30.000 Bilim İnsanı, İnsan Kaynaklı İklim Değişimini Reddediyor mu?
İklim Değişiminin Gerçek ve İnsan Kaynaklı Olduğu Konusunda, Bilim Camiasında Net Bir Görüş Birliği Bulunmaktadır!
İddia
30.000 bilim insanı, insan kaynaklı iklim değişiminin bir sahtekarlık ve yalan olduğunu itiraf etti. Bu yalan, elitler para kazanabilsin diye uydurulmuş bir yalandır.
Gerçek mi?
Gerçek Ne?
30.000 küsür bilim insanının insan kaynaklı iklim krizinin sahte/yalan olduğunu iddia ettiği, bu bilim insanlarının bilim camiasındaki görüş birliğinden ayrıldığı iddiası herhangi geçerli bir temele dayanmamaktadır. Söz konusu metne imza atan kişilerin ezici çoğunluğu bilim insanı değildir; "bilim insanı" unvanını hak edenlerin de çoğu mühendistir, iklimbilimci değil. Ayrıca imzacılar arasında "Charles Darwin", "Spice Girls" ve Star Wars karakterleri gibi sahte imzalar yer almaktadır.[1] Yani söz konusu dilekçeyi imzalayanlar, bilim cemiyetine karşılık gelen bir demografiyi yansıtmamaktadır.
İklimbilim ve ilişkili sahalardaki uzmanlar arasında, içinde bulunduğumuz küresel ısınma yönündeki iklim değişiminin gerçek ve insan kaynaklı/nedenli olduğu konusunda güçlü bir görüş birliği (konsensüs) bulunmaktadır.[2]
İddianın Kökeni
Arthur Robinson Kimdir?
"İklim inkârcıları" olarak bilinen komplo teorisyenleri arasında son derece popüler olan bir iddia, 1998 yılında ABD'nin sağcı partisi Cumhuriyetçi Parti'den ABD Kongresi'ne üst üste 5 kez aday olmuş (ve 0 kez kazanabilmiş), muhafazakar aktivist, Oregon Eyaleti Cumhuriyetçi Senato üyesi ve bir biyokimyager olan Arthur Brouhard Robinson tarafından başlatılan imza kampanyasıdır.
Robinson, iklim değişiminin bir mit olduğuna inanan bir komplo teorisyenidir.[3] 1960'larda biyokimya alanında doktorasını aldıktan sonra, 61 yıl boyunca hakemli ve saygın bir dergide hiçbir akademik makale yayınlamamıştır. Gerekçe olarak, "Aslında deneyleri yaptık, rahat rahat yayınlardık da ama kusursuz olmalarını bekliyoruz." demiştir.[4]
İlerleyen yaşlarında sahtebilimin ezoterik türlerine kaymış ve "tıbbi-endüstriyel-hükümet kompleksini alt etmek için insan idrar örnekleri toplanması gerektiğini" savunarak 14.000 şişe idrar toplamıştır.[4] Ayrıca Robinson, insanların ölümcül iyonize radyasyona maruz kalmalarının onların sağlığı için iyi olduğunu, iklimbilimcilerin sahte bir din olduğunu ve insanları hapsetmek için yalan söylediğini savunmaktadır.
30.000 İmzacının İmza Attığı Doküman Ne Diyor?
Bu yazının yazıldığı gün itibariyle, Robinson tarafından başlatılan Dilekçe Projesi (veya "Oregon Projesi") başlıklı anketin 31.487 imzacısı mevcuttur. İmza atılan dilekçenin tam metni şu şekildedir:
Birleşik Devletler hükümetini, Kyoto/Japonya'da Aralık 1997'de yazılan küresel ısınma anlaşmasını ve diğer tüm benzer anlaşmaları reddetmeye önemle davet ediyoruz. Sera gazları üzerine konulacak kısıtlamalar, doğaya zarar verecektir, bilim ve teknolojinin ilerlemesini yavaşlatacaktır ve insanlığın sağlığını ve refahını zedeleyecektir.
Tüm Reklamları Kapatİnsanlar tarafından saçılan karbondioksit, metan veya diğer sera gazlarının, Dünya'nın atmosferini bugüne kadar yıkıcı bir şekilde ısıttığını veya bundan sonra bu şekilde ısıtacağını veya Dünya iklimini bozacağını gösteren hiçbir kanıt yoktur. Dahası, atmosferik karbondioksit oranlarının artışının Dünya'daki doğal bitki ve hayvan çevresi için çok sayıda faydalı etkisi olduğunu gösteren bol miktarda bilimsel kanıt vardır.
