Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Vicras Owski
Vicras Owski
74K UP
28 Haziran 2020 Üye
4

Evrim sürecindeki ara formlar nerede?

Evrime inanıyorum fakat aklımda bir soru var. Ara formları hiç gören var mı? Kalıntılardan bahsetmiyorum. Yaşayan ara formlar nerede? Yoksa niye yok? Kadınlar neden tüysüzken erkekler tüylü?
1,102 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
5 Cevap
Çağrı Mert Bakırcı
28 Haziran 2020 PhD

Bu soru, ara formlarla ilgili temel yanılgıları yansıtıyor. Örneğin, ara formun "özel bir tür" olması gerektiğine yönelik bir algı varmış gibi sorulmuş. Böyle, "kafası orangutan bacakları at" şeklinde türler olması gerekiyormuş gibi...

Çünkü eğer bu şekilde sorulmadıysa, her türün kendisinden önce gelen türler ile, kendisinden sonra gelecek türler arasındaki geçiş türü olduğunun biliniyor olması gerekir. Bu durumda, bu sorunun sorulması anlamsız olur, çünkü etrafımızda gördüğümüz her tür bir ara türdür: Nihayetinde bütün türler bir atadan evrimleşmiştir ve türler nesillerini sürdürdükçe evrimleşmeye devam edecek ve yeni türlerin evrimini mümkün kılacaktır.

Ve tabii ki benzer şekilde, çok derin jeolojik geçmişe gitmeksizin de, günümüzdeki türler ile bir önceki ataları arasındaki bariz geçiş türlerini görmek mümkündür. Örneğin çok detaylı bir şekilde çalışılmış ve oldukça iyi anlaşılan, insanın evrimsel geçmişinde, Homo erectus gibi türler ile Homo sapiens veya yakın kuzenimiz Homo neanderthalensis arasındaki bariz bir geçiş türü olan Homo heidelbergensis'i biliyoruz. Hangi modern türün yakın geçmişteki atalarına bakarsak, o ataların, daha eski geçmişteki atalarla, günümüzdeki modern türler arasında geçiş özelliği gösterdiğini görüyoruz.

Tüm Reklamları Kapat

Daha da önemlisi, makroevrimin ilk basamaklarını, akıllıca tasarlanmış deney düzenekleri sayesinde gözlerimizle görebiliyoruz; hatta kameraya kaydedebiliyoruz. Bu sürecin içinde beliren ara türleri bariz bir şekilde gözleyebiliyoruz. Bunlar, her zaman resmi olarak "ayrı türler" sayılmıyorlar; çünkü nihayetinde tür tanımını yapan da biziz ve genellikle çok köklü değişimler birikmesini ve belirli kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşuyoruz. Ama doğanın böyle bir tür tanımı yok ve canlıların evrimsel süreçlerini kategorize etmekte kullandığımız her ara basamak, gözlerimizin önünde yaşayan ara türler olarak karşımıza çıkıyor. Buradaki yazımızdaki videolarda, canlılık tarihinin en önemli geçişlerinden birinin laboratuvar şartlarındaki tekrarı sırasında görülen bu ara basamakları net bir şekilde görmek mümkün.

Ama bilimsel anlamıyla "büyük geçiş grupları arasındaki geçişi" yansıtan, buna yönelik evrimsel niteliklerini halen koruyan türlerden söz ediliyorsa, bunlara yönelik sayısız örnek ve yazımız da mevcut (ilgili yazıları kaynaklarda da bulabilirsiniz). Örneğin ornitorenk isimli canlı, sürüngenlerden memelilerin evrimini gösteren harika bir ara tür ve günümüzde halen yaşıyor. Benzer şekilde hoatzin gibi kuşlar, dinozorlardan kuşların evrimine dair bariz kalıntılara sahipler - ve halen yaşıyorlar. Bunun gibi çok sayıda tür mevcut.

