Orman Yangınlarıyla Mücadelede Uçak ve Helikopterler Ne Kadar İşlevsel?
Yangına havadan müdahale; uçakların, helikopterlerin ve diğer hava araçlarının kullanımı sayesinde yangınları söndürme veya yavaşlatma çabasıdır. Bu hava araçları, havalanma öncesinde tankerlerine yüklenen veya civardaki su kaynaklarından görev sırasında topladıkları suya ek olarak; köpükler, jeller ve yangın geciktirici kimyasallar kullanarak yangınla mücadele edebilirler.
Günümüzde popüler yangın söndürme helikopterleri arasında Bell 204, Bell 205, Bell 212, Boeing Vertol 107, Boeing Vertol 234 ve Sikorsky S-64 Aircrane bulunur. Yangın söndürme uçaklarındaysa, 3000 litrelik Air Tractor AT-802F'ten 11.000 litrelik Douglas DC-6'ya ve 74.000 litrelik Boeing 747 Supertanker'e kadar çok daha geniş bir çeşitlilik bulunur.
Bu hava araçlarının etkili olabilmesi için, ağaç tepelerinden en fazla 60 metre yüksekte uçmaları ve bu sırada nokta atışı bir şekilde sıvı boşaltımı yapmaları gerekmektedir.[1] Bu durum, havadan yangın müdahalesini çok tehlikeli bir iş hâline getirmektedir.
İtfaiye uçaklarının ve helikopterlerinin kullanımı; ülkenin yangın söndürme konusundaki deneyimine, yönetim anlayışına ve mirasına, kaynak mevcudiyetine, çevresel faktörlere, yangın rejimlerine ve ilgili yangın yönetimi ihtiyaçlarına bağlı olarak, dünya genelinde farklılık gösterir. Örneğin:
- Avustralya'da helikopterler ve tek motorlu hava tankerleri (SEATS) yaygındır ve Avusturalya özelinde, kepçeler ve çok motorlu hava tankerlerinin daha az etkili olduğu düşünülmektedir.[2]
- Avrupalı Akdeniz ülkelerindeyse deniz, yanmaya en müsait olan ormanlık alanlara yakın olduğu için, kepçe kullanımını oldukça yaygındır ve buna bağlı olarak helikopterler de daha yaygın olarak kullanılmaktadır.
- Bunların aksine Amerika Birleşik Devletleri'ndeyse, tek ve çok motorlu hava tankerlerinin ve helikopterlerin, çok büyük hava tankerlerine ve kepçelere nazaran çok daha yaygın kullanıldığı görülmektedir.
Ne yazık ki yapılan çalışmaların noksanlığı dolayısıyla, büyük orman yangınlarında yangınla mücadelenin ne kadar etkili olduğu pek iyi anlaşılabilmiş değildir.[3] Orman yangınlarının devam etmesine neden olan yakıtın (örneğin kuru ot ve ağaç parçalarının) ve kaotik hava koşullarının; yer şekilleriyle (topoğrafyayla), doğal ve insan-yapımı bariyerlerle, yangın söndürmeye yönelik olarak alınan insan kararlarının çeşitliliğiyle ve yangın söndürmekte kullanılan malzemelerin değişken özellikleri ve kullanım biçimleriyle, karmaşık bir şekilde etkileşmesi, orman yangınlarının mekanizmalarını tam olarak anlamayı ve modellemeyi zorlaştırmaktadır.[4], [5], [6]
Bu yazımızda, eldeki veriler ve akademik bulgular ışığında, yangınla havadan mücadelenin ne kadar ve ne şekilde etkili olduğuna bir bakış atacağız.
CNN Atışı: Neden Hava Müdahalesi Bekliyoruz?
Vahşi bir yangın harıl harıl ormanı kavurmaya devam ederken, kara ekipleri önceden açılmış yollarla yangın arasındaki biyokütleyi yakar, parçalar, buldozerle ezer ve bir an önce yangın bölgesine ve hatta yangının gittiği yönde birkaç yüz metre ilerisine ulaşmaya çalışır. "Yangın hattı çekmek" denen bu zorlu iş aşırı zordur, hayati bir öneme sahiptir ve bir yangını durdurmak için olmazsa olmazlardan biridir. Ama bu mücadeleninin "televizyon değeri" oldukça düşüktür. Örneğin aşağıdaki videoda, 2013 yılında Nevada'da yerden yapılan bir yangın söndürme mücadelesini izleyebilirsiniz.
