Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Yaşam Ağacı Türü
Bulut Ulusoy
Türü Ekleyen 19 saat önce
Kılıç dişli kaplan ben bulut lay lay lom lay lay lom merhaba gulu gulu zemzem kalp krizde bir tabureye oturmalıyız bulut diye bağırmalıyız süper uçan bir
0
Tüm Reklamları Kapat
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 6 saat önce 32 dk.

Büyük Bizon Katliamı, 19. yüzyılın ikinci yarısında Kuzey Amerika'da milyonlarca Amerikan bizonunun sistematik olarak yok edilmesi sürecidir. Bu katliam yalnızca avcılığın kontrolsüz yayılmasından değil aynı zamanda Amerikan hükümetinin ve ordusunun bilinçli politikalarından kaynaklanmıştır. Bu süreç, günümüzde literatürde Büyük Bizon Katliamı (Ing: Great American Buffalo Slaughter) olarak tanımlanmakta ve hem ekolojik tarih hem de sömürgecilik çalışmaları açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.

Amerikan federal hükümeti ve askeri otoriteler, yerli halkların başlıca geçim ve kültürel yaşam kaynağı olan bizonları hedef alarak direniş gücünü kırmayı ve rezervasyon sistemine geçişi hızlandırmayı amaçlamıştır. Özellikle demiryollarının batıya doğru genişlemesiyle birlikte, endüstriyel düzeye ulaşan avcılık faaliyetleri bizon nüfusunda çok ciddi bir düşüşe neden olmuş; türün tahmini 30 ila 60 milyon arasında olan birey sayısı 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde 1.000’in altına kadar gerilemiştir. Bu durum Kızılderili kabilelerin ekonomik bağımsızlıklarını yitirmelerine ve zorla yerinden edilmelerine zemin hazırlamıştır.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

2025 yılında Nature dergisinde yayınlanan bir çalışma polimer bazlı plastik atıkların, mikrobiyal sistemler kullanılarak tıbbi açıdan önemli kimyasallara (özellikle ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan parasetamole) dönüştürülebileceği gösterdi.[1] Edinburgh Üniversitesi’nden Dr. Stephen Wallace’ın ekibi, Escherichia coli bakterisini genetik ve metabolik olarak yeniden düzenleyerek genellikle sadece laboratuvar ortamında gerçekleştirilebilen Lossen yeniden düzenleme reaksiyonu (İng: "Lossen rearrangement") adlı kimyasal reaksiyonu ilk kez canlı bir hücre içinde gerçekleştirmeyi başardı.[1]

Çalışmanın ilk aşamasında, yaygın olarak içecek ambalajlarında kullanılan PET (polietilen tereftalat) türevi plastik atıklar, kimyasal veya enzimatik hidroliz yoluyla temel monomer bileşenlerine (başlıca tereftalik asit ve etilen glikol) ayrıştırılmıştır. Bu monomer yapıtaşları, bakterinin yeniden programlanan metabolik yolları sayesinde çeşitli biyotransformasyon basamaklarından geçirilmiş ve ara ürün olarak p-aminobenzoik asit gibi farmasötik öncü moleküllere dönüştürülmüştür.

52
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
41K UP
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde, dere kenarında gözlemlenmiştir.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Halime Samsa
Halime Samsa
34K UP
Yazar 19 Ekim 2020 16 dk.

Bir önceki yazımızda, insanların kendi kendilerine zarar verme davranışlarını incelemiş, bunu önlemek için neler yapabileceğimize bakmıştık. Bu yazıda ise intihar kavramına odaklanacağız. Çünkü insanın ruhsallığı yaşam dürtüsüne yaklaştıkça kurucu, uzaklaştıkça ise yıkıcı bir hal alabilir. Hangisine daha yakın olacağımızı ise erken çocukluk döneminde kurduğumuz ilişkiler, mizacımız, genetik yatkınlarımız ve travmatik deneyimlere verdiğimiz ruhsal tepkilerin tümü belirler. Akılda tutulmalıdır ki, yaşam ve ölüm dürtüsü sadece bir ucunda durabileceğimiz, katı ve değişmez ruh halleri değildir. Hayatımız bu iki dürtü arasında salınarak geçer. Ancak, intihar (özkıyım) kişinin benliğine yönelmiş olan ölüm dürtüsünün serbest kalarak, maskelerinden arınarak bütün şiddetiyle karşımızda durduğu zorlu bir ruh halidir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün yapmış olduğu açıklamalara göre, her yıl intihar nedeniyle 800 bin insan hayatını kaybediyor. Dünyada her 40 saniyede bir kişi hayatına son veriyor ve her 20 intihar teşebbüsünden biri ölümle sonuçlanıyor.

