Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Yağmur Çakır
Çeviren 15 Temmuz 2023 3 dk.

Dünya üzerindeki okyanusların yarısından fazlası, küresel ısınma sebebiyle 20 yıl öncekinden çok daha yeşil görünüyor. İngiltere'nin Southampton kentinde bulunan Ulusal Oşinografi Merkezi'nden okyanus ve iklim bilimci B. B. Cael durumu "Ekosistemi daha öncekilere benzemeyen bir şekilde etkiliyoruz." sözleriyle açıklıyor.

Aslında okyanusların renkleri birçok sebepten ötürü değişebilir. Bu renk değişiminin en bilindik ve en sık rastlanan sebebi fitoplanktonlardır. Bilim insanları, okyanus yüzeyinden yansıyan güneş ışınlarının dalga boylarını inceleyerek ekosistemin ne kadar klorofile sahip olduğunu, dolayısıyla ne kadar fitoplankton ve alg gibi organizmalara ev sahipliği yaptığını öğrenebilirler. Teorik olarak okyanus suları iklim değişikliği sebebiyle ısındıkça biyolojik üretkenlik oranları da değişecektir.

43
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Esra Küçükkılıç
Çeviren 19 Nisan 2020 2 dk.

İki önemli göz hastalıkları araştırmasından elde edilen yeni bilgilere göre, Akdeniz diyetine bağlı yani sebze, tam tahıllar, balık ve zeytinyağı ağırlıklı beslenme ile bilişsel işlev arasında bir ilişki var. Diyete ait faktörler ayrıca bilişsel işlevin azalmasını yavaşlatmada rol oynuyor.

Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün bir parçası olan Ulusal Göz Enstitüsü'ndeki araştırmacılar, Yaşa Bağlı Göz Hastalığı Çalışması (İng. kısaltma: "AREDS") ve AREDS2'den gelen verilerin incelenmesine öncülük ettiler. Çalışmalarının sonuçlarını Alzheimer and Dementia dergisinde yayınladılar. Ulusal Göz Enstitüsü Epidemiyoloji ve Klinik Uygulamalar Bölümü müdürü ve çalışmaların başyazarı Emily Chew şöyle diyor:

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan
Aktaran 3 gün önce 2 dk.

Autonomous University of Barcelona'dan araştırmacıların Chemosphere dergisinde yayınladığı çalışma, polimerlerden üretilen poşet çayların demlenirken milyarlarca nanoplastik ve mikroplastik saldığını detaylarıyla açıklıyor. Çalışma bu salınımın insan bağırsak hücrelerinde emilebildiğini ve bunun sonucunda kan akışına karışarak tüm vücuda yayıldığını gösteren ilk çalışma niteliğinde.

Günümüzde plastik atıkların sebep olduğu kirlilik, gelecek nesillerin sağlık ve refahını her geçen gün daha çok etkileyen ciddi çevresel sorunlara yol açmakta. Gıda paketlemesi, nano ve mikroplastiklerin sebep olduğu kirliliğin ve bu parçacıkların insanlar tarafından solunmasının ve sindirilmesinin temel kaynaklarından birisi.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Tolga Tarık
İnceleyen10 3 Ocak 2022
Çok faydalı bir kanal herkese tavsiye ederim
Youtube Kanalı
7.8/10
(8 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Eken
Damla Eken
134K UP
18 saat önce
Kara delik kadar koyu bir kahve istiyorum
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Erdal Kart
Erdal Kart
57K UP
Yazar 15 Haziran 2018 9 dk.

Hayatımızın bir parçası haline gelen medya, gündelik hayatımızın merkezine yerleşmiştir. Dünyada ve çevremizde yaşanan gelişmeleri takip etmek için medyadan yararlanırız. Günün her anında etkileşim içerisinde olduğumuz medyanın en sık başvurduğumuz içeriği haber metinleridir. Medyanın en çok yararlandığımız, gelişen teknoloji, görsel ve tasarımsal tekniklerle süslenen haber metinlerini anlamak için haber kavramını iyice irdelememiz gerekmektedir.

Literatürde haber tanımlarına ilişkin çok sayıda değerlendirmeler mevcuttur. Bu değerlendirmelerde ortak bir görüş ve tanım bulunamamıştır. Araştırmacıların haber tanımı konusunda görüş birliği sağlayamamış olsa da birçok tanım literatüre girmiştir. İlk yapılan haber tanımlarında “olan her şey haberdir”, “dün bilmediğiniz haberdir”, ”insanların üzerinde konuştuğu haberdir”, “haber okuyucuların öğrenmek istedikleridir” şeklinde tanımlar dikkat çekmektedir (Tokgöz, 2013: 52-53).

