Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Şubat 2022 23 dk.

Özel Görelilik Teorisi (veya İzafiyet Teorisi), Evren'i oluşturan uzay-zaman dokusunun doğasına yönelik bir teoridir ve uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi açıklar. Özel Görelilik Teorisi, Albert Einstein tarafından 1905 yılında yayınlanan On the Electrodynamics of Moving Bodies başlıklı makalede ileri sürülmüştür.[1]

Özel Görelilik Teorisi, 2 temel postülat üzerine kuruludur:

322
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.7K UP
Yazar 4 gün önce 7 dk.

Zeka ve mantık oyunları, bireylerin bilişsel gelişimini desteklemede önemli bir araç olarak görülmektedir. Bu oyunlar sadece eğlence amacı taşımakla kalmayıp aynı zamanda problem çözme, analitik düşünme ve dikkat toplama gibi zihinsel becerilerin gelişimine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda öne çıkan oyunlardan biri de “Kendoku”dur. İlk olarak 2004 yılında Japon matematik öğretmeni Tetsuya Miyamoto tarafından geliştirilen Kendoku, temel aritmetik işlemler ile mantıksal çıkarımı birleştiren özgün bir sayı bulmacasıdır. Oyunculardan belirli matematiksel kurallara uygun şekilde sayıları yerleştirmelerini isterken aynı zamanda oyuncuların satır ve sütunlarda tekrar etmeyen çözümler üretmelerini zorunlu kılar. Bu yönüyle hem klasik sudokuya benzer hem de ondan farklı olarak işlem odaklı düşünmeyi teşvik eder. Gerek sınıf içi eğitimde gerekse bireysel gelişimde kullanılabilen bu oyun, özellikle çocuklar ve gençler için matematiği eğlenceli hale getiren alternatif bir öğrenme yöntemi sunmaktadır.

Bu makalede Kendokunun tanımını ve tarihçesini, oynanış biçimini ve eğitsel faydaları detaylı şekilde incelenerek bu oyunun zihinsel gelişim ve akademik başarı üzerindeki etkileri değerlendirilecektir.

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beste Kesmen
Beste Kesmen
52.0K UP
Çeviren 2 gün önce 3 dk.

Bu soruyu cevaplamadan önce, başka bir soru üzerine düşünmemiz gerekiyor: "Sanat nedir?" Sanat, insanların fikirlerini ve duygularını paylaşmak için yarattığı bir şeydir. Başkalarının da bir şeyler düşünmesini veya hissetmesini sağlayabilir. Sanat; müzik, hikâye, resim veya çizim dahil olmak üzere birçok şey olabilir.

Mağara resimleri genellikle "üretilen ilk sanat eserleri" olarak adlandırılır. Ancak bu resimleri yaratan insanların, onları gizemli ve güçlü bulmuş olmaları muhtemeldir; bu da bizim bugünkü düşündüğümüz sanattan oldukça farklıdır.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
59.6K UP
İnceleyen 4 gün önce
Michel de Montaigne . Denemeler, kesin doğruların değil, insanın kendi üzerine dürüstçe eğilmesinin kitabıdır. Montaigne bu eserde felsefeyi soyut ilkeler alanından çıkarır; gündelik hayatın, korkuların, alışkanlıkların ve çelişkilerin içine taşır. Denemeler, düşüncenin tamamlanmış bir sistem değil, sürekli yoklanan bir yolculuk olduğunu gösterir.

Montaigne’in yazma gerekçesi daha ilk satırlarda açıkça dile getirilir:

“Bu kitabın konusu benim.”

Bu cümle, eserin hem cesaretini hem de sınırını belirler. Montaigne kendini anlatırken aslında insanı anlatır; çünkü ona göre insan doğası bireysel olanda evrensel olarak görünür. Bu yaklaşım, Orta Çağ’ın dogmatik düşünce geleneğine karşı sessiz ama derin bir kopuştur.

Denemeler’in merkezinde kuşku vardır. Montaigne bilgiye, geleneğe ve otoriteye temkinli yaklaşır. Onun ünlü sorusu şudur:

“Que sais-je?” (Ne biliyorum?)

Bu soru, bir cehalet itirafı değil; entelektüel alçakgönüllülüğün ifadesidir. Montaigne için insanı özgürleştiren şey kesinlik değil, kuşku yetisidir. Bilgiden çok bilgelik peşindedir ve bu bilgelik, sınırlarını bilmeyi gerektirir.

Eserde stoacı dinginlik ile epikürcü yaşam sevinci iç içedir. Montaigne aklı yüceltir ama onu mutlaklaştırmaz. İnsan doğasının zayıflıklarını kabullenir:

“İnsan ne kadar kendini yukarı çıkarırsa, düşüşü o kadar sert olur.”