262
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
5 gün önce

MIT araştırmacıları şizofreni hastalarının günlük ilaç alma zorluğunu aşmak için haftada bir kez alınan yıldız şeklinde kapsül geliştirdi. Lancet Psychiatry'de yayımlanan 3. faz çalışmada 83 hastaya uygulanan risperidon yüklü kapsül, midede yavaşça eriyerek tutarlı ilaç seviyeleri sağladı. Beş haftalık deneme süresince hastaların semptomları stabil kaldı ve günlük ilaç kadar etkili olduğu PANSS değerlendirmesiyle kanıtlandı. Bu teknoloji FDA onayı için daha geniş çalışmalara hazırlanırken doğum kontrol ilaçları için de test edilecek.


Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Enes Kocabey
Enes Kocabey
156K UP
Yazar 17 Ekim 2022 9 dk.

Edimsel koşullanma (İng: "Operant Conditioning"), olumlu veya olumsuz sonuçların bir kişinin davranışlarında meydana getirdiği değişikliklere odaklanan bir öğrenme sürecidir. Bir davranışı güçlendirmek veya azaltmak için "pekiştirme" veya "cezalandırma"ya odaklanır. Basitçe, davranışlar ile davranışın sonuçları arasında bağlantı kurmayı içerir ve pekiştirmenin koşullanmadaki rolüne vurgu yapar.

Bu teoriye göre edimsel koşullanma yoluyla pekiştirilen (yani ödüllendirilen) davranışların gelecekte tekrarlanma olasılığı daha yüksek olacaktır. Yani, bir kişi bir davranışının ardından olumlu bir sonuç aldıysa bu davranışı tekrarlamaya devam edecektir. Aksine kişi davranışının sonucunda olumsuz bir tepki ile karşılaştıysa bu davranışı tekrarlamayacak veya daha az tekrarlayacaktır.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
42
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Ocak 2015 4 dk.

Evrimsel biyoloji dahilinde homoloji, atasal bir türün özelliklerinin torun türlerde de bulunması anlamına gelir. Aslında daha teknik tanımı, bunun tersinden yapılır: türlerdeki benzer karakterlerin, ortak atalardan miras alınması durumudur. Fakat atadan toruna doğru düşünmek daha kolaydır. Örneğin yarasalar ile kuşlar kanatlarını ortak bir atadan almamışlardır. Yarasalar ile kuşların ortak atası kabaca 296 milyon yıl önce yaşamıştır ve bu ortak ata, dinozorlardan bile önce yaşamış, kanatları olmayan, uçamayan bir ortak atadır. Dolayısıyla bu iki grubun kanat yapısı homolog değildir. Öte yandan kargalar ile serçelerin ortak atası 44.1 milyon yıl önce yaşamış bir başka atasal kuş türüdür. Onun da kanatları vardır; dolayısıyla torunlarına kendisininkine benzer (ancak tabii ki evrimsel süreçte farklılaşmış) kanatlar bırakmıştır. Dolayısıyla bu iki kanat yapısı, homolog organlardır.