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kadir Toykan Özdoğan
Çeviren 30 Haziran 2015 2 dk.

Göz çukurlarımızın şekli, diğer kuyruksuz maymunlara göre kafamızı ve gözlerimizi daha az oynatarak daha fazla görüş elde etmemizi sağlamaktadır. Bu durum belki de, atalarımızın ormanlardan savanalara geçen yaşam alanlarıyla bağlantılı olabilir.

Primatların "öne bakan" gözleri vardır, insanlar da bu konuda istisna sayılmazlar. Caen'deki Fransız Sağlık Araştırmaları Enstitüsü'nden Eric Denion, eğer yakından bakarsak insanın gözlerinin farklı olduğunu görebileceğimizi söylemektedir.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Astronomi & Kozmoloji konusunda geliştirebilirsin.

İnceleme
Semihcan İşyar
İnceleyen10 1 ay önce
Bu roman hayvanlar üzerinden insanları eleştirmiş güzel bir romandır. Kesinlikle okunmasını tavsiye ederim. Bu romanı okuduktan sonra mutlaka Uğur MUMUCUNUN yazmış olduğu Liberal Çiftlik kitabını okumanızı tavsiye ederim.
9.7/10
(374 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Animal Farm
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 25 Ocak 2019
Spesiyalistler çağında herkes yalnızca kendi problemlerini görür. O problemin daha büyük resmin neresine oturduğu konusunda bihaber veya hoşgörüsüzdürler.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
16
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşe Ege Palaz
Çeviren 2 gün önce 2 dk.

Girişimci Juan Enriquez, yaşama oldukça elverişsiz ortamlarda hayatta kalabileceğimiz ve hatta DNA manipülasyonu ile hafızalarımızı ele geçirip yönetebileceğimiz bir gelecekten bahsediyor!

İstediğimiz bedenleri tasarlayabileceğimiz bir Dünya düşünün. Bu Dünya'da, yanımızda yaşayacak hayvanları ve bitkileri de yaratabilir, canlandırabiliriz. Organizmaları değiştirebilir, onları istediğimiz gibi şekillendirebiliriz. Ve aslında gelecekten bahsetmiyoruz. Hatta bunun için hayal gücüne gerek yok, şu anda o dünyada yaşıyoruz.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yiğit Ertan
Yiğit Ertan
62K UP
Yazar 3 Eylül 2020 17 dk.

Büyük patlamadan sonra, yaklaşık ilk 3-20 dakikalık süreç içerisinde Büyük Patlama nükleosentezi adını verilen olay gerçekleşir. Nükleon ve sentez kelimelerinden oluşan nükleosentez kelimesi; "var olan proton ve nötronlardan atom çekirdeklerinin üretimi" anlamına gelir. Bu dönemde, kimyanın temelinde yer alan atomları oluşturacak temel bileşenler olan elektronlar bulunsa da, henüz nötr atomlardan bahsedilemez. İlk nötr atomların oluşumu, Büyük Patlama'dan yaklaşık 380000 yıl sonra olmuştur.

Nükleosentez, oluşum şekline göre birkaç şekilde gerçekleşebilir. Bunlardan ikisi; Büyük Patlama nükleosentezi ve yıldız nükleosentezidir. Nükleosentez reaksiyonları, Büyük Patlama'dan yaklaşık olarak 100 saniye sonra başlamıştır ve yaklaşık 20 dakika sonra sıcaklığın ve parçacık yoğunluğunun düşmesiyle birlikte bitmiştir.

121
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Murat Bayar
Murat Bayar
4,624 UP
Yazar 14 Mayıs 2011 36 dk.

Yıldızlar, kendi kütleçekimleri sayesinde bir arada tutulan, parlak, küremsi, maddenin plazma hâlinde olan astronomik gök cisimleridir. Dünya'ya en yakın yıldız Güneş'tir. Dünya'ya Güneş'ten sonra en yakın yıldızsa, Dünya'dan 4.3 ışık yılı uzaktaki Alpha Centauri ikili yıldız sistemidir. Buradan da anlayacağımız üzere, yıldızlar kimi zaman Güneş gibi tek başlarına bulunmazlar; bazen ikili, hatta üçlü sistemler hâlinde bile bulunabilirler.

