Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Ocak 2024 20 dk.

Uzay araştırmaları alanında, bir roketin fırlatılması; kapsamlı planlama, mühendislik hassasiyeti ve titiz uygulamanın doruk noktasını simgeleyen, insanlığın teknolojik başarısının zirvesi konumundadır. Bir dizi kritik prosedür ve kontrol içeren bu süreç, ister uyduların konuşlandırılması, ister bilimsel araştırma yapılması, isterse de Güneş Sistemimiz'in uzak noktalarının keşfedilmesi olsun, uzay görevlerinin başarısı için esastır. Bir roketin montaj binasından uzaya yolculuğuna kadar olan yolculuğu, genel olarak 4 farklı aşamaya ayrılabilir: fırlatma öncesi hazırlıklar, geri sayım prosedürleri, kalkış ve fırlatma sonrası operasyonlar. Her aşama, görevin güvenliğini, verimliliğini ve başarısını sağlamak için titizlikle tasarlanan ve yürütülen bir dizi adımı kapsamaktadır.

Bu makalemizde, fırlatmaya kadar olan süreçteki tüm hazırlıkları genel başlıklar halinde göreceğiz ve bazı fırlatma listelerini inceleyeceğiz.

44
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Görkem Bakırcı
Yazar 2 gün önce 11 dk.

Madde genellikle katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç halde bulunur. Maddelerin ısının etkisiyle bir halden başka bir hale geçmesine hal değişimi denir. Hal değişimleri, geri dönüşü mümkün olan fiziksel değişimlerdir. Maddenin kimyasal yapısında bir değişim olmaz, yani maddenin kimliği değişmez.

Hal değişimi, faz değişimi olarak da isimlendirilir. Hal değişimleri erime, donma, süblimleşme, kırağılaşma, yoğuşma ve buharlaşmadır. Bu değişimleri aşağıda verilen görselden inceleyebilirsiniz.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Elif Beren
Elif Beren
20K UP
Türü Ekleyen 6 gün önce
Böğler, ne örümcek ne de akrep olan bir takım hayvandır. Haklarında bolca mit bulunmasına rağmen aslında zehirsizlerdir. Güneş ışığında bulunmayı sevmezler.
3
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Aralık 2015 10 dk.

Canlılığın en temel yapıtaşı olan hücrelerin yuvarlak olma davranışını/eğilimini anlamak için, canlılığın kökenlerine inmemiz gerekiyor. Canlılığın başlangıcına... Yani, "cansız" olarak tanımladığımız kavramların, belirli çevre şartları altında kademeli değişerek "canlı" olarak tanımlayacağımız kavramların ortaya çıkışına... Bunu inceleyen teori, Evrim Teorisi değil, Abiyogenez Teorisi'dir.

Abiyogenez Kuramı dahilinde cansız varlıklardan, yaklaşık 500 milyon yıl süren bir deneme-yanılma süreci sonucunda, ilk defa canlı varlıkların kimyasal evrim yoluyla oluştuğunu biliyoruz. Bu sürecin en önemli basamaklarından birisi, belki de canlılık tarihinin en önemli olayı olan "bölünme" ("üreme") olayıdır. Bu ilk bölünme, günümüzde de prokaryotik canlılarda görebildiğimiz "amitoz bölünme" (binary fission) ile olmuştur. Yani hücre, yaklaşık olarak ortadan, mümkün olduğunca eş (ancak içerikler heterojen olarak dağılabilir) bir şekilde ikiye bölünmüştür. İyi ama... Neden? Neden bir varlık "bölünme" ihtiyacı duysun ki? Canlılar, üremeden de evrimleşemezler miydi?

