Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ahmet Öztekin
Uyarlayan 1 gün önce 3 dk.

Düzenli egzersiz, yapabilen insanlar için hem fiziksel hem de mental olarak faydaları gerçekten de yadsınamayacak düzeyde ancak fiziksel kısıtlamalardan ötürü egzersiz yapamayan bazı insanlar da bulunmakta. Bu kişiler için de egzersizin metabolik etkilerini taklit edebilen LaKe molekülü geliştirildi. Molekül, herhangi bir fiziksel efor gerektirmeksizin egzersizin ve orucun metabolik etkilerini taklit etmekte.

Bu molekülün belirtilen metabolik etkilerinin yanı sıra Parkinson ve demans gibi bazı nörolojik hastalıkların tedavisinde yardımcı olarak kullanılabileceği düşünülüyor. Tüm bu olası etkileri sayesinde bu molekülün keşfi ile birlikte yoğun egzersiz programlarına ya da oruç temelli diyetlere uyamayan kişilerde uygulanabilecek tedaviler için umut vadediyor.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Blog Yazısı
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 6 gün önce 28:49
Uzun yaşamın sırrı renklerde mi? - Yapay zekaya aşık olan çocuğa ne oldu? Bilim insanları nasıl bir önlem alacak? - Masaj yaparak beynininizi yenileyebileceğinizi...
5
Ashlee Lane Bakırcı-Taylor
Yazar 3 Şubat 2019 8 dk.

İnsan yaratıcılığı güçlü bir kuvvettir. Mars'a araçlar kondurmaya da yarar, cinayet gibi hain suçların işlenmesine de... Cinayetler ilginç film ve kitap konusu olabilirler; hele ki George R. R. Martin gibi yazarların kaleminden çıkınca. Hepimiz iyi bir gizemi veya yaygın kabul edilen sosyal normlara ters düşen davranışlar sergileyen kişilere ilgi duyarız. Law & Order veya Behzat Ç. gibi dizilerde, suçların nasıl çözüldüğünü ve ardında yatan bilimi görebiliriz. Ama bu dizilerde çözümlere genellikle hızlı, etkili ve hatta kimi zaman alt edilemez gibi gözükmektedir.

Buna karşılık, suç takibi hiç de kolay bir iş değildir; öyle ki, eskiden suçluları kaydetmek bile büyük bir sorundu. Filmlerde suçluların fotoğraflarının şu şekilde gösterildiğini görmüşsünüzdür.

185
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Yalçın
6 gün önce
Ejderhalar gercekten varsa okyonuslarin keşfedilmemiş yerlerde veya okyonuslarin alt tabakalarında olabilirim bi 
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Şubat 2018 20 dk.

Okurlarımızdan en sık gelen taleplerden biri, piyasada bulunan popüler bilim kitapları arasından hangilerini tavsiye ettiğimiz... Biz de, bu soruya kalıcı ve kapsamlı bir cevap olabilmesi için, okurlarımızdan sevgili Nilüfer Tekin'in desteğiyle tam bir liste çıkardık. Aşağıda tam listeyi bulabilirsiniz.

Bu listedeki kitapların ezici çoğunluğu doğrudan veya dolaylı olarak evrimle veya evrimin doğrudan ilişkili olduğu alanlarla ilgilidir. Dolayısıyla fizik, astronomi, kozmoloji, genel bilim tarihi gibi konulardaki birçok tavsiyemize burada yer vermedik. Bunun için ayrıca bir liste oluşturabiliriz.

527
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Temmuz 2022 33 dk.

"Higgs Parçacığı" veya yanıltıcı bir şekilde "Tanrı Parçacığı" olarak da bilinen Higgs Bozonu, parçacık fiziğinin temelinde yer alan Standart Model kapsamındaki temel parçacıklardan biridir. Temel parçacıkların, Alan Teorisi çerçevesinde tanımlanan Higgs Alanı'yla kuantum düzeyde etkileşmesi sonucunda üretilir. Standart Model'de Higgs Parçacığı, sıfır spin değerine ve çift (pozitif) pariteye sahip olan, elektrik yükü veya renk yükü bulunmayan, kütleyi taşıyan skaler bir bozon olarak tanımlanır.

