Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Itamar Shatz
Itamar Shatz
499K UP
Yazar 12 Eylül 2022 6 dk.

Napolyon tekniği, acilen ilgilenmemeniz halinde kendiliğinden çözülme ihtimali yüksek olan işleri ertelemeyi öneren bir üretkenlik metodudur. Örneğin bu tekniğe göre, acil olmayan konularda sizden yardım bekleyen kişilerin, cevap verebileceğiniz son tarihe kadar ellerindeki problemi kendiliğinden çözmeyi başaracaklarına inanıyorsanız, o kişilerin e-maillerine dönmeyi bekletmeniz önerilir.

Napolyon tekniği bir hayli yararlı olabilir; ancak kullanırken dikkate almanız gereken bazı noktalar da vardır. Bu makalenin devamında, tekniğin kendisini ve nasıl olabildiğince efektif bir şekilde uygulayabileceğinizi öğreneceksiniz.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Ömer Özdemir
İnceleyen10 17 Temmuz 2023
Herkesin izlemesi gereken güzel bir senaryosu olan yüksek prodüksiyonlu akıcı bir dizi.
9.6/10
(47 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
10
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Yazar 21 Ocak 11 dk.

Çınar ağaçları, hem doğal ekosistemlerde hem de kentsel alanlarda tarihi, estetik ve çevresel değerleri nedeniyle önemli bir yere sahiptir. Bu dayanıklı ağaçlar, çevre kirliliğine dayanma kapasitesi, geniş yapraklı tacı ve hızlı büyüyebilme özellikleri ile bilinir. Tarih boyunca çınar ağaçları medeniyetler için birer simge olmuş, köy meydanlarının vazgeçilmez bir parçası ve şehir manzaralarının estetik bir unsuru olarak kullanılmıştır. Antik Yunan’dan Osmanlı’ya kadar uzanan kültürel tarihleri boyunca çınar ağaçları, bilgelik, dayanıklılık ve sürekliliğin simgesi olarak kabul edilmiştir.

Ekolojik olarak çınar ağaçları, geniş yaprak yüzeyleriyle karbon tutma ve oksijen üretiminde önemli bir rol oynar. Kök sistemleriyle toprağı stabilize ederken, yaprak dökme özellikleriyle organik madde döngüsüne katkıda bulunurlar. Ancak günümüzde bu ağaçların neslinin devamı, ciddi tehditlerle karşı karşıyadır.

32
7
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 24 Şubat 2019 3 dk.

Günümüzden 600 milyon yıl kadar önce tek hücreliliğin çok hücreliliğe evrimleştiğini birçoğumuz biliriz. Ancak bilmek bir şeydir; bu evrimin gözünüzün önünde yaşanması ise bambaşka bir şeydir. İşte Georgia Teknoloji Üniversitesi ve Montana Üniversitesi araştırmacılarının tanıklık ettiği tam da buydu. Hem de sadece tanıklık etmekle kalmadılar; bu evrimin nefes kesici, hızlandırılmış ("time-lapse") videolarını da kaydetmeyi başardılar.

Sözünü ettiğimiz evrimsel değişim sadece 50 hafta sürdü. Çok hücreliliğin evrimini tetikleyense basit bir avcının ortama dahil edilmesiydi.

326
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Kuzey Kutbu'nda bahar gelince milyonlarca kuş yavrularını büyütmek için bir araya geliyor. Bu dönemde her yerde yavru kuşların cıvıltıları duyulur ve tüylerle kaplı minik yavruları her yerde görebilirsiniz. Bu durum, 73 milyon yıl önce de aynıydı. Bu hafta Science dergisinin kapağında yer alan bir makale, kuşların kutup bölgelerinde yuva yapmasına dair bilinen en eski örneği belgeliyor.[1] Makalenin baş yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Lauren Wilson, şöyle anlatıyor.

Wilson, bu makalenin Alaska Fairbanks Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tez çalışması sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Alaska'daki bir kazı alanından toplanan düzinelerce minik fosilleşmiş kemik ve dişi inceleyen Wilson ve ekibi, dinozorların da bu topraklarda dolaştığı dönemde Kuzey Kutbu'nda üreyen farklı kuş türlerini tespit etti. Bunlar arasında dalgıç kuşlar, martı ve ördek ve kaz gibi kuşlara benzeyen birkaç kuş türü vardı. Makalenin yazarlarından Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi direktörü ve Wilson'ın yüksek lisans tez danışmanı Pat Druckenmiller, çalışmayı şöyle özetliyor:

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Zəhra Əzizova
Öğrenmeye meraklı biri 4 saat önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Yusuf Tales tarafından sorulmuştur.
Hayvanlarda Default Mode Network (DMN), benzeri sistem varmı nasıl var neden yok?
Hayvanlarda Default Mode Network (DMN), benzeri sistem varmı nasıl var neden yok?

