Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı
Yazar 10 Nisan 2011 33 dk.

Giderek artan bir endişe: Büyük İstanbul Depremi. Tarihin en yıkıcı depremlerinden birisinin İstanbul'da yaşanması bekleniyor. Büyük sayılabilecek bir ülkenin neredeyse bütün ekonomisinin kalbine bir hançer gibi saplanacak, belki de hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını garantileyecek bir deprem bekleniyor.

Televizyon kanalları deprem konusunun reyting kaymağından yiyedursun, işin bilimsel yanı her zamanki gibi göz ardı ediliyor. Bir deprem, muhtemelen bir "mega deprem", bir magazin haberiymiş gibi sunuluyor. Biz bu yazımızda size işin bilimsel taraflarını göstermeye ve uzmanların neden İstanbul'da büyük bir deprem beklediğini anlatmaya çalışacağız.

266
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Poyraz Sinangil
Yazar 28 Ağustos 2023 5 dk.

Mezozoyik Zaman denilince şüphesiz ki akla gelen ilk canlılar dinozorlardır. 202 milyon yıldır kuşları da kapsayacak şekilde yeryüzünde tüm ihtişamlarıyla dolanan hayvanlar... Dinozorlar inanılmaz çeşitli bir gruptur. Neredeyse 40 metreye ve 70 tona varan sauropodlardan tutun boyutu 6 cm, kütlesi ise en fazla 2 veya 3 gram olabilen arı sinekkuşu (Mellisuga helenae) dinozorların ne kadar çeşitli olduğunu gözler önüne sermektedir. Mezozoyik Zaman, çoğunlukla dinozorlar üzerinden hatırlansa da bu dönemde en az onlar kadar başarılı olmuş başka bir sürüngen grubu daha vardır. Pterozorlar (Pterosaurlar) yani uçan sürüngenler...

Dinozorlar ve pterozorlar ilk olarak Triyas (252-201 MYÖ) denilen bir dönemde dünya sahnesine atılmıştır.[2] Bu döneme ait en eski dinozor örnekleri 230 milyon yıl önceye kadar gitmektedir.[1] Ancak atalarının tarihi daha da eskilere dayanmaktadır. Hem Dinozorlar (Dinosauria) hem Pterozorlar (Pterosauria) hem de Timsahımsılar (Crocodylomorpha), Arkozorlar (Archosauria) denilen bir sürüngen grubundan evrimleşmektedir. Günümüzde bu grubun hayatta olan son temsilcileri Timsahlar (Crocodilia) takımı ve yaşayan dinozorlar olan Kuşlar (Aves) sınıfıdır. Pterozorlar yaklaşık 66 milyon yıl önce gerçekleşen 5. kitlesel yok oluşta tamamen yok olmuştur.[3] Peki bu arkozorlar yani dinozorların ve pterosaurların ataları da neyin nesiydi? Nasıl yaşıyorlardı? Nasıl gözüküyorlardı? Veya en önemlisi, evrimsel süreçte dinozorlar ve pterosaurlar birbirinden ne zaman ayrıldı?

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çınar Ege Bakırcı
Uyarlayan 30 Kasım 2019 4 dk.

Sevdiğimiz birisinin mutluluğunu paylaştığımızda, değer verdiğimiz bir ilişkinin sonunda, bir başarı sonrası gururlandığımızda, etkileyici bir evlilik töreninde veya "Yukarı Bak (Up)" filmini izlerken vücudumuz, hissettiğimiz duyguların karşılığı olarak gözyaşlarımızı dışarı salıverir.

Ancak vücudumuzda bu mutluluk veya üzüntü sırasında verdiğimiz tek tepki göz yaşları değildir. En duygusal anlarda boğazımıza saplanan keskin ağrı da duygularımıza eşlik eder. Peki ağladığımız zaman göz yaşlarımız dökülürken nasıl olur da vücudumuzun başka bir noktasında bir ağrı hissederiz? Gelin bunu açıklayalım.

123
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 25 Ekim 2016 5 dk.

İşte tüm bu diş aşınmalarıyla mücadele etmek adına diş fırçalamak, birçok insan için tırnak kesmek veya tuvalet yapmak kadar "doğal" bir davranıştır. Çoğumuz dişlerimizi günde en az 1, muhtemelen 2 defa fırçalarız; fakat bunun mantığı ne, hiç düşündünüz mü? Sonuçta savanalarda yaşayan atalarımızın diş macununa ve diş fırçasına erişimi yoktu. Biz neden dişlerimizi fırçalamak zorundayız ki?