Öte yandan, havadan müdahele öyle değildir: Artık yolcu taşıma görevinden emekli olmuş, örneğin DC-10 tipi modifiye edilmiş bir yolcu uçağı (veya Türkiye'de görmenin daha olası olduğu Beriev BE-200), alevlerin üzerinde belirip de canavar yangın üzerine binlerce litre suyu veya yangın geciktiriciyi bir seferde boca ettiğinde, oldukça Hollwood-vari bir sahne yaşanır: Tek bir hamleyle, sadece birkaç saniye içinde, yüzlerce itfaiye erinin saatler içinde yapılabileceği şey yapılıvermiş gibi bir hissiyat doğar. Aşağıda bunun birkaç örneğini görebilirsiniz:
Arizona Eyalet Üniversitesi'nde tarih profesörü olup orman yangınlarının tarihi üzerine onlarca kitabı bulunan Prof. Dr. Stephen Pyne şöyle diyor:
Geride bıraktığımız 60 yılda, yangınlarla aktif mücadelenin ana işareti, bir uçakla yangın geciktirici veya bir helikopterle su dökmek hâline geldi. Halk, bunu bekler oldu.
Sadece beklemek de değil; Türkiye'deki ve ABD'deki yangınlarda da gördüğümüz üzere halk, bunu talep etmektedir. Medyanın ve özellikle de sosyal medyanın yarattığı imaj bir yana, yangınla mücadele otoriteleri, halk ve (en azından ABD örneğinde) politika yapıcılar tarafından yangına havadan bir şeyler fırlatma konusunda yoğun bir baskı görmektedirler. Amerika Birleşik Devletleri'nin yangın bölgelerinde politikacılar, yangınların üzerine tuğla kırmızısı boyalar ve su dökmenin, bir sonraki seçimleri tekrar kazanmanın garantisi olarak görme noktasına gelmiş haldedir.
Hatta konuya şüpheyle yaklaşan yangın ekologları arasında buna bir lakap da takılmıştır: CNN Atışı.[7] Yani sırf kameralara ve halka oynamak adına, işe yaramayacağı bilindiği durumlarda bile yangına havadan müdahale etme kararı... Peki orman yangınlarına havadan müdahale, hangi durumda, ne kadar etkili?
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Yangına Havadan Müdahalenin Amacı ve Faydaları
Sanılanın aksine, bir yangına havadan müdahalenin ana amacı yangını söndürmek değildir.[1] Bir yangına havadan müdahalenin ana amacı, ya hâlihazırda yangın yerinde olan kara ekiplerinin metotlarını daha etkili hâle getirmektir ya da henüz yangın yerine ulaşamamış kara ekiplerinin yolunu açabilmektir. Kanadalı bir yangın söndürme uçağı pilotu olan Dennis Chrystian, bunu şöyle anlatıyor:[8]
Yangını söndürenler, karada görev alan kadın ve erkeklerdir. Biz sadece kara ekiplerini desteklemekleye çalışırız.
Örneğin bir uçak, yangının yayıldığı yöne doğru kırmızı bir geciktirici döktüğünde, kara ekipleri bu geciktirici hattını besleyerek genişletebilir ve yangının yayılmasını önleyebilir. Benzer şekilde, bir helikopter veya küçük bir yangın söndürme uçağı, devasa bir yangının üzerine su döktüğünde, amaç yangını söndürmek değil, soğutmaktır - ki kara ekiplerinin daha etkili olan, direkt olarak yangının dibine (ve dolayısıyla kaynağına) etki eden metotları için süre kazanılabilsin.