Bu bakış, insanı kusurlarıyla birlikte sevme çağrısıdır. Montaigne ahlakı buyurgan kurallar toplamı olarak değil, yaşanmış deneyimlerden süzülmüş bir denge olarak görür.

Ölüm, Denemeler’in en merkezi temalarından biridir. Montaigne ölümü karamsar bir son değil, yaşamı anlamlandıran bir sınır olarak düşünür:

“Ölüm, yaşamın amacı değil; ölçüsüdür.”

Bu yaklaşım, insanı ölüm korkusundan özgürleştirmeyi amaçlar. Ölümü düşünmek, Montaigne’e göre hayattan kopmak değil; onu daha bilinçli yaşamaktır.

Sonuç olarak Denemeler, okura hazır cevaplar sunmaz. Montaigne düşüncesini sürekli geri alır, düzeltir, çelişir. Bu nedenle kitap bir “öğreti” değil, düşünmenin ahlakıdır. Okuyucuyu kendini yargılamaya, başkalarını yargılamadan önce insan olmanın kırılganlığını kabul etmeye çağırır.

Montaigne’in asıl mirası şudur: Kesinlik insanı katılaştırır; kuşku ise insan kılar. Bu yüzden Denemeler, yüzyıllar geçmesine rağmen hâlâ en samimi, en özgürleştirici felsefe metinlerinden biridir.
Kitap
8.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Les Essais
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 6 Ocak 2016 1 dk.

Geçtiğimiz yıllarda keşfedilen 4 yeni element, periyodik cetvel olarak bilinen elementler tablosunu kontrol eden Uluslararası Saf ve Uygulamalı Kimya Birliği'nin (IUPAC) onayıyla nihai olarak periyodik cetvele katıldı. 113, 115, 117 ve 118 atom numaralı kimyalar, keşif için gerekli kriterleri sağlayarak 2011'den bu yana cetvele eklenen ilk elementler oldular. Bu eklemelerle birlikte, 7. periyot (sıra), 1 asır boyunca içerisinde barındırdığı boşluklardan kurtularak 2016 yılı itibariyle tamamen doldurulmuş oldu. 7. periyotun ilk keşfedilen elementi olan Radyum, 1902 yılında Marie ve Pierre Curie tarafından keşfedilmişti. 7. periyot, o tarihten bu yana eksiklerle doluydu.

Keşfedilen yeni elementlerin 4'ü de insan yapımı... Şu anda sadece geçici isimlerle biliniyorlar ve popülerleştirilecek yeni isimlerini bekliyorlar. 115, 117 ve 118 atom numaralı elementler Kaliforniya'daki Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı, Dubna ve Rusya'nın ortaklığıyla sürdürülen Ortak Nükleer Araştırmalar Enstitüsü'ndeki bilim insanları tarafından üretildi. Rus-Amerikan ekibi aynı zamanda 113 atom numaralı "ununtriyum" geçici isimli elementi de üretmeyi başardı. Fakat onlardan daha önce ürettiklerini ispatladıkları için, Japonya'daki Riken Enstitüsü "kaşif" unvanını aldı. Böylelikle bu element, Asya'daki bir ülke tarafından isimlendirilme şerefine erişen ilk element olacak.

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Elif Helvacı
Elif Helvacı
14.1K UP
Uyarlayan 25 Eylül 2011 15 dk.

Hieronymus Bosch'un üç kanatlı, ünlü tablosunda (The Garden of Earthly Delights; Dünyevi Zevkler Bahçesi) âlem yapan çıplak figürler, cennetvâri masumiyete bir methiye, bir övgü gibidir. Bu tablo, püriten uzmanlarca sıklıkla ileri sürülen "ahlakın çöküşü" ve "günah tasviri" olarak yorumlanabilmesi için bana kalırsa fazla mutlu ve huzurlu görünmektedir. Daha ziyade, insanoğlunun dünyaya düşmeden önceki utanç ve suçluluk duygularından muaf halini temsil etmektedir. Benim gibi primatologlar için, çıplaklık (cinsellik ve doğurganlığa referansla), kuşların ve meyvelerin bolluğu ve gruplar halinde hareket etmek oldukça tanıdıktır ve dini ya da ahlaki yorumlamaları gerektirmez. Bosch, insanlığı en doğal haliyle tasvir etmiş görünmekle birlikte, kendi ahlaki bakış açısını da üç kanatlı tablonun orta kısmında resmettiği eğlenen insanların değil de, en sağdaki kısmında rahiplerin, rahibelerin, açgözlü oburların, kumarbazların, savaşçıların ve ayyaşların cezalandırılması resmederek gösterir.