Öncelikle, dişlerimizi ne sıklıkla fırçalamamız gerektiği sorusunu cevaplayalım ve ardında yatan mantığı izah edelim: Hem Türk Dişhekimleri Birliği hem de Amerikan Diş Birliği, günde 2 defa, flüorürlü diş macunlarıyla, her biri en az 2 dakika sürmek kaydıyla dişlerinizi fırçalamayı önermektedir.[1][2] Dişlerinizi fırçalamanızın nedeni, dişlerimiz arasına sıkışan yemek parçacıklarını ve dişlerimiz üzerinde biriken beyaz renkli, yapışkan ve içi bakteri dolu plakları temizlemektir. Özellikle de yemek yedikten veya yüksek şeker içerikli içecekler tükettikten sonra, bu plaklar içerisindeki bakteriler asitler üreterek diş minesine saldırır. Nihayetinde bu asit, mine tabakasının parçalanmasına neden olur ve çürük dediğimiz yapıları oluşturur. Temizlenmeyen plaklar ise sertleşerek tartar adı verilen daha kalın tabakalar üretirler; bunların temizlenmesi çok daha zordur. Diş etinizde biriken tartar, nihayetinde iltihaplanmaya ve diş eti hastalıklarına yol açar.

169
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ali Alcan
Ali Alcan
54K UP
Tıp Fakültesi Öğrencisi 7 Eylül 2020 Sen de Cevap Ver

Merhabalar. Gen akışının evrime nasıl etki edeceğini kestirmek önceden pek mümkün olmuyor. Genlerin miktarı, çeşidi ve zamanına bağlı değişkenliği burada etkili olabiliyor. Gen akışı, evrimin temel mekanizmalarından biri olmasına rağmen, bazen evrimi yavaşlatabilir hatta durdurabilir. Aşağıya konuyla ilgili bir kaynak bırakıyorum.

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Gen Akışı. (7 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 7 Eylül 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Görkem Bakırcı
Yazar 2 gün önce 35 dk.

Bilim, etik kaygılar dikkate alınmadığı durumlarda çok tehlikeli olabilir ve amacından kolayca sapabilir. Bilimsel metodları kullanan bilim insanları, etik ihlalleri temel almadıkları durumlarda korkunç deneyler ve ihlaller yapabilirler. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, bilimi ve toplumu bilimsel araştırmalarda kötüye kullanılan deneyler, sahte araştırma raporları, mesleki kıskançlık, rekabet veya bilimsel fonların kötüye kullanılması gibi suistimallerden korumak için çok sayıda etik düzenleme geliştirilmiştir. Çeşitli bilimsel birlikler, dernekler, akademiler, üniversiteler ve bilimle ilgili diğer kurumlar, biçim ve içerik açısından geniş bir çeşitlilik ortaya koyan etik standartları benimsemiştir. Bazıları genel etik davranış ve sorumluluk ilkelerine dayanır, diğerleri disiplinlere özgü mesleki görevlere atıfta bulunur.

Bilim; sonsuz bir arayış ve merak, bilinmeyen sulara yapılan zorlu ve tehlikeli yolculuk, içinde yaşadığımız evreni anlamak ve bilmek için girişilen bir sorgulamadır. İnsanı en uzak kıtalara, vahşi yerlere, Ay'a bile götürmüştür bu arayış.

10
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ekin Baran Sunar
Uyarlayan 24 Ağustos 2019 27 dk.

Rusya ve Avrupa'dan fizikçiler, elektronik biliminin post-silikon/silikon-sonrası çağına girecek olan spin-dalga cihazlarının çekirdeğinde yer alan magnonik kristalleri oluşturmak için süperiletken/ferromanyetik sistemlerin kullanılma olasılığını gösterdiler.

Magnonikler, kısaca, bilgi iletmek ve işlemek için spin dalgalarını kullanma olanaklarını araştırır. Modern katı hal fiziğinin bir alt alanı olarak düşünülebilecek modern bir manyetizma alanıdır; dalgaları ve manyetizmayı birleştirir, asıl amacı nano yapılı materyallerdeki spin dalgalarının davranışını araştırmaktır. Fotonikler, fotonlar ve elektromanyetik dalgalar ile ilgilenirken, magnoniklerin odağı, manyetik momentlerin oryantasyonunun harmonik salınımlara olan dönüş dalgaları veya magnonlar üzerindedir. Ferromanyetik malzemelerde, elektronların manyetik momentleri, yani bunların dönüşleri manyetik bir alanda hizalanır. Manyetik bir sistemde gözlemlenen spin/dönüş hizalama dalgalarına, spin dalgaları denir.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

S. Buğra Baltacı
Yazar 8 Eylül 2020 11 dk.

Olayları, yerleri ve kişileri tüm detayları ile hatırlayamamak yaygın bir insan tecrübesidir. Yakın zamanda katıldığımız bir dersin genel içeriğini hatırlayabiliriz ancak konunun detaylarını dereceli olarak zamanla unuturuz. İlk bakışta bu olayın bellek kapasitemizin sınırlı olmasından kaynaklanabileceğini ve duyusal girdileri büyük bir kesinlik ve bütünlük ile kodlayabilen bir sinir sisteminin çok daha avantajlı olacağını düşünebiliriz. Açıkça, belleğimizin kapasitesi, depoladıklarımızdan çok daha yüksektir. Detayları hatırlayamamak bir yetersizlikten öte, adaptif bir özelliktir; yani unutmak, evrimsel süreçte avantajlı olduğu için özellikle seçilmiştir ve bu durum, güçlü bilimsel kanıtlar ile desteklenmiştir.