Havadan müdahalenin en etkili olduğu yangın tipi, yangının ağaç diplerinde (yere yakın) bir şekilde yandığı durumlar değil, daha ziyade ağaç tepelerinin tutuştuğu zamanlardır. Yangınlar, bu ağaç tepelerinden daha uzaklara sıçrayarak yangına etkili müdahaleyi zorlaştırır. Bunun önüne geçmek için yüksek ağaç tepelerinde süregelen yangınlara suyla soğutma yapmak, kara ekiplerinin müdahalelerinin ihtiyaç duyduğu hayati zamanı kazandırabilir.
Hava Araçları, Yangına İlk Müdahalede Hayati Öneme Sahip Olabilir!
Bu nedenle hava müdahalesi, genellikle "ilk saldırı" veya "ilk müdahale" noktasında etkilidir:[9], [10] Bir yangın daha ilk başladığı anda hava ekipleriyle müdahale edilebilirse, hem kara ekipleri yangına ulaşana kadar yangının çevresi geciktiricilerle sarılarak yayılması önlenebilir hem de direkt su dökme müdahalesi (yangın henüz çok küçük olduğu için) etkili olabilir.
Gerçekten de 2000'li yıllar boyunca yazdığı akademik makaleler sayesinde hava müdahelesinin etkinliğini artırmakta önemli bir rol oynamış olan, Avustralya'nın Bilimsel ve Endüstriyel Organizasyon araştırmacılarından Matt Plucinski, biraz da esprili bir şekilde, şöyle diyor:[7]
Araştırmalarımın tamamını tek bir cümleyle özetleyebilirim: Küçük yangınları söndürmek, büyük yangınları söndürmekten çok daha kolaydır. Bir yangına erken ulaşan hava ekipleri, henüz küçük olan yangının büyümesine ve kontrol edilemez hâle gelmesine engel olabilirler. Bu açıdan bir hava aracının en önemli avantajı, hızı ve erişilmez yerlere erişebilmesidir.
Bunun ana nedeni, bu araçların yüksek sıvı taşıma kapasitesi ve Bombardier CL-415 gibi yangınla mücadele uçaklarının görev sırasında kendi su tanklarını civardaki deniz ve büyük gölleri kullanarak doldurabilmesidir. Örneğin 2002 yılında Dryden, Ontario/Kanada'da çıkan bir yangında CL-415 tipi bir yangın söndürme uçağı, 4 saatlik bir operasyon sırasında toplamda 100 kez tankerini doldurarak yangına 613.240 litre su taşımayı başarmıştır.
Ancak bu bile, yangına havadan müdahalenin etkili bir yöntem olduğu sonucuna varmak için yeterli değildir. Örneğin 2013 yılında yapılan bir analize göre, yangın söndürme görevine çıkan uçakların sadece %6.6'sı ilâ %48.1 kadarı gerçekten işe yarayabilecekleri, yangına ilk saldırı sırasında kullanılmıştır; yani havadan yangın müdahalesinin %51.9-93.4 kadarı, artık dikkate değer bir fayda sağladığı görülemeyen, yangının fazlasıyla büyümesinden sonra yaşanmıştır.[11]
Benzer şekilde, 2014 yılında yapılan bir diğer analizde, uçak/helikopter kaldırmayı gerektiren yangınların çoğunun zaten çoktan büyümüş yangınlar olduğu ve bu yangınları söndürmenin çok güç olduğu, dolayısıyla uçak ve helikopter müdahalesinin etkisinin kısıtlı olduğu bulunmuştur.[10] Bu durum, büyük yangınlara hava araçlarıyla yapılan ilk müdahalenin bile etkisiz olabileceğini göstermektedir. Araştırmacılar, şöyle yazıyorlar:
Büyük hava tankerlerinin kullanılmasıyla yangınların kontrolsüz büyümesi arasındaki ilişki, eğer karasal kaynakların sabit olduğu varsayılırsa, basitçe, yangının başlaması ile geciktiricilerin dökülmesi arasındaki süreyle belirlenmektedir. En zorlu yangınlarda, karasal müdahalenin olmadığı durumlarda bile büyük hava tankerleri, eğer yangın başlar başlamaz müdahalede bulunacak olurlarsa, bu yangınlar kontrol altına alınabilir. Ancak bu, olası bir senaryo değildir, çünkü yangınların başladığı noktalara yönelik kusursuz bir bilgi ve zamanlamayı gerektirmektedir.
