Özfarkındalık ve Aynalar: Ayna Testi, Hayvanların İç Dünyasına Bakış Atmamızı Sağlıyor!
Aynada Kendini Tanıyabilen Hayvanlar, İnsanlar Gibi Özfarkındalık Algısı Gösteriyor!
Yüksek zeka kapasitesinin en önemli basamaklarından biri özfarkındalıktır.[1] Özfarkındalık, bir canlının kendisini diğerlerinden ayırt edebilme yetisi olarak tanımlanabilir.[2] Yani "kendini bilme" olgusudur. Bir zamanlar insanın kendini ayırt edebilen tek hayvan türü olduğuna inanılmışsa da, yapılan incelemeler sonucunda evrimsel süreçte bu seviyeye ulaşan birçok hayvan türü tespit edilmiştir.
Öz Farkındalık ve Ayna Testi
Bunu test etmenin yolu aynada kendini tanıma testi (İng: "Mirror Self-Recognition" veya kısaca MSR) veya kırmızı nokta testi veya basitçe ayna testi olarak bilinen bir deneysel yöntemdir.[3] Bu testin amacı, hayvanları bir ayna önüne koyarak, normalde görünür olmayan vücut kısımlarını göstermektir. Test, ayna ya da yansıtıcı bir yüzeyden gelen işaretlere verilen refleksif (bilinçli olmayan) tepkiyi ölçer. Bunu yapmak için, bir canlının aynaya uzun süre baktıktan sonra, yönlendirilmiş davranışlardan, kendi özgün davranışlarına ne düzeyde ve ne kadar sürede geçtiğine bakılır.
İnsan gibi hayvan türleri, aynaya baktıkları zaman yönelimli tepkiler geliştirirler. Örneğin, sabah uyandığımızda elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra ayna karşısında yüzümüzü kısa bir süre inceleriz. Eğer yüzümüzde ya da gözümüzün çevresinde ufak çapak, çer çöp gibi uyaranlar fark edersek; bunu derhal elimizle temizler ve rahatlama ile karışık bir gıdıklanma (knismesis) yaşarız. Ama eğer ayna ya da yansıtıcı bir yüzey olmasaydı, muhtemelen fiziksel bir rahatsızlık duymadığımız sürece küçük uyaranı (çapak, çer çöp, ruj izi, vs.) fark etmeyecek ve uyaranı uzaklaştırmaya yönelik herhangi bir fiziksel harekette bulunmayacaktık. İşte, ayna testleri de bu türden yönelimli tepkilerin sonuçlarını, aynada kendini tanımak ve tepki geliştirmek olarak yorumlamaktadır.
İşte bu deneyin hayvanlar üzerinde yapılan klasik versiyonunda, bir hayvana uyuşturucu verilerek uyutulur ve sonrasında yüzüne (veya normalde göremediği bir yerine, örneğin sırtına) kırmızı bir nokta çizilir (kimi zamansa bir yapışkan yapıştırılır). Sonrasında hayvanın uyanması beklenir ve içinde ayna bulunan bir ortama bırakılır. Aynada kendini inceleyen tür, eğer ki kırmızı noktanın (veya yapışkanın) kendine ait olmadığını fark edecek biçimde bu nokta (veya yapışkan) ile ilgilenirse, onu sökmeye çalışırsa, vb. davranışlar sergilerse, bu hayvanın kendi vücudunun ve benliğinin farkında olduğu sonucunu çıkarabiliriz.
Günümüze kadar insanlar[4], Asya filleri[5], bonobolar[6], [7], şempanzeler[8], [9], orangutanlar[10], şişeburunlu yunuslar[11], orkalar ("katil balinalar")[12], Avrasya saksağanları[14]testi başarıyla geçmişlerdir. Bazı tartışmalarla birlikte, temizleyici lapina balıklarının da bu testi geçebilen ilk ve tek balık türü olduğu iddia edilmiştir.[13], [14], [15] Özel olarak eğitilen güvercinlerin[16], [17], [18] ve Manta vatozlarının da bu testi geçmek konusunda umut vaadettiği düşünülmektedir.
