Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Utku Derin
Utku Derin
369K UP
Çeviren 25 Nisan 2024
Yaklaşık 3 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alan spiral galaksi M33'ün kollarında yer alan dev yıldız doğumevi NGC 604, yaklaşık 1.300 ışık yılı genişliğindedir. Bu, Dünya'ya en yakın büyük yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu'nun neredeyse 100 katına denktir. Aslında, Yerel Grup galaksileri içindeki yıldız oluşum bölgeleri arasında NGC 604, Büyük Macellan Bulutu'ndaki Tarantula Bulutsusu olarak da bilinen 30 Doradus'tan sonra ikinci sıradadır. NGC 604'teki bu delikli kabarcıklar James Webb Uzay Teleskobu'nun NIRCam'inden alınan bu çarpıcı kızılötesi görüntüyü dolduruyor. Bu kabarcıklar, bölgedeki büyük kütleli ve sıcak 200'den fazla genç yıldızın oluşturduğu yüksek enerjili yıldız rüzgârları sayesinde oluşmuştur ve hepsi de yaşamlarının ilk evrelerindedir.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ayşe Alaca
Ayşe Alaca
3,240 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 11 dk.

İklim değişikliği ile ilgili her türlü eylem adalet ve bireylere, milletlere, kuşaklara ve doğanın geri kalanına karşı sorumluluk gibi etik meselelerle karşı karşıyadır.

İklim değişikliği, bugün dünyanın karşı karşıya olduğu en zorlu konulardan biridir. Burada, etik analizlerin hem iklim probleminin doğasını hem de olası çözümler ile ilgili kısıtlamaları anlamamıza nasıl yardımcı olabileceğini göstermekteyiz (Vanderheiden 2008, Gardiner ve ark. 2010, Arnold 2011). Bunu yaparken, iklim değişikliğinin temel değerleri nasıl tehdit ettiğine ve bu konuda sergilenecek eylemlerin adalet ve sorumlulukla ilgili ciddi endişeleri nasıl gündeme getireceğine odaklanacağız.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Haziran 2013 11 dk.

"Keseli doğum" (İng: "veiled birth" veya "en caul birth"), bebeğin amniyotik kese yırtılmadan (veya kısmen yırtılmış hâlde) doğmasına, dolayısıyla sanki bir yumurtanın içindeymiş gibi bir görünüme sahip olmalarına verilen isimdir. İnsanlarda her 80.000 doğumda 1 görülür.[1][2][3]

İnsanlık tarihi boyunca, hatta çok daha öncesinden beri memeli hayvanlarda görülen keseli doğumlar, kültürel mirasın gizemli bir konusu haline gelmiştir. Bazı inanışlara göre kese içinde doğum, gelecekte şöhret ve zenginlik içerisinde yaşanacağının işaretiyken, diğerlerine göre bu tür bir doğum şanssızlık ve acı dolu bir ölüm demektir.[2][4] Modern bilim sayesinde bunların her ikisinin de doğru olmadığını biliyoruz. Ama bu kese, gerçekten de enfes bir diğer evrimsel destanı gözlerimiz önüne sermektedir. 

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Yazar 5 gün önce 9 dk.

Bebeklerin ağlaması, doğumdan itibaren hayata attıkları ilk adımlardan biri olarak kabul edilebilir. Doğal olan bu refleks bir bebek için ilk iletişim biçimi olmanın ötesinde, hayatta kalmayı destekleyen bir savunma mekanizmasıdır. Kelimelerle kendilerini ifade edemeyen bebekler, fiziksel ve duygusal rahatsızlıklarını ağlayarak dışa vururlar. Bu süreç biyolojik açıdan beyin, sinir sistemi ve solunum sistemi arasında karmaşık bir etkileşimin sonucudur. Psikolojik boyutuyla bakıldığında ise ağlama bebeklerin çevresel uyarıcılara verdiği tepki, şefkat ihtiyacı ya da yaşadıkları strese karşı geliştirdikleri bir reaksiyon olarak değerlendirilebilir.

Bebeklerin ağlamasının sağlık üzerindeki etkilerini incelemek, onların gelişim süreçlerini daha iyi anlamak adına büyük önem taşır. Özellikle uzun süren ve sebebi anlaşılmayan ağlama nöbetleri, kolik gibi durumlara işaret edebilir ve hem bebeğin hem de ebeveynlerin sağlığını etkileyebilir. Kolik bebeklerde uzun süreli ağlamaların ebeveynler üzerinde duygusal bir yük yarattığı bilinmektedir. Bu tür durumların önüne geçmek ya da olası sağlık sorunlarını erken tespit edebilmek için ağlamanın fizyolojik ve psikolojik temellerini derinlemesine anlamak gereklidir.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Haziran 2011 17 dk.