Pek çok koşul altında olayların detayları yerine, genelini hatırlamak daha faydalı olabilir. Kırsal bir arazide bir kayanın altında saklanan bir yılanın saldırısına maruz kaldığınızı hayal edin. Sinir sistemi bu olayda korku belleğini oluştururken sadece gerekli kısımları kodlamalıdır: Size hangi yılanın saldırdığı veya yılanın hangi kayanın altında saklandığı önemli değildir. Sinir sisteminin gelecek adına doğru davranışsal adaptasyonları sağlayabilmesi için, detayları ortadan kaldırarak daha sonraki olaylar için genel bir şema çıkarması gereklidir. "Genelleştirme" adı verilen bu fonksiyon bellek sistemlerinin önemli özelliklerindendir ancak kontrol atında tutulmadığı takdirde belirsiz anıların oluşturulmasına yol açar ve artık faydalı bir fonksiyon olmaktan çıkar. Bu nedenle beyin, genellik ve spesifiklik arasında bir denge kurmalıdır.

137
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Jeoloji konusunda geliştirebilirsin.

Depremler
Depremler
26 Makale
4 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
Rüveyda Ayvaz
HAMİSTİJİ 14 saat önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Fırat Toprak tarafından sorulmuştur.

Dünya, Güneş Sistemi'nde Güneş'e en yakın üçüncü gezegen olup şu an için üzerinde yaşam ve sıvı su barındırdığı kesin olarak bilinen tek astronomik cisimdir. Radyometrik tarihleme ve diğer kanıtlara göre 4,55 milyar yıldan fazla bir süre önce oluşmuştur. Dünya'nın yer çekimi, uzaydaki diğer nesnelerle, özellikle Güneş'le ve tek doğal uydusu Ay'la etkileşime girer. Dünya'nın Güneş'in etrafındaki yörüngesi, 365,256 güneş günü, yani bir yıldız yılı sürer. Bu süre içerisinde Dünya, kendi ekseni etrafında 366,265 kez döner. Arapçada yeryüzü anlamına gelen ve dnw köküne dayanan dunyāˀ (دُنْياء) sözcüğünden alıntıdır. [1]

Kaynaklar

  1. Bilmiyorum. Wikipedia. (3 Nisan 2025). Alındığı Tarih: 24 Mayıs 2025. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sezai Berat Ünal
Etkinliği Ekleyen 3 gün önce İstanbulÜcretsiz25 Mayıs
Yürüyenler Okulu: Demokrasi
25 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 25 Mayıs 2025 12:30 tarihine kadar.

25 Mayıs Pazar günü saat 10.00'da Gülhane Parkı'nda Yürüyenler Okulu etkinliğinde buluşuyor, Rıdvan Akın ile demokrasi üzerine konuşuyoruz. Etkinliğimiz açık havada yürüyüş ve açık ders formatında gerçekleşecektir.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 4 Nisan 2022
Birçok insan gerçek mutluluğun ne olduğuna dair hatalı bir düşünceye sahiptir: Mutluluğa, kendi kendini tatmin etmeyle değil, değerli bir amaca sadakatle ulaşılır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
59
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İrem Soylu
İrem Soylu
16K UP
Çeviren 18 Aralık 2021 5 dk.

Geçmiş yarım milyar yılda Dünya, tekrar tekrar canlı türlerinin çoğunu yer yüzünden silen kitlesel oluşlarla sarsıldı.[1] Her seferinde hayat toparlanmayı başardı ve sonunda çeşitlilik artarak yoluna devam etti.[2] Peki bunu mümkün kılan şey, yaşamın son derece dayanıklı olması mı, yoksa başka bir şey mi oluyor? Kitlesel yok oluşlar aslında çeşitliliğin artmasına yardım ediyor ve bunda başarılı oluyor olabilir mi? Eğer öyleyse bunu nasıl yapıyor? Şu anda başka bir yok oluşla karşı karşıya olduğumuzu göz önünde bulundurursak, yok oluşların çeşitliliği nasıl etkilediğini bir an önce anlamamız çok önemlidir.[3]

Kitlesel yok oluşlar, fosil kayıtlarındaki muhtemelen en çarpıcı örüntüdür. Çok sayıda tür, hatta bazen bütün familya, dünya üzerinde aynı anda ve hızla ortadan kaybolur. Bu kadar büyük ölçekli bir yok oluşun olması için genelde küresel bir çevre felaketinin meydana gelmesi gerekir. Bu felaketin o kadar şiddetli ve o kadar hızlı yaşanır ki, türler evrimleşemezler ve yok olurlar.

36
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close