Forbes gibi aksi takdirde saygın olan bazı internet siteleri de dahil olmak üzere, News Punch gibi sahte haber ve komplo siteleri, iklim değişimiyle ilgili hatalı görüşlerini desteklemek için bu anketi kullanmaktadır.[5], [6]
Bu tür iddiaların kökeni, genellikle aynı saplantıya dayanmaktadır: Bilimsel görüş birliğinin net olduğu durumlarda, bilim cemiyeti ile hemfikir olmayanlar veya ortaya görüşü değiştirebilecek bir akademik veri sunamayanlar, "imza kampanyası" yoluyla bilimsel konsensusun altını kendi ideolojileri ve inançları çerçevesinde oymaya çalışırlar. Bunun en meşhur örneği, evrim gerçeğini ve bilim camiasında evrimin genel geçer kabulünü çekemeyen bir grup kişinin başlattığı Darwinizm'den Bilimsel Ayrılış Bildirisi başlıklı imza kampanyasında da görmekteyiz. O yazımızda da anlattığımız gibi, bu tür imza kampanyalarının çoğu zaman bilimsel hiçbir geçerliliği olmadığı gibi, sıklıkla bilim dışı argümanlara dayanak olarak kullanılmaktadır. İklim değişimiyle ilgili durum da bununla aynıdır.
Bilim Dışı Dilekçenin Hataları
Baştan Sona Hatalı Bir Dilekçe...
Yukarıda detayları verilen dilekçede yazılan cümlelerin hepsi hatalıdır:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
- Bir dilekçenin, sera gazı salımıyla ilgili olarak gelecekte imzalanabilecek bütün anlaşmaları reddetmeye davet etmesi, yazarın ve imzacıların bilimin ilerleyişi hakkında hiçbir fikri olmadığını göstermektedir. Bilim, değişkendir ve bu nedenle güvenilirdir. Dilekçede söylenenler doğru olsaydı bile (ki değil), genel geçer ve süresiz bir kısıtlama çabası bilim etiğiyle örtüşen bir davranış değildir.
- Sera gazlarını kısıtlandırmanın doğaya zarar vereceğini gösteren tek bir akademik çalışma bulunmamaktadır. Tam tersine, saygın çevre kurumlarının ve hakem denetiminde yayınlanmış makalelerin hepsi, sera gazlarının iklim krizini tetiklediğini göstermektedir.[7], [8], [9], [10]
- İnsanlar tarafından saçılan sera gazlarının, özellikle de karbondioksit gazının küresel ısınmayı hızlandırdığı teorik veya hipotetik bir iddia değildir; deneysel olarak ispatlanmış ve birçok diğer alanda da kullanılmakta olan bir gerçektir.[11], [12], [13], [14], [15], [16], [17], [18], [19], [20], [21], [22], [23], [24], [25] Nasıl olduğunu kendiniz öğrenmek ve hatta deneysel olarak göstermek isterseniz, buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.
- Karbondioksit oranlarındaki artış, bitki ve hayvan örtüsü için faydalı değildir. Karbondioksit artışı, sadece "karbondioksit molekülünün oranca artması" demek değildir. Küresel ısınmaya bağlı olarak yıkıcı sonuçlar, bilim camiası tarafından net bir şekilde öngörülmekte ve bu öngörüler gözlemsel çalışmalarla doğrulanmaktadır.[26]
İmzacıların Çoğu "Bilim İnsanı" Değil!
Darwinizm'den Bilimsel Ayrılış Bildirisi'nde de gördüğümüz gibi, bu tür dokümanlarda "bilim insanı" tabirinin en gevşek tanımına başvurularak, sahte bir "kalabalık" algısı yaratılmaktadır. Ancak imzacılara biraz daha yakından bakıldığında, sahtekarlığın boyutu anlaşılabilmektedir.
Öncelikle araştırmacılar, bir kişinin "bilim insanı" olabilmesinin kriterini "bilim dallarında lisans mezunu olmak" koymuştur. Yani 4 yıllık bir elektronik mühendisliği üniversitesini bitiren biri, iklim değişimi hakkında uzman görüşü beyan edebilecek bir "bilim insanı" sayılmaktadır. Dolayısıyla imzacıların akademik bir kariyeri olduğu ve hatta iklimbilim konusunda herhangi bir deneyimi bulunduğu garanti edilmemektedir. İnternet sitesinin iddiasına göre, imzacıların 12.715'i, yani %40'ından fazlası lisans mezunlarıdır!
