Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Gencay Kaan Polat
Çeviren 29 Kasım 2020 18 dk.

Basit cevap, hemen tatmin edici olmadığını belli ediyor. Şöyle ki, fotonlar, kuarklar ve diğer "temel" parçacıklar, belli bir altyapıdan ve fiziksel kapsamdan yoksundur. 1970'lerde iki tür kuarkın kütlelerini tahmin eden, Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nden Mary Gaillard şöyle diyor:

Yine de parçacıkların, kütle ve yük gibi özellikleri vardır. Boyutsuz bir noktanın nasıl ağırlığı olabilir Massachusetts Institute of Technology'de teorik fizikçi olan Xiao-Gang Wen ise şöyle anlatıyor:

40
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Özge Özerdem
Çeviren 8 Ocak 2021 2 dk.

eLife'ta yayınlanan bir çalışmaya göre bilim insanları, iki ayrı şeffaf toprak yapısı kullanarak yaptıkları yeni gözlemde, toprak bakterilerinin, kuru dönemlerde hayatta kalmalarına yardımcı olmak için bu mantarlara güvendiklerini gösterdi.[1]

Bulgular, bu toprak benzeri substratların, araştırmacıların toprakta yaşayan sayısız mikroskobik varlığın, karmaşık etkileşimlerini gözlemleyebilmeyi sağlayabileceklerini gösteriyor. Bu yetenek, sağlıklı ekosistemlerde toprak ve toprak mikroplarının üstlendiği rolü daha iyi anlamamıza yardımcı olabilmek için çok önemlidir.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 5 gün önce
Tek kelimeyle mükemmel bir filim . Nolan yine farkını ortaya koymuş , zaman algımızı yerle bir eden bir filim daha . ilk bakışta anlaması çok zor ama izledikçe taşlar yerine oturuyor . Kesinlikle izlemeye değerdir .
9.6/10
(71 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Tuna Kurşunlu
Yazar 18 Haziran 7 dk.

Psikodilbilim, geçtiğimiz yirmi yıl içinde dilin evriminin ve bilişsel süreçlerinin araştırmaları arasında bir köprü görevi görmeye başladı. Bu yönde çarpıcı birtakım bulgular, sessiz jest paradigması (İng: "silent-gesture paradigm") olarak adlandırılan bir deneysel prosedürle tespit edildi.[1]

Deneklere basit olayların şematizasyonları gösterilip olayları konuşmaksızın, yalnızca el ve kol hareketleri yoluyla tarif etmeleri istendi. Denekler anadillerinin cümle içi öge sırasından (İng: "constituent order") bağımsız olarak özne ve nesnenin yer değiştiremeyeceği olayları (İng. "irreversible events") özne-nesne-yüklem sırasında gösterdiler. Buna karşın, özne ve nesnenin yer değiştirebildiği, yani özne ve nesne arasında anlam bulanıklığı olan olaylar için (İng. "reversible events") özne-yüklem-nesne sırasını kullandılar.[2][3]

14
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 17 saat önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Ömer Can Mutlu
Türü Ekleyen 2 gün önce
Plexippina, Plexippini oymağına bağlı bir alt oymaktır. Oymağın 2 alt oymağından biridir.
1
Övgü Kayadelen
Çeviren 28 Şubat 2018 10 dk.

Her organizma, kendi sinir sistemi tarafından alınıp işlenen bilgilerin tamamından oluşan bir dünyada yaşar (Dangles et al. 2009). “Umwelt” terimi, 1909’da Jakob von Uexküll tarafından, algılanan dünyayı tanımlamak amacıyla türetilmiştir (Rüting 2004, Shettleworth 1998). Umwelt, her organizma için farklıdır, dolayısıyla başka bir organizmanın dünyayı nasıl algıladığını tamamen anlayabilmemiz çok zordur. Bu açmaz, yıllar boyunca hem filozofların (Nagel 1974) hem de biyologların (Griffin 1958) ilgisini çekmiştir. Algı sistemlerinin gelişiminin hayvanın gelişimiyle paralellik göstermesi gayet normal bir durumdur. Bu durum organizmanın yaşamı boyunca içinde bulunduğu “umwelt”in (algılanan çevrenin) sıkça değiştiği anlamına gelir (Dangles et al. 2009).

Duyusal ekoloji alanı, hayvanların çevrelerinde neleri algıladıklarını ve bunun çevre ile olan etkileşimlerine nasıl etki edeceğini anlamak amacıyla onların algı sistemleri üzerine yapılan araştırmalara dayanmaktadır (Dangles et al. 2009). Bu algısal dünya, her ne kadar herhangi bir zamanda hayvanın sinir sisteminin iç dinamiklerinden etkileniyor olsa da belli bir organizmanın sahip olduğu algılara yüksek oranda bağımlıdır.