Peki ya parmak sayısı? Neden çok sayıda canlıda 5 parmak bulunur? Neden 4 ya da 6 değil? Aslında ilk olarak şu "çok sayıda canlı" tanımlanmalıdır. Çok sayıda canlıda 5 parmak bulunuyor gibi gelmesi, canlılığa dair halk olarak çok az bilgiye sahip olmamızdır. Aslında 5-parmaklı uzuv yapısı çeneli omurgalı hayvanların sadece belirli bir alt grubunda görülür. Bu alt-grupta amfibiler (kurbalağalar, semenderler, vb.) ile amniyotlar (kuşlar, memeliler ve sürüngenler) bulunur. Bu alt-grupta toplamda 27400 civarında tür bulunmaktadır.. Bu, tüm ökaryotik (gelişmiş hücre yapısına sahip) türlerin %0.3 civarına eşittir. Tüm Hayvanlar Alemi'nin ise %0.4 civarına eşittir. Dolayısıyla "canlılığın çoğu" derken ne kast ettiğimiz iyi anlaşılmalıdır.

167
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 30 Ocak 2019
Tüm insanlar, her ne kadar iyi eğitilmiş olurlarsa olsunlar, daima bazı batıl kalıntılara sahiptirler.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
44
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Barış Aydoğdu
Yazılım Mühendisi 1 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, anonim bir üye tarafından sorulmuştur.
bir blog sitesinde baska hangi endpointler olur?
bir blog sitesinde baska hangi endpointler olur?

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, genel ağ siteleri ve benzeri yazılım sistemlerinde evrensel olarak kabul edilmiş tek bir "doğru yöntem" yoktur. Sektör tarafından sıkça tercih edilen veya Google, NASA gibi belirli organizasyonların yayımladığı stil rehberleri (Style Guides) olsa da, en doğru yaklaşım, sistemi kendi ihtiyaçlarınıza göre şekillendirmenizdir.

Örneğin ben, okunabilirlik açısından rotaları (route) şahsen aşağıdaki gibi oluşturmayı tercih ediyorum:

POST /auth/register = Kayıt olma
POST /auth/login = Giriş yapma
GET /posts = Gönderileri listeleme
POST /posts = Gönderi oluşturma
GET /posts/:postId = Tek bir gönderiyi görüntüleme
PATCH /posts/:postId = Gönderi düzenleme
DELETE /posts/:postId = Gönderi silme

Bu tür rotaları tasarlarken asıl hedefiniz, belirli bir standarda uymaktan ziyade projenizin gerçek ihtiyaçlarını karşılamak olmalıdır. Bu nedenle en verimli yöntem; rota listenizi oluşturmadan önce bir özellik listesi hazırlamak ve bu özelliklere hizmet edecek rotaları tasarlamaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Ama eğer ekleyebileceğiniz özellik önerisi isterseniz şunlar olabilecek özellikler olabilir: gönderi yorumları, gönderi kategorileri, gönderi arama. Bunları ise örnek olarak şu şekilde yapabilirsiniz:

GET /categories = Kategorileri listeleme
GET /categories/:categoryId/posts = Kategoriye ait gönderileri listeleme
GET /search?q={arama içeriği} = İçerik arama
GET /posts/:postId/comments = Gönderinin yorumlarını listeleme
POST /posts/:postId/comments = Gönderiye yeni yorum ekle
DELETE /posts/:postId/comments/:commentId = Bir yorumu silme
YADA
DELETE /comments/:commentId = Bir yorumu silme

Birinci yaklaşım çok açık olsa da, bir yorumu silmek için hem gönderinin hem de yorumun ID'sine ihtiyaç duyar. Her yorumun zaten kendine özgü (unique) bir ID'si olduğu varsayarsak ikinci yaklaşım ise daha yaygındır. Bu nedenle gönderi ID'sini URL'de tekrar belirtmek gereksizdir. Bu yaklaşım hem daha sadedir hem de API'nizin yönetimini kolaylaştırır. Fakat bu durum yine de bir tercih meselesidir.

Ayrıca rotalarınızı belirlerken olabildiğince HTTP Standart metotlarını tercih etmeniz hem tarayıcılar hemde okunabilirlik açısından daha olumlu olacaktır.[1]

Şimdiden kolay gelsin.

Kaynaklar

  1. MDN Web Docs. Http Request Methods - Http | Mdn. (13 Mart 2025). Alındığı Tarih: 29 Haziran 2025. Alındığı Yer: MDN Web Docs | Arşiv Bağlantısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Şubat 2014 11 dk.

