Taşıt tutması, beynin hareketle ilgili çelişkili sinyaller almasından kaynaklanan yaygın bir rahatsızlıktır. Hareketi çeşitli şekillerde algılarız; örneğin gözlerimizle bize yaklaşan veya bizden uzaklaşan nesneleri algılayabilir, kafamızın içinde bulunan, labirent veya iç kulak adı verilen özel bir organ sayesinde başımızı her hareket ettiğimizde hareketimizi algılayabiliriz. Bu çerçevede hareket halindeki bir arabanın içindeyken gözlerimizle hareketi görür ve iç kulağımızla arabanın hareketini algılayabiliriz.
Arabada, seyahat halinde bir kitap okumaya karar verdiğimizi varsayalım. İç kulağımız hareketi hissetmeye devam eder, ancak kitap hareket etmediği için gözlerimiz bize hareket etmediğimizi söyler. Beynimiz, gözlerimiz ve iç kulağımız arasındaki bu çatışmaya dayanarak bir şeylerin ters gittiğini düşünür. Başımız dönmeye başlar, zira beynimiz neyin hareket edip neyin hareket etmediğine yönelik net bir sinyal alamamaktadır ve nihayetinde konuyu zehirlendiğimizi varsayarak bir şey yiyorsak yemeyi bırakmamız veya yediğimiz şeyi tükürmemiz şeklinde bir komutla ele alır.
Taşıt tutması hissetmeye başladığımızda yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri camdan uzaktaki bir nesneye bakmaktır. Bu, gözlerinizden gelen hareket sinyallerini iç kulağınızla koordine edecektir. Bir vantilatör kullanarak ya da müzik dinleyerek dikkatinizi dağıtabilirsiniz. Dimenhidrinat (dramamin) veya skopolamin bantları gibi çeşitli ilaçlar da sorunun giderilmesinde yardımcı olabilir.[1]