Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Muhammed Acar
Muhammed Acar Seslendiren 10 Haziran 2020 57:50
Emile DurkheimSık sık karşılaştığımız ancak bir türlü ne olduğunu tam olarak belirleyemediğimiz postmodernizmin bu yazıda belirli söylemlerden yola çıkarak...
29
Tüm Reklamları Kapat
EtkinlikKonferans
Veysel Aksu
Veysel Aksu
76K UP
Etkinliği Ekleyen 1 gün önce KayseriÜcretsiz22 Mayıs
Yurtdışında Yüksek Lisans ve Doktora Eğitimi Paneli
22 Mayıs 2025 16:00 tarihinden 22 Mayıs 2025 17:30 tarihine kadar.

🎓 Yurtdışında Yüksek Lisans & Doktora Eğitimi Paneli! 🌍

Yurtdışında Yüksek Lisans veya Doktora mı düşünüyorsun? Öyleyse seni panelimize bekliyoruz!

💬 Deneyimlerini paylaşacak, sorularınızı yanıtlayacak konuşmacılar:

🔹 Prof. Dr. M. Serdar Önses – ERNAM Müdürü, University of Wisconsin-Madison

🔹 Prof. Dr. Filiz Dadaşer Çelik – University of Minnesota

🔹 Doç. Dr. Emrah Tıraş – Fermilab & CERN, University of Iowa

🔹 Doç. Dr. Ömer Aydın – University of Michigan & NIH

🔹 Doç. Dr. Hülya Taflı Düzgün – University of Cambridge

🔹 Dr. Öğr. Üyesi Kevser Şahin Tıraş – University of Iowa

🎯 Ne kazanacaksın?
✅ Yurtdışına çıkma yollarını öğreneceksin
✅ Gerçek deneyimleri dinleyeceksin
✅ Aklındaki tüm soruları sorabileceksin

📍 Yer: İİBF Konferans Salonu (ATM’ler yanı – Tıp karşısı)

🗓 Tarih: 22 Mayıs Perşembe
⏰ Saat: 16.00

🎟 Etkinlik ücretsizdir, kayıt zorunludur!

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Kasım 2014 16 dk.

Her ne kadar halk arasında ayıp olarak görülüp utanç kaynağı olsa da, penis, vajina, meme ve testis gibi organların türümüz ve genel olarak hayvanların var oluşu için ne kadar önemli araçlar olduğu aşikardır. Dolayısıyla bu tabuları yıkıp, son derece doğal ve sıradan bir olgu olan, biyolojik varlığımızın yegâne kaynağı olan seksin detaylarından haberdar olmamız gerekiyor. Örneğin penis ile ilgili benzer bir içeriğimizi buradan görebilirsiniz. Cinsellik ile ilgili tüm yazılarımızı buradan görebilirsiniz. Konuyla ilgili bir yazı dizimizi buradan okuyabilirsiniz.

Eğer cinsel organlardan söz edilmesi sizi rahatsız ediyorsa, bu noktada okumayı kesmenizi tavsiye ederiz. Ancak eğer ki varlığımızın nadide sebeplerinden biri olan bu organı tanımak istiyorsanız, faydalı olacağını umduğumuz bu yazımızı okuyabilirsiniz. İyi okumalar.

283
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 23 Kasım 2023 14 dk.

Davranışların incelenmesi, bize organizmaların çevrelerine nasıl yanıt verdiği ve bu yanıtların evrimsel kökenleri hakkında derinlemesine bilgiler sunar. İnsanlar söz konusu olduğunda, psikoloji ve sosyoloji gibi bilimler davranışın temel bileşenlerini ve bu davranışların bireyler ve toplumlar üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olur. Öte yandan etoloji ise, insan harici hayvanlar aleminin davranışsal dinamiklerini ve bu davranışların ekolojik ve evrimsel bağlamlarını inceler. Bu disiplinler, hayvanların ve insanların dünyalarını daha iyi anlamamız ve birbirimizle ve doğal dünya ile olan ilişkilerimizi daha iyi yönetmemiz için önemli araçlar sağlar.