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında bilim insanları, Evren'in Büyük Patlama'yla ortaya çıktığına neredeyse kesin gözüyle bakıyorlardı. Büyük Patlama, modern kozmolojik teoriler ışığında, maddenin aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan genişlemesi sonucu Evren'imizin oluşmasını mümkün kılan âna verilen isimdir. Diğer bir deyişle Büyük Patlama, "etraf" diye adlandıracağımız uzay-zaman düzlemini ortaya çıkarmıştır. Bu bağlamda "patlama" benzetimi tamamen hatalıdır; çünkü Evren'in başlangıcında, günümüzden aşina olduğumuz türden bir patlama sonucu ortaya çıkan ve şarapnel parçaları gibi etrafa saçılan bir şey yoktur. Şeyler ve onların bulunduğu uzay-zaman dokusu, bu süper-hızlı genişleme ile oluşmaya başlamıştır.

326
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tuğba Gürcan
Yazar 8 Ekim 2013 2 dk.

Bir zamanlar nükleer denizaltıların varlığı bir hayaldi. Fakat 21. yüzyılın ortalarına doğru atomik alan, bir hayal olarak görüleni olanaklı hale getirmiştir. 1950’nin başlarında bazı araştırma katılımcıları nükleer denizaltıların gerçekleşme olasılığını değerlendirmeleri için bir araştırmaya davet edilmişlerdir. Birkaç gün sonra aynı kişilere nükleer denizaltıların artık bir hayal olmadığını ve gerçek olabileceğini ifade eden bir yazı okutulmuştur. Fakat fark şudur ki, katılımcıların bir kısmı bu yazının Robert Oppenheimer (oldukça güvenilir bir kaynak, atom bombasının babası olarak bilinen kişi) tarafından yazıldığına, bir kısmı da bu yazının Pravda gazetesinin herhangi bir yazarı (daha az güvenilir bir kaynak) tarafından yazıldığına inandırılmıştır. İki yazının da içeriği aynı olmasına rağmen, Oppenheimmer tarafından yazıldığına inanılan yazının daha inandırıcı bulunduğuna şaşırmamışsınızdır. Yani, yazar hakkında algılanan güvenilirlik nükleer denizaltı hakkındaki inançları değiştirmiştir (Dunn, 2009).

Hovland ve Weiss (1951) tarafından yapılan bu çalışma buraya kadar ilginç değildi. Fakat bu araştırmaya ek bir değişken daha eklendiğinde sonuç ilginç hale gelmiştir: “zaman”(Benoit ve Strathman, 2004), Pretty, Cacioppo ve Goldman, 1981). 4 hafta sonra, iki gruptan da ikinci kez düşüncelerini ifade etmeleri istenmiştir. Beklenmeyen bir şekilde, Pravda yazarının yazısını okuduğuna inanan kişilerin düşünceleri olumlu yönde gelişmiştir. Yani, bu kişiler nükleer denizaltıların gelecek zamanda geliştirilebileceğine inanmaktadırlar.

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Üzeyir Yazıcı
Yazar 5 gün önce 24 dk.

Diferansiyel denklemler, doğada ve insan yapımı sistemlerde meydana gelen sürekli değişimleri matematiksel olarak ifade eden denklemlerdir. Isaac Newton[1] ve Gottfried Wilhelm Leibniz'in 17. yüzyıldaki katkılarıyla ortaya çıkan bu alan, fiziksel olayları modellemekten mühendislik sistemlerini analiz etmeye kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Diferansiyel denklemler sayesinde bir sistemin zamana veya bir başka değişkene bağlı davranışı öngörülebilir ve çözülebilir hâle gelir.

Modern dünyada mühendislik ve bilim dallarının büyük bir kısmı, diferansiyel denklemlerle ifade edilen süreçleri anlamaya dayanır. Hareket eden bir nesnenin konumunun belirlenmesinden, elektrik devrelerindeki akımların analizine kadar pek çok problem, bu denklemler yardımıyla çözülmektedir.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
16K UP
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı Yaylası, Hazım Dağlı Tabiat Parkı yolu üzerinde gözlemlenmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Ekleyen 1 gün önce 24 dk.

Retrograd amnezi, bireyin geçmişteki anılarını kaybetmesiyle karakterize edilen bir tür bellek bozukluğudur. Bu durum kişinin otobiyografik anılarının yanı sıra genel bilgi, kişiler, yerler ve olaylarla ilgili belleğini de etkileyebilir. Hafıza kaybının süresi ve kapsamı değişkenlik gösterir. Bazı bireylerde yalnızca son birkaç hafta veya ay etkilenirken bazı vakalarda çocukluk dönemine kadar uzanan geniş çaplı bir bellek kaybı gözlemlenebilir.

Bellek kaybının hangi anıları kapsadığı ve ne ölçüde olduğu beynin etkilenen bölgesine bağlıdır. Hipokampus ve medial temporal lob hasarı genellikle yakın geçmişteki anıların kaybına neden olur. Frontal korteks lezyonları ise daha eski anıların hatırlanmasını zorlaştırabilir.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Yusuf İğın
Yazar 16 Ekim 2023 8 dk.