Öte yandan deniz aslanları[12], [19], dev pandalar[20], gibonlar[21], [22], makaklar[3], kolobus maymunları[23], kapuçin maymunları[24], babunlar, tamarinler[25], gri papağanlar, Yeni Kaledonya kargaları, büyük tit kuşları[26], daffodil sihlid balıkları[27], ahtapotlar[28] ve test edilen diğer birçok hayvan bu testi geçmek konusunda başarısız olmuştur. Kedilerin, köpeklerin[29], [30], [31] ve çok sayıda diğer maymun türünün bu testi geçebilme başarısı tartışmalıdır; çünkü bu hayvanlar için görsel veriler, diğer duyu organlarından gelen verilerden daha önemsiz olabilir.
Ayrıca testin nasıl uygulandığı da sonucu değiştirebilmektedir; örneğin goriller[10], [32], [33], [34] anestezi uygulanarak işaretlendiğinde testi geçememektedir; ancak işaret dilini bilen meşhur goril Koko, anesteziyle uyuşturulmadan işaretlendiğinde testi geçebilmiştir.[35], [36] Benzer şekilde, standart ayna testinde başarısız olan birçok tür, kendi türlerine özgü hazırlanan adapte edilmiş ayna testlerde başarıyla öz farkındalık davranışları sergileyebilmektedir.[37] Aşağıda, bir insan bebeğinin bu teste tabi tutulması sonrası davranışlarını izleyebilirsiniz:
Bu testi geçebilmeyi başaran hayvanlardan en önde geleni şempanzelerdir. Genetik olarak en yakın kuzenlerimiz olan bonobolar ve şempanzeler, bırakın aynadaki yüzlerini tanımayı, fotoğraflarda bile kendilerini diğer bireyler arasında ayırt edebilmektedirler. Benzer şekilde saksağanlar, yunuslar, neredeyse tüm maymunlar, filler bunu çeşitli seviyelerde başarabilirler. Aşağıda insanlar ve orangutanlar bu teste tabi tutulmaktadır:
- Hindistan'da Keşfedilen 13 Milyon Yıllık Kuyruksuz Maymun Fosili, Evrimsel Bir Diğer Boşluğu Daha Tamamladı!
- Florida Kertenkeleleri 15 Yıl İçinde (Sadece 20 Nesilde) Gözlerimizin Önünde Evrimleşti!
- Eğer 66 Milyon Yıl Önce Bir Asteroit Çarpmamış Olsaydı, Dinozorlar Günümüzde Halen Hüküm Sürüyor Olabilirdi!
Burada ise yunuslarda bu testin sonuçlarını görebilirsiniz:
Öz farkındalığı olmayan türler, aynadaki yansımalarına genellikle korkuyla yaklaşırlar ve düşman olarak görürler. Zeka seviyesi ise bu noktada devreye girer: Aslında her hayvan aynadaki yansımasına önce korkuyla yaklaşır, insan da dahil olmak üzere... Ancak öz farkındalığı olabilecek kadar zeki hayvanlar, zamanla bu görüntüye alışırlar ve sonraki seferlerde korkmamaya, kendilerini tanımaya başlarlar. Öz farkındalığı olmayan hayvanlarsa, her seferinde benzer şekilde korkuyla yaklaşırlar.
Bir Vaka Analizi: Atlarda Özfarkındalık
Atlarda özfarkındalığı inceleyen bir araştırma, İtalya'nın Toskana bölgesinde "Pellicia" at binme merkezinde gerçekleştirilmiştir.[38] 14 atın araştırma kapsamında tutulduğu çalışmada at seçimi, atların çalışmanın yapılacağı arenaya olan aşinalığı ve atların seyislerine olan güvenleri göz önüne alınarak yapılmıştır. Çalışma, her biri 30 dakika olmak üzere, 4 aşamadan oluşmaktadır. Her bir aşama farklı bir günde yapılmıştır. Her aşama sonrası çalışmanın yapıldığı alan temizlendi ve her çalışma sonrası atların idrar ve dışkı atımları gibi teknik detaylar titizlikle incelendi. Aynalar yerleştirilirken atların görüş alanı baz alınarak konumlandırılma yapıldı.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Çalışma, İtalyan Hayvan Koruma ve Bakım Yasası'nın tavsiyelerine uygun bir biçimde gerçekleştirildi. Pisa Üniversitesi Hayvan Deneyleri Etik Komitesi tarafından da onaylandı. Ayrıca çalışma, atların sahipleri tarafından yazılı izinleri alınarak gerçekleşti. Çalışma sırasında hiçbir at, verdikleri anlık tepki dışında herhangi bir fiziksel ya da psikolojik zarar görmedi.