Nesli tükenmiş hayvanlar söz konusu olduğunda, onların davranışları hakkındaki bilgilerimiz sınırlıdır çünkü bu hayvanları doğal ortamlarında doğrudan gözlemleme fırsatımız yoktur. Fakat gözlem şansı olmasa da epey kapsamlı tahminler mevcuttur. Kalıntıları bulunan ve Kik adı verilen yünlü mamut bireyi, Buzul Çağı'ndan kalan ve hikayesi bilinen ender memeli hayvanlardan biridir. Kik, yaklaşık 17.100 yıl önce, Alaska'nın iç kesimlerinde, kuzeyde Brooks Sıradağları ve güneyde Alaska Sıradağları arasında dünyaya gelmiştir. O dönemde, bu bölge, Bering kara köprüsü üzerinden Sibirya'ya ve Batı Avrupa'ya kadar uzanan soğuk ve kuru bir çayırlık olarak karşımıza çıkar. Bu geniş bölgeye, bölgenin en ikonik hayvanlarından dolayı "mamut stepleri" adı verilmiştir.[1]

64
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Yusuf Sarıgöz
İnceleyen10 17 Kasım 2022
Bu film ülkemizde halkın şirketler tarafından nasıl kandırıldığını(kazıklandığını) anlatan oldukça güzel bir eleştiri tarzı olan nadide olarak nitelendirilmeyi hak eden bir yapımdır.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yunus Sahin
Seslendiren 2 gün önce 5:04
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
5
Arzu Redjep
Arzu Redjep
282K UP
Çeviren 20 Mayıs 2020 3 dk.

Göz boyamaya gerek yok: Ortaçağ İngilteresindeki bir yazara göre, M.S. 1110 yılı, "korkunç bir yıl" idi. Şiddetli yağışlardan hasar görmüş ürünler, ardından gelen kıtlık ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi, Mayıs ayının can alıcı bir gecesinde, Ay'ın tamamen gökyüzünden kaybolması! İsimsiz yazar, Peterborough Chronicle olarak bilinen Anglosakson el yazmasında şöyle yazmıştı:

Sorun bulutlar değildi; eğer öyle olsaydı yazar, Ay görünümden kaybolurken yıldızların ne kadar parlak olduğundan bahsetmezdi. Ay tutulması da olamazdı; öyle olsaydı, gökyüzünü gözlemleyen kişi, küreyi "ürkütücü bir nokta" olarak değil de, ''Kanlı Ay'' haline dönüşürken görürdü.

51
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Yazar 18 Haziran 2016 5 dk.

Hepimiz ve her şey yıldız tozlarından gelmektedir; Tutankamun'un 34.2 santimetrelik hançeri bile!

Gökbilimle ilgili olan, Carl Sagan hayranı olan, ya da hiç olmadı Kozmos’u izlemiş olan arkadaşlarımız, gönderme yaptığımız bu sözü hemen hatırlayacaktır. "Hepimiz yıldız tozuyuz." şeklinde geçen söz, aslında gezegenimizdeki herkes ve her şey için geçerli olsa da, konu Mısır Firavunu Tutankamun’un mezarında bulunan demirden hançer oldu mu, ayrı bir anlam kazanıyor. Çünkü henüz Mısır’da demir işçiliğinden söz edilemeyecek olan bir dönemden kalma olan bu hançer, Tutankamun’un hükümdarlığı sırasında Mısır’a düşmüş olan bir göktaşından elde edilen demirden üretilmişti.

24
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan İlanAraştırma Anketi
Nilsu Aydın
İlanı Ekleyen 1 gün önce ÇevrimiçiÜcretsiz19 Mayıs
ANKET - Genç Yetişkinlerde Nesne İlişkileri ve Başa Çıkmada Öz-Anlayışın Rolü
19 Mayıs 2025 08:02 tarihinden 17 Temmuz 2025 08:05 tarihine kadar.

Değerli katılımcılar,

Sizleri, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programı kapsamında yürüttüğüm “Genç Yetişkinlerde Nesne İlişkileri ile Başa Çıkma Tutumları Arasındaki İlişkide Öz-Anlayışın Aracılık Rolü” başlıklı bilimsel araştırmama katılmaya davet ediyorum.
Araştırmaya, 18-40 yaş arasında olan ve İstanbul veya Sakarya illerinde yaşayan bireyler katılabilmektedir.
Anketi doldurmanız yaklaşık 10-15 dakikanızı alacaktır. Katılım gönüllülük esasına dayanmaktadır. Bu çalışmada kimlik bilgileri toplanmamakta, yanıtlar yalnızca bilimsel amaçla değerlendirilmektedir.