Astronomlar; uzay keşfine yönelik teknolojik imkanlar kolaylaştığından beri gözlerini, Dünya benzeri ilginç gezegenleri keşfetmek adına binlerce ışık yılı ötelere çevirmişlerdir. Onlarca yıldır devam eden bu arayışın sonuçları, teknolojik imkanlar geliştikçe hızla artmaktadır. Öyle ki 20 Eylül 2023 tarihi itibarıyla onaylanmış 5.523 Güneş Sistemi dışı gezegen kayıt altına alınmıştır.[1] Bu sayı zaman içerisinde, teknolojik gelişmeler ve bu alana yapılan ekonomik yatırımlar aracılığıyla artacaktır.

NASA'nın neden Güneş dışı gezegen arayışında olduğunu merak etmiş olabilirsiniz. Bunun elbette tek bir nedeni bulunmamaktadır. Bu nedenlerden bazıları; yaşamın oluşmasının koşullarını ve evrimini daha iyi anlamak, Dünya dışı yaşam bulmak, Dünya'ya benzer gezegenler keşfetmek, gezegenlerin oluşum evrelerini öğrenmek, eski dönem gezegenleri inceleyerek evrenin oluşum aşamalarını incelemektir.[2] Kısacası, bu arayış da tıpkı diğer bilimsel çalışmalar gibi kozmosu anlama isteğimizden kaynaklanmaktadır. Bu yüzden Güneş dışı gezegen arayışı ve buna ayırılan imkanlar, içinde bulunduğumuz evreni anlamamız açısından çok değerlidir.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 19 Eylül 2021 11 dk.

Bilim nedir? Hiç düşündünüz mü, "bilimsel yöntem" derken kastettiğimiz şey aslında ne? Bu yazıda oturup size bunun resmî tanımı üzerinden giderek, "Efendim işte bir gözlem yaparız, oradan yola çıkarak bir hipotez geliştiririz, onu test ederiz, yanlışlayabilirsek hipotezi terk eder veya değiştiririz." gibi şeyler anlatmayacağız. Bunlar, bilimin kağıt üzerinde nasıl işlediğidir. Bilimin kalbinde ne var? Cevap çok basit: Kandırılmamak. Öyle eş dost tarafından kandırılmamak da değil; doğa tarafından kandırılmamak. Kendimiz tarafından kandırılmamak. Richard Feynman bunu çok güzel bir şekilde ifade etmişti:

Yani "bilimsel metot" dediğimiz şey, Neil deGrasse Tyson'ın ifadesiyle şöyle özetlenebilir:

103
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Laith Al-Shawaf (ليث الشواف)!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 6 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Laith Al-Shawaf (ليث الشواف)!
İnceleme
Habil Temiz
İnceleyen6 6 gün önce
Başlangıcı gerçekten bir John Wick Spin-Off'u gibi başlasada,ilerleyen vakitlerde aksiyonun yerini neredeyse bilim kurgu alan,birçok yapımda önemli işler barındıran yıldızları gereksiz harcayan,izlediğimiz 'gerçek' aksiyonun ve dikkat çekici anların neredeyse çoğunu sadece John Wick tarafından izlediğimiz, artık aşina olduğumuz 'intikam' senaryolu bir yapım olmuş.Yerinde aksiyonlar ve sahnelerin yanı sıra dikkat çekici atmosfere ve bunun bir sadece spin-off olduğunu hatırlatsada,Ana de Armas'ın ciddi bir rolü kaldırabilip kaldıramamasını sorgulattı.Yine de oyuncuların ve yapım ekibinin bir spin-off olması için elinden geldiğince uğraşları belli oluyor.
Film
6.7/10
(3 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tuana Tatlı
Kimya Öğrencisi 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Plazma bir gazın enerji verilerek iyonlaştırılmasıdır. Normalde atomlarda elektronlar atom çekirdeğine bağlıdırlar, atom bir bütün halinde hareket eder. İyonlaştırmak elektronlarla atom çekirdeği arasındaki bağın koparılmasıdır.[1] Plazma halindeki maddelere şimşek, yıldırım, kutup ışıkları, kibrit alevi, güneş ve diğer yıldızlar, floresan lamba gibi örnekler verilebilir. Daha açıklayıcı anlatmak gerekirse plazma dendiğinde aklımıza genelde bir çeşit gaz gelir. Temelde bu yanlış bir düşüncedir. Plazma "gaz gibi" değildir. Plazma fazında, moleküllerin elektronları çekirdeklerinden ayrılırlar ve ortaya çok hızlı hareket eden iyonlaşmış moleküller ile onların serbest elektronları kalır. Bu serbest elektronlar sayesinde madde çok yüksek bir iletkenliğe kavuşur. -Yıldırım buna örnek verilebilir. - Gaz faz ile plazma fazının temel farklarından biri plazmanın yüksek bir iletkenliğe sahip olmasıdır. Aynı şekilde plazma fazındaki maddeler elektromanyetik alanlardan etkilenirken gaz fazında bu durum tam tersi şekilde işler. Kuzey ışıkları dediğimiz olay da aslında güneşten gelen plazma dalgasının dünyanın manyetik alanıyla etkileşimi sonucu oluşur. Kısacası plazma bir katı veya sıvı gibi elimizle tutabileceğimiz türden bir şey değil. Ancak görebiliriz.

