Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ela Kursak
Seslendiren 1 Kasım 2022 9:49
Ela ile Eddie, bu bölümde Simya'yı öğrenmeye devam ediyorlar!
40
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
83.3K UP
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, Çankırı
Eldivan İlçesi Bülbül Pınarı Mesire Alanı'nda kaydedilmiştir. Latince tür adı "Berberis thunbergii", Türkçe adı "Bodur kadıntuzluğu" imiş..
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen10 15 Ağustos
Hayatında okuduğun en iyi üç kitabı say deseler bu kitabı 1. sıraya alırdım. Gerek konusu gerekse içerisinde ki özlü sözler ile insanın gerçeği algılamasına yardım ediyor. Günümüzde yaşanılan ve yaşanılacak olayın ve sonuçların doğru olarak değerlendirilmesi bu kitabın okunması ile mümkün olabilir.
Kitabı okudukça Cumhuriyetin aslın ne olduğunu ve ne olmadığını gerçekten anlayacaksınız.
9.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi CCCIV (304) - Fransızca Aslından Çeviren: Berna Günen
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199.3K UP
Yazar 10 Nisan 2024 17 dk.

Uçuş yetenekleri, kuşların hayatta kalma ve üreme başarılarında kritik rol oynamaktadır. Kuşların uçuşlarında; aerodinamik yapıları, kas-iskelet sistemleri ve uçuş teknikleri gibi çeşitli faktörler etkili olmaktadır. Kuşlar, özellikle süzülme sırasında kanatlarının şeklini ve hareketlerini kullanarak havada kalma yetenekleri ile birlikte uçuş süresi gibi değişkenleri ayarlamaktadır. Bu noktada, kuşların rüzgar akımlarını kullanarak yer çekimine karşı direnç sağlaması ve enerji tasarrufu yapabilmeleri için süzülme tekniği ortaya çıkmaktadır. Enerji tasarrufu sağlamaları onların uzun mesafeleri etkili bir şekilde kat edebilmelerine olananak sağlamaktadır. Bazı kuş türleri ise bu tekniği kullanmakta ustalaşarak çok uzun saatler boyu kanat çırpmadan uçabilmektedir.

Bu makalede kuşların süzülme yetenekleri, kanat çırpma sıklığı, kanat çırpmadan uzak mesafeleri nasıl kat edebildikleri ve çeşitli kuş türlerinin kullandığı uçuş teknikleri gibi konular ele alınacaktır.

31
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Kasım 2019 19 dk.

Bize en çok sorulan sorular, "Şu evrime örnek midir?", "Şu yapılırsa evrim olur mu?", "Şunun olması evrim sayılır mı?" şeklindeki hipotetik veya evrimin doğadan (ve özellikle de insan yaşantısından) örneklendirilmesine dayanan sorular.

Tüm bu soruların yanıtı ortak olduğu için ve okurlarımıza "ne düşünmeleri gerektiğini" değil, "nasıl düşünmeleri gerektiğini" öğretmenin değerini bildiğimiz için, doğada gördüğümüz bir olayın veya sürecin evrimsel bir değişim olup olmadığını anlamak için kendimize sormamız gereken soruları derlemek istedik.

266
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baykal Köse
Seda Baykal Köse
130.8K UP
Uyarlayan 29 Kasım 2021 4 dk.

Dünya'da yaşamın evrimi sırasındaki muhtemelen en önemli olay, 2.4 milyar yıl önce gerçekleşti:[1] Bu, atmosferdeki ve okyanus yüzey sularındaki oksijen miktarının hızla arttığı ve gezegenimizde yeni bir yaşam evresi için zemin hazırlandığı bir zamandı. Erken dönem Dünya atmosferindeki oksijenin, "siyanobakteriler" adı verilen organizmalar tarafından üretildiği düşünülmektedir. Siyanobakteriler, karbondioksitten fotosentez yoluyla oksijen üreten bir bakteri sınıfa ait canlılardır ve bu özellikleri sayesinde Dünya üzerindeki yaşam formlarının çarpıcı bir şekilde değişmesine ve adeta yaşam çeşitliliğinin patlamasına neden olmuşlardır.

Siyanobakteriler, başlangıçta renklerinden ötürü sıklıkla "mavi-yeşil algler" olarak da anılsa, "alg" olmadıkları için günümüzde bu isimlendirme kabul görmemektedir. Bunun en önemli sebebi, basit tek hücreli canlılar olan siyanobakterilerin prokaryot, daha kompleks organizmalar olan alglerin ise ökaryot olmalarıdır. Ortak özellikleri ise, her ikisinin de güneşten gelen enerjiyi oksijene ve besin moleküllerine dönüştürmek için aynı fotosentetik reaksiyonları gerçekleştirmeleridir. İlk gerçek algler, diğer tek hücreli ökaryotlar gibi en az 1.4 milyar yıl önce ortaya çıkmış olsalar da, çeşit ve sayıca hızla çoğalmaları 800 milyon yıl daha gerektirmiştir ve bu uzun zaman diliminde, yaşam sahnesinin arka planında kalmışlardır.[2]

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Üzeyir Yazıcı
Alıntıyı Ekleyen 6 Haziran 2024
Memleket bitmiş, memlekeeet... Herşey bitmiş, çürümüş, kokuşmuş!
Kaynak: Nah Kalkınırız
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı
Çeviren 10 Ekim 2018 12 dk.