60
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Mustafa Yargıç
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, Gaziantep
Hepsini Gaziantep'in çam ormanlarından topladığım mantarlardan Koyu Kahverengi ve desenli olarak karşımıza çıkan Tricholoma caligatum, Türkçe adıyla Nergis mantarı, gerçekten de nergis gibi hoş bir kokuya sahiptir. Görseldeki diğer tricholomalar gibi Çam ağaçları ile mikorizal ilişki içerisindedir. Büyük örnekler acı bir tada sahiptir lakin bu acılık 5-10 dakika kaynatılmak suretiyle giderilebilir ve sonrasında istediğiniz şekilde hazırlayıp yiyebilirsiniz. Sap ve şapka kısmındaki kahverengi bölgeler özellikle yağmurlu zamanlarda ciddi toprak tutucudur ve sapın üst kısmından şapkanın da kenarlarından tutup soymak suretiyle kolaylıkla kurtulabilirsiniz. Bu mantarın Gaziantep içerisinde dağılımı oldukça kısıtlıdır, öyle ki sadece bir kere karşıma çıktı.

Gri olan mantarımız Tricholoma terreum, Türkçe'de karakız, karaoğlan gibi isimlerle ve İngilizce'de Grey Knight olarak bilinir, yine çam ağaçları ile mikorizal ilişki içerisinde bir türdür. Uzun yıllar iyi yenilebilir kabul edilen ve hâlen Avrupa ve Anadolu'da sevilerek yenilen bir mantar türü olmasına rağmen bazı Çinli araştırmacılar zehirli olduğu konusunda spekülasyonlarda bulunmuşlardır. Mikoloji camiasının çoğunluğu hâlen, iyi pişirilmek kaydıyla yenilebilir bir tür olduğu kanısındadır. Eğer tüketmek istiyorsanız benzer zehirli türlerle karıştırmamak için Çam ormanında olduğunuzdan emin olun ve iyi pişirerek aşırıya kaçmadan tüketin. Ayrıca caligatum ve terreumun turşusu da yapılmaktadır (tabii ki önceden haşlayarak!) şahsen ben yaptım ve gayet güzel olduklarını düşünüyorum. Son olarak bu mantarımızı Gaziantep'in hemen her çam ormanında bolca rastlamak mümkündür. Merkez Erikçe ve Dülükbaba ormanlarından tutun Fevzipaşa ve Nurdağına kadar ciddi bir yayılış içerisindedir.

Attıklarım arasında tek görselle temsil edilen kahverengi şapkaya ve yine sapta açık kahverengi lekelere sahip mantarımız Tricholoma fracticum. Mikoloji kaynaklarında çok acı bir tür olmasından mütevellit "yenmez" sınıfında kabul edilse de herhalde bizim milletin damak tadına hitap etmiş olacak ki, bu mantarı yiyen Türklerle de karşılaştığım oldu. Ben henüz denemedim ama deneyecekseniz önce iyi bir haşlayıp sonra kızartarak küçük ısırıklarla denemenizi öneririm :)
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 2 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
7
Söz
Halis Gönül
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Bir sürü insan türemiş ve coğrafya,bunların hangi ırka veya hangi türe mensup olacağını tayin etme görevini üstlenmiştir.
Kaynak: Cehaletten Kurtulma Sanatı Ne Nedir?
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Uğur Avcı
Yazar 10 saat önce 9 dk.

Aile içi sorunlar, ekonomik zorluklar, salgın hastalıklar, doğal afetler, toplumsal travmalar, okul ya da iş hayatındaki baskılar… Stres kaynakları hayatımızın her döneminde bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu zihinsel yük göz ardı edilmemeli; çünkü stres ister akut (hızlı ilerleyen veya kısa süreli), ister kronik (uzun süreli veya süreğen) olsun kalbimiz üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Söz konusu baskı, özellikle risk altındaki kişiler için, kalp krizini (akut miyokard enfarktüsü) bile tetikleyebilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilir!

Stres birçok farklı yoldan kalp-damar (kardiyovasküler) sistemi sağlığını etkiler. Uzun vadede, halk arasında "damar sertliği" olarak bilinen, damarların daralıp tıkanmasına yol açan ateroskleroz gelişiminde rol oynar. Bu da zamanla koroner arter hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıkların temelini oluşturur. Akut dönemde ise daha dramatik etkiler ortaya çıkabilir. Özellikle hali hazırda koroner arter hastalığı bulunan kişilerde, strese bağlı gelişen ani bir elektrofizyolojik sapma, ani kalp durmasına kadar varabilecek trajik sonuçlara neden olabilir. Bilimsel çalışmalar depremler, terör olayları ve hatta futbol maçlarının bile ani kardiyak olayları tetikleyebileceğini göstermektedir.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 26 Kasım 2019 5:42
Her gün dünya çapında 62.000'den fazla yemek fotoğrafı, sosyal medyada "food porn" etiketi ile paylaşılıyor. Bu fotoğraflar, yeme davranışı bozukluklarına...
25
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Burak Albayrak
Ekleyen 22 Kasım 2022 36 dk.