Güneş haricinde birçok yıldız geceleri gökyüzünde görünür; ancak geceleri gökyüzünde gördüğümüz yıldızların neredeyse hepsi, Samanyolu Galaksisi içinde bulunduğunu bildiğimiz 200-400 milyar yıldızın ufak bir kısmıdır. Gözlenebilir Evren'de, Samanyolu Galaksisi gibi yüz milyarlarca galaksi (ve her birinin içinde yüz milyarlarca yıldız) olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla sadece Gözlenebilir Evren içerisinde 1022 ilâ 1024 arası yıldız bulunduğu düşünülmektedir; ne var ki bunların ezici çoğunluğu Dünya'dan çıplak gözle görülemeyecek kadar uzak ve/veya sönük yıldızlardır.

124
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Görkem Bakırcı
Fen Bilimleri Öğretmeni 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Nihai cevap: Bilmiyoruz. 93 milyar ışık yılı çapında olan gözlemlenebilir evrenimiz sınırlıdır ve bu sınırın dışarında kalan bölgeyle iletişim kuramayız. Evrenin sonlu mu sonsuz mu olduğu sorusuna dolaylı yollardan cevap verebiliriz. Bu cevapları verebilmemiz için evrenin geometrisine bakmamız gerekmektedir. Evrenin net eğimini, içindeki toplam kütleyi ölçüp sonra genel görelilik denklemlerinin yardımıyla geriye doğru yürüyerek belirlemeye çalışmak fazlaca sorun çıkartacaktır. Madde, keşfedemeyeceğimiz şekilde gizlenmiş olabilir. Bir galaksi yada galaksi kümeleri gibi görünür sistemlerin, kütleçekim dinamiklerini kullanarak yalnızca bu sistemler içerisinde madde olup olmadığını araştırabiliriz. Eğer ciddi bir orandaki kütle başka bir yerde bulunuyorsa bu gözden kaçacaktır. O yüzden en etkili yol evrenin geometrisini farklı bir yolla ölçmeye çalışmak.

Basit soru, bir uzay aracıyla yukarıya çıkıp aşağı baktığınızda dünyanın iki boyutlu ve düz olan yüzeyini deneyimlerken, Dünyanın geometrisini nasıl ölçersiniz?

Burada üçgenin iç açıları toplamından faydalanırız. Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir. Fakat küre gibi bir bükülmüş iki boyutlu bir yüzeyde, çizdiğimiz üçgenin iç açıları toplamı 180 dereceden büyük çıkar.

Tüm Reklamları Kapat

Bu basit düşünceyi evrenimizin şeklini bulmak için de kullanabiliriz. Bunu ilk fark edenlerden birisi ünlü matematikçi Friedrich Gauss, evrenin bükülmüş olması olasılığına kendisini o kadar kaptırmıştı ki Hohengagen, Inselberg ve Brocken dağlarının zirveleri arasına çizilen büyük üçgenleri ölçerek uzayın geometrisini tahmin etmeye çalışmıştı. Bu çalışma elbette hatalıydı çünkü dünya yüzeyindeki dağları referans alarak çizilen bir üçgenden, uzayın geometrisi üzerine bir tahminde bulunmak olanaksızdı.

Uzayın geometrisini kesin olarak ölçmeye çalışan ilk kişi Rusya'nın Kazan şehrinde yaşamış olan Nikolay İvanoviç Lobaçevski'ydi. Lobaçevski, hiperbolik, yani birbirlerine paralel olarak ilerleyen doğruların birleşebileceği geometriler olabileceğini ileri sürdü. Sonra bizim evrenimizin de hiperbolik olup olamayacağını değerlendiriken yıldızların oluşturduğu üçgenleri incelemenin mümkün olabileceğini belirtti.

Dünya, Güneşin yörüngesinde ve güneşin sağına, soluna geçiyor. Altı ay arayla parlak Sirius yıldızının gözlemlenmesini önerdi. Bu gözlemler sonrasında evrenimizdeki herhangi bir eğimin dünyanın yarıçapından 166.000 kat daha fazla olması gerektiği sonucuna vardı.

Bu biraz büyük bir sayı gibi gelebilir ama astronomik ölçekte bir hiçtir. Fikir doğruydu ancak teknoloji sınırlıydı. Sonrasıonda CMB, Boomerang ve WMAP gözlemleri sayesinde çok daha kesin ve tutarlı veriler elde etmeyi başardık.

