Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
S. Buğra Baltacı
Yazar 12 Aralık 2019 37 dk.

Öğrenme ve bellek sinir sistemimizin en önemli özelliklerindendir. Öğrenme dünya ile ilgili bilgi edinme ve bellek edinilen bu bilginin kodlanma, depolanma ve daha sonra geri çağrılma süreçleridir. Bu süreçler olmaksızın sinir sistemimizin fonksiyonunun büyük ölçüde bozulacağı ve belleği etkileyen dramatik hastalıklardan görülebildiği gibi mental hayatımızın anlamsızlaşacağı açıktır. 

Geçtiğimiz 50 yılda uygun deneysel modellerin oluşturulması ve moleküler biyoloji alanındaki gelişmelerin sinirbilime uygulanması ile birlikte öğrenme ve bellek süreçlerinin altında yatan moleküler mekanizmalar hakkında çok önemli ilerlemeler kaydedildi.

157
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Meltem Çetin Sever
Yazar 15 Mayıs 2018 2 dk.

Türkçede helikopter böceği de denilen yusufçuk böcekleri göz alıcı renkleri ile bizleri şaşkınlığa uğratır. Güçlü saydam kanatları, uzun vücutları ve vücuduna oranla devasa gözleri vardır. Bu büyük gözlerle çok iyi bir görüşe sahiptirler. Bilinen 500 civarında alt türü bulunmaktadır. Bazı dişi yusufçuk türleri çiftleştikten sonra erkek yusufçuğun kafasını yer bu yüzden bu türlerin erkekleri hayatları boyunca (yusufçukların yaşam süresi 6 ay ile 7 yıl arasında değişir) sadece 1 defa çiftleşebilirler. Başka bir yusufçuk türünün ise başka ilginç bir özelliği var; aeshna juncea türünün dişileri daha fazla çiftleşmemek için takipte olan ısrarcı erkek yusufçukları kandırarak ölü taklidi yapıyorlar.

İsviçre’deki Zürih Üniversitesi'nde yıllardır yusufçuklar hakkında araştırma yapan Rassim Khelifa, Alp Dağları’nda larva toplarken aeshna juncea türünün ölü taklidi yapma davranışına tanık oldu. Khelifa, dişilerin sık sık saklanmak üzere göletlerin yakınlarındaki yoğun bitki örtüsüne çekildiklerini keşfetti. Gözlemlediği 31 dişiden 27’si ölü taklidi yapmış ve bu dişilerden 21’i başarılı olmuştu. İspanya'daki Vigo Üniversitesi'nden Adolfo Cordero-Rivera'ya göre, bu sadece çok sayıda yusufçuğın bulunduğu alanlarda kullanılan bir strateji olabilir. Cordero-Rivera şöyle diyor:

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

ArXiv'de ön baskı olarak yayımlanan yeni bir çalışma, karanlık maddenin evrenin ilk yıldızlarında yalnızca kütle çekimsel değil, kimyasal evrimsel süreçlerde de etkili olabileceğini öne sürüyor. Lina Yıldız ve Deha Kaykı tarafından, GTIIT’te (Guangdong Technion – İsrail Teknoloji Enstitüsü) görev yapan fizikçi Prof. Dr. Marcelo F. Ciappina danışmanlığında yürütülen bu çalışma; yıldız içi termodinamik yapılar ve nükleer tepkimelerin karanlık madde kaynaklı enerji enjeksiyonu ve istatistiksel dağılım değişimleri ile nasıl dönüştürülebileceğini kapsamlı bir model üzerinden ele alıyor. Bu yaklaşım, karbon ve nitrojen gibi biyojenik elementlerin üretiminde artışa, oksijen sentezinde ise azalmaya yol açan bir nükleosentez senaryosunu simüle ederek özellikle karbon açısından zengin ve metal bakımından yoksul (CEMP) yıldızların gözlemsel spektrumlarıyla yüksek uyum gösteriyor.

