Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Eda Alparslan
Aktaran 5 gün önce 2 dk.

Autonomous University of Barcelona'dan araştırmacıların Chemosphere dergisinde yayınladığı çalışma, polimerlerden üretilen poşet çayların demlenirken milyarlarca nanoplastik ve mikroplastik saldığını detaylarıyla açıklıyor. Çalışma bu salınımın insan bağırsak hücrelerinde emilebildiğini ve bunun sonucunda kan akışına karışarak tüm vücuda yayıldığını gösteren ilk çalışma niteliğinde.

Günümüzde plastik atıkların sebep olduğu kirlilik, gelecek nesillerin sağlık ve refahını her geçen gün daha çok etkileyen ciddi çevresel sorunlara yol açmakta. Gıda paketlemesi, nano ve mikroplastiklerin sebep olduğu kirliliğin ve bu parçacıkların insanlar tarafından solunmasının ve sindirilmesinin temel kaynaklarından birisi.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Nisan 2014 17 dk.

Işık hızı (fotonların hızı), kusursuz vakumda saniyede 299.792.458 metredir (m/s). Bu, kabaca saatte 1.079.250.000 kilometreye eşittir. Yani saatte 300 kilometre hız yapabildiğiniz bir arabayla çıkabileceğiniz maksimum hızın 3.597.500 katına... Fotonları bu hızda gidiyor gibi görüyoruz, çünkü fotonların kütlesi yoktur. Buna rağmen kinetik enerjileri vardır; ancak buna az sonra geleceğiz.

Einstein ışık hızı için "Evren'in hız limiti" demişti. İddiasına göre ışıktan hızlı gitmek nedensellik prensibini ihlal etmek demekti. Bu konularla ilgili derin bilgisi olmayan okurlarımız için, "nedensellik" ilkesi basitçe bir neden ile sonucu arasında ilişki olması demektir. "Neden-sonuç ilişkisi" olarak da bilinir. Nedensellik ilişkisinin bozulması ise mantık hatalarına neden olur. Buna bir örnek olarak, henüz tetiği çekmemişken, silahınızdan çıkacak merminin hedefi vurması örneğini verebiliriz. Işık hızını aşmak, bazı temel enerji yasalarını ihlal etmek anlamına gelir. Ancak bu yapılabilecek olursa, zamanda yolculuk bile mümkün olacaktır.

223
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
St Maqsud
St Maqsud
21K UP
Alıntıyı Ekleyen 9 Haziran 2023
O zamanlar sık sık şöyle düşündüm; beni kuru bir ağacın gövdesine hapsetseler de başımın üstündeki gök parçasına bakmaktan başka yapacak işim olmasa da yavaş yavaş ona da alışacaktım. Kuşların geçişlerini, bulutların birbirlerine rastlayışlarını bekleyecektim
Kaynak: https://public.wsu.edu/~delahoyd/20th/camus.stranger.html
Kitap
9.8/10
(58 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Araştırmacı 14 Temmuz 2022 Sen de Cevap Ver

Yüksek sıcaklıklarda hava molekülleri daha hızlı titreştiğinden, sesin içlerinde daha hızlı devinmesini sağlar.[1] Ses soğuk havalı gecelerde ise daha hızlı yayılır çünkü havanın yerin yüzeyine yakın kısımlarında üst kısımlarına göre daha soğuk olduğu durumlarda, örneğin geceleri ise ses dalgaları yerin yüzeyine doğru ilerler.

208 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Kristina Trajkovska. Does Sound Travel Faster In Cold Air And What Other Factors Affect It?. (1 Temmuz 2022). Alındığı Tarih: 14 Temmuz 2022. Alındığı Yer: SeedScientific | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 18 Eylül 2019 20 dk.

Zaman Felsefesi diğer felsefe disiplinleriyle farklı türden ilişkiler kuran bir çalışma alanıdır. Dil-zaman ilişkisi, fenomenoloji, din felsefesi ve fizik felsefesi gibi alanlardaki zaman tartışmaları tarihsel olarak güncelliğini bir şekilde korumaya devam etmektedir. Ancak biz çağdaş tartışmaları tanıtarak analitik zaman felsefesindeki A ve B serisi yaklaşımlarını kısaca tanıtmayı amaçlıyoruz.