Katılımınız, vaktiniz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim!

👉 https://forms.gle/SpdPK76pdivcBhPX8 
 

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Ocak 2012 25 dk.

Öncelikle, bu makalemizin, "Evrim Ağacı" Nedir, Nasıl Tasarlanır? Soy Ağaçları ile Evrim Ağacı Arasındaki İlişki Üzerine... başlıklı yazımızın içerisinde geçen bir kısmın oldukça geliştirilmiş ve zenginleştirilmiş hali olduğunu belirtmek isteriz. Ancak burada daha geniş bir şekilde işlememizin, okurlarımızın evrimi kavraması açısından çok daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Üstelik bu yazı dizimizi toparlayacak ve konuyla ilgili son noktayı koyacak bir yazı olması açısından önem arz etmektedir. Umuyoruz ki tüm okurlarımıza faydalı olacaktır. Hemen, o kışkırtıcı soruyla başlayalım:

İlk olarak, konu hakkında uzman olmayan kişiler tarafından yönlendirilen bu tür yargılayıcı soruların neredeyse her zaman hatalı olduğunu belirterek başlayalım. Örneğin, soru içerisinde "şöyle böyle, dolayısıyla evrimin gerçekleşmesi mümkün değildir." kalıbı, soruyu baştan sona hatalı kılmaktadır; çünkü soru sahipleri, konuyu tam olarak kavrayamadan yargılara varmaktadırlar. Yani soruya anlam yüklemektedirler. Bu da, bilimsel açıdan hatalı bir yaklaşımdır. Çünkü az sonra göreceğimiz gibi, bir neslin önceki ve sonraki neslinin kendisiyle aynı türden olmasının evrime engel olan hiçbir tarafı yoktur; tam tersine, evrimin öngördüğü zaten kısa nesillerde fiziksel değişim ve dolayısıyla bariz türleşmelerin yaşanmasının pek mümkün olmadığıdır. Ancak öncelikle bazı bilgiler vermemiz gerekmektedir.

116
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Batuhan Aslan
Batuhan Aslan
20K UP
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Bir tembellik ve zevk yaşamını kabul etmek, insan yaşamının ancak bir zevk aracı olarak değer taşıdığı varsayımını fiilen kabullenmek demektir.
Kaynak: İrade Eğitimi, Sayfa 89 (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
9.6/10
(24 Kişi)
Puan Ver
"Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim." -Cemil Meriç
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak G.
Burak G.
7K UP
Astronomi Araştırmacısı 28 Temmuz 2023 Sen de Cevap Ver

Bu konu baya bir tartışma konusu olsada şahsen bu doğruysa ve insanlık kendinden başka bir yaşam formu ile aralarında hiç sorun çıkmadan iletişime geçtiyse içim rahatladı.

Düşünsenize 93 milyar ışık yılı, devasa bir büyüklük, insan aklının zar zor anlayabileceği bir büyüklük çoklu evren teorisini konuşmuyorum bile. Bu büyüklükte tek olmak şahsen benim tüylerimi diken diken ediyor. Bu iddia benim tarafımca gerçek fakat, herkeste olduğu gibi benimde aklıma takılan bir kaç konu var, ilki iletişime geçtiğimizi belirtmesine rağmen neden kapalı oturumda devam etsinler ki? Zaten konuşup iletişime geçmişiz ve şuan burda olduğumuza göre hiç bir sorunda ortaya çıkmadı daha bu saklama gayreti ne? Ya cidden bir manipülasyon amaçlı bir konu, bültenleri değiştirmek için ortaya atılan bir yalan ya da yakın vakitte birebir temasa geçeceğimizin habercisi.

Böyle tür bir iddiayı çürütmek hem gereksiz hemde çok kolay değil çünkü, bundan bir kaç milyar yıl önce mars ve türevi gezegenlerde suyun varlığı kesin olarak vardı, su bir canlının yaşamak için olan en önemli ihtiyaçlarından biri. Bu konu hakkında ek bir bilgi olarak fermi paradoksu dediğimiz Enrico Fermi tarafından sorulup, dahada detaylı olarak incelendiği çalışmalar 1975 yılında Michael H. Hart tarafından bir makale ile başladı. Peki nedir bu fermi paradoksu gelin inceleyelim.

