Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen8 4 gün önce
Atatürk'ün hayatının özellikle de sinemada dramatik şekilde ele alınmasının eksikliğini hep vurgularım. Hatta bu eksikliği özellikle de @lordsinow kitap serisini okuduktan sonra hep ben kapatmayı hayal ederim. Zaten karakterleri daha dramatik şekilde ele alan kurgular 2010'dan geriye gitmez. Bunlardan dolayı bu yapımın haberi beni çok heyecanlandırmış ama izleyebilmem bugünü bulmuştur. Her şeyden önce Atatürk gibi bir karakteri sinemaya aktarmak gerçekten kolay değil ama elzem bir şeydir. Çok da dikkatli olunması gerekir. İzleyenin ise aslında öncesinde kendisini iyice anlamış olması önemlidir çünkü hayatındaki yoruma açık noktalar kurguya dökülürken yapılan yorumlamalar yanlış yönlendirmeye çok açık olacaktır. Diziyi izlemeden önce @lordsinow 'un film hakkındaki incelemesinin ilk kısımlarını okuduğumda da bunun yaşandığını anlamış olduğumu hatırlıyorum.

Filme gelindiğinde, etiket detaylara girmiyorum, filmin teknik ve prodüksiyon detayları gerçekten yeterli derecede güzel. O atmosferi hissediyorsunuz. Çekimlerde sıkan fazla zorlama teknikler yok. Oyunculuklar gerçekten şahane ve Aras gerçekten çok yakışmış. Corinne gibi diğer roller de aynı şekilde. Hikaye ve senaryo kısımları da çok güzel. Bir Türk'ün sık sık böyle ritüellere ihtiyacı varmış. Bana birçok noktada çok ilham oldu diyebilirim. İnsanların izlemesini teşvik etmek isterim. Kullanılan temalar, mesajlar, günümüzle paralel yorumlamalar çok isabetli. Yalnız özellikle karaktere yönelik bazı kişisel detaylar çok problemli. Bunu da zaten @lordsinow yazmış. Bazı yorumlamalar yanlış yönlendiriyor. Bunun bilincinde olmak lazım. Ayrıca Mustafa Kemal'i, ki kendisi gerçekten modern bir Türk peygamberidir, çok mitleştirdik. Biraz insansı görmek çok öğretici olacaktır. Bunu takdir ettim. Ama dramasının hala yeterli olmadığını düşünüyorum. Ayrıca nörofarklı olduğuna iyice emin oldum.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Özkaya
Ahmet Özkaya
165.1K UP
Yazar 25 Nisan 2021 1 sa.

Marksizm (veya Marxizm), 19. yüzyılın ikinci yarısında Karl Marx ve Friendrich Engels’in çalışmalarına dayanan felsefi, iktisadi, siyasal ve toplumsal bir yaklaşımdır. Daha resmî tanımıyla Marksizm, özellikle de toplumsal sınıf ilişkilerini, sosyal çatışmaları ve sosyal dönüşümü diyalektik bir perspektiften inceleyen, tarihsel gelişimi materyalist (daha isabetli ifadesiyle tarihsel materyalist) bir bakış açısıyla yorumlayan, sosyoekonomik bir analiz yöntemidir. Marksizm'in temelleri, 19. yüzyılda yaşamış Alman filozofları Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından atılmıştır.

Tam da bu noktada, yazımıza başlamadan evvel, önemli birkaç uyarıyı yapmakta fayda görüyoruz: Marksizm'i yalnızca bir politik hareket olarak görmek onu anlamamızı zorlaştırabilir; çünkü günümüzde Marksizm, estetikten edebiyata, metafizik tartışmalardan epistemolojiye, sosyolojiden tarihe, antropolojiden ekonomiye, arkeolojiden sanata, kriminolojiden kültürel araştırmalara, eğitimden coğrafyaya, film teorisinden tarih yazıcılığına, edebi eleştiriden medya araştırmalarına, felsefeden siyaset bilimine, psikolojiye, bilimsel araştırmalara, şehir bölge planlamaya ve hatta tiyatroya kadar uzanan epey geniş kapsamlı bir literatüre etki etmektedir.