Görselde, birbirinden oldukça uzak 4 memeli hayvan türünün uzuvları görülmektedir: bir insan, bir kedi, bir balina ve bir yarasa. Bu canlılar, dışarıdan bakıldıklarında birbirinden tamamen farklı gözükseler de, içlerine baktığınız zaman aynı atadan geldiklerini haykıran yüz binlerce veri bulmak mümkündür. Bunların en net olanlarından biri de, kemiklerinde yapacağınız bir analizden gelecektir.

Bu apayrı 4 memelinin (ve diğer memelilerin de) bütün uzuv kemikleri birbiriyle eştir. Bilimde biz aynı atadan gelen ve farklı torun türlere dağılan bu yapı ve organlara homolog (eş) organlar adını veriyoruz. Bu kadar farklı yapılarda olmalarının tek sebebiyse, evrimsel süreç içerisinde aynı kemiklerin farklı ortamlara adapte olan uzuvlarla birlikte evrim geçirmiş olmalarıdır. Görselde, sırasıyla humerus, radius, ulna, karpallar, metakarpallar ve falanjlar görülmektedir. Tüm memeli türlerinde bu kemikler birbirinin aynı yapıdadır; sadece şekilsel farklılıklar bulunmaktadır. Dolayısıyla, birbirinden tamamen farklı görünen canlıların evrimsel süreçte ortak bir atadan geldiği anlaşılabilir. Bunu bir diğer şekilde sınama yöntemi, memeli olmayan canlılara bakmaktır.

247
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ahmet Kerem Bilgiç
İnceleyen10 24 Mart 2023
Hopkins'in başarılı sansayonel film serisinin kronolojik olarak ilk filmi. Daha önce çıkan Kuzuların Sessizliği'filminin öncesini anlatıyor(ki izlemediyseniz mutlaka izleyin). Edward Norton'ın dedektif Anthony Hopkins'in ise filmin başında yakalanan yamyam olduğu hikayede Hannibal dedektifimizin psikoloğudur ama dedektif hemen yanı başında olmasına rağmen parlak zekasından dolayı yakalanmamaktadır. En sonunda dedektifimiz Hannibal ın neler çevirdiğini fark eder ve Hannibal tutuklanır. Daha sonrasında ise Hannibal Kızıl Ejder lakaplı katilimizin yakalanmasında dedektifimize yol gösterecektir.
Not: Edwart Norton'un en iyi filmi Fight Clup olarak çoğu kişilerce görülse de bana göre "American History" ve "Primal Fear"dır. Bu iki filmi de izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Son olarak belitmek gerekirse American History de Amerikadaki ırkıçılık ana temadadır ve karakter gelişimi o kadar belirli olmasa da ciddi bir biçimde ortaya çıkmaktadır. İyi seyirler.
9.9/10
(15 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Red Dragon
Yönetmen: Brett Ratner
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,006 Temmuz
Biyoloji, Termodinamik ve Görelilikte Dönüşen Paradigmalar
06 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 13 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Kuantum süperpozisyon ve dolaşıklık gibi olgular üzerindeki kontrol gücümüzün artması, kuantum bilimi ve teknolojilerinde ikinci bir devrim için yeni bir düşünsel zemin oluşturdu. Bu etkinlikte, bu kuramsal enformasyon kavramlarının moleküler biyoloji, enformasyon termodinamiği ve nedensel görelilik gibi farklı alanlarda tetikleyebileceği derin değişimleri ve bu süreçte bu kavramların kendilerinin geçirebileceği dönüşümleri tartışacağız. Ayrıca, oda sıcaklığında ve makro ölçekte çalışan kuantum teknolojilerinin geliştirilmesine giden alternatif yolları hayal ederek, üçüncü kuantum devrimine nasıl ulaşabileceğimize dair varsayımlarda bulunacağız.

Devamını Göster
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sude Akman
Sude Akman
213K UP
Aktaran 23 Haziran 2021 2 dk.

Yeni araştırmaya göre, Amazon yağmur ormanları düşünülenden çok daha fazla "aşırı kuraklık riski" altında olabilir.