Bu çalışma, tamamen kapalı bir alanda gerçekleştirildi. Alan tayini olarak, atların her zaman eğitim aldıkları yuvarlak daire etrafında yapılması kararlaştırıldı. Atların başlangıç pozisyonları ayna ile aynı hizada belirlendi. Aşağıdaki şemada bunu daha net görebiliriz.
Çalışma, atların seçici dikkat, keşif ve acil durum davranışlarının ne düzeyde ve hangi sürelerde tekrarlandığını baz almaktadır. Örneğin atların ayna karşısında bir tepki olarak dil çıkarma, kaşınma ya da korkarak çalışma alanından ayrılma davranışlarını gözlemlemektedir.
Atlarda Özfarkındalık Olabilir mi?
Atlar, değerlendirme kriteri olan seçici dikkat, keşif, ve acil durum davranışlarına göre ayrı ayrı analiz edildi. Bu analizler ayna açıkken ve ayna kapalıyken atların davranışını baz aldı. Buna göre aşağıda da göreceğimiz üzere; 11 attan 10'u seçici dikkat kriterinde ayna karşısında belirgin olarak farklı hareketler sergiledi. Keşif kriterinde de 11 attan 8'i belirgin olarak farklı hareketler sergiledi. Aşağıdaki tabloda bunu daha net görebiliriz.
Tabii ki tek kriter seçici dikkat ve ayna karşısında keşif merakı değildi. Bunlara ek olarak atların kafasını sallaması, kaşınması, ayna ile oyunlar oynaması gibi farklı kriterler de mevcuttu. Her bir kriterde neredeyse tüm atlar, anlamlı bir biçimde ayna karşısında ayna olmamasına göre anormal hareketler sergilediler.
Bu makale, atların ayna karşısında ne düzeyde tepki verdiklerini ölçmek için yayınlanmış ilk makaledir; dolayısıyla daha fazla araştırmayla pekiştirilmesi gerekmektedir. Bu canlıların ne düzeyde özfarkındalığa sahip oldukları, gizemini korumaktadır. Atlarda da ne düzeyde bir öz farkındalığın geliştiğini tam olarak bilmediğimiz için; atların aynaya bakıp, "Bu yakışıklı da kim? Aa, benmişim." demesi beklenmemektedir. Ancak çalışmanın da gösterdiği gibi atlar, ayna karşısında, biz şimdilik anlam veremesek de anlamlı gibi gözüken tepkiler göstermektedir.
Öz Farkındalık ve Ayna Testiyle İlgili Meseleler
Tabii öz farkındalık siyah ile beyaz şeklinde ayrılamaz. Gri bölgede kalan sayısız hayvan türü vardır. Bunlar, aynadaki yansımalarına alışsalar bile, o canlının kendileri olduğunu fark edemezler. Sadece birkaç seferden sonra, kendisine zarar veremeyecek bir unsur olduğunu anlayıp korkmayı bırakırlar.