141
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İbrahim Tayfur
6 gün önce
bir müslümana evrim oldugunu nasık kanıtlarız adam diyor ilk peygamber hz.ADEM as ama evrimde ise ilk insan yoktur diyor 
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ufuk Derin
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Kaliforniya Üniversitesi'nden bir bilim insanının öncülük ettiği bir çalışma, insanların vahşi yaşamla etkileşime girmesinin tehlikelerine dair yeni uyarılar sunuyor. Biyolojik Bilimler Fakültesi'nden Yardımcı Doçent Shermin de Silva, nesli tükenmekte olan Asya filleri üzerinde araştırmalar yürütüyor. Daha önce bu hayvanların yaşam alanlarının küçülmesi konusunda raporlar yayınlayan de Silva, bu küçülmenin insanlar ve filler arasında bölgesel çatışmalara yol açtığını söylüyor.

De Silva, Ecological Solutions and Evidence dergisinde yayınlanan şimdiki çalışmasında insanların yabani hayvanlara yiyecek vermesinin ciddi sonuçlarını olduğuna dair yeni kanıtlar sunuyor. Rapor, bu tür bir beslemenin yaban hayvanlarının insanlara alışmasına yol açarak sorun çıkarma konusunda daha rahat davranmalarına neden olduğunu gösteriyor. Çalışma, sadece fillerin yaşadığı bölgeler için değil, aramızda yaşayan tüm yaban hayatı türleriyle etkileşimler konusunda da önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Discord
Çınar Ege Bakırcı
Yazar 20 Ocak 2015 6 dk.

Hepimiz Güneş Sistemi'ndeki 8 gezegenin ismini Güneş'e olan sırasıyla sayabiliriz. En azından öyle umuyoruz; eğer emin değilseniz, sırası şöyle: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve son olarak, Neptün. Ancak bu gezegenlere neden bu isimlerin verildiğini çoğu insan tam olarak bilmiyor. Biz de bu sorunu çözerek, gezegenlerin isimlerinden kısaca bahsetmek istedik. 

Öncelikle genel bir kuraldan bahsedelim: teleskop tam olarak icat edilene kadar bilinen 5 gezegene (Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn) Romalılar hep kendi tanrılarının isimlerini vermişlerdir. Sonradan keşfedilen gezegenlerden olan Neptün'e de Roma Tanrısı'nın adı verilmiştir. Tabii günümüzde bu tanrılara artık inanan pek kimse kalmadığı için, onlara "mitolojik tanrılar" adı verilmektedir. Bunun haricinde bu tür isimlendirmenin yalnızca 2 adet istisnası vardır: Dünya ve Uranüs. Bunların hepsini sırasıyla izah edeceğiz. Şimdi isimlerin nereden geldiğine, baş döndürücü fotoğraflarıyla birlikte, tek tek bakalım:

166
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kaya Erdem Yılmaz
Seslendiren 16 Mayıs 2024 4:24
Saçları koparma ile herhangi bir renkteki saç sayısının artması arasında hiçbir bağlantı yoktur. Bu hatalı düşüncenin yayılmasının sebebi, saçları beyazlamaya...
25
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Ağustos 2018 13 dk.

Schrödinger'in Kedisi, büyük fizikçi Erwin Schrödinger tarafından geliştirilmiş meşhur bir düşünce deneyidir. Schrödinger, bu düşünce deneyini Kopenhag Yorumu olarak bilinen ve modern fizikçilerin çoğu tarafından kabul edilip kullanılan bir kuantum mekaniği yorumuna tepki olarak geliştirmiştir.

Kopenhag Yorumu'na göre Evren'deki tüm temel parçacıklar, bir dalga fonksiyonu tarafından tanımlanan olasılıklar çerçevesinde belli bir hız ve konuma sahiptir. Yani atom etrafındaki bir elektron, aslında belirli bir noktada değildir; belirli bir olasılıkla belirli bir noktada ve hızda bulunur. Ancak biz, bunu kesin olarak bilemeyiz. Ta ki gözlem (ölçüm) yapana kadar. Heisenberg'in Belirsizlik Kuramı çerçevesinde, gözlem yapsak bile hız ve konumu aynı anda tespit edemeyiz; ancak en azından bir tanesini ölçmemiz mümkündür. Ancak nasıl olur da belirli olasılıklar çerçevesinde herhangi bir konumda ve hızda bulunabilecek olan bir elektron, gözlem yapıldığı anda belirli bir konuma veya hıza sahip olur? Eğer ki gözlem öncesinde bu elektronun pozisyonu ve hızı belirsiz ise, gözlem sonrasında bu pozisyon veya hızdan en azından 1 tanesi nasıl belirli hale geçer?