Beş yüzyıl sonra, hala dinin toplumdaki rolünün ne olduğu ile ilgili tartışmaya devam ediyoruz. Tıpkı Bosch'un yaşadığı dönemde de olduğu gibi, ana temamız "ahlak". Tanrısız bir dünya öngörebilir miyiz? Böyle bir dünya "iyi" olur muydu? Bir dakikalığına günümüzde biyoloji ile köktendincilik arasındaki savaşı bir kenara bırakalım. Günümüzde, evrimden şüphe etmek için kanıtlara karşı oldukça dirençli olmak gerekmektedir; bu yüzden de evrimden şüphe duyanları ikna etmek amacıyla hazırlanan kitaplar ve belgeseller, aslında boşa emek kaybıdır! Bu materyaller dinlemeye hazır olanlara yardımcı olabilir;ancak esas hedef kitleye ulaşmada başarısızdır. Tartışma gerçeğin ne olduğundan ziyade, bu gerçekle nasıl baş edeceğimizle ilgilidir. Ahlakın doğrudan yaratıcı Tanrı'dan geldiğine inananlar için, evrimi kabul etmek ahlaki bir cehenneme açılan kapı gibidir.

137
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Kasım 2011 3 dk.

Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Güncel Türkçe Sözlük'te primat sözcüğü şu şekilde tanımlanmaktadır: "Maymun."

Kısa, basit, net... ve bir o kadar da hatalı! Primat ile maymun eş anlamlı değildir! Primatlar, maymunları kapsayan bir taksonomik gruptur. Basitçe ifade etmek gerekirse: Her maymun bir primattır; ancak her primat bir maymun olmak zorunda değildir. Örneğin, Oxford Sözlüğü tarafından aynı sözcük şu şekilde tanımlanmaktadır:

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
193.5K UP
Çeviren 2 Haziran 2021
Galaksimizin merkezinin yakınında neler oluyor? Bulmaya yardımcı olmak için, radyo ve X-ışığında galaktik düzlemin hemen üzerinde ve altında kalan bölgeleri araştıran ayrıntılı yeni bir panorama oluşturuldu. Yörüngedeki Chandra Gözlemevi tarafından toplanan X ışınları, turuncu (sıcak), yeşil (daha sıcak) ve mor (en sıcağı) renklerle görülüyor. X-ışınları, MeerKAT dizisi tarafından elde edilen ve gri renkle gösterilen radyo dalgaları ile üst üste bindirilmiştir. Etkileşimler çok sayıda ve karmaşıktır. Genişleyen süpernova kalıntıları gibi galaktik canavarlar, yeni oluşan yıldızlardan gelen sıcak rüzgarlar, son derece güçlü ve çarpışan manyetik alanlar ve merkezdeki süper kütleli kara deliğin hepsi sadece 1000 ışık yılı genişliğindeki uzayın bir bölümünde savaşıyorlar. İnce parlak şeritler, çarpışan bölgelerde bükülen ve yeni bağlanan manyetik alanlardan kaynaklanıyor gibi görünmekte. Bu şeritler, Güneş’imizin oluşturduğuna benzer, galaksinin içerisinde enerjik uzay havası oluşturuyorlar. Devam etmekte olan gözlemler ve çalışmalar, sadece kendi galaksimizin değil bütün galaksilerin tarihini ve evrimini anlamak için daha fazla ışık tutmanın sözünü veriyor.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 1 saat önce 12:17
Kuantum fiziği, genellikle baştan sona göz korkutucu bir saha olarak görülür. Her gün bunlarla uğraşan fizikçilere bile alandaki bazı konular hem ilginç...
0
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şule Ölez
Şule Ölez
1.3M UP
Çeviren 28 Şubat 2018 14 dk.

Otçulun her lokması bir bitkiye mal olur. Bitkiler pasif kurbanlar mıdır yoksa bu saldırılara aktif olarak direnç gösterirler mi?

Bitkiler enerji ve besin harcayarak gövde, yaprak, kök ve üreme dokularını büyütür. Otçullar bu dokuları yediklerinde bitki besin ve enerjiyi yavruya dönüştürme kabiliyetlerindeki azalmayla başa çıkabilmelidir. Bu nedenle doğal seçilim, otçulların olumsuz etkilerini sınırlayan bitki özelliklerini destekler.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Mart 2013 2 dk.

İnsan, Dünya'nın ve Evren'in yaşı, evrimsel geçmiş, jeolojik ve astronomik değişimler, vb. makro boyuttaki değişimler açısından önemsenmeyecek kadar kısa bir ömre sahiptir. Bu da, birçok değişimi hissedememize neden olmaktadır. Zaten evrimsel değişimleri anlamama sebeplerimizin başında da bu kısa ömrümüz gelir. 