Dahası, bu testin ne kadar işlevsel ve genel olduğu konusunda da tartışmalar bulunmaktadır. Örneğin köpekler bu testi geçememektedir; ancak bunun sebebi, öz farkındalığa sahip olmamaları değil, görsel verinin onlar için yeterince uyarıcı bir etkiye sahip olmaması olabilir. Köpekler, en nihayetinde burun ve kulaktan gelen verilere çok daha fazla önem verirler. Bunu dikkate alarak yapılan testlerde, köpeklerin öz farkındalığa sahip olup olmadığıyla ilgili nihai bir cevaba henüz ulaşılamamıştır; ancak doğru bir şekilde hazırlanan bir testi rahatlıkla geçebilecekleri düşünülmektedir.[39], [40], [41]
Benzer şekilde, bir hayvanın aynadaki yansımasındaki bir anomaliye tepki göstermiyor oluşu, öz farkındalığa sahip olmadığını garanti etmemektedir. Çünkü öz farkındalığa sahip olup, yüzündeki anomaliyi fark eden bir hayvan, sadece bu anomaliyi düzeltmek için yeterli teşviğe sahip olmayabilir. Yani biz insanlar için yüzümüzdeki lekeyi silmek "önemli" olabilir; ancak bir başka hayvan için bu o kadar da önemli olmayabilir. Hatta insan toplumlarında da, kültüre bağlı olarak bu yüz silme davranışının her zaman eşit bir şekilde sergilenmediği görülmektedir.[4]
Yine de, bilinci ve öz farkındalığı araştırmak çok zor bir uğraş olduğu için, ayna testi gibi basit ve kısmen de olsa etkili bir araca sahip olmamız önemlidir.[42] Şöyle düşünün: Ayna testine tabi tutulan hayvanların yüzlerini silmemesi, öz farkındalığın olmadığını garanti etmeyebilir; ancak teste tabi tutulan hayvanların yüzlerini silme davranışı göstermesi, öz farkındalığın var olduğu yönünde güçlü bir sinyal oluşturmaktadır.
Tabii ki bu noktada, öz farkındalık ile bilincin ne kadar ilişkili olduğuna yönelik tartışmalar da doğmaktadır; en nihayetinde, yapay zeka teknolojisinin gelişmesine bağlı olarak bazı robotların da ayna testini geçmesi mümkün olacak gibi gözükmektedir.[43] Eğer bu başarılırsa, o robotların bilinçli olduğu iddia edilebilecek midir?
Bununla ilgili olarak, şu detay anlaşılmalıdır: Öz farkındalık, bilincin (hele ki üst düzey bilişsel fonksiyonların) bileşenlerinden birisidir; ancak tek parçası değildir. Dolayısıyla öz farkındalığa sahip olmak, bilinçlilik yönünde önemli bir adımdır; ancak tek başına bilinci sağlayamaz. Bu nedenle bilinçle ilgili tüm parçaları öz farkındalıkta arayamayız; fakat bir canlıda öz farkındalığı bulmak, bilinç araştırmalarında önemli bir yapboz parçasıdır. Gerçekten de uzmanlar, ayna testini geçsin veya geçemesin, beyni olan hemen hemen bütün hayvanların belli bir düzeyde bilince sahip oldukları konusunda hemfikirdir; bu düzey, her zaman insan seviyesinde olmak zorunda olmasa bile![29]
Sonuç
Hayvanların da insanlar gibi öz farkındalığa sahip olduğu keşfedildikten sonra, insanları özel kılan şeyin "öz farkındalık" olmadığı, bunun yerine "öz öz farkındalık" (buna "öz bilinç" de denmektedir) olduğu ileri sürülmüştür; yani, "öz farkındalığı olduğunun farkında olma"... Bu konu da hararetli bir şekilde tartışılmakta ve herhangi bir bilimsel altyapısı olduğu sorgulanmaktadır. Akademik literatürde "öz öz farkındalık", "öz bilinç" ve "öz farkındalık" kavramları neredeyse eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
Ancak görünen o ki, kendimize atfettiğimiz "bizi özel kılan özellikleri" diğer türlerde keşfetmeyi sürdürdükçe, hedef tahtasını biraz daha kaydırarak kendimizi özel kılan yeni özellikler iddia etmeye devam edeceğiz. Yani bu "özel olma" yarışında, yarışın kurallarını koyan insanlar, her adımda kendini kayırmaya devam ediyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 17
- 13
- 5
- 3
- 2
- 2
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ F. Jabr. (2012). Self-Awareness With A Simple Brain. Springer Science and Business Media LLC, sf: 28-29. doi: 10.1038/scientificamericanmind1112-28. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Merriam-Webster. Self-Awareness. Alındığı Tarih: 30 Ekim 2020. Alındığı Yer: Merriam-Webster | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b G. G. Gallup. (1970). Chimpanzees: Self-Recognition. Science, sf: 86-87. doi: 10.1126/science.167.3914.86. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b T. Broesch, et al. (2010). Cultural Variations In Children’s Mirror Self-Recognition:. Journal of Cross-Cultural Psychology, sf: 1018-1029. doi: 10.1177/0022022110381114. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. M. Plotnik, et al. (2006). Self-Recognition In An Asian Elephant. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 17053-17057. doi: 10.1073/pnas.0608062103. | Arşiv Bağlantısı