Evet, bazı hayvanlarda insanlardakine benzer bir sistem olduğu düşünülüyor. Özellikle maymunlar, fareler, yunuslar, köpekler gibi gelişmiş beyin yapısına sahip hayvanlarda, DMN’ye benzeyen beyin ağları gözlemlenmiş.

DMN dediğimiz şey, insan zihni boşta kaldığında – yani bir işe odaklanmadığında, geçmişi düşündüğünde, hayal kurduğunda ya da içsel dünyasına döndüğünde – aktif olan bir ağdır. Bu sistem tamamen "tembellik hali" değil; aslında zihin içeride çalışıyordur. İnsanlar bu ağı kullanarak kendilik farkındalığı geliştirir, geleceği planlar, geçmişi analiz eder.

Hayvanlarda da benzer bir ağın çalıştığına dair bulgular var ama bizimki kadar gelişmiş değil. Çünkü onların beyin yapısı, özellikle de prefrontal korteks gibi alanlar, insandakine kıyasla daha sınırlı. Bu yüzden onlar da içsel bir şeyler yaşıyor olabilir ama bunun bizim düşündüğümüz gibi karmaşık, felsefi ya da zaman kavramına dayalı olduğunu söylemek zor.

Tüm Reklamları Kapat

Bazı hayvanlarda hiç yok gibi görünüyor. Bu da beynin yapısıyla, evrimsel gelişimiyle ve karmaşıklık düzeyiyle ilgili. Yani her hayvanın buna ihtiyacı olmamış olabilir.

Sonuç olarak evet, bazı hayvanlarda DMN’ye benzer ağlar var. Ama bu ağın nasıl işlediği ve o hayvanın ne hissettiği, ne düşündüğü konusu hâlâ tam olarak bilinmiyor. Bizim gibi “düşünüyorum öyleyse varım” demiyorlar ama içeride bir şeyler olup bitiyor olabilir.

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 26 Ekim 2014 2 dk.

Zeka, genetikten çok güçlü bir şekilde etkilenen bir özellik olduğu için, hızla gelişen genetik araştırmaları kısa bir süre sonra süper-zeki bir insanlar sınıfı yaratmakta kullanılabilir. Bu insanlar, günümüzdeki en zeki insanlardan 1000 kata kadar daha yüksek IQ değerlerine sahip olabilir!

Michigan State University'den Teorik Fizik Profesörü ve Araştırmalar Başkan Yardımcısı olan Stephen Hsu, zekayı kontrol eden binlerce genetik varyantı tespit etmekten sadece 10 yıl kadar uzakta olduğumuzu düşünüyor. Aleller denen bu varyantlar, doğacak olan çocukta istendiği gibi seçilebilir ve genetik mühendislik teknikleri kullanılarak bunlar, zekanın katlanması için kullanılabilir. Hsu şöyle söylüyor:

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nurgül Karyağış
Yazar 12 Ekim 2013 3 dk.

Pisi balığı, dil balığı, kalkan balığı ya da diğer yassı balıkların yüzleri, birbiriyle uyuşmayan gözleri ve ağızlarının duruş biçimi, zorla birbirlerine oturtulmuş yapboz parçalarına benzer. Bunun sebebi, bu balıkların olgunlaştıkça, gözlerinden birinin başın üzerinden geçerek diğer tarafa göç edip, diğer gözle aynı tarafa ulaşmasıdır. Keşfedilen bir fosil, bu özelliğin nasıl evrimleştiğini aydınlatıyor.

Oxford Üniversitesi'nde paleobiyolog olan Matt Friedman, Viyana’daki Doğal Tarih Müzesi’nde bulunan ve bugüne kadar hatalı olarak tanımlanmış bir balık fosilinin, bugünkü yassıbalıklar ile ataları arasındaki kayıp halka olduğunu keşfetti!

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
M Cem Yasar
Mühendisim 26 Ekim 2023 Sen de Cevap Ver

Farklı fiziksel ve kimyasal olaylar ve oluşlar olduğu için bizler bu farklılığı ölçebiliyoruz. Örneğin birçok olayı Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönme hareketine göre ölçüyoruz. 24 saat, 60 dakika, saniye, salilse, vb. Yani aslında akıp giden bir zaman yok, farklı olay ve oluşumların birbirlerine göre ölçülmesidir zaman. Örneğin atom saati dediğimiz aygıta göre de Dünya 24 saatte kendi etrafında dönüyor demek yerine, atom saatinin milyarlarca kez titreşmesine denk gelecek şekilde Dünya dönüyor de diyebiliriz. Tabi yukarıdaki yorumda da belirtildiği üzere denklemler üzerinde olay ve oluşlar matematiksel ifade edildiğinde her bir parametre tek başına ele alınıp çok farklı yorumlar yapmak mümkün. Yorumların hangisi gerçekle örtüşüyor hangisi örtüşmüyor işte ortaya birçok teori, hipotez, vb ortaya atılıyor.