Bu yavaş ama istikrarlı değişimlerden en önemlilerinden biri de Dünya'mızın dönüş hızındaki değişimlerdir. Dünya, Güneş Sistemi içerisinde 4.54 milyar yıl kadar önce oluştuğunda, bugünkünden daha hızlı dönmekteydi. Ancak zaman içerisinde dönüş hızı yavaşladı ve halen de her 100 yılda bir 2.3 milisaniye civarında yavaşlıyor. Buna bağlı olarak gün uzunlukları da giderek artıyor. Eğer bu trend hiç değişmeden devam edecek olursa, Dünya'nın tamamen durması için yaklaşık 4-5 milyar yıl geçmesi gerekirdi. Güneş'in geri kalan ömrünün 4.5 milyar yıl olduğunu düşünecek olursak, muhtemelen bunu asla göremeyeceğiz. Ancak yavaşlıyor olsak bile, gezegenimizin var olduğundan beri süregelen dönüş nedeniyle geceler ve gündüzler oluşmaya devam etmektedir (ve bu, daha çok uzun yıllar boyunca devam edecek).

30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.7K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, İzmir
📍 Yer bilgisi: İzmir
📅 Tarih ve saat: 7 Aralık 2025
🌡️ Hava durumu: Parçalı bulutlu / hafif yağışlı
🌡️ Sıcaklık: 12 °C
💧 Nem ve yağış durumu: Orta–yüksek nem
🌿 Habitat tipi: Maki+odunsu bitki örtüsü
🪨 Zemin özellikleri: Humuslu, organik maddece zengin toprak
🧭 Yön / konum: Kuzey
12
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
213.8K UP
1 gün önce
Bir 'trenin' içindesiniz;
Zamanın akışının sizin için (lokal konum yada hıza bağlı) değişmesi durumunda bölgesel (lokal) bir alan içinde kalıyorsunuz. Buna Einstein'ı anarak 'kozmik bir tren' diyelim. 
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.7K UP
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
İnsan, kaldıkça küflenir, gidemedikçe çürür.
Kaynak: Bütün Eserleri
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Vefa Şeflekçi
Vefa Şeflekçi
25.9K UP
Alıntıyı Ekleyen 15 Nisan 2023
Uyumakla biter yalnızca
İnsanın kalp ağrısı ve binlerce sarsıntı
Tenin miras aldığı
Kaynak: Hamlet
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

EtkinlikKonferans
Ufuk Balkan
Ufuk Balkan
104.1K UP
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce İstanbulÜcretsiz4 Aralık
Bilim Akademisi Yılın Konferansı 2025 - Mete Atatüre ile Fiziğin Hayal Gücü
04 Aralık 2025 20:58 tarihinden 20 Aralık 2025 21:02 tarihine kadar.

Bilim Akademisi Yılın Konferansında bu yıl fiziğin kavramsal zenginliğine odaklanıyor.

Bilim Akademisi Üyesi Mete Atatüre, modern fiziğin en dinamik alanlarından biri olan yoğun madde fiziğinde belirim olgusunu ele alacak. Atatüre’nin konuşması, karmaşık sistemlerin doğurduğu beklenmedik davranışlardan bilimsel yaratıcılığın rolüne uzanan geniş bir çerçevede, fiziğin bugünkü sınırlarını ve geleceğe dair temel soruları tartışmaya açacak.

Fiziğin tarihi, insanlığın evreni anlama yolculuğunda durmaksızın süren bir keşif serüveni. En küçük parçacıklardan uzak ötegezegenlere uzanan bu serüvende keşif, çoğu zaman doğada zaten var olanı açığa çıkarmak anlamına geliyor. Ancak fiziğin ilerlemesini sağlayan, en az keşif kadar güçlü başka bir unsur daha var: Belirim (emergence), yani karmaşıklığın içinden doğan öngörmesi zor yeni davranışlar. Belirimin en çarpıcı biçimde ortaya çıktığı alanlardan biri olan yoğun madde fiziğinde, hayal gücü ile kuantum fiziği iç içe geçer. Sıradan görünen malzemeler olağanüstü yeni kavramlar ve modeller doğurur. Bu buluşmada yaratıcılığın, doğanın şaşırtıcı çeşitliliğinden esinlenen yoğun madde fiziğinde nasıl yol gösterici olduğunu, karmaşık sistemlerden nasıl bambaşka “yeni gerçeklikler” ortaya çıktığını birlikte keşfedeceğiz. Ve ilginç bir sorunun yanıtını arayacağız: Fizik haritasını bir gün tamamen çıkarabilir miyiz, yoksa bu yolculuk bizi her adımda sürekli genişleyen yeni belirimler ve olasılıklar evrenine mi sürüklüyor?



 

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Eser
Ece Müker
Ece Müker
580.3K UP
Eseri Ekleyen 3 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : Tom and Jerry: Forbidden Compass, Mâo Hé Lâoshâ: Xîng Pán Qí Yuán
Yönetmen: Gang Zhang
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close