- ^ V. Walraven, et al. (1995). Reactions Of A Group Of Pygmy Chimpanzees ( Pan Paniscus ) To Their Mirror-Images: Evidence Of Self-Recognition. Primates, sf: 145-150. doi: 10.1007/BF02381922. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. C. Westergaard, et al. (2006). The Responses Of Bonobos (Pan Paniscus) To Their Mirror Images: Evidence Of Selfrecognition. Springer Science and Business Media LLC, sf: 273-279. doi: 10.1007/BF02435514. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Robert. (1986). Ontogeny Of Mirror Behavior In Two Species Of Great Apes. American Journal of Primatology, sf: 109-117. doi: 10.1002/ajp.1350100202. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. W. D. Veer, et al. (2003). An 8-Year Longitudinal Study Of Mirror Self-Recognition In Chimpanzees (Pan Troglodytes). Neuropsychologia, sf: 229-234. doi: 10.1016/S0028-3932(02)00153-7. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b S. D. Suarez, et al. (1981). Self-Recognition In Chimpanzees And Orangutans, But Not Gorillas. Journal of Human Evolution, sf: 175-188. doi: 10.1016/S0047-2484(81)80016-4. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Reiss, et al. (2001). Mirror Self-Recognition In The Bottlenose Dolphin: A Case Of Cognitive Convergence. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 5937-5942. doi: 10.1073/pnas.101086398. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b F. Delfour, et al. (2001). Mirror Image Processing In Three Marine Mammal Species: Killer Whales (Orcinus Orca), False Killer Whales (Pseudorca Crassidens) And California Sea Lions (Zalophus Californianus). Behavioural Processes, sf: 181-190. doi: 10.1016/S0376-6357(01)00134-6. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Kohda, et al. (2019). If A Fish Can Pass The Mark Test, What Are The Implications For Consciousness And Self-Awareness Testing In Animals?. PLOS Biology, sf: e3000021. doi: 10.1371/journal.pbio.3000021. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b J. Buehler. This Tiny Fish Can Recognize Itself In A Mirror. Is It Self-Aware?. (7 Şubat 2019). Alındığı Tarih: 30 Ekim 2020. Alındığı Yer: Animals | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. B. M. D. Waal. (2019). Fish, Mirrors, And A Gradualist Perspective On Self-Awareness. PLOS Biology, sf: e3000112. doi: 10.1371/journal.pbio.3000112. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Uchino, et al. (2014). Self-Recognition In Pigeons Revisited. Wiley, sf: 327-334. doi: 10.1002/jeab.112. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Epstein, et al. (1981). "Self-Awareness" In The Pigeon. Science, sf: 695-696. doi: 10.1126/science.212.4495.695. | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. B. M. D. Waal. (2008). The Thief In The Mirror. PLOS Biology, sf: e201. doi: 10.1371/journal.pbio.0060201. | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. M. Hill, et al. (2015). Can Sea Lions’ (Zalophus Californianus) Use Mirrors To Locate An Object?. International Journal of Comparative Psychology. | Arşiv Bağlantısı
- ^ X. Ma, et al. (2015). Giant Pandas Failed To Show Mirror Self-Recognition. Animal Cognition, sf: 713-721. doi: 10.1007/s10071-015-0838-4. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. Suddendorf, et al. (2009). The Evolution Of Primate Visual Self-Recognition: Evidence Of Absence In Lesser Apes. Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences, sf: 1671-1677. doi: 10.1098/rspb.2008.1754. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. W. Hyatt. (1998). Responses Of Gibbons (Hylobates Lar) To Their Mirror Images. American journal of primatology, sf: 307-311. doi: 10.1002/(SICI)1098-2345(1998)45:33.0.CO;2-#. | Arşiv Bağlantısı