Tüm Reklamları KapatDolayısıyla, bir yangına ilk müdahale sırasında büyük hava tankerlerinin faydalı olup olmayacağı, yangının başlamasıyla geciktiricilerin dökülmesi arasındaki gecikmenin miktarıyla belirlenmektedir. Bu gecikme, yangının büyümesine ve ilk müdahale yöntemlerinin yangının büyüme hızına artık yetişemeyeceği kritik eşiği aşmasına müsaade edecektir.
Bu perspektiften değerlendirildiğinde, ilk müdahalenin düşük başarı oranları, yangının başlamasıyla büyük hava tankerlerinin varışı arasındaki sürenin azaltılmasıyla çözülebilir. Bu da, spesifik bir yangının kontrolsüz büyüme potansiyelini hızlı bir şekilde öngörebilmeyi ve büyük hava tankerlerinin çok erken kaldırılmasını gerektirmektedir.
Dahası, bu bulgular, yangını başlatan unsurların ne noktada ve nasıl işlediğini tespit edebilme kabiliyetimizi artırmamız gerektiğini de göstermektedir - ki bu sayede büyük hava tankerlerini, daha yangın başlamadan doğru konuşlandırmamız mümkün olabilir. Eğer bu tür bir sistemle ilk müdahale başarısı artırılabilirse, büyük hava tankerlerinin sayısına ve çeşidine olan ihtiyaç da azaltılabilir; çünkü bu araştırmada incelediğimiz hava tankeri müdahalelerinin çoğunda, erken hava müdahalesi yapılmasına rağmen yangın kontrolsüz bir şekilde büyüyebilmiştir.
Araçları Doğru Konumlandırmak Çok Önemli!
Hava müdahelesinin etkili olabilmesi için, yangın söndürmeyle görevli hava araçlarının yangın merkezlerine çok yakın konuşlandırılması ve yangına dair ilk emarede havalandırılması gerekmektedir. Bu, sonradan gereksiz olduğu anlaşılabilecek durumlarda da havalandırmayla sonuçlanabilecek olsa bile, özellikle de yangın dönemlerinde büyük yangınların önlenmesi açısından faydalı olabilir. Ayrıca ilk müdahaleyi hızlı bir şekilde yapacak hava araçlarının daha küçük araçlar olması sağlanarak maliyet de dengelenebilir.
Bu modelde, istenmeyen bir yangın bildirilir bildirilmez, önceden konumlandırılmış ve yangına çok yakın olması gereken bir Hızlı İlk Müdahale helikopteri ve en fazla 1 saat içinde yangına ulaşabilecek iki adet (Air Tractor AT-802 tarzı) ufak yangın söndürme uçağı yangın bölgesine göndererek yangını hızla geciktirirler ve yangın şiddetini hafifletirler. Böylece bu araçlar, kendi başlarına yangını söndüremeyecek olsalar bile, bölgeye gelecek karasal itfaiye müdahalesinin etkinliğini dikkate değer bir şekilde artırabilirler.
Eğer yangın buna rağmen kontrolden çıkacak olursa, o zaman yangın merkezleri harekete geçerek daha büyük uçakları, geciktirici hatlar çekmek ve çevredeki insan yaşamını ve risk altındaki arazileri korumakla görevlendirebilecektir.
Burada, her orman yangınının zararlı olmadığı gerçeği de hatırlanmalıdır: Bir orman yangınının can veya mal üzerinde hiçbir etkisi olmadan yanabileceği nadir durumlarda, o yangının yoluna devam etmesine izin verilmelidir.
Yeterli Sayıda Hava Aracına Erişim Olmalı!
Yangına havadan ve hızlı müdahalede devlet kaynaklarının yeterli olması büyük öneme sahiptir. Geleneksel olarak devletlerin özel firmalarla yaptığı "münhasır kullanım sözleşmeleri", yangınlarla mücadelede etkili bir araç olabilmekteydi. Bu sözleşmeler çerçevesinde anlaşmalı firmaların uçakları, belli dönemlerde (veya yıl boyunca) sadece orman yangınlarına müdahale etmek üzere ayrılmaktadır. Böylece yangına havadan müdahale edebilecek araç sayısı ve çeşitliliği arttırılabilmektedir.
