Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Söz
Batuhan Piren
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Entelektüel, seksten daha ilgi çekici bir şeyler keşfedebilmiş kişidir.
Kaynak: Kadim Felsefe (Goodreads)
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Aylin Göçmen
Aylin Göçmen
129K UP
Uyarlayan 1 Mayıs 2022 5 dk.

1990'larda gerek dünyada gerekse Türkiye'de gelişim psikolojisi ve eğitime damga vurmuş en önemli teori, kuşkusuz Çoklu Zeka yaklaşımıydı. Howard Gardner'ın kuramı öyle güçlü bir rüzgar yaratmıştı ki bu modele göre hazırlanmış eğitimler, müfredat uygulamaları, hatta okul modelleri uzun süre gündemde kalmıştı. Peki Çoklu Zeka Teorisi neden böyle etkiliydi?

Howard Gardner'ın 35 yıl önce temellerini attığı Çoklu Zeka fikri, dönemin kabul görmüş tek tip zeka yaklaşımına meydan okuyan, devrim niteliğinde bir fikirdi. O güne kadar eğitimciler ve psikologlar, zekayı, "kişinin çeşitli disiplinlerde mantıksal akıl yürütme becerisi" olarak tanımlıyordu. Bu geleneksel yaklaşımda tek tip bir zeka olduğu kabul ediliyor; "zeki olmak", analitik düşünme becerisiyle eş anlamlı olarak kullanılıyordu. Hatta 1905 yılından itibaren uygulanmaya başlanan ve çocuğun "anlama, akıl yürütme ve yargıda bulunma" yeteneğini ölçmeyi amaçlayan IQ testlerinden sonra, zeka düzeyi bilimsel bir ölçüm olmaktan çıkarak, neredeyse tamamen popüler bir kavram haline gelmişti.[1]

37
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Ekim 2022 14 dk.

Akademik temeli ekonomi sahasında olan Meksikalı politikacı Josefina Eugenia Vázquez Mota, istatistiklerle ilgili şöyle söylüyor:

Gerçekten de istatistikler son derece tehlikeli oyuncaklardır. Birçok bilim insanı ve filozof buna dikkat çeken sözler söylemişlerdir. Örneğin Mark Twain, "Gerçekler inatçı olsa da, istatistikler daha fazla eğilip bükülebilir yapıdadır." diyerek tehlikeye işaret etmiştir. Kimi zaman Twain'e, kimi zamansa İngiliz başbakanı Benjamin Disraeli'ye atfedilen bir diğer meşhur söz ise şöyledir:

95
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Baran Cudi Eker
5 gün önce
Güneşe söz verdim
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 1 gün önce 4 dk.

Probiyotikler hayatımızın her alanında kendilerine yer buluyor. Sindirimimize yardımcı oluyor, bağırsak floramızı düzenliyor ve bize daha pek çok fayda sağlıyorlar. Bunların yanı sıra, tehdit altındaki mercan resiflerini kurtarmak için kullanılabiliyorlar. Haziranda Frontiers in Marine Science dergisinde yayınlanan bir çalışmada bakteriyel bir probiyotik, Florida açıklarındaki doğal ortamda zaten taş mercan doku kaybı hastalığına yakalanmış mercan kolonilerindeki hastalığın yayılmasını yavaşlatmayı başardı.[1] Çalışma, yeni probiyotik tedavisinin mercan kolonilerine uygulanmasının daha fazla doku kaybını önlemeye yardımcı olduğunu gösteriyor.

Taş Mercan Doku Kaybı Hastalığı ilk olarak 2014 yılında Florida'da ortaya çıktı. Aradan geçen 11 yıl içinde bu hastalık Karayipler'e hızla yayıldı. Bu gizemli hastalığın, en az 20 diğer ülke ve bölgede de tespit edildiği bildiriliyor.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dilar Topuz
Dilar Topuz
37K UP
Çeviren 6 Mayıs 2021 19 dk.