Kısacası, görelilikle ilgili çok daha basit bir örnek vermem gerekirse, suyun kaynar hale gelme süresini etkileyen ve bildiğimiz en basit değişken nedir ? Basınç farkı. Deniz kenarında ya da daha yüksek bir yerde aynı miktar suya aynı miktar ısı verilirse deniz kenarında kaynar hale gelmesi için geçen süre daha yüksek bir yerde kaynar hale gelmesi için geçen süreden daha fazladır. Burada değişen faktör zaman değildir, suya etkiyen kuvvet değişmiştir. Olayları ve oluşumları birçok fiziksel ve kimyasal diğer olaylar ve oluşlar etkiliyor. Işık hızı limitine yakınlaşan hızlara ulaşmak, çok büyük kütleçekim kuvvetlerine yaklaşmak, basınç farkları, çok yüksek ya da çok düşük sıcak ortamlar, vb. Tüm bu farklar aynı olay ve oluşumların oluşum süresini etkiliyor, yani burada sihirli bir el zaman gibi bir değişkeni elinden tutup değiştirmiyor. Maddeye, enerjiye etki eden kuvvetler olay ve oluşumları değiştiriyorlar aslında. Bu farklılıkları da kıyasladığımızda elimizde en basit haliyle zaman/süre farklı ortaya çıkıyor.

Tüm Reklamları Kapat

7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Sonya Demirboğa
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Vronski Anna'ya , kopardığı solmuş bir çiçeğe , onda artık onu koparmasının sebebi olan güzelliğini görmeden bakan bir insan gibi bakıyordu.
Kaynak: Anna Karenina
9.3/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Анна Каренина
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen8 4 gün önce
Deniz altında ve gökyüzünde geçen sahnelerde empati yeteneğimi sonuna kadar kullandığım için içim daraldı 😅 Ancak gerek prodüksiyon gerek oyunculum gerek senaryo olsun benden 7-8 arasında bir puan aldı. İzlenmesini kesinlikle tavsiye ediyorum.
6.5/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ekim 2019 9 dk.

Daha önceden bilim insanları arasındaki ateizm oranlarını buradaki yazımızda anlatmıştık. Bu yazımızda, evrimsel biyologlar arasındaki ateizm oranlarına bakış atacağız:

American Scientist tarafından yapılan bir araştırmada, evrimsel biyologların inançları araştırılmıştır. Gregory W. Griffin ve William B. Provine tarafından yürütülen ve 149 profesyonel evrimsel biyolog üzerinde yapılan araştırma, ilginç sonuçlar çıkarmıştır.[1] Bu bilim insanları toplamda 28 farklı saygın ulusal akademiye üyedirler. Deneklerin uzmanlıkları şu bilim dallarından en az birini içermektedir: evrim, filogenetik, popülasyon genetiği, paleontoloji, paleoekoloji, paleobiyoloji, sistematik, organizma düzeyinde adaptasyon veya uyum başarısı.

276
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Eray Şeyhan
İnceleyen10 5 gün önce
La Mettrie, bu eserini 18. yüzyılda anonim olarak yayımlamasına rağmen, Makine İnsan yazıldığı günden itibaren yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. “İnsan bir makinedir” görüşü, özellikle ruhun ölümsüzlüğüne ve tanrısal yaratılışa inananlar tarafından sert biçimde eleştirilmiştir. Zira bu düşünce, Tanrı’ya, ruhun varlığına ve özgür iradeye yer bırakmıyordu. Materyalist ve hazcı bir etiği savunduğu için, birçok kişi onun fikirlerinin ahlaki yozlaşmaya yol açacağını düşünmüştür. La Mettrie’ye göre erdem, acıdan kaçma ve haz alma ilkesine dayanıyordu. Bu yaklaşım, geleneksel ahlak anlayışıyla taban tabana zıttı. La Mettrie, bu radikal fikirlerini, kendisinden önceki düşünürlerin görüşlerini sentezleyerek temellendirir. Özellikle Descartes ve Locke’un etkisinden yola çıkarak, insanın ruhsuz bir makine gibi işlediğini ileri sürer. Bu iddialarını ise ampirik gözlemlerine dayandırır; çünkü kendisi her şeyden önce bir hekimdir. Makine İnsan’ın bazı bölümlerinde, insana yakın canlıların beyin yapılarından söz eder ve bunu oldukça anlaşılır, hatta yer yer dikkat çekici bir üslupla dile getirir. Bugün hâlâ önemini koruyan Makine İnsan, yalnızca 18. yüzyılın değil, günümüz düşünce dünyasının da etkili eserlerinden biridir. La Mettrie’nin insanı doğanın bir parçası olarak görmesi ve zihinsel süreçleri bedensel işlevlerle açıklaması; nörobilim, psikoloji ve evrimsel biyoloji gibi çağdaş bilim dallarının yaklaşımlarıyla örtüşmektedir. Günümüzde insan zihnini açıklamak için artık ruh kavramına ihtiyaç duyulmaması, La Mettrie’nin sezgisel olarak öne sürdüğü fikirleri doğrular niteliktedir. Her ne kadar döneminde dışlanmış olsa da, Makine İnsan fikri, insanı anlamamızda bilimsel düşüncenin önemine dikkat çeker.
Kitap
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Man a Machine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Baran Cudi Eker
4 gün önce
Anne oğlunu korkutarak ağlamasını kesmeye çalışıyordu tabi ki öyle yapacak tıpkı anne babasının öğretmeninin başkanının ona yaptığı gibi
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Kasım 2018 17 dk.