Himen veya hymen, vajinal açıklığın dış kısmını saran ve kimi durumda kısmen kapatan bir mukoza dokusudur. Bu doku, bazı durumlarda ilk cinsel birleşme (coitus) sırasında yırtılır, genişler veya açıklığı büyür. Ancak bu durumun her cinsel ilişkide yaşanmadığına dikkat etmek gerekir. Eğer hymende bir hasar oluşursa bu kişide kanama ve acıya neden olabilir.[11][12]

Seks ile ilişkisinden ötürü birçok toplumda bu dokuya kültürel anlamlar yüklenmiştir ve halk arasında hakkında birçok hatalı bilgi dolaşmaktadır. Örneğin birçok kültürde himen perforasyonu ("kızlık zarı yırtılması"), bir tür "bakirelik testi" gibi değerlendirilir ve bu kültürlerde kadınlara cinsellik konusunda çeşitli baskılar uygulanır. Ne var ki himen, aynı zamanda sert düşmeler ve sarsmalar ile, vajinal tampon kullanımı ile veya at binme ve bisiklet gibi sporlarla uğraşma nedeniyle de yırtılabilir. Ayrıca ilerleyen kısımlarda göreceğimiz gibi, bazı kadınlarda himen daha esnektir ve ilk seks sonrasında da (hatta birden fazla seks sonrasında da) korunmaya devam edebilir. Dolayısıyla himenin varlığı veya yokluğu, "bakirelik" veya cinsel deneyim konusunda güvenilir bir belirteç değildir.

250
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arsel Berkat Acar
Yazar 21 Aralık 2013 17 dk.

2010 senesinde Türkiye'deki evrimsel biyolojiye dair bilgi düzeyini arttırmak amacıyla Evrim Ağacı'nın kurulmasından bu yana, yazar kadrosuna birbirinden donanımlı araştırmacıların alınmasıyla birlikte adeta bir "Bilim Ağacı" haline dönüştüğümüzü söylemek yerinde olurdu. Bu süreçte bilim camiasının karşısında duran ve popülerliği yüksek olan sahtebilimsel iddiaları da ele almamak bir hata olurdu. Karşımıza her gün çıkan onlarca bilgiyle bombardımana uğruyoruz ve nelerin gerçek olup olmadığını sorgulamakta zorlanıyoruz. İşte bu sebeple devreye bir filtre sistemi görevi gören Bilimsel Şüphecilik (İng: Scientific Skepticism) adını verdiğimiz bir yöntem giriyor.

Sadece site üzerindeki paylaşımlarla da yetinmedik, 2017 senesinde kolları sıvayıp sizler için bir kitap çalışmasına başladık ve 2019'da baskısını tamamlamakla önemli bir katkıda bulunacağımızı umut ediyoruz. Buradaki makale bu kitabın bir özeti sayılabilir, ancak bu kadarıyla da asla yetinmeyin. Araştırın, sorgulayın ve daha fazlasını merak edin...

94
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Bir ulus özgürlüğünü bir günde yitirip, bir asır özlemeyebilir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
21
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hayat Müşterek
Hayat Müşterek
1,374 UP
8 saat önce
Matematiğin özdeşlikler konusu bilimsel açıdan çok saçma,  örneğin: "√3̅+̅√̅5̅  " =  "(√5 + 1) / √2 ".  Bu eşitliği ele alacak olursak ve ortada hesaplanması gereken bir şey olsa, bu özdeşliği almak işlemi kolaylaştırmıyor ki, sadece matematik cambazlığı gibi bir şey bu. Ben bir karadeliğe belirli bir yakınlıkta olan nesnenin zaman genişlemesini hesaplamaya çalışsam bu özdeşliğimi alacağım yani?




1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deniz Ömer Bozdağ
Üye 1 Ağustos 2020 1 Cevap
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Bilgisayar Mühendisi 20 saat önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Emir Akbaş tarafından sorulmuştur.
Kaptan Jack Sparrow'un pusulası ile nereye gitmek isterdiniz?
Kaptan Jack Sparrow'un pusulası ile nereye gitmek isterdiniz?