193
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 23 Kasım 2023 14 dk.

Davranışların incelenmesi, bize organizmaların çevrelerine nasıl yanıt verdiği ve bu yanıtların evrimsel kökenleri hakkında derinlemesine bilgiler sunar. İnsanlar söz konusu olduğunda, psikoloji ve sosyoloji gibi bilimler davranışın temel bileşenlerini ve bu davranışların bireyler ve toplumlar üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olur. Öte yandan etoloji ise, insan harici hayvanlar aleminin davranışsal dinamiklerini ve bu davranışların ekolojik ve evrimsel bağlamlarını inceler. Bu disiplinler, hayvanların ve insanların dünyalarını daha iyi anlamamız ve birbirimizle ve doğal dünya ile olan ilişkilerimizi daha iyi yönetmemiz için önemli araçlar sağlar.

Nesli tükenmiş hayvanlar söz konusu olduğunda, onların davranışları hakkındaki bilgilerimiz sınırlıdır çünkü bu hayvanları doğal ortamlarında doğrudan gözlemleme fırsatımız yoktur. Fakat gözlem şansı olmasa da epey kapsamlı tahminler mevcuttur. Kalıntıları bulunan ve Kik adı verilen yünlü mamut bireyi, Buzul Çağı'ndan kalan ve hikayesi bilinen ender memeli hayvanlardan biridir. Kik, yaklaşık 17.100 yıl önce, Alaska'nın iç kesimlerinde, kuzeyde Brooks Sıradağları ve güneyde Alaska Sıradağları arasında dünyaya gelmiştir. O dönemde, bu bölge, Bering kara köprüsü üzerinden Sibirya'ya ve Batı Avrupa'ya kadar uzanan soğuk ve kuru bir çayırlık olarak karşımıza çıkar. Bu geniş bölgeye, bölgenin en ikonik hayvanlarından dolayı "mamut stepleri" adı verilmiştir.[1]

66
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Roiberic Von Nische
Üye 26 Temmuz 1 Cevap
Kendimi bildim bileli (çocukluğumdan beri) hep gece oturur, gündüzleri uyurum ama uyku sürem öyle 3-5 saat gibi az değil, en az 9-10 saati buluyor. Yine de çevremdekiler sürekli "23.00-03.00 arasında büyüme hormonu salgılanır. Bu esnada uyumazsan sağlıklı gelişemezsin" diyorlar bana. Halbuki benim gelişimsel bir bozukluğum yok. Bu işin aslı nedir?
275 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berkay Gökbulut
Üye 4 gün önce 1 Cevap
Selamlar herkese. Bu sene YKS’ye girdim belli bir sıralama yaptım ODTÜ Maden Mühendisliği’ni bir süredir araştırmaktayım. İyisiyle kötüsüyle imkanlarıyla bilgisi olan ve aydınlatmak isteyen herkesin fikrine açığım.Çünkü bildiğiniz gibi Türkiye’de tercih sürecinde öğrencilerin en büyük klasik düşüncesi işsiz kalır mıyım oluyor.Tabii kişiye de bağlı.
202 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Nevin Erol
Nevin Erol
100K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Sessiz ol ve dinle: deliliğini tanıdın mı ve kabul ediyor musun? Deliliğe hayat ver... Delilik bir ruh biçimidir.
Kaynak: kırmızı kitap
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İstanbulÜcretsiz26 Temmuz
🎬 Birlikte Interstellar İzliyoruz!
26 Temmuz 2025 20:30 tarihinden 26 Temmuz 2025 22:00 tarihine kadar.