184
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zişan Polat
Zişan Polat
21.6K UP
Üye 1 gün önce 1 Cevap
Düşünüyorum da elektromanyetik alanı gergin kumasa benzetiyorum atiyorum bir saniye içinde kumasa kac kere bastirip elimi cekersem dalga boyu o kadar küçülür yani bir saniye icinde sonsuz kere kumasi etkilemem gerekir ya da çemberin sonsuz köşesi oldugu fikrine benzer olarak dalga dümdüz olmalı yani dalga formunu kaybetmeli teşekkürler simdiden
105 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
396.6K UP
Yazar 5 Mayıs 2021 58 dk.

İnsanlar ile insan olmayan canlılar arasında birçok farklı etkileşim vardır. Köpekler, kediler, kuşlar ve hamsterlar gibi bazı hayvanlar, bizimle beraber evlerimizde yaşar. Fareler, böcekler ve yılanlar ise çoğunlukla uzak durmamız gereken hayvanlar olarak bilinir (elbette bunları da evinde besleyen çok sayıda insan vardır). İnek, domuz ve tavuk gibi hayvanların taze et, süt veya yumurtaları, insanlar tarafından tüketilsin diye, endüstriyel olarak çoğaltılırlar. Bazı hayvanlar ise insanlar tarafından laboratuvarlarda denek olarak kullanılır, "spor amaçlı" avlanır veya sirk ve hayvanat bahçelerinde eğlence amaçlı tutulur veya petshoplarda (hayvan dükkanlarında) satılır.

Peki bu etkileşimlerin ahlaki boyutunu hiç düşündünüz mü? Hayvanlara karşı ahlaki bir sorumluluğumuz var mı dersiniz? Hayvanlar, insana hizmet etmek üzere var olan canlılar mı, yoksa insanlardan tamamen bağımsız ve özgür bir ahlaki statüye sahipler mi? İşte bu soru, Ahlak Felsefesi disiplinindeki en güncel tartışma başlıklarından biridir.

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Büşra Tül
Büşra Tül
2,605 UP
Çeviren 5 Ocak 2018 5 dk.

İnsanlar ilk defa ateş yakmayı keşfettiğinde hayat birçok açıdan daha kolay hale geldi. Isı, ışık ve korunma için ateşin etrafında toplandılar. Ateşi yemek pişirmek için kullandılar - ki bu da onlara çiğnenmesi ve sindirilmesi zor olan çiğ besinler sayesinde çok daha fazla kalori sağladı. Geceleri de sosyalleşebildiler. Bu durum, muhtemelen hikâye anlatıcılığına ve diğer kültürel geleneklere yol açtı.

Ancak ateşin olumsuz tarafları da vardı. Bazen duman gözlerini yaktı, ciğerlerini kavurdu. Muhtemelen yiyecekleri, kanser olma risklerini arttırabilecek düzeyde kömürleşmişti. Herkesin aynı yerde bir araya gelmesiyle birlikte hastalıklar da daha kolay yayılabilirdi.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
193.5K UP
Çeviren 18 Nisan 2021
Gökyüzü neden devasa bir gökkuşağı gibi görünüyor? Sebebi gök aydınlığı. Gökyüzü her zaman parlıyor ancak genellikle görmek zordur. Ancak fırtına gibi yaklaşan bir kargaşa, Dünya atmosferinde gözle görülür dalgalanmalara neden olabilir. Bu kütle çekimi dalgaları, sakin suya atılan bir taşın oluşturduğu dalgalara benzer şekilde havadaki salınımlardır. Uzun süre pozlanan bu görsel, gök aydınlığının dalgalı yapısını özellikle görünür kılmıştır. Tamam, ama renkler nereden kaynaklanıyor? Koyu kırmızı parlama, 87 kilometre yukarıdaki OH moleküllerinden kaynaklanıyor. Bu moleküller Güneş’ten gelen morötesi ışık ile uyarılıyor. Turuncu ve yeşil gök aydınlığına ise, daha yüksekte olan sodyum ve oksijen atomları sebep olur. Paylaşılan görsel, Portekiz Azorlar‘daki Pico Dağı’na yapılan tırmanış esnasında çekildi. Yeryüzündeki ışıklar, Atlantik Okyanusu‘ndaki Faial adasından geliyor. Bu muhteşem gökyüzünde, şeritli bir gök aydınlığının yanı sıra galaksimiz Samanyolu‘nun merkez bandı görülüyor. M31 olarak da isimlendirilen Andromeda Galaksisi, görüntünün sol üst tarafında görülebilir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Mart 2018 42 dk.