Bir deniz kaplumbağasını düşünün.

Yumurtadan çıktıktan hemen sonra, hiçbir ebeveyn yönlendirmesi olmaksızın denize gidip, kendi başına okyanusun tüm zorluklarına göğüs germeye çalışır. Tamam, bunu yapabilmelerinin yegâne nedeninin evrim olduğunu biliyoruz; burada anlatmıştık. Ve tamam, bu deniz kaplumbağalarının sadece %1'i kadarı yetişkinliğe erişebiliyor; yani doğan her 100 yavrudan 99 tanesi avcılara yem oluyor veya avlanamayarak ölüyor - dolayısıyla diğer türlerde de hassaslıkla tasarlanmış bir süreç değil, vahşi bir yaşam mücadelesi, bol miktarda şans ve atalardan miras alınan genlerin dikte ettiği davranışlar sayesinde hayatta kalma çabası görüyoruz. Ancak yine de doğar doğmaz bir hareketlilik, kendi başına yaşam mücadelesi verme, hayatta kalma konusunda belirli eğilimler var!

172
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Can Demirci
Seslendiren 7 Kasım 2023 11:24
Alfabenin keşfinden sonra insanlık tarihinin yazılı kanıtları da oluşmaya başlamıştır. İlk alfabeler şüphesiz ki diğer alfabelerin öncüsü olmuştur. Dünya...
63
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Genetik konusunda geliştirebilirsin.

Meriç Öztürk
Seslendiren 2 gün önce 25:31
Uzaydan gelen mesaj "Free İmamoğlu" mu diyor? Bir garip sinyal deyip geçmeyeceğiz! Astrositlerin üstüne vazife mi hafıza oluşumuna yardımcı...
4
HAYAT İMKÂNSIZ

GECE YARISI KÜTÜPHANESİ’NİN YAZARINDAN

Bazen bize sihir gibi görünen şey, yaşamın henüz anlayamadığımız bir parçasıdır…
Grace Winters hayata küsmüş emekli bir matematik öğretmeni. Günlerini televizyon izleyip kitap okuyarak, beyninin körelmemesi için bulmaca çözerek geçiriyor. Bir zamanlar üstüne titrediği bahçesine bile ilgisini kaybetmiş. Yalnız, yapayalnız hissediyor.
Yıllardır görmediği ve haber almayı beklemediği bir arkadaşının ona bir Akdeniz adasındaki köhne evini miras bıraktığını öğrenince, Grace bir planı ya da cebinde bir ada rehberi olmadan, aklında sorular ve tek yön uçak biletiyle, kendini İbiza’da buluyor.
“Neden ben? Neden bu ev?” Arkadaşının hayatına −ve ölümüne− dair cevaplar İbiza’nın engebeli tepeleri ile altın kumsalları arasında gizli. Parça parça bulabildikleri ise en uçuk hayal gücünün sınırlarını zorlayacak kadar tuhaf. Ve imkânsız gibi duran bütünü görebilmek için Grace, önce kendi geçmişiyle yüzleşmek zorunda.
Dünya çapında bir yayıncılık hadisesine dönüşen Gece Yarısı Kütüphanesi’nin yazarından umudun ve yeni başlangıçların dönüştürücü gücüne dair enfes bir roman.

“İnsan olmanın en güzel yanlarına nüktedan ve şefkatli bir aşk mektubu.” –Benedict Cumberbatch

“Haig’in fantastik bir dünyanın kapılarını araladığı akıl dolu ve dokunaklı romanı, hem bir gizem hem bir aşk hikâyesi. Hayatı tüm zenginliğiyle takdir etmenin mümkün olduğunu gösteriyor.” –Guardian

Devamını Göster
₺279.00
HAYAT İMKÂNSIZ
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 10 Temmuz 2021
Bir konuya farklı açılardan bakamayan bir zihin, dar bir zihindir.
Kaynak: Middle March (TED-Ed)
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
39
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Discord
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close