimizin evrimi olmaksızın sayılan bilim, sanat, felsefe gibi daha soyut sebeplerin de geliştirilmesi asla mümkün olamayacaktı. Dolayısıyla odaklanılması gereken nokta, beynimizin neden bu şekilde evrimleştiğidir.

334
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Elif Kalender
Elif Kalender
21.1K UP
İnceleyen 4 gün önce
Bilgisayar bilimlerinde kodların arkasindaki matematiği ve soyut bilgiyi anlamak icin sıkça basvurduğum, son derece profesyonelce hazırlanmış içeriklerin bulunduğu muhteşem bir kanal. Matematikle ilgili her kafama takılan bir konu olduğunda ilk uğrak noktam 3blue1brown kanalı oluyor. Khanacademy biraz daha lise ve orta okul duzeyinde anlatırken, 3blue1brown'ın daha lisans ve yüksek lisans seviyesinde olduğunu soyleyebilirim. Resmen matematik benim için farklı bir anlama evrildi bu kanalın içeriklerini tüketmeye başladıktan sonra.
Youtube Kanalı
9.9/10
(300 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
59.7K UP
ANTROPOLOJİ DE YÜKSEK LİSANS YAPIYORUM 1 gün önce Sen de Cevap Ver
Friedrich Nietzsche'nin 'İyinin ve Kötünün Ötesinde' kitabında geçen kadınlarla ilgili bu söz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Friedrich Nietzsche'nin 'İyinin ve Kötünün Ötesinde' kitabında geçen kadınlarla ilgili bu söz hakkında ne düşünüyorsunuz?

Friedrich Nietzsche’nin İyinin ve Kötünün Ötesinde adlı eserinde kadınlara dair kullandığı ifadeler, onun en tartışmalı metin parçalarından birini oluşturur. “Hiç kadın zihninde derinlik ya da kalbinde adalet olduğunu söyleyen, bunu doğrulayan bir kadın gördünüz mü?” şeklindeki ifade, Nietzsche’nin kadını biyolojik ya da ahlaki bir özne olarak aşağılamasından ziyade, modern ahlakın ve toplumsal rollerin nasıl içselleştirildiğine dair provokatif bir eleştirisi olarak okunmalıdır. Nietzsche bu pasajlarda kadını, özcü (essentialist) bir varlık olarak değil; tarihsel olarak erkek egemen ahlakın içinde şekillenmiş bir kültürel figür olarak ele alır.

Nietzsche’ye göre kadınlar, kendilerine atfedilen “erdem”, “adalet” ve “ahlaki üstünlük” kavramlarını çoğu zaman içselleştirerek yeniden üretirler. Bu nedenle filozof, kadınların en sert yargılayıcılarının çoğu zaman yine kadınlar olduğunu öne sürer. Bu iddia, Nietzsche’nin genel ahlak eleştirisiyle uyumludur; zira ona göre ahlak, güçlülerin değil, zayıfların değer üretme biçimidir ve bu değerler en etkili şekilde yine zayıflar tarafından korunur (Nietzsche, 1886/2002, §232).

Bu noktada Nietzsche’nin hedefi “kadın”dan çok, sürü ahlakıdır. Kadın figürü, onun felsefesinde çoğu zaman bu ahlakın taşıyıcısı, koruyucusu ve yeniden üreticisidir. Walter Kaufmann, Nietzsche’nin bu pasajlarının doğrudan bir kadın düşmanlığından ziyade, ahlakın psikolojik kökenlerine dair polemikler olduğunu vurgular. Kaufmann’a göre Nietzsche, kadınlara dair genellemelerinde bile biyolojik determinizmden çok kültürel maskeleri hedef alır (Kaufmann, 1974).

Tüm Reklamları Kapat

Bununla birlikte, çağdaş felsefede bu pasajlar ciddi biçimde eleştirilmiştir. Özellikle feminist Nietzsche yorumcuları, bu tür ifadelerin ironik ya da eleştirel bağlamda okunabileceğini kabul etmekle birlikte, metnin açık bir cinsiyetçi dil taşıdığını da belirtir. Kelly Oliver, Nietzsche’nin kadın figürünü çoğu zaman “öteki” olarak konumlandırmasının, onun güç ve özne anlayışındaki sınırlılıkları gösterdiğini savunur (Oliver, 1995). Benzer biçimde Genevieve Lloyd, Nietzsche’nin kadınlara dair ifadelerinin, Aydınlanma sonrası akıl–erkek özdeşliğini eleştirirken bile bu ikiliği tamamen aşamadığını ileri sürer (Lloyd, 1984).

Sonuç olarak, Nietzsche’nin bu sözü ne basit bir kadın nefreti ne de masum bir ironi olarak okunabilir. Metin, ahlakın, adalet fikrinin ve öznel değerlerin nasıl toplumsal olarak inşa edildiğini göstermek için kadın figürünü kullanan sert ve rahatsız edici bir felsefi provokasyondur. Ancak bu provokasyon, tarihsel bağlamı ne olursa olsun, günümüz açısından eleştiriye açıktır ve eleştirilmelidir. Nietzsche’nin gücü, tam da bu rahatsız edici soruları sormasında yatar; fakat bu, onun her yargısının felsefi olarak savunulabilir olduğu anlamına gelmez.

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Esat Kudret
724.8K UP
3 gün önce
İstatistikler iç açıcı görünmüyor. Haftalık ve aylık eser inceleme dışında yerimizde sayıyoruz dostlar ve hatta düşüşteyiz. Bir hal yolu yokm'ola...
5
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Şahin Uçar
Yazar 21 Ağustos 2020 22 dk.

Filozofun yaşamına bir pencere açmak, kimilerince boş bir uğraş olarak görülse de, bizce o filozofun felsefesine katkısı bağlamında yaşamından bahsetmek bir zorunluluk arz etmektedir. Bu yüzden Spinoza’nın felsefesine katkısı bağlamında biz de onun yaşamına konuk olacak ve felsefesini hangi şartlar altında oluşturduğunu anlamaya çalışacağız.

Spinoza, 24 Kasım 1632 tarihinde Hollanda’da dünyaya gelir. Babasının haham olma ısrarlarına rağmen o, mercek tamiri işinde çalışır ve daha sonraları bu işin felsefi perspektifine de katkılarını şüphesiz ki görür. O, felsefesini oluştururken, “sorgulama gözlüğünü” gözüne takar ve etkilendiği filozofların felsefelerini kendi düşünceleriyle harmanlayıp, özgün bir felsefi sistem oluşturur. Bu sorgulamalarının etkisiyle zamanla Yahudiliğin bu dine inananlara sunduğu yorumlardan uzaklaşır ve bu uzaklaşmanın etkisini bir süre sonra yaşayacağı olaylarda görür.

105
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close