Araştırma, klasik yıldız evrimi modellerinin açıklamakta yetersiz kaldığı CEMP-no yıldızlarının anomalik C/O oranlarını karanlık madde etkisi ile açıklamayı hedef almaktadır. Bu bağlamda, karanlık maddenin yalnızca kütleçekimsel etkilerle değil, aynı zamanda termodinamik yapılar üzerindeki etkileriyle de erken yıldızlarda nükleer tepkime dengelerini değiştirebileceği varsayımı öne çıkarılmıştır. Özellikle zayıf etkileşimli kütleli parçacıkların yıldız çekirdeklerinde termalleşerek çift yok oluş süreçleri aracılığıyla ısı enjekte edebileceği fikri, çalışmanın hesaplamalı temelini oluşturmaktadır.

11
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökhan Eren
Gökhan Eren
144K UP
Yazar 11 Mart 2019 1 dk.

Tür epiteti Yunanca aşağıda anlamına gelen ''hipo'' ve ahşap anlamına gelen ''xylon'' kelimesinden türetilmiştir.

Xylariaceae ailesine ait olan Tütsü kandili mantarı (Xylaria hypoxylon), 18 aralık 2018 tarihinde Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kurupelit kampüsünde bulanan, yaprak döken ağaçların oluşturduğu ormanlık alanda gözlemlenmiştir.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Söz
Eda Alparslan
Alıntıyı Ekleyen 24 Nisan 2024
Her şeyi elimden kaçırdım. Her şeyi yanlış anladım. Yeryüzü gökyüzüymüş, Güneş Ay, ırmaklar da dağ. Ben yanlış dünyaya bakıyormuşum.
Kaynak: Yanılsamalar Kitabı
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
18
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Rasul Nurullazade
İnceleyen9 1 gün önce
Gerçekten izlerken çok keyif aldığım bir film. Filmin neredeyse her anında beklenmedik olay örgüsü ile karşılaşıyorsunuz. Ancak bazı kısımlarda bilimsel olarak absürt sahneler içerdiğini de söylemek isterim.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Teoman Boran Altın
İnceleyen 31 Mayıs 2023
Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim arkadaşlar.
Kitap
9.8/10
(53 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Akın Karahasan
Seslendiren 6 Şubat 2022 2:54
Richard Feynman, bir keresinde şöyle yazmıştı:İlk bakışta oldukça üstü kapalı gibi gözüken, ünlü fizikçi Richard Feynman'ın bu sözü, aslında günümüz teknolojik...
40
Fatih Birinci
Çeviren 11 Ağustos 2019 35 dk.

İnsanlarda ahlaki durumun mevcut olduğu ancak insan-dışılarda mevcut olmadığı fikrini meşru kılan, insanlıkla ilgili ayırt edici bir şey var mıdır? [Ç.N. “non-humans”, yazı boyunca insanın dışındaki hayvan türleri anlamında kullanılmaktadır; E.N. "non-persons", yazı boyunca bilişsel melekeleri yerinde olmayan insanlar veya kişilik/birey hakları bulunmayan canlılar için kullanılmaktadır.]

Bu soruya bulunacak bir yanıt filozoflar arasında olduğu kadar, felsefenin dışında kalıp da insan-dışı hayvanlara davranış şeklimizle ilgilenenler arasında da önemini giderek artırmıştır. Kimileri için bu soruya verilecek yanıt bizleri, insanların doğasını ve ahlaki zorunluluklarımızın makul kapsamını daha iyi kavramaya götürecektir. 

139
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Elif Helvacı
Elif Helvacı
14K UP
Uyarlayan 25 Eylül 2011 15 dk.