Bu makale türleşmenin, soy tükenmesinin ve dağılımın (dispersal) bölgesel toplulukların oluşumunda oynadığı rolü inceleyerek tropikal biyoçeşitlilik çalışmasındaki ana konuları ele alır.

Tropik ekosistemlerin eşsiz çeşitliliği, 18 ve 19. yüzyıllardaki ilk keşif yolculuklarından beri doğa bilimcilerin dikkatini çekmiştir. Temel soru ise, o zaman da şimdiki gibi “Neden bu kadar fazla tür var?” olmuştur. Etkili bir görüş, topluluk seviyesindeki türlerin zenginliğini ekolojik birlikte varoluş mekanizmaları açısından açıklamaya çalışmıştır (Gause 1934, Hutchinson 1957). Ana düşünce, her türün kendine özgü bir ekolojik nişi ele geçirdiği ve ekosistemde belli bir işlevsel rolü üstlendiğidir (Darwin 1859). Bu görüşe göre tür zenginliği, doğal seçilimin rekabeti azaltan veya adaptif türleşmeyi arttıran etkilerinden kaynaklanmaktadır.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 31 Ocak 2019
Evrimi tartışmaya gerek yoktur: Bir şempanzenin gözlerinin içine baktığınızda; düşünen, mantığı olan bir kişiliğin size baktığını görürsünüz.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
27
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Elif Verda Altınay
Matematik Eğitiminde doktora öğrencisi ve araştırma görevlisiyim 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Merhaba,

Çok güzel bir soru ve çoğunlukla matematik felsefesi altında tartışabileceğimiz bir konu.

Pür matematik, mesleğimin bir parçası olsa da bu alanda uzman değilim. Dolayısıyla cevapta kimi noktalar yüzeysel kalmış olabilir. Bahsi geçen birçok düşünce çeşitli bilgilerin sentezlenmesiyle oluşturulmuştur ancak çoğunlukla akıl yürütmeye dayandığı için tartışmaya da açıktır.

Tüm Reklamları Kapat

Felsefi açıdan yaklaşacağımız için öncelikle bilim felsefesi ile matematik felsefesi arasındaki farka değinelim.

Matematik, bilimin önemli bir parçasıdır. Ancak "bilim felsefesi" daha çok doğa bilimleri ile ilgilenir. Matematik felsefesi ile ayrılırlar. Bunun birçok nedeni vardır. Genel olarak diğer bilim dalları somut delillerle çalışırken matematik, mantıksal çıkarım ve ispatlarla temellendirilir. Dolayısıyla diğer bilim dallarında "yanlışlanana kadar bu bilimsel gerçek doğrudur" denir. Bilinen bir yanlışlanmış bilimsel gerçek Thomson atom modelidir. Bu bilimsel gerçeğin yanlışlanması elbette onu kıymetsiz yapmaz çünkü bulunan yeni gerçek bu bilimsel gerçeğin üzerine kurulmuştur. Yani diğer bilim dallarında bilimsel gerçekler doğru ve yanlış olarak ayrılabilir. Ancak matematikte benzer durumlar pek görülmez. [1] [2] Örneğin, doğal sayıları bulduktan sonra negatif tam sayıların eklenmesiyle tam sayılar kümesine ulaşırız. Buradan rasyonel sayılara geçeriz. Ancak her bir sayı kümesinin keşfinde diğer sayı kümeleri reddedilmemiştir. Yani her bir ilerleme, bir öncekini çürütmez, aksine birbirine bağlı sisteme yeni bir bağ eklenir. Bu da matematiği kendi içinde güçlü ve sarmal yapıya sahip yapar. Her bir matematiksel gerçek, matematiğin diğer yönleriyle ispatlanabilir. Kök 2'nin irrasyonelliğini birkaç ispat yöntemi kullanarak gösterebiliriz.[3] Bu da matematiği kendi içinde "mükemmel" bir sistem yapar. Bununla birlikte, diğer bilim dalları kimi kuralların ispatı ya da varlığı için başka bilim dallarına ihtiyaç duyabilir. Ancak matematiksel ispatlar için gerekli olan tek şey, matematiktir. Matematiği, kendi ekosistemine sahip bir fanus gibi düşünebiliriz. Kendi kendine var olmaya devam eder, dışardan herhangi bir desteğe ihtiyaç duymaz.