Evrim Ağacı olarak aşı konusundaki "tarafımız", bilimsel ortak görüşten yanadır: Aşıların faydaları ve zararları modern çalışmalar ışığında net olarak bilinmektedir ve eldeki tüm veriler, halk tarafından da özgürce erişilebilirdir. Bu akademik çalışmalar, tartışmasız bir şekilde göstermektedir ki aşılar, modern bilimin en büyük zaferlerinden birisidir; halk arasında yaygın olarak kullanılmalıdır ve bu konuda bilimsel verilere dayanmaksızın veya var olan bilimsel verileri çarpıtma yoluyla karşıtlık yapanlar kamu sağlığını kasten tehdit etmektedir![1][2][3][4][5][6][7][8][9][10][11][12][13][14][15] Aşılar hakkında aklınıza takılabilecek bütün soruların cevaplarını buradaki soru-cevap dizimizden okuyabilirsiniz.

Bu yazımızda, aşıların temel mantığını ve çalışma prensiplerini anlatacağız, geçmişteki aşıların hastalıkları nasıl ortadan kaldırdığını izah edeceğiz, bu hastalık yok edici özelliğinin paradoksal sonuçlarını ele alacağız ve aşı karşıtlığının temel yanlışlarını ve problemlerini inceleyeceğiz. Özellikle COVID-19 salgınıyla gündeme gelen ancak öncesinde de farklı aşılar için aynı çürütülmüş argümanları tekrar tekrar gündeme getiren aşı karşıtlarıyla karşılaştıysanız (veya onlardan biriyseniz), bu yazının sizi bilimsel olarak doğru yönde bilinçlendirmesini ümit ediyoruz.

85
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Simay Aladağ
Simay Aladağ
184.6K UP
Çeviren 4 gün önce 3 dk.

Almanya'da araştırmacılar, muhtemelen kendi Örümcek Adam evrenimizi oluşturmamıza neden olacak olaylar zincirini başlatan bir ilke imza attılar ve dünyada genetiği CRISPR teknolojisi ile değiştirilmiş ilk örümcekleri ürettiler.[1] Tabii şimdilik bu örümceklerin herhangi bir süper kahraman yaratması olası değil. Bu örümcekler radyoaktif değiller ve DNA'ları değiştirilmiş olsa da zehirlerinde herhangi bir değişiklik olmadı. Çoğu hâlâ sıradan ev örümcekleridir. Araştırmacıların yaptığı genetik düzenlemeler sonucu örümceklerin bazıları gözsüz kalırken bazıları floresan kırmızı ipek üretmek gibi yeni bir yetenek kazandı.

Peki bilim insanları bunu nasıl yaptılar? Bunun için bir hücrenin genomunu belirli yerlerden kesip dizi ekleme veya çıkartmaya olanak sağlayan gen düzenleme aracı CRISPR-Cas9'u kullandılar.

16
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hasan İzzet Oru
Hasan İzzet Oru
20.6K UP
6 gün önce
Garip Sürüngen

Sürüngene benziyor mu belli değil... Ama yinede ilginç.

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Ordu
Tür adı olan Trichodes , Yunanca "τριχώδης" (trichó̱dies) kelimesinden gelir ve yetişkinlerin vücudunda bulunan çok sayıda kıla gönderme yapar. Polen ve nektarla beslenirler, üzerindeki kıllara çok sayıda polen tanesinin takılmasıyla verimli bir tozlaşma sağlarlar. Erişkinlerin vücut uzunluğu 9 ila 16 mm arasında değişir. Başı siyahtır ve parlak mavimsi yansımalara sahiptir.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.3K UP
Ekleyen 4 gün önce 1 sa.

Tüberküloz, Mycobacterium tuberculosis kompleksi organizmalarının neden olduğu hava yoluyla bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Öncelikle bir akciğer patojeni olmasına rağmen M. tuberculosis vücudun hemen hemen her yerinde hastalığa neden olabilir. M. tuberculosis enfeksiyonu, bakterilerin granülomlar içinde izole edildiği konakçıda tutulma durumundan, hastanın öksürük, ateş, gece terlemesi ve kilo kaybını içerebilen semptomlar göstereceği bulaşıcı bir duruma dönüşebilir; sadece aktif tüberküloz bulaşıcıdır.