Hieronymus Bosch'un üç kanatlı, ünlü tablosunda (The Garden of Earthly Delights; Dünyevi Zevkler Bahçesi) âlem yapan çıplak figürler, cennetvâri masumiyete bir methiye, bir övgü gibidir. Bu tablo, püriten uzmanlarca sıklıkla ileri sürülen "ahlakın çöküşü" ve "günah tasviri" olarak yorumlanabilmesi için bana kalırsa fazla mutlu ve huzurlu görünmektedir. Daha ziyade, insanoğlunun dünyaya düşmeden önceki utanç ve suçluluk duygularından muaf halini temsil etmektedir. Benim gibi primatologlar için, çıplaklık (cinsellik ve doğurganlığa referansla), kuşların ve meyvelerin bolluğu ve gruplar halinde hareket etmek oldukça tanıdıktır ve dini ya da ahlaki yorumlamaları gerektirmez. Bosch, insanlığı en doğal haliyle tasvir etmiş görünmekle birlikte, kendi ahlaki bakış açısını da üç kanatlı tablonun orta kısmında resmettiği eğlenen insanların değil de, en sağdaki kısmında rahiplerin, rahibelerin, açgözlü oburların, kumarbazların, savaşçıların ve ayyaşların cezalandırılması resmederek gösterir.

Beş yüzyıl sonra, hala dinin toplumdaki rolünün ne olduğu ile ilgili tartışmaya devam ediyoruz. Tıpkı Bosch'un yaşadığı dönemde de olduğu gibi, ana temamız "ahlak". Tanrısız bir dünya öngörebilir miyiz? Böyle bir dünya "iyi" olur muydu? Bir dakikalığına günümüzde biyoloji ile köktendincilik arasındaki savaşı bir kenara bırakalım. Günümüzde, evrimden şüphe etmek için kanıtlara karşı oldukça dirençli olmak gerekmektedir; bu yüzden de evrimden şüphe duyanları ikna etmek amacıyla hazırlanan kitaplar ve belgeseller, aslında boşa emek kaybıdır! Bu materyaller dinlemeye hazır olanlara yardımcı olabilir;ancak esas hedef kitleye ulaşmada başarısızdır. Tartışma gerçeğin ne olduğundan ziyade, bu gerçekle nasıl baş edeceğimizle ilgilidir. Ahlakın doğrudan yaratıcı Tanrı'dan geldiğine inananlar için, evrimi kabul etmek ahlaki bir cehenneme açılan kapı gibidir.

133
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Sonya Demirboğa
Alıntıyı Ekleyen 10 saat önce
Vronski Anna'ya , kopardığı solmuş bir çiçeğe , onda artık onu koparmasının sebebi olan güzelliğini görmeden bakan bir insan gibi bakıyordu.
Kaynak: Anna Karenina
9.3/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Анна Каренина
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Anıl Ağay
Anıl Ağay
103K UP
İnceleyen9 6 gün önce
Evet benim de şu an izlediğim 2000'li yılların fenomen dizisi, ilk üç sezon oldukça tatmin edici, dördüncü sezonu, dizinin gidişatına yön veren ama dizinin "Lost" konusundan az da olsa uzaklaştığı ve gerçeklerin ortaya çıkmaya başladığı sezon, sanırım ilk üç sezon olarak planlanmış ama genel yargıya, reytinglere karşı gelemediği için devam sezonları gelmiş gibi. Izlemeye değer, benim puanım 9/10.
Dizi
8.9/10
(19 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Eser
Çınar Civan
Eseri Ekleyen 1 Ağustos 2022 Youtube Kanalı
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Ufuk Derin
Aktaran 21 Ekim 3 dk.

Monash Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, COVID-19 pandemisi sırasında Kuzey Çin'deki üniversitelerde uygulanan kampüs çapındaki karantinaların, üniversite öğrencilerinin güven, dürüstlük ve yaratıcılık gibi sosyoekonomik kalkınma için kritik öneme sahip davranış biçimlerine olan yaklaşımlarını etkilediğini ortaya koydu.

Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayımlanan makalede, Monash Üniversitesi'nden Dr. Leo Bao ve Profesör Lata Gangadharan, Hong Kong Üniversitesi'nden Yardımcı Doçent Jingcun Cao ve Profesör Chen Lin ile Çin Bilimler Akademisi'nden Yardımcı Doçent Difang Huang ile birlikte çalışarak katı biçimde kısıtlanan fiziksel etkileşimlerin, sosyoekonomik gelişim için kritik öneme sahip bireysel davranışları nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalıştılar.[1]

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mesela bir insan 3 saniyede 80-90 km hıza ulaşırsa vücutta neler olur?
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zəhra Əzizova
Öğrenmeye meraklı biri 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Filogenetik analizlerde Bayesci (Bayesian inference) ve Maksimum Olabilirlik (Maximum Likelihood - ML) yöntemleri, evrimsel ilişkilerin ortaya konmasında gerçekten güçlü araçlar. Özellikle genlerin veya türlerin filogenetik ağaçlarını çıkarmakta oldukça başarılılar. Ancak konu yatay gen transferi (YGT) gibi karmaşık ve standart evrimsel modeli bozan olaylara gelince, iş biraz değişiyor.

Etkinlik açısından bakarsak: Her iki yöntem de aslında doğrusal (dikey) evrim mantığına dayanır. Yani genetik bilginin nesilden nesile, yukarıdan aşağıya geçtiği varsayımıyla çalışırlar. Bu varsayım, filogenetik ağaçların temelidir. YGT ise bu yapıyı bozar çünkü gen, farklı bir türden veya soydan yatay olarak aktarılır. Bu durumda Bayesci ve ML yöntemleri bazı anomaliler yakalayabilir:

Mesela bir genin filogenetik ağacı, türün genel evrim ağacıyla uyumsuz çıkarsa, bu bir YGT göstergesi olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Bayesci yöntem burada biraz avantajlı olabilir çünkü olasılık dağılımları üzerinden çalıştığı için model belirsizliklerini de hesaba katar. Farklı evrimsel senaryoları aynı anda değerlendirebilir. Bu, YGT gibi alışılmadık olayları tespit etmede faydalı olabilir. Maksimum olabilirlik ise tek bir “en iyi” ağa odaklandığı için YGT gibi alternatif açıklamaları göz ardı edebilir.

Ama gelelim sınırlamalara:

1. Model kısıtlılığı: Bu yöntemler çoğunlukla dikey evrimi baz alan modellerle çalışır. Eğer modelde yatay transferi doğrudan hesaba katacak parametreler yoksa, YGT olayları ya gözden kaçar ya da yanlış yorumlanır.

2. Yüksek hesaplama maliyeti: Özellikle Bayesci yöntemlerde, daha karmaşık modeller ve geniş veri setleriyle çalışıldığında analiz süresi ciddi şekilde uzayabilir.

Tüm Reklamları Kapat

3. Yanıltıcı sinyaller: Genetik yakınlık illa ki YGT demek değildir. Paralel evrim, gen kayıpları ya da hatalı hizalamalar da filogenetik uyuşmazlıklara sebep olabilir. Bu yüzden sadece bu yöntemlere güvenerek YGT tespiti yapmak risklidir.

4. Tek genle sınırlı analizler: Çoğu zaman tek gen üzerinden filogenetik ağaç çıkartılır ama bu da genel tür evrimiyle çeliştiğinde, sebebi illa YGT olmayabilir. Bu yüzden genom-genom karşılaştırmaları daha sağlıklı sonuçlar verir.

Sonuç olarak: Bayesci ve ML yöntemleri YGT’ye dair ipuçları verebilir ama doğrudan tespit için yeterli değiller. Bu nedenle YGT çalışmaları genelde başka araçlarla desteklenir: örneğin gen kompozisyonu analizi, ortolog/paralog tespiti, senteni analizi gibi yöntemlerle birlikte kullanılır. Yani bu yöntemler birer "başlangıç sinyali" sunar ama kesin teşhis için daha fazlası gerekir.

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close