Tüm Reklamları Kapat

Boomerang, 1998-2003 yılları arasında yürütülen bir yüksek irtifa balon projesidir. CMB üzerindeki küçük sıcaklık dalgalanmalarını hassas bir şekilde haritalandırdı. Deney, CMB'deki açısal dalga boylarını inceledi. Bunu yapmasının sebebi bu dalga boylarının açısal genişliğini ölçmekti. Desenler erken evrende yoğunluk salınımları olarak bilinir. 10 günlük bir balon uçuşunda gökyüzünün %2,5'ini, 0,25 derece açısal çözünürlükte taradı. Desenlerdeki 1 derecelik genişlik düz bir evrene işaret ediyordu. CMB dalgalanmalarının açısal boyutu 1 derece idi. Bu demekti ki evren düz (flat ya da öklidyen de diyebilirsiniz). Boomerang projesi bizlere Enflasyon kuramını destekleyici veriler sundu. Sonrasında NASA çok daha detaylı bir CMB inceleme araştırması başlattı. WMAP teleskobu, 2001 ve 2010 yılları arasında görev yaptı ve önemli veriler sağladı. Dünyadan 1.5 milyon kilometre uzaklıkta CMB haritasını çok hassas bir şekilde çıkarttı. Milyonda bir hassasiyetle ölçüm yapan WMAP evren üzerine bildiğimiz birçok bilgiyi kesin bir şekilde doğruladı. Evrenin yaşı, 13.77 milyar yıl yaşında, öklidyen, %5' i görünür madde, %27 si karanlık madde ve %68 i karanlık enerjiydi.

Bu veriler ışığında evren tamamen düz görünüyor. Eğer evren düzse, sonsuz olabilir ancak bu konuda hala bilimsel bir konsensus sağlanabilmiş değildir. Evren zaten bize göre sonsuzdur ama kendi ölçeğinde sonsuz mudur, sınırları var mıdır henüz bilmiyoruz.

Kaynaklar

  1. L. Krauss. (2025). Hiç Yoktan Bir Evren.
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
11
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Messier 101

Büyük, güzel sarmal galaksi M101, Charles Messier'in ünlü kataloğundaki son kayıtlardan biridir, ama en sonunculardan biri değildir. Yaklaşık 170.000 ışık yılı genişliğe sahip olan bu devasa galaksi, Samanyolu'nun nerdeyse 2 katı büyüklüktedir. M101 aynı zamanda Lord Rosse'un büyük teleskobu Parsontown'ın Leviathan'ı tarafından gözlemlenmiş ilk sarmal bulutsulardan biridir. Hubble Uzay Teleskobu tarafından 20. ve 21. yüzyıllarda kaydedilmiş 51 poz ve yeryüzünde bulunan teleskoplardan elde edilmiş ek verilerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bu mozaik, şimdiye kadar Hubble'dan yayınlanmış en yüksek çözünürlüklü sarmal galaksi portrelerinden biridir ve M101'in merkezi boyunca yaklaşık 40.000 ışık yılını kapsamaktadır. Bu keskin görüntü, bazıları M101'in içinden de görülebilen arka plan galaksileriyle birlikte galaksinin yıldız ve toz diskinin çarpıcı özelliklerini gösteriyor. Fırıldak Galaksisi olarak da bilinen M101, kuzey takımyıldızı Büyük Ayı'nın sınırları içerisinde, yaklaşık 25 milyon ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır.

16 Mayıs 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: NASA, ESA, CFHT, NOAO; Teşekkürler - K.Kuntz (GSFC), F.Bresolin (U.Hawaii), J.Trauger (JPL), J.Mould (NOAO), Y.-H.Chu (U. Illinois)
Çeviren: Simay Aladağ

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 3 Ekim 2020
Güneş’e gitmek ne kadar sürer? 7 yaşındaki Brittany ve 12 yaşındaki D.J. bu soruyu bir akşam yemekte düşündüler. 7 yaşındaki James, gerçekten hızlı bir yarış arabası kullanmayı önerirken, 4 yaşındaki Christopher da hevesle bu öneriye katılıyor. Aile gezilerinde mesafeyi sürate bölerek sürüş süresini tahmin etmekten sorumlu ve gerçekten yaşlı bir adam olan Jerry, hesap yapmayı teklif ediyor. “Bir bakalım.. Güneş 93 milyon mil uzaklıkta. Eğer saatte 93 mil yol gidersek yolculuk sadece 1 milyon saat sürer.” 1 milyon saat ne kadar uzun? Bir yıl 365 gün çarpı her bir gün için 24 saat veya 8.760 saat eder. Yüz yıl 876.000 saat eder ancak bu da hala 1 milyon saatlik sürüş süresinin biraz altında. Yani Güneş gerçekten oldukça uzakta. Christopher etkilenmedi ancak büyüdükçe etkilenecektir. 93 milyon mil uzakta olan ve buna rağmen ona baktığınızda gözlerinizi acıtan bir şeyden etkilenmelisiniz!
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close