Ben Michael Faraday. İngiltere’de Güney Londra'nın bir parçası olan Surrey, Newington kırsalında 22 Eylül 1791’de doğdum. Babam demirciydi ve yıllarca kötü koşullarda çalışmaktan olsa gerek, sağlığı yerinde değildi. Çok sık hastalanıyor ve çalışamaz hale geliyordu. Annem ise taşrada büyümüş bir kadındı ve evlenmeden önce hizmetçilik yapmış, çocukları olduktan sonra ise işini bırakmıştı. Yoksulluk içinde, zor bir çocukluk geçiriyordum ama yine de şanslıydım. Dört çocuğunu da destekleyen, sevgi dolu, sakin ve bilge bir annem vardı. Kimi zaman yiyecek bile bulamadığımız oluyordu. Çocukken verilen bir somun ekmek ile bir hafta idare etmem öğütlendiğini hatırlıyorum.
Dindar bir aileydik ve hayatımız boyunca bize manevi destek sağlayan Sandemanya adlı küçük bir Hristiyan tarikatının üyesiydik. Tarikatın öğretileri, üzerimizde güçlü etki bırakıyordu. Doğal ve sade bir yaşamı tercih ediyorduk. Zenginleşmek ve maddi kazançlar peşinde koşmak, cemaatimizce kabul gören davranışlar değildi. Eğitim almak ve bilimle uğraşmak, benim zamanımda varlıklı ailelerin sahip olduğu bir şeydi. Benim hikâyem bu gerçekliğe karşı akıl, merak ve tutkunun başarısı olarak kabul edilebilir.