Yapay zeka, çağımızın mantrasıdır. "Yapay zeka" ifadesi; teknoloji uzmanları, akademisyenler, gazeteciler ve risk sermayedarları tarafından popülerize edilmiş bir terimdir. Akademik alandan genel kullanıma geçen birçok teknik ifade gibi, "yapay zeka" terimi de sıklıkla yanlış anlaşılmaktadır. Fakat bu, halkın bilim insanlarını anlamaması gibi klasik bir yanlış anlaşılmadan ibaret değildir; çünkü "yapay zeka" konusunda aynı zamanda bilim insanlarının kafası da en az halkınki kadar karışık durumdadır. Ömrümüz içerisinde bize rakip olabilecek bir yapay zekanın ortaya çıkmak üzere olduğu, herkesi hem eğlendirmekte hem büyülemekte hem de korkutmaktadır. Ancak maalesef bu fikir, aynı zamanda, gerçekten önemli olan şeylere odaklanmamıza engel olmaktadır.

İçinde bulunduğumuz çağı anlatabilmek için, sizinle bir hikaye paylaşabilirim: Bu hikaye; insanlar, bilgisayarlar, veri ve ölüm-kalım meselesini içeren, ama silisyum çipler üzerine inşa edilecek yapay zeka fantezilerinden başka bir şeyi konu edinen bir hikaye...

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Dilek Ertürk
Dilek Ertürk
53K UP
İnceleyen10 15 Aralık 2022
Sen Kimsin Ki? Podcast, Yusuf Taha Lüleci tarafından yapılan Türkçe podcast yayınıdır. Türkçe podcast dinlemeyi seven biriyseniz dinlemenizi tavsiye ederim. Her bölüm bir konu belirleniyor ve tartışılıyor, yeri geliyor üzülüyorsunuz yeri geliyor gülüyorsunuz.
9.6/10
(23 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Dinleyeceklerime Ekle
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Enes Kocabey
Enes Kocabey
156K UP
Yazar 25 Temmuz 2022 7 dk.

Penis kıskançlığı (İng: "Penis Envy", Alm: "Penisneid"), psikanalitik teoride kız çocuklarının psikoseksüel gelişimi sırasında penisi olmadığını fark ettiğinde kendilerini "yoksun" hissettiklerini ve bu yüzden kıskançlık duygusu geliştirdiklerini iddia eden teoridir. Teoriye, göre bu kıskançlık, daha sonradan kadınlarda bir penise sahip olma arzusuna sebep olmaktadır.

Psikoseksüel Gelişim Teorisi'nin bir alt başlığı olan penis kıskançlığı teorisine, kız çocuklarının fallik evrede (3-6 yaş arası) penisi olmadığını fark etmesi annesi tarafından "iğdiş edildiğini" düşünmesine sebep olur.[1] Bu farkındalıktan önce annesiyle olumlu bir ilişkisi olan kız çocuğu, kendisini yetersiz olarak donattığı için annesine öfkelenir. Bunun sonucu olarak annesinden uzaklaşır ve sevgisini babasına yönlendirerek onunla daha güçlü bir bağ geliştirir. Freud'a göre kız çocukları daha sonra annelerinin sevgisini kaybetmekten korktukları için anneleriyle eskisinden daha güçlü bir şekilde özdeşleşecek ve annesini taklit etmeye başlayacaktır. Freud, bu yüzden penis kıskançlığının kız çocuğunun cinsiyet rollerini geliştirmesi ve kendi cinselliğini anlamlandırabilmesi için gerekli olduğunu düşünmüştür.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Kuzey Kutbu'nda bahar gelince milyonlarca kuş yavrularını büyütmek için bir araya geliyor. Bu dönemde her yerde yavru kuşların cıvıltıları duyulur ve tüylerle kaplı minik yavruları her yerde görebilirsiniz. Bu durum, 73 milyon yıl önce de aynıydı. Bu hafta Science dergisinin kapağında yer alan bir makale, kuşların kutup bölgelerinde yuva yapmasına dair bilinen en eski örneği belgeliyor.[1] Makalenin baş yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Lauren Wilson, şöyle anlatıyor.