Valla benim pusulam, hiç tereddütsüz, kuantum kütleçekimini genel görelilikle zarif bir şekilde birleştiren o tek, tutarlı teorik çerçeveyi, yani "Her Şeyin Teorisi"ni gösterirdi. Pusulanın iğnesi, dört temel kuvveti (güçlü nükleer, zayıf nükleer, elektromanyetik ve kütleçekim) tek bir temel prensipte birleştiren o nihai denklem setinin saklı olduğu kavramsal boyuta kilitlenirdi. Siyah İnci ile yelken açacağım yer, Süpersicim teorisinin M-teorisindeki on bir boyutunun kompaktifikasyonunun tam topolojisini ve Planck ölçeğinin altındaki evrenin o granüler yapısını ifşa eden bilgi okyanusunun ta kendisi olurdu. Tabii Siyah İnci'nin yelkenlerini hangi kozmik sicim rüzgarıyla doldurup o boyuta nasıl bir "solucan deliği" limanından yanaşacağımız konusu, Jack'in bile çözemeyeceği türden olurdu herhalde 😂.

Bu bilgiyle amacım evreni "hacklemek" veya tanrıcılık oynamak falan değil, yanlış anlaşılmasın; tamamen entelektüel bir meraktan kaynaklanan bir durum. Olayın trajikomik yanı ise şu olurdu: Büyük ihtimalle o denklemleri bir parşömene dökerken Siyah İnci'nin güvertesinde mürekkebe basıp kayar, bütün o kozmik sırları denize dökerek Karayip Korsanları'nın en entelektüel ama en sakar karakteri olurdum. Sonra pusulaya tekrar baktığımda, iğnenin yine aynı şeyi gösterdiğini fark ederdim ve bu döngü, benim bezeli sonsuz arayışım haline gelirdi. Yani evrenin en derin sırlarını ararken kendi sakarlığımın sığ sularında boğulurdum 😂.

Tüm Reklamları Kapat

10
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nilüfer Tek
Nilüfer Tek
83K UP
Uyarlayan 6 Aralık 2020 5 dk.

Primatlar önlerindeki görsel bilgiyi, tıpkı dijital kameraların pikselleri gibi, beyinlerinin görsel korteksinde bulunan küçük işlem birimlerini kullanarak işlerler. Cenevre Üniversitesinden bilim insanları, Current Biology dergisinde yayımlanan çalışmalarında Max Planck Enstitüsü ve Paris Milli Doğa Tarihi Müzesinin de işbirliği ile görsel becerilerimizin kaynağını anlamak için bu işlem birimlerinin primatlar arasında oldukça farklılık gösteren boyutlara göre ölçeklenmiş olup olmadığını araştırdılar.[1]

Madagaskar’da yaşayan gri fare lemuru (Microcebus murinus), yalnızca 60 gramlık kütlesiyle yeryüzündeki en küçük primatlardandır. 55 milyon yıl önce evrimleşmiş ilk primatların pek çok özelliğini taşıması bakımından çok özel bir tür olan fare lemurlarını inceleyen bu çalışma, görsel sistemimizin bugüne dek olağanüstü bir şekilde korunagelmiş olduğunu ve hem uzak geçmişteki atalarımızın hayatında hem de şimdiki günlük yaşamımızda görsel sistemin önemini vurguluyor.

24
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
27K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde gözlemlenen "Polyommatus icarus", namıdiğer "Çokgözlü mavi".
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Sizden Gelenler
Mert Can
Üye
gerek youtube kanalı gerek mobil uygulamanız gerekse internet siteniz sayesinde yeni bilgi ve hayatıma yeni insanlar kazandırdınız 11. yıl ve 1milyon youtube aboneniz hayırlı olsun yeni makele, bilgi ve videolarda görüşmek üzere.
Eser
Furkan Arduç
Eseri Ekleyen 22 Nisan 2023 Youtube Kanalı
Puan Ver
@RapidTrailer
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Utku Derin
Utku Derin
369K UP
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Uluslararası bir fizikçi ekibi, NASA ve diğer devlet kurumlarının tanımlanamayan hava olayları (İng: "unidentified aerial phenomena", "UAP") üzerine yürüttükleri mevcut araştırmalara yardımcı olmak amacıyla yeni bir metodoloji geliştirdi. Ortaya çıkan strateji, kısmen karanlık maddeyle ilgili kendi çalışmalarından ilham alan özel olarak tasarlanmış bir yapay zekâ programını da kullanıyor.