Ancak bunun maliyeti artırmasından gerekçesiyle birçok ülkede (ve özellikle de ABD'nin batı kıyılarındaki eyaletlerde) "ihtiyaç halinde kullanım sözleşmeleri" yaygınlık kazanmıştır. Bu modelde uçak sahipleri yalnızca ihtiyaç halinde (ve daha iyi bir müşterileri yoksa) yangın söndürme faaliyetlerine katılmaktadır. Bu, etkili kullanıldığı takdirde hava aracı sayısını artırabilse de, firmaların yangın söndürme uçaklarını hazırda bekletme zorunluluğu olmadığı için, uçak ve helikopterlerin başka müşterilere kiralanma ve dolayısıyla yangın sırasında uygun olmama ihtimalini doğurmaktadır.
Yapılan incelemeler, ihtiyaç halinde kullanım sözleşmelerinin sadece sakin geçen yangın dönemlerinde kâr sağladığını, daha aktif sezonlarda tam tersine maliyeti artırdığını göstermektedir.[12] Dolayısıyla merkezi ve yerel yönetimlerinin, kendi yangınla mücadele envanterlerini zengin ve hazır tutmak zorunda olduğu anlaşılmaktadır.
Yangına Havadan Müdahaleyle İlgili Problemler
Yangınla mücadelenin parçalarından biri, gerektiği durumlarda havadan müdahale olsa da bu yöntem, birtakım problemler ve hatta zararlar ile birlikte gelmektedir. Burada, bunlara bir bakış atacağız.
Yangını Söndüren, (Neredeyse Hiçbir Zaman) Hava Müdahalesi Değil!
Yangın mücadelesine yabancı olanlara tuhaf gelebilir ama, uçaklar ve helikopterler (nadir bazı durumlar haricinde) hiçbir zaman yangını söndürmenin ana nedeni değildirler. Yangını söndüren ana etmen, neredeyse her zaman kara ekipleridir.
Az önce bahsettiğimiz üzere, bir uçak veya helikopter, tek seferde veya görev süreleri boyunca yangına bol miktarda su taşıyabilirler, evet. Ancak yangın, ilk müdahale noktasını aştıktan sonra artık o kadar büyüktür ki tek bir uçağın tek seferde ve hatta toplamda taşıyabildiği su miktarı, yangını anlamlı bir şekilde etkileyebilmek için çok küçük kalır. Yani karadan veya televizyonlardan bakıldığında bir uçak ve taşıdığı sıvı yük ne kadar büyük gözükürse gözüksün, bir seferde (hatta tüm seferlerin toplamında) yangına taşınabilen su ve geciktirici miktarı oldukça düşüktür.
Ayrıca yine, havadan müdahale ne kadar "nokta atışı" gibi gözüküyor olursa olsun, yangını aslen söndürecek olan müdahalenin "mikrocerrahi" boyutu düşünüldüğünde, yukarıdan boca edilen suyun çok az bir kısmı büyük ve güçlü yangının diplerine ulaşabildiği görülecektir.
Bunu, bir kamp ateşini tükürerek söndürmeye benzetebiliriz. Bir kamp ateşini söndürecek olan şey, kademeli bir şekilde yakıtla bağlantısının kesilmesidir. Hiçbir uçak ve helikopter, bir kamp ateşine koca bir kova su dökmenizle orantılı suyu aynı anda boşaltamaz; çünkü hiçbirinin kapasitesi bu kadar büyük değildir. Bu boşaltım bir seferde yapılamadığında, iki su dökümü arasında yangın, önceden dökülen suyun tamamını buharlaştıracak ve tekrar yanmaya geri dönecektir. Plucinski, bunu şöyle anlatıyor:
Ne yazık ki yangının başlangıcı üzerinden geçen her saat ile birlikte, yangınlara ek uçaklar ve helikopterler göndermenin sağladığı fayda daha açık bir soru hâline gelmektedir. Kilometrelerce kareye yayılmış, öfkeli bir yangının üzerine kaç varil su dökerseniz dökün, yangın harlamaya devam edecektir. Bu kadar büyük bir yangını etkili bir şekilde boğabildiği bilinen yol, kapsamlı yangın hatları çekmektir.