Wilson, bu makalenin Alaska Fairbanks Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tez çalışması sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Alaska'daki bir kazı alanından toplanan düzinelerce minik fosilleşmiş kemik ve dişi inceleyen Wilson ve ekibi, dinozorların da bu topraklarda dolaştığı dönemde Kuzey Kutbu'nda üreyen farklı kuş türlerini tespit etti. Bunlar arasında dalgıç kuşlar, martı ve ördek ve kaz gibi kuşlara benzeyen birkaç kuş türü vardı. Makalenin yazarlarından Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi direktörü ve Wilson'ın yüksek lisans tez danışmanı Pat Druckenmiller, çalışmayı şöyle özetliyor:

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Osman Akman
Çeviren 27 Şubat 2020
Dünya'nın gece gökyüzünün bu iki yarımküre görünümünde Güneş, ortadan geçen ufuk çizgisiyle gizlenmiştir. Dijital olarak birleştirilen mozaikler, gezegenin ekvatorunun biri 29 derece kuzeyinde diğeri 29 derece güneyinde olmak üzere karşılıklı enlemlerden kaydedilmiştir. Üstte, La Palma'daki IAC gözlemevinden Şubat 2020'de çekilen kuzey manzarası yer alıyor. Aşağıda ise ESO La Silla Gözlemevi'nden Nisan 2016'da kaydedilen iyi eşleştirilmiş bir güney manzarası yer alıyor. Bu projeksiyonda Samanyolu neredeyse dikey olarak ufkun üstünde ve altında uzanıyor. Kadrajın alt yarısında galaktik merkezin yakınında karanlık bulutları ve parlak bulutsuları göze çarpıyor. Üst yarıda ise parlayan Venüs, burçlar kuşağı ışığına dalmış durumda. Gezegenler arası toz tarafından hafifçe saçılan Güneş ışığı, Güneş Sistemi'nin ekliptik düzlemini yıldızlı gökyüzünde tam bir daire çizerek izler. Büyük teleskop kubbeleri La Silla'dan ters ufuk boyunca yükselirken, La Palma'da çok aynalı Magic teleskopları merkezin üzerinde yer alıyor. Bu iki yarımküreli gece gökyüzünü keşfederken Andromeda Galaksisi ile Büyük ve Küçük Macellan Bulutsuları'nı da bulabilirsiniz.
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Mart 2014 11 dk.

Önceki yazılarımızda Hardy-Weinberg Dengesi'ni tanımladık ve sonrasında bu dengenin kurallarını bozarak, matematiksel analizlerimizi ideal popülasyonlardan gerçek popülasyonlara doğru genişletmeye başladık. Bir önceki yazımızda, mutasyonların tek başına evrimin ana mekanizması olamayacağını, çünkü bunu başarabilmek için çok seyrek meydana geldiklerini ve yarattıkları değişimin oldukça sınırlı olduğunu gördük. Şimdi, Hardy-Weinberg Dengesi'nin bir diğer kuralını bozarak, ortaya çıkan durumu matematiksel olarak analiz edeceğiz. Öncelikle, bu dengenin kurallarını tekrardan hatırlayalım:

Kırmızıya boyadığımız kısımdan da görebileceğiniz gibi, artık Doğal Seçilim'i popülasyonlarımıza dahil ederek Hardy-Weinberg Dengesi'nin bundan nasıl etkilendiğine bakmaya başlayabiliriz. Fakat öncelikle bunu neden yaptığımızı anlayarak başlayalım.

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 3 gün önce 25:31
Uzaydan gelen mesaj "Free İmamoğlu" mu diyor? Bir garip sinyal deyip geçmeyeceğiz! Astrositlerin üstüne vazife mi hafıza oluşumuna yardımcı...
4
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Devrim Açıkalın
Seslendiren 23 Eylül 2020 11:25
Dünya tarihi, insanların birbirine acımasız davranışlar sergilediği olaylarla doludur. Sadece son yüzyıla baktığımızda bile insanların gaz odalarında...
29
Yaşam Ağacı Gözlemi
Onur Günçiçeği
Gözlemi Yapan 1 Mayıs 2023 Türkiye, Antalya
14
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen8 5 gün önce
Deniz altında ve gökyüzünde geçen sahnelerde empati yeteneğimi sonuna kadar kullandığım için içim daraldı 😅 Ancak gerek prodüksiyon gerek oyunculum gerek senaryo olsun benden 7-8 arasında bir puan aldı. İzlenmesini kesinlikle tavsiye ediyorum.
6.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Rasul Nurullazade
İnceleyen9 6 gün önce
Gerçekten izlerken çok keyif aldığım bir film. Filmin neredeyse her anında beklenmedik olay örgüsü ile karşılaşıyorsunuz. Ancak bazı kısımlarda bilimsel olarak absürt sahneler içerdiğini de söylemek isterim.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tuğçe Barut
Yazar 29 Mayıs 2022 31 dk.