Daha çok tanımlanamayan uçan cisimler veya UFO'lar olarak bilinen UAP'ler, artık onlarca yıl önceki kadar tuhaf kabul edilmiyor. Başka bir gezegenden gelen gizemli ziyaretçilere işaret eden çeşitli teoriler bir kenara bırakıldığında, analizler giderek daha çok dünyevi açıklamaları belirlemeye odaklanıyor. UAP'ler genellikle gizli deneysel uçaklar, astronomik olaylar veya basitçe bir insansız hava aracının yanlış tanınması gibi durumlarla açıklanıyor. Bununla birlikte, gözlemlerin küçük bir yüzdesi uzmanları şaşırtmaya devam ediyor.

4
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
16
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
S. Buğra Baltacı
Yazar 8 Eylül 2020 11 dk.

Olayları, yerleri ve kişileri tüm detayları ile hatırlayamamak yaygın bir insan tecrübesidir. Yakın zamanda katıldığımız bir dersin genel içeriğini hatırlayabiliriz ancak konunun detaylarını dereceli olarak zamanla unuturuz. İlk bakışta bu olayın bellek kapasitemizin sınırlı olmasından kaynaklanabileceğini ve duyusal girdileri büyük bir kesinlik ve bütünlük ile kodlayabilen bir sinir sisteminin çok daha avantajlı olacağını düşünebiliriz. Açıkça, belleğimizin kapasitesi, depoladıklarımızdan çok daha yüksektir. Detayları hatırlayamamak bir yetersizlikten öte, adaptif bir özelliktir; yani unutmak, evrimsel süreçte avantajlı olduğu için özellikle seçilmiştir ve bu durum, güçlü bilimsel kanıtlar ile desteklenmiştir.

Pek çok koşul altında olayların detayları yerine, genelini hatırlamak daha faydalı olabilir. Kırsal bir arazide bir kayanın altında saklanan bir yılanın saldırısına maruz kaldığınızı hayal edin. Sinir sistemi bu olayda korku belleğini oluştururken sadece gerekli kısımları kodlamalıdır: Size hangi yılanın saldırdığı veya yılanın hangi kayanın altında saklandığı önemli değildir. Sinir sisteminin gelecek adına doğru davranışsal adaptasyonları sağlayabilmesi için, detayları ortadan kaldırarak daha sonraki olaylar için genel bir şema çıkarması gereklidir. "Genelleştirme" adı verilen bu fonksiyon bellek sistemlerinin önemli özelliklerindendir ancak kontrol atında tutulmadığı takdirde belirsiz anıların oluşturulmasına yol açar ve artık faydalı bir fonksiyon olmaktan çıkar. Bu nedenle beyin, genellik ve spesifiklik arasında bir denge kurmalıdır.

139
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
12.000 yıl önce soyu tükenmiş olan ulukurtlar (Aenocyon dirus), modern genetik mühendisliği sayesinde laboratuvar ortamında yeniden canlandırıldı. Colossal Biosciences şirketi, antik DNA örneklerini kullanarak gri kurtların genetik kodunu düzenledi.

Bu sayede Romulus, Remus ve Khaleesi adını verdikleri üç ulukurt benzeri bireyi dünyaya getirdi. Bu bireyler, ulukurtların fiziksel özelliklerini taşısa da, tam anlamıyla orijinal türün birebir kopyaları değiller.

Bu gelişme, türdiriltimi teknolojisinin sadece geçmişte kaybolmuş türleri canlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda nesli tükenmekte olan türlerin korunmasına da katkı sağlayabileceğini gösteriyor. Örneğin, kırmızı kurt (Canis rufus) gibi tehlike altındaki türlerin genetik çeşitliliğini artırmak için benzer teknikler kullanılabilir.

💻Yazar: Alper Kaan Selçukoğlu

✍🏻 Editör: Eda Alparslan

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Burak Avcı
Burak Avcı Seslendiren 26 Kasım 2021 51:23
Çevrenizde gördüğünüz birçok canlının sahip olduğu hücrelerin evrimindeki gizemli boşluğu keşfetmeye ne dersiniz? Cevabınız evet ise Dr. Burak Avcı ile...
31
Nevzat Keskin
Seslendiren 3 gün önce 3:52
Bu mit her ne kadar ekip çalışması ve liderlik ile ilgili ilham verici bir hikaye olsa da, tamamen hatalıdır. Alfa erkekleri sürünün en arkasında kalmazlar....
4
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close