Leeds Üniversitesi tarafından yürütülen uluslararası bir araştırma, karbon emisyonlarını azaltmak için önlem alınmazsa, Amazon'un doğu kesimindeki devasa alanların yüzyılın sonuna kadar ciddi şekilde kuruyacağı konusunda uyarıyor. Eğer bu olursa, ormanlardan atmosfere büyük miktarlarda karbondioksit salınacak, bu gazlar sera gazı etkisine katkıda bulunacak ve daha fazla iklim değişikliğine sebep olacak.

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
9 saat önce
"Evrim Ağacı AI" Neden Çözüm Değil?

Son videomuza gösterdiğiniz müthiş ilgiden ötürü çok teşekkür ederiz, ne kadar sevildiğimizi ve Evrim Ağacı ailesinin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha iliklerimize kadar hissettik. :)

Bu konuda gelen en yaygın çözüm önerisi, Evrim Ağacı'nın kendi yapay zekasını yapması olduğu için, bunun neden bir çözüm olamayacağını kısaca anlatmak istedim.

Her şeyden önce, bizim gibi küçük oluşumların (hatta milyon dolarlara sahip oluşumların bile) kendi yapay zekalarını eğitmeleri ve büyük yapay zeka şirketleriyle rekabet edebilmesi, maliyet dolayısıyla pratik olarak imkansız. OpenAI GPT-4'e ulaşabilmek için toplam 1-1.5 milyar dolar harcadı. Sadece GPT-4'ün eğitimi 100+ milyon dolar tuttu, modelin ayakta tutulabilmesi için OpenAI her gün 700.000$ civarı para harcıyor.

Tabii ki "Evrim Ağacı AI yapsın." derken kastedilenin bu olmadığını biliyorum. Maliyet probleminin etrafından dolaşmak için firmalar 2 şey yapıyorlar:

1. "Wrapper": Bunlar, sanki kendileri yapay zekaymış gibi gözüken ama sorguları arka planda GPT veya Gemini gibi diğer yapay zekalara göndertip, cevaplatıp, bazı ara işlemlerden geçirip, kullanıcıya sunan araçlar. Mesela Dünya'nın en meşhur yapay zekalarından biri olan Perplexity'nin kendi yapay zekası yok, tamamen diğer yapay zekalar üzerine inşa edilmiş bir wrapper.

2. "Fine-tuning": Bu yöntemde de yine oturmuş yapay zeka araçlarına kendi verilerinizi yükleyerek onları "sizin gibi" davranacak şekilde ekstradan eğitiyorsunuz. Bu da oldukça maliyetli bir süreç ve maalesef yapay zekalar Türkçede o kadar iyi eğitilmedikleri için (çünkü Türkçe corpus miktarı çok kısıtlı), bugüne kadar gördüğüm tüm sonuçlar da vasat seviyede oluyor.

Ama sorun bu değil. Sorun, bu 2 yöntemin de yapay zekanın bizim gibi olgusal siteleri sektörel olarak yok ettiği gerçeğini değiştirmiyor olması. Çünkü zaten onların kullanıcılarına sundukları yapay zekayı kullanmış oluyoruz - ki Evrim Ağacı trafiğini katleden de onlar. Onlar videodaki çözümleri sunmadığı sürece, sorun çözülmüyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0029 Haziran
Kuantum Açık Sistemlere Sezgisel Bir Bakış
29 Haziran 2025 15:00 tarihinden 06 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Kuantum açık sistemleri, bir kuantum sisteminin çevreyle etkileşimini göz ününe alır. Genel olarak çevre, sisteme kuantum özelliklerini veren eşevrelilik ve dolaşıklık gibi kuantum etkilerin yitirilmesine sebep olur ancak çevreyi, sistemi ve aralarındaki ilişkiyi istediğimiz şekilde modelleyerek bunu tersine çevirmek mümkündür. Böylece sistemler kuantumluklarını (quantumness) koruyabilir, hatta yeni ilintiler üreterek geliştirebilirler. Açık sistemleri incelemekte kullanılan farklı yöntemleri karşılaştırdığımızda hesapsal ve kuramsal avantajlarıyla kuantum çarpışma modeli öne çıkar. Etkinlikte, kuantum çarpışma modeli kullanarak, kuantum nitelikler bağlamında sistemin düşmanı olarak gördüğümüz çevreyi sıkı bir dost haline nasıl getirebileceğimiz üzerine çalışacağız. Bu etkileşmeyi anlayabilmek için gerekli olan tüm bilgiler adım adım sunularak, hem sayısal hem analitik örneklerle pekiştirilecektir.