Yaz akşamına birlikte keyif katmaya ne dersiniz? 


Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu olarak, 26 Temmuz Cumartesi akşamı saat 20.30’da Kadıköy Kültür Sanat Evi’nde film gecemizde birlikte Interstellar (Yıldızlararası) izliyoruz! 🌌🚀

Devamını Göster
13
1 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
71K UP
Gözlemi Yapan 2 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde, dere kenarında gözlemlenmiştir. Latince tür adı "Polyommatus agestis", namıdiğer "Çokgözlü Esmer".
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Metehan Yucekent
Uzaman degilim ama bu konulara ilgiliyim. 6 gün önce Sen de Cevap Ver

Merhaba,

Evrennin nasıl başladığı tam olarak bilinmediği gibi maalesef nasıl yok olacağı da bilinmiyor. 14.6 milyar yaşında evrenimiz ve muhtemelen yok olması trilyon kere trilyon yıllar sonra gerçekleşecek. Bu kadar uzak tarihi öngörmek bir hayli zor tahmin edeceğiniz gibi kaldı ki şurda son 200 yıldır adam akıllı bilim yapabiliyoruz. Tabi nasıl yok olacağına dair bazı teorilerimiz var bunlardan bazıları evrenin çöküp tekrar big bang koşullarına geri dönüp başka bir evren yaratması ya da evrenin dokusunun yırtılıp herşeyin yok olması veya büyük donma dediğimiz evrenin sonsuza kadar genişleme ihtimalidir.[1]

Sizin sorunuz anladığım kadarıyla eğer evren yok olur ve yeniden başka bir evren oluşursa günümüzdeki bu evrene benzeyip benzemeyeceği. Bunu bilmek zor. Eğer fizik yasaları bu big bang gibi olaylardan bağımsız sabitlerse yeni oluşacak evren de bizimkine benzeyebilir dolayısıyla ışık hızı sabiti, planck sabiti gibi sabitler aynı kalabilir, yer çekimi aynı şekilde işleyebilir. Ama fizik yasaları veya fizik yasalarını belirleyen etkenler değişebiliyorsa veya rastlantısalsa her big bang kendi farklı evrenini yaratır. Oluşacak başka bir evrende ışık hızı saatte 10 km de olabilir ya da ışık diye bir şey hiç olmayabilir. Kısacası sorunuza şu an ki bilgi birikimizile kesin bir cevap vermek mümkün değil.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. D. A. Gunn. End Of The Universe: 4 Ways Our Cosmic Apocalypse Could Unfold. (8 Haziran 2025). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2025. Alındığı Yer: BBC Science Focus Magazine | Arşiv Bağlantısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
391K UP
Aktaran 2 gün önce 4 dk.

Milyonlarca insanın bizzat tecrübe ettiği gibi, COVID-19 aşısı gibi mRNA aşılarının en yaygın yan etkisi; aşı yerinde ağrı, kızarıklık ve bir iki gün süren genel bir halsizlik halidir. Araştırmacılar şimdi, mRNA aşılarının bu tepkiyi tamamen ortadan kaldıracak şekilde yeniden tasarlanabilmesi durumunda ne olacağını inceliyor.

Pennsylvania Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, Nature Biomedical Engineering dergisinde yayınladıkları yeni bir çalışmada, mRNA'yı hücrelere taşıyan lipit nanoparçacıkların (LNP) kilit bir bileşeni olan iyonize edilebilir lipidin yapısını hafifçe değiştirmenin, sadece iltihaplanmayı azaltmakla kalmayıp aynı zamanda COVID-19'dan kansere kadar çeşitli hastalıkların önlenmesinde veya tedavisinde aşının etkinliğini de artırdığını gösteriyor.[1]

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Blog Yazısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close