Kuduz; çoğunlukla enfekte bir hayvanın ısırması yoluyla bulaşan, insanlarda ve diğer memelilerde ensefalite (beyin iltihabına) neden olan, aşı yoluyla kolaylıkla önlenebilen ancak önlenmediği takdirde çok ölümcül olan, viral bir hastalıktır. Kuduz virüsü (Rabies lyssavirus), memelilerin merkezi sinir sistemini enfekte eder ve nihayetinde beyinde hastalık oluşmasına ve ölüme neden olur. Virüs, genellikle ısırıkları, sıyrıkları ve yaraları kontamine eden tükürük veya mukozal maruziyet yoluyla bulaşır. Ayrıca nakledilen nörolojik dokular (örneğin kornea) ve katı organlar yoluyla kuduz geçişi de belgelenmiştir.

Kuduzun ilk belirtileri; halsizlik veya rahatsızlık, ateş veya baş ağrısı dahil olmak üzere gribe benzer olabilir. Ayrıca ısırık bölgesinde rahatsızlık, karıncalanma veya kaşıntı hissi olabilir. Bu belirtiler günlerce sürebilir. Semptomlar daha sonra serebral disfonksiyon, anksiyete, konfüzyon ve ajitasyon şeklinde ilerler. Hastalığa yakalanma ile semptomların başlaması arasındaki süre genellikle 1-3 aydır ancak bu süre 1 haftadan az veya 1 yıldan fazla olacak şekilde değişebilir. Aradaki süre, virüsün merkezi sinir sistemine ulaşmak için periferik sinirler boyunca kat etmesi gereken mesafeye (dolayısıyla ısırığın vücuttaki konumuna) bağlıdır.

108
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Gaia Uydusunun Verileriyle Galaksimizin Üstten Görünümü

Yuvamız olan Samanyolu Galaksisi, yukarıdan bakıldığında nasıl görünüyordur? Bizler bu galaksinin içerisinde yer aldığımız için doğal olarak bunun doğrudan fotoğrafını çekmemiz mümkün değil. Ancak yakın zamanda Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) yürüttüğü Gaia isimli operasyonundan elde edilen bir milyardan fazla yıldızın konum verileri kullanılarak galaksimizin bir haritası oluşturuldu. Ortaya çıkan eseri incelediğimizdeyse tıpkı diğer birçok sarmal galakside olduğu gibi Samanyolu Galaksisi'nin de belirgin sarmal kollara sahip olduğunu görüyoruz. Güneş ve geceleri gördüğümüz parlak yıldızların büyük bir çoğunluğu, galaksimizin Avcı (Yun: "Orion") adlı kolu üzerinde yer alıyor. Gaia'dan elde edilen veriler, Samanyolu Galaksisi'nin ikiden fazla sarmal kola sahip olduğuna dair geçmiş bulguları destekler nitelikte. Galaksimizin merkezinde hayli belirgin bir çubuk bulunuyor. Galaksimizin ince diskiyse kendisinin bu renklerini çoğunlukla koyu tozlardan, parlak mavi yıldızlardan ve kırmızı salma bulutsularından alıyor. Gaia uydusu, başarılı bir görevin ardından 27 Mart 2025'te devre dışı bırakılmış olsa da bu görev kapsamında elde edilen verilerin analiz süreci hâlen devam etmekte.

13 Mayıs 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görselleştirme Credit: ESA, Gaia, DPAC, Stefan Payne-Wardenaar
Çeviren: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
İnceleme
Yusuf Taha Yılmaz
İnceleyen9 24 Ağustos
Siyah beyaz bir film olmasına rağmen modern hissettiren bir yapımdır. Çok basit bir şüphenin 12 jüryi nasıl bir değişikliğe ittiğini harika bir şekilde ve güzel diyaloglarla anlatılmış. Felsefi bir altyapısı olan bir film. Sürü psikolojisine karşı aklındaki şüpheye dayanarak bir davanın seyrini değiştiren ve bunu geri kalan 11 jüriye karşı tek başına yapan bir karakter olmasına rağmen bu karakter öylesine heybetli falan değildir, hatta onun da aklında "acaba bu çocuk gerçekten suçlu mu?" sorusu geçmektedir. Zaten filmin sonunda da net bir sonuç seyirciye beyan edilmez. Çocuğun suçlu olup olmadığı kesin olarak bilinmez.

Filmin belki de en sevdiğim özelliği sadeliğidir: Çok fazla mekan ve olay yoktur. Bu sayede jürilerin arasındaki konuşmalara daha yakından bağlanırız ve toplandıkları masada sanki biz de varmışız gibi hissedebiliriz.

Eski bir yapım olmasına karşın kesinlikle izlenmesi gereken yapımlardandır. İyi seyirler.
9.8/10
(154 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : 12 Angry Men
Yönetmen: Sidney Lumet
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close