Zaman felsefesinin hem diğer alanlarla ilişkisine dair en güzel örneklerden biri hem de felsefe tarihindeki konumu Augustinus’un idrak etmeyi şimdiki zaman, hatırlamayı geçmiş zaman ve beklentiyi gelecek zamanla ilişkilendirmesi olabilir. Bilişsel süreçler ile zaman arasında böylesi bir ilişki kurmak dönemin şartlarına göre bir hayli heyecan verici. Bu ilişki kurma tarzı farklı biçimlerde modern dönemde de devam edecektir. Ancak yazımız içerisinde bu tarz zaman felsefesi çalışmalarından söz etmeyeceğiz. Bu nedenle profesyonel felsefeyle ilgilenmeyen Türk okuyucular Heidegger, Bergson, Husserl ya da Paul Ricoeur gibi filozofların olmadığı bir zaman felsefesi çalışmasının nasıl mümkün olacağını merak edebilir. Özellikle McTaggart ile başlayan analitik zaman felsefesi hakkında bir giriş yazısı yazmayı amaçladığımız notunu özellikle düşelim. 

142
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Bilime Dair Her Şey konusunda geliştirebilirsin.

Tüm Reklamları Kapat
Simay Aladağ
Çeviren 14 Kasım 2019
11 Kasım 2019 tarihinde Güneş, 11 yıllık döngüsünün en sakin anlarını yaşıyordu. Fotoğrafta görünen tek nokta ise sakin Güneş diskinin önünden 5 buçuk saatte ağır ağır geçen Merkür'dü. Güneş Sistemi'nin en içteki gezegeninin silüeti bu keskin ve büyük Güneş görüntüsünde merkeze yakın konumda ve Güneş'in görünen çapının yaklaşık 1/200'ü kadar. Bir hidrojen alfa filtresi ve güvenli bir güneş teleskobu ile elde edilmiş bu görüntü aynı zamanda Güneş kolu etrafındaki manyetik alanlara hapsolmuş parlayan plazma çıkıntılarını da yakalamaktadır. Elbette yalnızca iç gezegenlerin, Merkür ve Venüs, Dünya'dan bakıldığında Güneş'in önünden birer silüet olarak geçtiği görülebilir. 2016 yılındaki geçişinin ardından bu, Merkür'ün 21. yüzyıl içerisinde güneş diski boyunca yapacağı 14 geçişin 4.'süydü. Merkür'ün bir sonraki geçişi ise 13 Kasım 2032 tarihinde gerçekleşecek. 
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
503K UP
1 gün önce
Astronomlar, uzayda neredeyse kusursuz bir küreye benzeyen ve daha önce benzeri görülmemiş bir yapı keşfetti. Bu gizemli küre, 2017 yılında LIGO (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory) ve Virgo dedektörleri tarafından tespit edilen bir kütleçekimsel dalga olayı olan GW190521’in yeniden analizi sırasında fark edildi.

Yapının merkezinde muhtemelen Güneş’in yaklaşık 50 katı kütleye sahip bir kara delik bulunuyor. Etrafını saran küresel yapı, bilgisayar simülasyonlarında da oldukça net biçimde ortaya çıktı ve “mükemmel küre” tanımına çok yakın bir yapıda olduğu görüldü.

Araştırmacılar, bu simetrik şeklin iki büyük kara deliğin çarpışarak birleşmesi sonucu ortaya çıkan kütleçekimsel dalga kalıntısı olabileceğini düşünüyor. Kürenin kendisi fiziksel bir nesne değil, uzay-zamanın bir anlık şekillenmesi olabilir. Ancak bu kadar simetrik ve düzgün bir yapı, uzayda çok nadir görülüyor ve bilim insanlarını şaşkına çevirmiş durumda.

Bu keşif, Einstein’ın genel görelilik kuramının öngördüğü dinamiklerin ve kara delik birleşmelerinin doğasını daha derinlemesine anlamamıza katkı sağlayabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Ocak 2013 25 dk.

Onu görürsünüz... Gözlerine baktığınızda, kokusunu duyduğunuzda, tenine dokunduğunuzda içiniz içinize sığmaz. Kalp atışlarınız hızlanır, yüzünüz pembeleşir, göğüs kafesiniz üzerinde bir yumru hissedersiniz, karnınızın burulduğunu, içerisinde "kelebeklerin uçuştuğunu" hissedersiniz. Eğer etki yeterince güçlüyse dizleriniz zayıflar ve ağırlığınızı taşıyamamaya başlar. 

Sadece bu kadar değil! Terlersiniz, göz bebekleriniz büyür. Koltuk altlarınızdan ve cinsel organından etrafa, ter kokunuz ile karışacak şekilde düşük miktarda koku hormonları (feromonlar) saçmaya başlarsınız. Bunların miktarı, etkilendiğiniz kişinin çevresinde kalmayı sürdürdüğünüz müddetçe gidere artar. Bu sırada iştahınız kapanır ve mideniz ile bağırsaklarınız daha yavaş çalışmaya başlar, ağzınız kurur. Çünkü vücut hayatta kalmaya yönelik fonksiyonlardan, üremeye (sekse) yönelik fonksiyonlara yönelir. Erkekseniz penisiniz sertleşir, dişiyseniz vajinanız ıslanır ve kabarır. Beyninizin aktivitesi artar, vücut, var olma amacını gerçekleştirmek üzere hazır hale getirilir. 