Devamını Göster
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Yusuf Sinan Yerli
İnceleyen 14 saat önce
Yazarın kitabın açıklamasında bahsettiği gibi bir baskı yöntemi ile insan davranışlarını ve duygularını otomatikleştirmek,nefes alan bir makine haline dönüştürülmesinin bireyin kendisine yapılan en büyük zarar olduğunu anlatan bir roman. Eserin içerisinde yer alan olaylar ile insanı duyguların en uç örneklerini okuduğumuz gibi baş karekterin bu özelliklerini kaybetmesi sonucu olan olaylar örgüsünü okuyoruz. Yazarın bazı duyguları örneğin şiddet,öfke,haz,sevinç,mutluluğu çok üst düzeyde betimlediği için roman okuyucuyu adete içerisine hapsediyor kitabın zaman akışı içersinde adeta kayboluyorsunuz karekterlerle empati kurmaya başlıyorsunuz ki bu çok tuhaf hissettiriyor. Olaylar silsilesi genellik tehlikeli ve çoğunlukla kişinin ruh halini ve düşünce yapısını sorgulatan cinsten olmasına rağmen yazarın eser içerisinde verdiği mesajı çok net bir şekilde görmenize ve anlamanızı sağlıyor. Özellikle günümüzde medya,gündem,toplumsal olaylarla insanları bir yöne doğru itme çabasına karşı okunması gereken bir kitap ayrıca tüm bu ciddi şekilde incelenmesi gereken olayları sarkastik bir şekilde anlatması ve sınırları olmadan yaşayan bir grup gencin hayat hikayesinden bahsetmesi okunmaya değer bir şekilde anlatması okuyucuyu asla sıkmıyor
9.8/10
(28 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : A Clockwork Orange
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Jeoloji konusunda geliştirebilirsin.

Depremler
Depremler
26 Makale
4 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
Bir Meteor ve Karşıgün

Geceleyin gökyüzünün en karanlık yeri, Güneş’in tam tersi yönünde midir? Hayır. Aslında, karşıgün olarak bilinen (Alm: “Gegenschein” ) nadiren fark edilebilen sönük bir parlama, oldukça karanlık bir gökyüzünde Güneş’in 180 derece karşısında görülebilir. Karşıgün, gezegenler arasındaki küçük toz parçacıklarının Güneş ışığını geriye doğru saçması ile oluşur. Bu toz parçacıkları, asteroitlerden gelen milimetre boyutundaki parçacıklardır ve gezegenlerin ekliptik düzlemi boyunca yörüngede dönerler. Geçen Mart’ta çekilen bu görsel, karşıgünün bu zamana kadar çekilmiş en muhteşem fotoğraflarından biridir. İspanya‘nın Kanarya Adaları‘ndaki Teide Gözlemevi üzerindeki son derece karanlık olan gökyüzünün bu derin pozlamasında, karşıgün zodyak ışığının bir uzantısı olarak görülüyor. Arka planda dikkat çekici nesneler arasında bir meteor (solda), Büyük Kepçe (sağ üstte) ve Kutup Yıldızı (en sağda) bulunuyor. Meteor, İspanya’nın en yüksek dağı olan Teide Dağı’nı işaret ederken Piramit Güneş laboratuvarı ise sağda görülüyor. Gündüz, taç (İng: "Glory") olarak adlandırılan karşıgün gibi bir doğa olayı, bir uçaktan Güneş’in karşı tarafındaki hava veya bulutlardan yansırken görülebilir.

12 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: J.C. Casado, StarryEarth, EELabs, TWAN
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close