Çevre, organizmaların ya da ekolojik toplulukların doğrudan etkileşim içinde oldukları fiziksel, kimyasal, biyolojik, sosyal ortamların ve şartların bütünüdür. İnsanlar için bütün bu faktörlerin yanında kültürel ve ekonomik etkiler de çevre tanımına katkı sağlamaktadır.

Kelime anlamı olarak çevre kirliliği; canlı ve cansız varlıklara zararlı maddelerin engellenemez boyutta çevreye yayılmalarına denir. Kirleticiler, orman yangınları ya da volkanik küller gibi doğal olaylar olabilir ancak kirlilik olarak bahsettiğimiz terim daha çok antropojenik kaynakların, yani insan yapımı kirletici kaynaklarının yol açtığı sorunları temsil etmektedir.

63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 Ocak 2014 6 dk.

Aşağıda göreceğiniz, evrimin nasıl işlediğini öğretmek amacıyla hazırladığımız bir metindir. Lütfen üşenmeden, baştan sona kadar okuyunuz. Ayrıca lütfen bu yazıyı okurken sitemizi Gece Modu'nda kullanmadığınızdan, yani sadece bu yazıya mahsus olmak üzere içeriği Gündüz Modu'nda okuduğunuzdan emin olunuz. Yan veya alt menülerimizi kullanarak gece/gündüz modunu değiştirebilirsiniz.

Eğer başta kıpkırmızı renkte bir metne sahipsek ve metnin rengini her harfte azıcık değiştirmeye karar verirsek, bu renk değişimi çok çok az fark edilebilir olabilir; ama bu, yine de ölçülebilir bir değişimdir! Örneğin, metindeki harflerin HEX kodlarına veya RGB değerlerine bakarak, istediğiniz iki harf arasındaki farkın ne kadar olduğunu tam olarak ölçebilirsiniz. Yazı renginin bu noktaya kadar halen kırmızı olduğunu düşünebiliriz; ancak ortada bir renk değişimi olduğu bellidir. Eğer yazmayı yeterli uzunlukta sürdürürsek, bu yazıya dışarıdan bakan biri tam olarak hangi harfte rengin kırmızı olmayı bırakıp, kahverengi olduğunu tespit edebilir miydi? Metin devam ettikçe, harf rengi de "mikroevrimleşmeye" devam ediyor; ancak göreceğiniz üzere, kırmızıyla tamamen alakasız bir renge ulaşacağız!

213
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Eylül 2013 1 dk.

Çin'in Fujian bölgesindeki Fuzhou'daki doktorlar, 22 yaşındaki bir adamın kullanılmaz hale gelen burnu yerine aktarmak amacıyla, adamın alnında yeni bir burun yetiştirmeyi başardı.

Bir trafik kazası sonrası yaralanan ve aşırı iltihap ile deformasyon sonucu burnu kullanılamaz hale gelen Xiaolian isimli hastanın kaburgalarından alınan kıkırdak doku, alnındaki derinin altına enjekte edildi. Bir ay boyunca alnında büyüyen doku, tamamen gelişince normal burnun yerine aktarıldı.

30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 5 Şubat 2019
Kendime her gün belki yüz defa, yaşantımızın başkalarının emekleri üzerine kurulu olduğunu, onlara olan borcumu ödeyebilmek için daha çok çalışmam gerektiğini hatırlatıyorum.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
26
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close