380
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 12 Ağustos 2019
Bir uzay aracı içerisinde Dünya’nın yörüngesinde dolaştığımda, gezegenimizin ne kadar güzel olduğunu ilk defa gördüm. Ey, insanlık! Lütfen onu koruyalım ve güzelliğini arttıralım. Onu yok etmeyelim!
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
40
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Mehmet Emir Tursun
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, İzmir
İzmir Maydanoz Koyunda Fotoğrafladım
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Zəhra Əzizova
Alıntıyı Ekleyen 17 saat önce
En büyük özgürlük, korkularımızla dans etmektir; çünkü özgürlük, zincirlerin kopması değil, onları anlamaktır.
Kaynak: Beloved, 1987
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 24 Mart 2013 37 dk.

Balina ve yunusların ataları dört üyeli (tetrapod) ve karalarda yaşayan hayvanlardı. Bu hayvanlar, günümüzden 54 milyon yıl kadar önce su yaşantısına geri dönmeye başladılar ve buna bağlı olarak arka bacaklarını yitirmeye başladılar.[1][2][3][4][5][6][7] Bu makalemizde, balina ve yunusların evrimini inceleyecek ve bugüne kadar en detaylı olarak çözmeyi başardığımız evrimsel patikalardan birini aydınlatacağız.

Balinalar ve yunuslar, denizlerde yaşayan memeli hayvanlardır. Yani onlar da bizler gibi yavrularını sütle beslerler, bizler gibi hava solurlar, bizler gibi iç kulak kemiklerine ve en azından yavruyken kıllara sahiptirler, ana rahminde yavruları plasenta sayesinde beslenir ve yavrular doğduktan sonra annelerinin memelerini emerler.[8][9][10] Yani memeli bir hayvan olmak bakımından bizden tamamen farksızdırlar.

127
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kadir Toykan Özdoğan
Uyarlayan 25 Eylül 2019 3 dk.

York Üniversitesinden Penny Spikins, şu ana kadar gün yüzüne çıkarılan yaklaşık 50 tane tama yakın Neandertal iskeletinin üçte birinin bir çeşit sakatlığa sahip olduğunu söylemekte. Neandertallerin oldukça yüksek sakatlık oranına sahip olduklarını ve birçok kıtlık dönemi atlattıklarını da eklemekte. İskeletlerin çoğu da bu hastalık ve sakatlanmaların izlerini taşıyor.

Örneklerden biri, Kuzey Irak'ta bulunan "Shanidar 1" ismi verilen yetişkin bir birey. Kolundaki sakatlıkları ve kafatasının sol kısmındaki darbe nedeniyle olası körlük durumu, destekleyici bir sosyal çevreye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.

62
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Sena Küçükkıvanç
İnceleyen10 5 gün önce
Önemsiz Biri filminde, Hutch Mansell karakterinin o bildik sıkıcı banliyö hayatından kopup kendini bir anda şiddetin göbeğinde bulması, aslında uzun süredir biriken kronik stresin altında yatan bastırılmış agresyonun adeta ders kitaplarındaki gibi bir patlaması. Evdeki o meşhur soygun vakasıyla birlikte, adamcağızın amigdala-hipokampus devresine kazınmış eski travma kayıtları bir anda depreşiyor ve hipotalamus-hipofiz-adrenal (HHA) ekseni resmen alarma geçiyor; bu da haliyle sempatik sinir sisteminin köklenmesine, noradrenerjik ve adrenerjik sistemlerin tavan yapmasına neden oluyor. 😂Kısacası, o gördüğümüz sakin, efendi adam maskesinin altında, meğer yılların birikimiyle, muhtemelen eski "işlerinden" yadigar, travma kökenli bir disosiyatif eşik düşüklüğü ve içten içe kabullenilmiş bir çaresizlik yatıyormuş ki, bu da katartik bir şiddetle aniden fışkırıyor. Sanki uzun süre kortizol banyosu yapmış vücudun aniden adrenalin ve noradrenalin şokuna girmesiyle "savaş ya da kaç" mekanizmasının direkt "savaş" modunda takılı kalması olayı bu. Hele bir de ailesini koruyamadığı düşüncesi var ya, işte o son damla oluyor ve bu nörobiyolojik kasırga, içindeki "önemsiz" adamı silip süpürüyor, yerine karşımıza turp gibi, özel eğitimli ve tehlikeli bir "uzman" çıkıyor.
7.7/10
(3 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKonferans
Veysel Aksu
Veysel Aksu
76K UP
Etkinliği Ekleyen 11 saat önce KayseriÜcretsiz22 Mayıs
Yurtdışında Yüksek Lisans ve Doktora Eğitimi Paneli
22 Mayıs 2025 16:00 tarihinden 22 Mayıs 2025 17:30 tarihine kadar.