Yine internet sitesinin iddiasını "doğru" kabul edecek olursak, imzacıların 9.029'u (%28.6) doktora sahibidir ve sadece 3.805'i, yani sadece %12'si, "Dünya'nın fiziksel çevresi konusunda uzman bilim insanları"dır. Bu imzacılar, gerçekten de iklimbilim alanında uzman olsalardı bile, bu alandaki tüm bilim insanlarının %1'ini bile oluşturmazlardı; dolayısıyla dikkate değer bir grup olmazlardı.
Sonradan Değişen Fikirler...
Son olarak, imzacıların imzayı hangi tarihte attıkları da net değildir. Siteye göre, binlerce imzacı 1998-1999 yıllarında gelmiştir. Bu, bu yazının yazıldığı yıl itibariyle 23 sene öncesine denk gelmektedir. Sitenin iddiasına göre imzacıların "çoğu", 2007 yılında dilekçeye imza atmış veya "yeniden imza atmıştır". Bu sayıyı bile gerçek alsak, son 15 sene içinde iklimbilim konusundaki bilgilerimiz çok daha derinleşmiş, çok daha isabetli hâle gelmiş ve dolayısıyla eskiden daha kuşkulu yaklaşabilen bilim insanlarının sayısı da yok denecek kadar az bir düzeye inmiştir.
Gerçekten de 2006 yılında Scientific American tarafından yapılan bir çalışmada, söz konusu dilekçeye imza atan rastgele 30 isme ulaşılmıştır. Bunların 26'sı dergiye cevap vermiş, onların 11'i fikrini değiştirmediğini söylemiştir (bu kişilerin sadece 1'i iklimbilimcidir). 6'sı (%20), söz konusu dilekçeye tekrar imza atmayacaklarını, fikirlerini değiştirdiklerini beyan etmişlerdir.[27] Buradan yola çıkarak yapılan bir tahmin, 2006 yılı itibariyle iklimbilim camiasında sadece 200 kadar kişinin, yani önemsenmeyecek kadar az sayıda kişinin iklim değişimi konusunda kuşkulu olduğunu göstermektedir.
Bunu tamamen destekleyen bir şekilde, Dünya'nın en prestijli akademik dergilerinden olan Science dergisini de çıkaran Amerikan Bilimin İlerleyişi Birliği'ne göre, alanda uzman akademik cemiyetlerin hepsi, iklim değişiminin gerçek ve insan kaynaklı olduğu konusunda hemfikirdir; yani bilim camiasında bu konuda net bir konsensüs bulunmaktadır.[2]
Sonuç: Neden Yalan Söylüyorlar?
Gerçekler oldukça açıktır: İklimbilimde bugüne kadar yayınlanmış bütün makalelerin %97'si insan kaynaklı iklim değişimini doğrulamaktadır; kalan %3'ü de hatalı, eksik veya yanlış yorumlanmış makalelerdir.[28] Ayrıca daha önceden anlattığımız üzere, içinde bulunduğumuz iklim değişiminin yönü, hızı ve biçimi, doğal nedenlerle izah edilememektedir. Ancak ne zaman ki insan faktörü de işin içine katılır, o zaman gözlediğimiz iklim değişimi tamamen izah edilebilir hâle gelmektedir.
Yukarıda, sadece doğal nedenler olsaydı iklimin nasıl değişeceği ile, insan faktörü de katıldığında iklimin nasıl değişeceği beklentilerimiz ve doğadan toplanan gerçek veriler bir arada gösterilmektedir. Görebileceğiniz gibi, doğadan elde edilen veriler, ancak ve ancak insan faktörü de işin içine katılırsa izah edilebilmektedir. Dolayısıyla iklim değişimini tetikleyen faktörün insan faaliyeti olduğu, bilim camiasında tartışmalı bir konu değildir.
İklim krizinin varlığını tamamen reddedenler ve/veya iklim değişiminin insan kaynaklı olmadığına/olamayacağına kanaat getirmiş kimseler, içinde yaşadığımız çağın bir iklim krizine tanıklık ettiği ve bu krizin ana sorumlusunun Endüstri Devrimi'nden beri olan insan faaliyeti olduğu konusunda bilim camiasındaki genel geçer kanıyı ve görüş birliğini kabullenememektedirler. Bu nedenle de bu tür bilim-dışı yollarla kamuoyunu etkilemeye çalışmaktadırlar.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 13
- 6
- 4
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- ^ M. E. Mann. (2013). The Hockey Stick And The Climate Wars: Dispatches From The Front Lines. ISBN: 9780231152556. Yayınevi: Columbia University Press.