Tüberküloz, birçok düşük ve orta gelirli ülkede önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olmaya devam etmektedir ve ilaca dirençli tüberküloz birçok ortamda önemli bir endişe kaynağıdır. Yeni tüberküloz vakalarına katkıda bulunan başlıca risk faktörleri arasında yetersiz beslenme, HIV enfeksiyonu, alkol kullanım bozuklukları, sigara kullanımı ve diyabet yer almaktadır. Bu risk faktörleriyle mücadele, farklı sektörlerin işbirliğini ve multidisipliner bir yaklaşımı zorunlu kılmaktadır.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ülkü Uğurlu
Ülkü Uğurlu
31.0K UP
Ekleyen 1 Ocak 2021 3 dk.

Alice Harikalar Diyarında Sendromu, aslında tam da kulağa geldiği gibidir. Lewis Carroll'un hemen her birimizin zihninde yer edinmeyi başaran eseri, bu sendroma sahip bireylerin gerçekliğine dönüşmektedir. Alice Harikalar Diyarında Sendromu, bireylerin beden algısını çarpıtmaktadır. Bireyler kendi beden parçalarını veya çevrelerindeki nesneleri, olduğundan farklı algılamaktadırlar. Şekil, boyut, hareket veya renk gibi; nesnelere ya da kendimize dair farkındalık oluşturmamıza katkı sağlayan özelliklerde bozulmalar meydana gelmektedir. Karıştırıcı bir nörolojik durum olan bu sendrom aynı zamanda işitme, dokunma ve zaman algısında da değişikliklere neden olabilmektedir.

Bireyler; mikropsi yani nesneleri olduğundan daha küçükmüş gibi algılama, makropsi yani eşyaları olduğundan daha büyük görme, teleopsi yani eşyaları kendinden daha uzaktaymış gibi algılama ve pelopsia yani nesneleri kendine çok yakında görme gibi deneyimler yaşamaktadır. Aynı zamanda işitsel halüsinasyonlar da sendromun bir parçası olabilmektedir. Bu tip halüsinasyonlar işitilen seslere yönelik algının da çarpıtılmasından kaynaklanmantadır. Algıdaki bu değişimler, garip müzik veya seslerin duyulmasına neden olmaktadır.

40
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
536.1K UP
Eseri Ekleyen 4 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : The Light, Das Licht
Yönetmen: Tom Tykwer
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Ayşe Sezin Keskin
1 gün önce
düşüncenin izini sürmek yazıyla kaydedilemeyecek kadar hızlı konuşan birinin sesini izlemek gibiydi.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Metin Haktan Vural
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Devlet adamıyla devlet, kral ve ona bağlı olanlar, aile reisi ve diğer ev halkı ya da efendi ve köle arasındaki ilişkinin aynı olduğunu sanmak yanlışhr. Aralarında sadece büyüklük değil aynı zamanda nicelik farkı da vardır.
Kaynak: Politika (Birinci Kitap).
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
📦 Gıdalarla temas eden plastik ambalajlarda kullanılan ftalatlar, esneklik sağlayan kimyasallardır. 2018 yılında 55–64 yaş arası 2,6 milyon kişinin kardiyovasküler hastalık nedeniyle ölümünde, %13,5’ine bu kimyasallarla maruz kalmanın etkisi olabilir.

🧬 Özellikle sıkça kullanılan DEHP (di-2-etilhekzilftalat) üzerine odaklanan yeni bir çalışma, 2008’deki global maruziyetle 2018’deki kalp hastalığı kaynaklı 350.000’den fazla aşırı ölüm arasında ilişki tespit etti .

🌍 Bu ölümlerin yaklaşık %75’i, Orta Doğu, Güney Asya, Doğu Asya ve Pasifik gibi plastik üretiminin hızla arttığı bölgelerde gerçekleşti.

⚠️ Önemli: Çalışma doğrudan neden sonuç göstermiyor; ancak ftalat maruziyeti ile kalp hastalıkları arasında güçlü bir ilişki saptandı. Uzmanlar, özellikle gelişen ülkelerde kapsamlı veriler toplanması gerektiğini vurguluyor.

Yazar: Skyler Ware

Çeviren: Simay Aladağ

Editör: Eda Alparslan

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close