🎓 Yurtdışında Yüksek Lisans & Doktora Eğitimi Paneli! 🌍

Yurtdışında Yüksek Lisans veya Doktora mı düşünüyorsun? Öyleyse seni panelimize bekliyoruz!

💬 Deneyimlerini paylaşacak, sorularınızı yanıtlayacak konuşmacılar:

🔹 Prof. Dr. M. Serdar Önses – ERNAM Müdürü, University of Wisconsin-Madison

🔹 Prof. Dr. Filiz Dadaşer Çelik – University of Minnesota

🔹 Doç. Dr. Emrah Tıraş – Fermilab & CERN, University of Iowa

🔹 Doç. Dr. Ömer Aydın – University of Michigan & NIH

🔹 Doç. Dr. Hülya Taflı Düzgün – University of Cambridge

🔹 Dr. Öğr. Üyesi Kevser Şahin Tıraş – University of Iowa

🎯 Ne kazanacaksın?
✅ Yurtdışına çıkma yollarını öğreneceksin
✅ Gerçek deneyimleri dinleyeceksin
✅ Aklındaki tüm soruları sorabileceksin

📍 Yer: İİBF Konferans Salonu (ATM’ler yanı – Tıp karşısı)

🗓 Tarih: 22 Mayıs Perşembe
⏰ Saat: 16.00

🎟 Etkinlik ücretsizdir, kayıt zorunludur!

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
503K UP
5 gün önce
Çin’de keşfedilen olağanüstü iyi korunmuş bir tüylü fosil, kuşların ilk kez nasıl uçmaya başladığına dair bilim dünyasına önemli bilgiler sağladı. Yaklaşık 150 milyon yıl öncesine ait olan bu fosil, dinozor ve kuşlar arasındaki evrimsel geçiş sürecine ışık tutuyor.

Fosil, Fujianvenator prodigiosus adlı tüylü bir türü temsil ediyor. Özellikle kuyruk ve kol tüyleriyle birlikte göğüs kemikleri üzerindeki yapıların aerodinamik açıdan uçuşa uygun evrimsel özellikler taşıdığı belirlendi. Bu özellikler, kuşların evriminde “kanat çırparak uçuşun” (powered flight) ne zaman ve nasıl geliştiğini anlamada kritik önem taşıyor.

Araştırmacılar, bu canlının uçma yeteneğinin henüz ilkel düzeyde olduğunu ancak süzülme veya kısa mesafeli uçuşlar için yeterli olabileceğini düşünüyor. Bu bulgu, kuşların uçuşunun kademeli evrimle nasıl geliştiğini ve modern kuşların uçuş mekanizmalarının kökenlerini anlamamıza yardımcı oluyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Messier 101

Büyük, güzel sarmal galaksi M101, Charles Messier'in ünlü kataloğundaki son kayıtlardan biridir, ama en sonunculardan biri değildir. Yaklaşık 170.000 ışık yılı genişliğe sahip olan bu devasa galaksi, Samanyolu'nun nerdeyse 2 katı büyüklüktedir. M101 aynı zamanda Lord Rosse'un büyük teleskobu Parsontown'ın Leviathan'ı tarafından gözlemlenmiş ilk sarmal bulutsulardan biridir. Hubble Uzay Teleskobu tarafından 20. ve 21. yüzyıllarda kaydedilmiş 51 poz ve yeryüzünde bulunan teleskoplardan elde edilmiş ek verilerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bu mozaik, şimdiye kadar Hubble'dan yayınlanmış en yüksek çözünürlüklü sarmal galaksi portrelerinden biridir ve M101'in merkezi boyunca yaklaşık 40.000 ışık yılını kapsamaktadır. Bu keskin görüntü, bazıları M101'in içinden de görülebilen arka plan galaksileriyle birlikte galaksinin yıldız ve toz diskinin çarpıcı özelliklerini gösteriyor. Fırıldak Galaksisi olarak da bilinen M101, kuzey takımyıldızı Büyük Ayı'nın sınırları içerisinde, yaklaşık 25 milyon ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır.

16 Mayıs 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: NASA, ESA, CFHT, NOAO; Teşekkürler - K.Kuntz (GSFC), F.Bresolin (U.Hawaii), J.Trauger (JPL), J.Mould (NOAO), Y.-H.Chu (U. Illinois)
Çeviren: Simay Aladağ

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Yaşam Ağacı Türü
Serdar Ölez
Serdar Ölez
109K UP
Türü Ekleyen 1 Ocak 2022
0
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close