Ama bilimsel bir perspektiften konuşmak gerekirse şunu da söylemek gerekir ki devasa bir yangın üzerinde bir uçak veya helikopterin tam olarak ne kadar etkili olacağını (veya herhangi bir faydası olup olmayacağını) söylemek neredeyse imkânsızdır.
Havadan Müdahale, Orantısız Derecede Tehlikeli!
Yangınlara havadan müdahale etmek sanıldığı kadar güvenli bir yöntem değildir. ABD'de 1910 yılından beri çıkan orman yangınlarında 1100 yangınla mücadele personeli ölmüştür ve 2000-2013 yılları arasında her yıl yaşanan 20 ölümün %25 kadarı havacılıkla ilişkili ölümlerdi.[13] %25 oranı inanılmaz büyük bir sayıdır, çünkü orman yangınına müdahale edenlerin bundan çok daha küçük bir oranı havacılardan oluşmaktadır. Dolayısıyla havadan müdahale eden ekiplerin ölümle çok daha sık yüzleştiği söylenebilir.
Kaynaklar Yangını Önlemeye Değil, Söndürmeye Ayrılıyor!
Küresel ısınmaya ve kuraklıklara bağlı olarak hem sıklığı hem de şiddeti artan orman yangınları, modern iletişim teknolojileri dolayısıyla halkın daha gözü önünde olduğunda, verimli yangınla mücadele metotları yerine şov-odaklı yangınla mücadele metotları ön plana çıkarılabiliyor. Örneğin iklim değişimini, kuraklığı, yakıt birikimini, insan yerleşim alanlarının gelişim örüntülerini, arazi yönetimini, yangın ekolojisi araştırmalarını, rekreasyon alanlarının zenginleştirilmesini ve gelecekteki yangınları önlemeye yönelik incelemeleri desteklemenin yangınla mücadelede çok daha etkili olduğu biliniyor. Ancak örneğin ABD'de 1985 yılında Orman Hizmetleri'nin, Arazi Yönetim Bürosu'nun, Ulusal Park Hizmetleri'nin ve yaban orman alanlarının önemli bir bölümünden sorumlu olan Yerli Amerikalı İlişkileri Bürosu'nun bütçesi 1985'ten 2015'e 4 kat artarak 533 milyon dolardan 2 milyar dolara çıkmış olmasına rağmen, yangınla mücadeleye ayrılan fon, 1995'te bütçenin %16'sını oluştururken artık %52'sini oluşturuyor. Yani ayrılan maddi kaynağın çoğu, yangın çıktıktan sonra sergilenen mücadeleye ayrılıyor; yangınları anlamaya veya daha yaşanmadan durdurmaya değil.
Hava Müdahalesi Pahalıya Patlayabilir!
Türkiye'de yangın geciktirici maliyetleri hakkında güvenilir bir bilgiye ulaşmak zor; ancak Amerika'da yapılan bir çalışma, geciktiricilerin litresi başına 0.8$ maliyet olduğunu göstermektedir. Bu durum, 11.000 litrelik tipik bir geciktirici boşaltmasının her seferinde 9.000$ civarında bir maliyeti olabileceğini göstermektedir.[14] Ayrıca bu hava tankerlerinin saatlik operasyon ücretleri 6.000$'ı aşabilmektedir.[15]
Elbette maliyet, civardaki su kaynaklarından alınacak suyla en aza indirilebilir. Ayrıca maliyet, böylesi hayati olabilecek bir müdahalenin engellenmesi için tek başına bir bahane olamaz; fakat yangınla mücadelede maliyetin doğru bir şekilde gözetilmesi, daha verimli yöntemlere maddi kaynak ayrılmasını mümkün kılabilir.
Havadan Sıkılan Geciktiricilerin Faydası Kesin Değil!