Kaynaklar

  1. F. Dersi. Plazma Nedir? Maddenin Dördüncü Hali - Fizik Dersi. (15 Haziran 2017). Alındığı Tarih: 12 Haziran 2025. Alındığı Yer: Fizik Dersi | Arşiv Bağlantısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
512K UP
Eseri Ekleyen 4 gün önce Film
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : How to Train Your Dragon
Yönetmen: Dean DeBlois
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116K UP
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Bir toprak parçasının etrafını çevirip, Burası benim, diyen ilk adam etrafında kendisine inanacak saf insanlar bulduğunda sivil toplumun temellerini atmış demektir. O zaman bir kişi ayağa kalkıp, Dikkat edin, bu dolandırıcıya inanmayın; dünyanın bütün meyvelerinin hepimizin olduğunu ve dünyanın kimseye ait olmadığını unuttuğunuzda günlerimiz sayılıdır, demiş olsaydı insanlığı ne çok felaketten ve savaştan kurtarmış olurdu.
Kaynak: Rutger Bregman / Çoğu İnsan İyidir
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0022 Haziran
Biyoloji ve Toplum (İngilizce)
22 Haziran 2025 15:00 tarihinden 29 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Who can participate?

Everyone, provided that the participants are able to read and discuss fluently in English.

Scientific areas covered by the activity: History and philosophy of science, Biology, genetics, ecology, philosophy of cognitive science

Day 1: Introduction. Biology and ideology. Hereditarianism and modern genomics: the misuse of genetics for political purposes with historical examples from eugenics, and IQ testing movement.

Day 2: The conceptual underpinnings of behavioral genetics, its shortcomings, and how these shortcomings have carried over into modern behavioral genomics. Ecology and conservation biology.

Day 3: Aristotle, Darwin, and the Modern Synthesis: The nature of the Darwinian revolution from the perspective of Kuhn’s theory of science the concept of incommensurability, whether and when empirical evidence is useful in evaluating which paradigm is better.

The problems which, from Darwin onward, led to the so-called modern synthesis of evolutionary theory. Accepting the most basic claims of a paradigm does not mean that the normal science governed by that paradigm is free from disagreements and lively discussions. Disagreements and discussions about how heredity functions and how natural selection operates. Normal science is not a simple detour or a temporary state on the way to more exciting revolutionary science.

Day 5: Epistemic Anthropocentrism

Philosophical analysis of anthropocentrism as part of an effort to understand the biological origins of cognition. The epistemic dimension of anthropocentrism manifesting as a bias that frames nonhuman cognition through a human lens, disregarding the evolutionary contingency that gives rise to diverse cognitive functions and structures. Cognition as a multidimensional phenomenon emerging across the vast phylogenetic diversity of species through various forms of behavioral individuality. The case of Physarum exemplifies an organizational approach that challenges the homunculus view of cognition.

Day 6: Diachronic Emergence through Shifting Localities of Control

The problem of emergence has long divided philosophers of science. Jaegwon Kim’s influential critique argues that strong emergence is incompatible with the causal closure of the physical world, thereby pushing towards reductionism or epiphenomenalism. However, biological processes such as embryonic development and gene regulation demonstrate diachronic emergence through contextual dynamism. Unlike a fully deterministic system, where the microstate at t1 rigidly determines the macrostate at t2, biological systems exhibit shifting localities, where regulatory nodes dynamically hand off control across changing phases, with coarse-grained transitions between these phases.

Graduate students who would like to present and discuss their research questions with the facilitators will get an opportunity to do so on the afternoon sessions of the 3rd, 4th and 5th days. Graduate students who are interested in thus sharing their work and getting feedback should indicate this in their applications.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close