- ^ a b AAAS. Aaas Reaffirms The Reality Of Human-Caused Climate Change. (28 Haziran 2016). Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: AAAS | Arşiv Bağlantısı
- ^ OISM. Global Warming Slides - Oregon Institute Of Science And Medicine. (10 Mart 2009). Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: OISM | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Z. Mider. What Kind Of Man Spends Millions To Elect Ted Cruz?. (20 Ocak 2016). Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: Bloomberg | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Bell. That Scientific Global Warming Consensus...not!. (17 Temmuz 2012). Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: Forbes | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Adl-Tabatabai. Over 30,000 Graduates, Including Scientists, Claim Global Warming Not Caused By Humans. (2 Eylül 2016). Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: News Punch | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Liang, et al. (2019). Remote Sensing Of Earth’s Energy Budget: Synthesis And Review. International Journal of Digital Earth, sf: 737-780. doi: 10.1080/17538947.2019.1597189. | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. D. Collins, et al. (2006). Radiative Forcing By Well-Mixed Greenhouse Gases: Estimates From Climate Models In The Intergovernmental Panel On Climate Change (Ipcc) Fourth Assessment Report (Ar4). Journal of Geophysical Research: Atmospheres. doi: 10.1029/2005JD006713. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Tanaka, et al. (2021). Cost-Effective Implementation Of The Paris Agreement Using Flexible Greenhouse Gas Metrics. Science Advances. doi: 10.1126/sciadv.abf9020. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Rohde. Global Temperature Report For 2020 - Berkeley Earth. (14 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: Berkeley Earth | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. D. Santer, et al. (2013). Human And Natural Influences On The Changing Thermal Structure Of The Atmosphere. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 17235-17240. doi: 10.1073/pnas.1305332110. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. J. Kramer, et al. (2021). Observational Evidence Of Increasing Global Radiative Forcing. Geophysical Research Letters, sf: e2020GL091585. doi: 10.1029/2020GL091585. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. R. Feldman, et al. (2015). Observational Determination Of Surface Radiative Forcing By Co2 From 2000 To 2010. Nature, sf: 339-343. doi: 10.1038/nature14240. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Hansen, et al. (2011). Earth's Energy Imbalance And Implications. Atmospheric Chemistry and Physics, sf: 13421-13449. doi: 10.5194/acp-11-13421-2011. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. E. Harries, et al. (2001). Increases In Greenhouse Forcing Inferred From The Outgoing Longwave Radiation Spectra Of The Earth In 1970 And 1997. Nature, sf: 355-357. doi: 10.1038/35066553. | Arşiv Bağlantısı
- ^ W.F.J. Evans. (2006). Measurements Of The Radiative Surface Forcing Of Climate. 18th Conference on Climate Variability and Change. | Arşiv Bağlantısı
- ^ NOAA. Noaa's Annual Greenhouse Gas Index (An Introduction). Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: NOAA | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. Joos, et al. (2013). Carbon Dioxide And Climate Impulse Response Functions For The Computation Of Greenhouse Gas Metrics: A Multi-Model Analysis. Atmospheric Chemistry and Physics, sf: 2793-2825. doi: 10.5194/acp-13-2793-2013. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Union of Concerned Scientists. Global Warming Faq. (24 Mayıs 2018). Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: Union of Concerned Scientists | Arşiv Bağlantısı
- ^ Center for Science Education. The Greenhouse Effect | Ucar Center For Science Education. Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: Center for Science Education | Arşiv Bağlantısı
- ^ EPA. Carbon Dioxide Emissions. (23 Aralık 2015). Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: EPA | Arşiv Bağlantısı
- ^ IPCC. Anthropogenic And Natural Radiative Forcing. (13 Ekim 2021). Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: IPCC | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Bowen. (2006). Thin Ice: Unlocking The Secrets Of Climate In The World's Highest Mountains. ISBN: 9781429932707. Yayınevi: Henry Holt and Co..
- ^ R. P. Allan, et al. (2014). Changes In Global Net Radiative Imbalance 1985–2012. Geophysical Research Letters, sf: 5588-5597. doi: 10.1002/2014GL060962. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. E. Trenberth, et al. (2009). Earth's Global Energy Budget. Bulletin of the American Meteorological Society, sf: 311-324. doi: 10.1175/2008BAMS2634.1. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Callaghan, et al. (2021). Machine-Learning-Based Evidence And Attribution Mapping Of 100,000 Climate Impact Studies. Nature Climate Change, sf: 1-7. doi: 10.1038/s41558-021-01168-6. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Scientific American. Skepticism About Skeptics. (23 Ağustos 2006). Alındığı Tarih: 13 Ekim 2021. Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. E. Benestad, et al. (2016). Learning From Mistakes In Climate Research. Theoretical and Applied Climatology, sf: 699-703. doi: 10.1007/s00704-015-1597-5. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/12/2024 20:38:44 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11068
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.