Ek olarak: "Kalıntılardan bahsetmiyorum." cümlesi bilimsel bir niteliğe sahip değil. Çünkü neyin ara tür olup, neyin olmadığını siz belirlemiyorsunuz. Ara türlerin nasıl ve nerede aranması gerektiğini dikte edebilecek kişi/kurum da siz değilsiniz (biz de değiliz, hiçbir tekil kişi veya kurum değil, herkesin bunu anlaması gerekiyor). Dolayısıyla eğer ara tür kavramını doğru bir şekilde anlıyorsanız, neden ara türlerin genellikle fosillerde arandığını da algılıyor olmanız gerekir. Aksi takdirde de ya ara türü doğru anlamalı, ya bu konudaki algılarınızı geliştirmelisiniz. Bunu, buradaki yazımız ve videomuz aracılığıyla yapabilirsiniz.

Bilimsel anlamıyla ara türler büyük canlı grupları arasındaki geçişe dair evrimsel bilgiler verebilen, evrimsel biyoloji araştırmalarında özellikle odak noktası olan türler oldukları için, doğal olarak çoğunlukla fosilleşmiş türlerden söz ediyor olmaktayız. Çünkü evrim, uzun zaman aralıklarında gerçekleşen bir doğa olayı ve bu süreci gözlemek için geniş zaman aralıklarına bakmamız gerekiyor. Günümüzde yaşayan tüm türlerin (ataları hariç) geçmişi, jeolojik tarihin önemsiz bir kısmına tekabül ediyor; dolayısıyla kendimizi sadece modern türlerle, sun'i bir şekilde kısıtlayarak ara türlerden söz etmenin bilimsel bir dayanağı bulunmuyor (hele ki bu tarz bir kısıtlamayı dayatanlar; bilimin içinden gelmeyen, bilimsel bir saygınlığı veya yetkinliği olmayan, henüz evrimin ne olduğunu bile anlayamamış evrim karşıtları olunca, iyice anlamsızlaşıyor). Elbette evrimin izlerini ararken daha geniş zaman aralıklarına, daha derin geçmişe bakacağız ve dolayısıyla fosillerden faydalanacağız. Doğa yasalarının nasıl çalışacağını biz belirlemiyoruz ve evrim yavaş bir süreç diye, bazıları oturduğu yerden evrimi gözleyemiyor diye, evrime yönelik kanıtları nasıl ve nerede arayacağımızı kısıtlandırmak gibi bir mecburiyet bulunmuyor.

Tüm Reklamları Kapat

Açıkçası bilimsel olarak anlamlı bir şekilde evrimi araştırdığımızda karşımıza çıkan ve bariz geçişler gösteren ara tür sayısı o kadar fazla ki, bu kadar çok sayıda evrimsel kanıta sahip olduğumuz için insanlık olarak kendimizi şanslı görmeliyiz. Eğer "o türler nerede" derseniz ve ara tür kavramıyla ilgili yanlış algılarınızı düzeltmek isterseniz, buradan bilgi alabilirsiniz.

Not: Memeli hayvanlarda tüy bulunmaz, kıl bulunur. İnsanda da bu nedenle kıl vardır; tüy yoktur. Erkeklerde ve kadınlarda bulunan kıl kökü sayısı eşittir (hatta bu sayının yüzey alanına oranı, ne tesadüftür ki şempanzelerinkiyle de aynıdır). Ancak insanlarda genel olarak kıl şaftının kalınlığı atalarına göre seyrelmiştir, bu da daha seyrek kıllarımız varmış gibi gözükmesine neden olmaktadır (bunun insan evriminde doğrudan nedenleri ve sonuçları var ve buradan okuyabilirsiniz). Bu, terlemenin kıllar yoluyla sağlanan ısıl yalıtıma karşı sağladığı avantajdan kaynaklı olan, kıl kökleri ile ter bezlerinin bir arada işlev göstermekte sorun çıkarıyor olmasından doğan, doğal seçilim yoluyla olan bir evrimsel adaptasyondur. İnsan türü içinde erkekler ve dişiler arasındaki kıl kalınlığı ise doğal seçilim nedeniyle değil, cinsel seçilim yoluyla evrimleşmiş bir özelliktir. Bu, türümüzün estetik algısı, üremeye yönelik algıları, cinsel çekicilik ile ilgili algıları tarafından şekillendirilmiş bir süreçtir.