Tüm Reklamları Kapat

Fermi Paradoksu, evrendeki tüm uzaylıların nerede olduğunu soran bir problemdir. Eğer yaşam bu kadar bolsa, neden başka hiç kimse tarafından ziyaret edilmedik ya da hiç kimseden haber almadık?[2]

Evrenin yaşının büyüklüğü ve muazzam sayıda yıldızın varlığı ile birlikte, hayat için Dünya'nın tipik bir gezegen örneği olduğu varsayımı da göz önüne alındığında, dünya dışı yaşamın yaygın olması gerekir.[1] Bu önermeyi 1950'de bir öğle yemeği sırasında tartışan fizikçi Enrico Fermi şu soruyu sormuştu: "Eğer Samanyolu dahilinde yüksek sayıda ileri dünya dışı uygarlık mevcutsa, neden uzaylılara ait uzay araçları ya da sondalar gibi kanıtlara rastlamıyoruz?" "

Fermi paradoksunu, dünya dışı yaşamın var olduğuna ilişkin kanıtları bulmaya çalışarak, ya da böyle bir uygarlığın insan algısının dışında var olabileceğini savunarak çözmeyi deneyenler oldu. Bu çalışmalara karşı çıkanlar ise, zeki dünya dışı yaşamın var olmadığını ya da insanların asla temas kuramayacağı kadar nadir olduğunu savundu.

Fermi Paradoksu, dünya dışı zekânın var olma olasılığının yüksek olması ile bu tür uzaylılara dair elimizde hiçbir kanıt bulunmaması arasındaki ikilemi ifade eder.

Tüm Reklamları Kapat

NASA'ya göre, sadece son yirmi yılda güneş sistemimizin ötesinde 4.000'den fazla gezegen bulduk ve galaksimizde çoğu kendi gezegenlerine ev sahipliği yapan trilyonlarca yıldız olduğu düşünülüyor.

Yaşamın Dünya'da ortaya çıktığını düşünürsek, evrenin son 14 milyar yılında en az bir başka yerde daha başlamasını beklememiz gerekmez miydi?

Fermi Paradoksu'nun bir dizi çözümü vardır. En bariz ve muhtemel olanı, başka bir yaşam bulmak için yeterince bakmadığımız ve yıldızlar arası seyahatin zor olduğudur.

Kendi güneş sistemimizin ötesindeki ilk gezegenler ancak 1990'larda keşfedildi. Bu da diğer dünyaları incelemeye henüz yeni başladığımız anlamına geliyor.

Örneğin, güneşimiz gibi yıldızların yörüngesinde dönen ve tam olarak Dünya'ya benzeyen çok sayıda gezegen henüz bulamadık - ancak önümüzdeki on ya da iki yıl içinde yeni teleskopların bu tür tespitler yapabileceği umuluyor.[2]

Uzaylılarla ilgili her bir yeni konu veya haber gördüğümde içimde bir heyecan oluşuyor, bu konu doğruysa yakın zamanda tüm insanlık olarak temasa geçmemiz şahsen kaçınılmaz gibi duruyor.

Kaynaklar

  1. Sagan, Carl.. (1985). Fermi Paradoksu. sf: 324.
  2. J. O'Callaghan. What Is The Fermi Paradox?. (5 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 28 Temmuz 2023. Alındığı Yer: LiveScience | Arşiv Bağlantısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 6 Mayıs 2024 4 dk.

Yapay zeka destekli GitHub Copilot'un yazılım geliştirme üzerindeki etkisine ilişkin yeni bir araştırma, bazı olumsuz sonuçlara işaret ediyor.

GitClear tarafından hazırlanan "Coding on Copilot" başlıklı teknik inceleme, yapay zeka destekli kodun kalitesini ve sürdürülebilirliğini, bir insan tarafından yazılan kodla karşılaştırarak incelemeyi amaçlıyor. Araştırmacılar, başka bir deyişle şöyle yazıyorlar:

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Ömer Görür
İnceleyen10 6 gün önce
She-Ra, renkli bir çizgi dizi.