- ^ V. A. Shaffer, et al. (2000). Black-And-White Colobus Monkeys (Colobus Guereza) Do Not Show Mirror Self-Recognition. International Journal of Comparative Psychology. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. G. Roma, et al. (2007). Mark Tests For Mirror Self‐Recognition In Capuchin Monkeys (Cebus Apella) Trained To Touch Marks. American Journal of Primatology, sf: 989-1000. doi: 10.1002/ajp.20404. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. D. Hauser, et al. (2001). Cotton-Top Tamarins (Saguinus Oedipus) Fail To Show Mirror-Guided Self-Exploration. American journal of primatology, sf: 131-137. doi: 10.1002/1098-2345(200103)53:33.0.CO;2-X. | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. Kraft, et al. (2017). No Evidence For Self-Recognition In A Small Passerine, The Great Tit ( Parus Major ) Judged From The Mark/Mirror Test. Animal Cognition, sf: 1049-1057. doi: 10.1007/s10071-017-1121-7. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. Hotta, et al. (2018). A Social Cichlid Fish Failed To Pass The Mark Test. Animal Cognition, sf: 127-136. doi: 10.1007/s10071-017-1146-y. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. A. Mather, et al. (2013). The Cephalopod Specialties: Complex Nervous System, Learning, And Cognition1. Canadian Journal of Zoology, sf: 431-449. doi: 10.1139/cjz-2013-0009. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b M. Bekoff. (2002). Awareness: Animal Reflections. Nature, sf: 255-255. doi: 10.1038/419255a. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Archer. (1992). Ethology And Human Development. ISBN: 9780389209966. Yayınevi: Rowman & Littlefield Publishers.
- ^ S. Coren. (2004). How Dogs Think: Understanding The Canine Mind. ISBN: 9780743222327. Yayınevi: Free Press.
- ^ D. J. Shillito, et al. (1999). Factors Affecting Mirror Behaviour In Western Lowland Gorillas,Gorilla Gorilla. Animal Behaviour, sf: 999-1004. doi: 10.1006/anbe.1998.1062. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. H. Ledbetter, et al. (2005). Failure To Demonstrate Self-Recognition In Gorillas. Wiley, sf: 307-310. doi: 10.1002/ajp.1350020309. | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. S. Nicholson, et al. (1995). Mirror Mediated Object Discrimination And Self-Directed Behavior In A Female Gorilla. Primates, sf: 515-521. doi: 10.1007/BF02382873. | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. Patterson, et al. The Case For The Personhood Of Gorillas. (1 Temmuz 1993). Alındığı Tarih: 30 Ekim 2020. Alındığı Yer: Animal Rights Library | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Kind. (2015). Persons And Personal Identity. ISBN: 9781509500246. Yayınevi: Polity Press.
- ^ M. Ujhelyi, et al. (2005). Observations On The Behavior Of Gibbons (Hylobates Leucogenys, H. Gabriellae, And H. Lar) In The Presence Of Mirrors.. American Psychological Association, sf: 253-262. doi: 10.1037/0735-7036.114.3.253. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. Baragli, et al. (2021). If Horses Had Toes: Demonstrating Mirror Self Recognition At Group Level In Equus Caballus. Animal Cognition, sf: 1-10. doi: 10.1007/s10071-021-01502-7. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Coren. Does My Dog Recognize Himself In A Mirror?. (7 Temmuz 2011). Alındığı Tarih: 30 Ekim 2020. Alındığı Yer: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Horowitz. (2017). Smelling Themselves: Dogs Investigate Their Own Odours Longer When Modified In An “Olfactory Mirror” Test. Behavioural Processes, sf: 17-24. doi: 10.1016/j.beproc.2017.08.001. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. C. Gatti. (2015). Self-Consciousness: Beyond The Looking-Glass And What Dogs Found There. Ethology Ecology & Evolution, sf: 1-9. doi: 10.1080/03949370.2015.1102777. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Wilke. The Mirror Test Peers Into The Workings Of Animal Minds. (21 Şubat 2019). Alındığı Tarih: 30 Ekim 2020. Alındığı Yer: The Scientist Magazine® | Arşiv Bağlantısı
- ^ BBC News. Robot Learns To Recognise Itself In Mirror. (23 Ağustos 2012). Alındığı Tarih: 30 Ekim 2020. Alındığı Yer: BBC News | Arşiv Bağlantısı
- H. Prior, et al. (2008). Mirror-Induced Behavior In The Magpie (Pica Pica): Evidence Of Self-Recognition. PLOS Biology, sf: e202. doi: 10.1371/journal.pbio.0060202. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:56:48 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2151
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.