LIDAR, "Işık Tespiti ve Uzaklık Tayini" anlamına gelen "Light Detection and Ranging" sözcüklerinin kısaltmasıdır. En yalın haliyle; lazer ışınlarını kullanarak, nesnelerin, ölçüm aleti arasındaki uzaklığını ölçmeye yaran bir uzaktan algılama teknolojisidir. Işık hızında çalışması dolayısıyla ölçüm yaptığı alanı çok hızlı bir şekilde, yüksek doğrulukla ölçebilmektedir. Bu sayede, gerek topografik haritaların oluşturulmasında, gerekse diğer başka teknolojik çalışmalarda yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bu konuya daha sonra geleceğiz; ancak önce, kısaca bu teknolojiyi mümkün kılan fizik tarihine bakış atalım.
20. yüzyılın başlarında, Albert Einstein ve Max Planck, ışığın sadece dalgalar halinde yayıldığını değil, aynı zamanda parçacıklar ("foton") halinde de yayıldığı gerçeğini ortaya çıkardılar. Bu sayede, hem ışığın doğasını daha iyi bir şekilde anlayabildik, hem de kuantum teorisinin temellerini atmış olduk. Fakat en nihayetinde, temel bilimlerde yaşanan böylesine olağanüstü bir gelişme, sadece yaşadığımız evreni, doğayı anlamamıza katkı sağlamaz, bunun yanında başka yepyeni teknolojilerin keşfine de büyük olanaklar sağlar.