Öncelikle, bu She-Ra'da -ATLA'dakiler gibi- sizi ekrana kilitleyecek kadar kaliteli aksiyon sekansları yok, görsellik zaman zaman etkileyici olsa da Love, Death and Robots'takiler gibi şaheser değil. Dünya inşası ve sihir sistemi de "iyii" ile kalitesiz arasında seyrediyor.
Ama ben bu diziye bayıldım. Hatta en sevdiğim çizgi dizi olmayı başardı, diğerlerine karşı duyduğum tüm nostaljiye rağmen.

Çünkü She-Ra, renkli bir dizi.

Şimdi bununla ne kast ettiğime gelmeden önce, karakterlerine değinmek istiyorum. She-Ra'da dümdüz diyebileceğimiz bir karakter bulunmamakta, her bir karakter farklı geçmişte, farklı travmalara, iyi ve kötü yanlara sahip gerçek kişiler. Özellikle ana karakterimiz Adora ve onun baş düşmanı Catra. İlk bakışta aslında özellikle Adora "klişe" bir iyi karakter gibi hissettirse de, ilerleyen sezonlarda neden "klişe" hissettirdiğini ve aslında çok daha fazlası olduğunu öğreniyoruz. Catra ise... spoiler vermek istemediğimden şöyle anlatayım: Hayır, Zuko gibi değil.
Yan karakterlerde en az ana karakterlerimiz kadar iyi yazılmış. Yani "renkler" haricinde izlemek için yine de bir neden var: Karakterler.

Şimdi renklere gelelim.
She-Ra'nın yaratıcısı ND Stevenson, bu dizidekilerde dahil yarattığı tüm karakterler için şunu diyor: Aksi belirtilmediği sürece herkes eşcinseldir. Evet... Tabii ki dizide bu denli LGBTQ+ karakter var diye en sevdiğim dizi oldu demiyorum. Şöyle ki, bu dizide ne toksik cis erkekler var, ne o "klişe" gey erkekler var. Mesela Bow karakterine bakalım. Bow, neredeyse hiç bir "toksik erkek" davranışı sergilemiyor, giydiği kıyafetler oldukça feminen, zaman zaman erkeklere yürüdüğü oluyor. Ama maskülen denebilecek davranışlar sergiliyor. Kızlardan hoşlandığını da görüyoruz. Anlatmak istediğim, Bow bir "Cis" veya "Gey" değil. Bow, Bow. Queer kimliği onu tanımlamıyor.
Kabul en azından cinsel yönelim bakımından bunu yapan dizileri artık görüyoruz ama cinsiyet kimliği konusunda hala pek alışagelmiş değil. Dahası She-Ra'nın geçtiği evrende muhtemelen böyle terimler yok. Yani geleneksel kadın veya erkek rolleri yok. Heteroseksüel veya eşcinsel gibi terimler yok. Herkes, olduğu kişi. Bir kalıba sığdırılmadan.
Ve bu tarz "renkli" bir toplumu görmek benim için oldukça tatlıydı.
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : She-Ra and the Princesses of Power
Yönetmen: ND Stevenson
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Abdullah Berk Çağlar
Üye 4 gün önce 1 Cevap
Uzun süredir kullandığınız, stabil çalışan IPTV servis önerilerinizi duymak isterim.
131 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Huseyin Atalay
Gözlemi Yapan 4 gün önce
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Öne Çıkan İlanPsikolojik Yardım ve Terapi
Cansu Cenik
Cansu Cenik
16K UP
İlanı Ekleyen 29 Şubat 2024 İstanbul & ÇevrimiçiÜcretsiz13 Mayıs
Dinamik Psikoterapi - Cansu Cenik
13 Mayıs 2025 15:16 tarihinden 05 Temmuz 2025 00:37 tarihine kadar.

Ben Psikolog Cansu Cenik. 

Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans yapmaktayım. Dinamik Psikoterapi yaklaşımı ile süpervizyon eşliğinde sembolik bir ücret ile online ve İstanbul'da yüz yüze danışan kabul etmekteyim. İnsan davranışlarının ve duygularının altında yatan bilinçdışı süreçleri derinlemesine inceleyen bir yaklaşımdır. 

Detaylı bilgi almak için e-posta ile iletişime geçebilirsiniz.

[email protected] 

Devamını Göster
11
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Eğer ki kendimiz ile doğa arasındaki duygusal bağı kuramazsak, türleri ve çevreyi kurtarmayı da asla başaramayacağız... Çünkü biz, sevmediğimiz şeyler için mücadele vermeyen bir türüz.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
17
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close