253 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Evrim Ağacı. (28 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 28 Haziran 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  2. Yazar Yok. Evrim Ağacı. (28 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 28 Haziran 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  3. Yazar Yok. Evrim Ağacı. (28 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 28 Haziran 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Görkem Öge
1 Haziran 2023 Toprak Mühendisi
Orijinal Soru: İnsan evriminde İnsan evrimleşirken ara evrelerdeki bir kişiye neden rastlamıyoruz?

Rastlıyoruz. Yani biz rastlıyoruz. Rastlamayanlar, rastlamak istemeyen kişiler olabilir. Mesela evrim ve insanın evrimi üzerine bir şeyler okumayanlar olabilir.

Mesela Josef H. Reicholf'un İnsanın Evrimi kitabını okuyan herkes bu ara insanlara rastladı. Ya da en son 16 farklı insan evrimi aşaması üzerine bir şeyler okuyan, mesela ekte vereceğim kaynağı tıklayıp okuyan herkes bunlara rastlayacaktır.[1] Ya da aynı konunun wikipedia sayfasına göz atan herkes tüm bu ara türleri görecektir.

Eğer bizzat, yüzyüze rastlamayı kast ediyor iseniz de insan zaten evriminin homo sapiens aşamasında. Sayısız kez evrim geçirdi ve geçirmeye de devam ediyor. Şu an bu aşamada. Çevresi ile mümkün olan en yüksek uyum seviyesinde ve ortaya çıkan hâl bu. Sapiens. Diğerlerinin nesli tükendi ya da sapiense evrildiler. Onlarla yüzyüze gelemeyiz zaten. Artık yoklar çünkü. 1 milyon yıl sonra bizim ve yüksek olasılıkla var olmayacağımız gibi.

Tüm Reklamları Kapat

Umarım cevap teşkil etmiştir. Sağlıcakla...

Kaynaklar

  1. Ç. M. Bakırcı. İnsan Evrimi: İnsanlar Nasıl Evrimleşti? İnsanların Ataları Kimlerdi? İnsanın Evriminde Hangi Türler Var?. (30 Nisan 2011). Alındığı Tarih: 1 Haziran 2023. Alındığı Yer: Evrim Ağacı doi: 10.47023/ea.bilim.60. | Arşiv Bağlantısı
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Görkem Öge
10 Mart 2021 Kozmoloji meraklısı.
Orijinal Soru: Günümüz insanı ara tür müdür?

Tüm türler, her zaman ara türdür zaten. Evrim sonu olan, tamamlanan bir süreç ve olgu değildir.

Çevre şartları değişmeye devam ettikçe, bu nedenle de türler evrimsel baskıya ve doğal seçimime maruz kaldıkça evrim sürer. Ve çevre şartlarının ne zaman nasıl değişeceğini bilemediğimiz için evrimin hangi yönde ilerleyeceğini tahmin etmek de çok zordur. Ama şunu biliyoruz ki evrim bitmez ve tüm türler ara türdür.

Geçmişte bazı türlere ana tür, bazı türlere ara tür denmesinin temel nedeni, uzun süreler hüküm sürmüş çevresel etkilerin söz konusu olduğu dönemler olursa (ki olduğunu biliyoruz) evrim hızı yavaşlar ve belirli türler uzun süreler kayda değer bir değişim yaşamamış olabilirler. Bu nedenle türler, belirli evrim aşamalarını, atıyorum 5 milyon yıl sürdürmüşlerdir ama çevresel şartlar değişince bazı aşamaları 100 bin yılda geçmiş olabilirler. Bu durumda 5 milyon yıl süren dönemdeki duruma ana tür, 100 bin yıllık duruma ara tür adı verilebilir. Ama bu isimlendirme, bugünün penceresinden bakıldığında yaşanan evrimin incelenmesi ile ortaya çıkan bir yakıştırmadır. Neticede biz bugün insanoğlu 10 bin yıl sonra nasıl bir çevresel etki altında olacağımızı bilmiyoruz. Bu da nasıl bir evrim geçireceğimizi öngöremediğimiz anlamına geliyor. Belki de sapiens, homo erektus ya da habilisle başka bir insan türünün geçiş türü olacak.