Ancak, bahsi geçtiği üzere eksikleri elbette mevcuttur. Bir örnek üzerinden ilerleyelim. En temele indiğimizde 1+1'in değerini kümeler kuramı ile göstermemiz gerekir. Çünkü önce 1'in ne olduğunu bilmemiz; + ve = işaretlerinin işlevlerini ve sınırlılıklarını belirlememiz gerekir. + bir işlemdir, bu işlemin kuralları ve kimi özel elemanları vardır. Bunları belirledikten sonra -, * ve / işlemlerini düşünebiliriz. Bu işlemler de kendi içinde çeşitli kurallara ve özel elemanlara sahiptir. Bunların hepsi kümeler kuramıyla elde edilir (Kümeler kuramı ve doğal sayıların inşası hakkında detaylı bilgi için[4]). Peki nasıl olur?

Öncelikle bir doğal sayı sistemimiz olmalı ki üstünde işlem yapabilelim. Doğal sayıları yalnızca kümeleri kullanarak ifade edebilirim.

Tüm Reklamları Kapat

0 boş küme olsun, o halde 1, boş kümeyi içeren bir kümedir. 2 ise boş kümeyi ve 1'i içerir. Bunu bu şekilde sonsuza kadar sürdürebilirim. Kendimce oluşturayım; doğal sayılar kümesinin elemanları 2, 6, 0, 1, 3, 5, 8, ... olsun. Bu sistemi daha düzenli hale getirebilirim, ardıllığı kullanabilirim. bu sayede sonsuz oluşunu da ifade etmiş olurum ki elemanları gösterirken kullandığım "..." anlamlı hale gelir. Yani bize oldukça doğal görünen 0, 1, 2, 3, ... sıralamasının da kümeler kuramında bir yeri vardır. Ardıllık olmadan kümemiz düzensiz olur.

İyi ama, boş küme ne demektir? Hiçbir elemanı olmayan küme.

Peki eleman ne demektir? Bir kümede bulunan her bir nesne, varlık vb.

Varlık nedir? Nesne nedir? Peki küme ne demek? Ardıl? Sonsuz?

İşte burada oluşturulmuş mükemmel sistemin kimi eksiklikleri devreye girer. Matematiğin kurallar bütünü olduğunu, bu kuralları kendi içinde tutarlı olacak şekilde matematikçilerin belirlediklerini biliyoruz. Bunları belirlerken ilk adımımızı her ne kadar teorem ve ispat sanıyorsak da ilk adımımız, bir tanım ortaya koymaktır. Bu tanım, bahsi geçen kavramın dışında hiçbir özelliğini bırakmamalı ancak opsiyonel bir bilgi de içermemelidir. Yani tanımı okuduğumuzda ne olduğuyla birlikte ne olmadığını da anlamamız gerekir. Dolayısıyla her bir tanımın içinde geçen matematiksel her bir kavramın tanımlanması gerekir. Bu sonsuza kadar sürmez mi? O halde herkesin sonsuza kadar tanım yapması gerekmez mi? İşte bunun olmaması için tanımlar, sistemi sağlamlaştıracak bir noktadan başlamış ve sistem bu noktanın etrafında oluşturulmuştur. Her bir matematiksel sistemin tanımsız ancak ne olduğu bilinen, matematikçileri "acaba şu mu bu mu?" ikileminde bırakmayan bir kavramı vardır ve matematik, bu kavram üzere oluşturulur.

Bu durumu, bir inşaat ile durumu modelleyebiliriz. Matematiği temeli sağlam bir inşaat gibi düşünebiliriz. İnşaatın sağlam olması için temel kazmak gereklidir. Ne kadar derin olursa o kadar sağlam olur mantığındaysak magmaya kadar kazmamız bile yetmez, teknik olarak dünyanın diğer ucundan çıkmamız gerekir. Ancak bu şekilde inşaat yapamayız. O halde sağlam olacak ancak inşaatın yapılmasına engel olmayacak bir derinlik bilimsel metotlar kullanılarak bulunabilir. İnşaatta bunu matematik ile sağlıyoruz, matematikte ise temel kabullerle.

Bu noktada "matematik keşif midir icat mıdır?" gibi ya da matematik felsefesinde benimsediğimiz görüşe göre tartışma çok daha farklı bir açıdan şekillenebilir. Ancak en genel haliyle bu şekilde bahsedebiliriz.

Dolayısıyla matematik kusurlara sahip ve kendi içinde tutarlı bir sistemdir. Bu sebeple mükemmeldir.

Kaynaklar

  1. P. Godfrey-Smith. (2003). Theory And Reality: An Introduction To The Philosophy Of Science. In Theory And Reality.. Yayınevi: ‎ The University of Chicago Press. sf: 19-39.
  2. J. Ladyman. (2002). Understanding Philosophy Of Science.. Yayınevi: Routledge.
  3. Pisagor Okulu (H. Memili). Kök2 Sayısının İrrasyonel Olduğunun İspatı. (11 Şubat 2022). Alındığı Tarih: 5 Ağustos 2025. Alındığı Yer: youtube.com pisagor okulu | Arşiv Bağlantısı
  4. Pisagor Okulu (A. Nesin). Kümeler Kuramı 7 - Doğal Sayıların Inşası | Ali Nesin. (5 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 5 Ağustos 2025. Alındığı Yer: youtube.com pisagor okulu | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close