Tüm Reklamları Kapat

102 görüntülenme
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Oğuz
Oğuz
4,871 UP
10 Ekim 2019 Yazılım mühendisi
Orijinal Soru: Eğer evrim hiç durmadan devam ediyorsa her yeni oluşan canlıya ara geçiş formu denilebilir mi?

Her canlı ara geçiş türü sayılır, evet. Evrim ağacının bunun hakkında çok güzel bir yazısı ve videosu var. Özellikle ve özellikle videoyu izlemenizi tavsiye ediyorum. Bizim anlamadığımız kısım ise ara türün tanımı. Onu da şöyle alıntılayayim:

Büyük canlı grupları arasındaki geçişler. Yani spesifik olarak evrimi gözlememizi sağlayacak, evrimle ilgili kısmen daha fazla bilgi verebilen fosiller. Sudan karalara geçiş, amfibilerden sürüngenlere geçiş, maymunlardan insana geçiş, köpek boyundaki atlardan bildiğimiz atlara geçiş, dinozorlardan kuşlara geçiş gibi... Bu evrimsel geçişlerin her birine ve yüzlerce kat fazlasına yönelik binlerce fosile sahibiz. Bu konuda evrimi gözlemek konusunda hiçbir eksik bulunmuyor, ihtiyacımız olan hepsine sahibiz.
523 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Evrim Ağacı - Makale. (10 Ekim 2019). Alındığı Tarih: 10 Ekim 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  2. Yazar Yok. Evrim Ağacı - Video. (10 Ekim 2019). Alındığı Tarih: 10 Ekim 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ufuk Derin
6 Temmuz 2020 Öğrenci-Okur
Orijinal Soru: Bulunan fosillerin ara form mu yoksa soyu tukenmis bir tür mü oldugunu nasil anlariz? Bu bilinmeden fosiller, evrime delil olarak sunulabilir mi?

Bugüne kadar keşfedilen bütün türlerin ve bütün fosiller bir ara geçiş türüdür.

İlk olarak, her tür bir ara geçiş türüdür. Çünkü evrim durağan bir süreç değildir. Bu hataya, şu anda evrimin son basamağında olduğumuz gibi hatalı bir görüşe sahip olanlar kolaylıkla düşmektedir. Biz modern insanlar ne ilk türüz ne de son olacağız. Bu sadece bizim için değil, var olmuş ve olan tüm türler için geçerli. Bizlerden, yeni türler evrimleşecek. Belki yarın değil, sonraki milenyumda değil. Ancak binlerce ve milyonlarca yıl sonra bu kaçınılmaz olarak gerçekleşecek. Milyonlarca yıl sonra, bir gecede de gerçekleşmeyecek. Şu anda zaten gerçekleşiyor. Her yeni nesil, ata nesilden birazcık farklı. Bunlar sürekli birikiyor. Bir seçilim olmasaydı bile (ki var), genetik sürüklenme gibi mekanizmaların etkisiyle tür içi çeşitlilik rastgele yönlerde birikiyor. Bu biriken özellikler, her neslin biraz daha farklı olmasına neden oluyor. Bu da, türümüzü sürekli işliyor ve değiştiriyor. Eğer üzerimizde, vahşi doğada olduğumuz zamanlardaki gibi güçlü bir seçilim baskısı olsaydı, bu evrim çok daha kestirilebilir bir yöne sahip olurdu ve kat kat hızlı işlerdi. Ancak bizde o kadar güçlü olmasa da, geri kalan istisnasız her canlıda müthiş bir baskıyla seçilim devam ediyor. Her tür, kendisinden önce gelen tür ile, kendisinden sonra gelecek türler arasında bir ara geçiş basamağı görevi görüyor.

İkincisi, bulduğumuz her fosil de bir ara geçiş türünü temsil ediyor. Çünkü yine, o fosillerin ait oldukları türler de, kendisinden önceki ve sonraki türler arasında yer alıyorlar. Dolayısıyla aslında özel bir "ara geçiş türü" diye bir şey bulunmuyor. Hah, şu fosil ara geçiş türü, bu fosil ara geçiş türü değil diye bir durum söz konusu değil. Hepsi, bir türle bir diğeri arasında geçiş özelliği gösteriyor.

Tüm Reklamları Kapat

124 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Evrim Ağacı. (6 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 6 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close