Üstelik bu geciktiricilerin ne kadar etkili olduğu da net değildir: ABD Orman Hizmetleri, geciktiriciler ile yapılan müdahalelerin, sadece su ile yapılan müdahalelerden 2 kat civarında daha etkili olduğunu iddia ederken, yapılan birçok çalışma, bu geciktiricilerin dikkate değer bir işlevi olduğunu göstermeyi başaramamıştır.[15], [16] Bu konuda bulunan geniş veri boşlukları ve akademik araştırma eksikleri de konunun belirsizliğini körüklemektedir.
Örneğin ABD'de 2000-2010 yılları arasında, toplamda 340 milyon litre geciktirici kullanılmıştır ve o dönemde yıllık 1 milyar dolar civarında olan yangınla mücadele harcamalarının her yıl %5 kadarı (24-36 milyon dolar kadarı) geciktirici masraflarına gitmiştir. Ayrıca yapılan çalışmalar, bu geciktiricilerin su habitatlarına sızarak balıklara ve diğer su canlılarına zarar verebildiğini de göstermiştir.[17]
Sonuç
Sonuç olarak, yangın söndürme uçakları ve helikopterleri, özellikle de yangına ilk saldırı sırasında oldukça etkili olabilmektedir ve bu amaçla kullanılmaları önerilmektedir. Özellikle de etkili bir yangın gözlemi, bir yangın daha yeni başladığında hava müdahalesini mümkün kılacağından, yangınların büyümesinin önüne geçebilir. Öte yandan, her orman yangınının kötü veya zararlı olduğu da unutulmamalı, yangın ekolojisi her zaman öncelenmelidir.
Ayrıca bu anlattıklarımızdan da görebileceğiniz gibi, bir ülkenin yangınla mücadele stratejileri, ülkede görülen veya görülmesi beklenen yangınlarla uyumlu olmalıdır. Doğa felaketlerine ve dolayısıyla yangınlara ayrılan kaynaklar kısılmamalı, bu kaynakların bilimsel araştırma ve raporlamalara da fazlasıyla yetecek şekilde çeşitlendirildiğinden, halkın bilinçlendirilmesi yönünde etkili bir çabanın da harcandığından, bilim ve halk arasındaki köprünün etkili bir şekilde güçlendirildiğinden emin olunmalıdır.
Son olarak, yangınla mücadelenin tek yönlü bir süreç olmadığını ve dışarıdan bakıldığında en etkili, önemli ve hayatiymiş gibi gözüken uygulamaların bilimsel perspektiften daha kısıtlı ve etkisiz olduğunu, daha "geleneksel" ve "bariz" gibi gözüken uygulamalarınsa daha hayati ve önemli olduğunu görmek önemlidir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b Frontline. Aerial Firefighters & Fire Fighting - Much Needed Support | Frontline. (18 Ekim 2016). Alındığı Yer: Frontline | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. P. Plucinski, et al. (2011). The Effect Of Aerial Suppression On The Containment Time Of Australian Wildfires Estimated By Fire Management Personnel. International Journal of Wildland Fire, sf: 219-229. doi: 10.1071/WF11063. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Finney, et al. (2009). Modeling Containment Of Large Wildfires Using Generalized Linear Mixed-Model Analysis. Forest Science, sf: 249-255. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. A. Finney, et al. (2011). A Method For Ensemble Wildland Fire Simulation. Environmental Modeling & Assessment, sf: 153-167. doi: 10.1007/s10666-010-9241-3. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. P. Holmes, et al. (2012). Econometric Analysis Of Fire Suppression Production Functions For Large Wildland Fires. International Journal of Wildland Fire, sf: 246-255. doi: 10.1071/WF11098. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. J. Wibbenmeyer, et al. (2012). Risk Preferences In Strategic Wildfire Decision Making: A Choice Experiment With U.s. Wildfire Managers. Wiley, sf: 1021-1037. doi: 10.1111/J.1539-6924.2012.01894.X. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b B. Christopher. Does Using Airplanes To Put Out Forest Fires Actually Work? - Priceonomics. (21 Temmuz 2016). Alındığı Yer: Priceonomics | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Dowling. The Jaw-Dropping Missions Of Fire-Fighting Pilots. (21 Ağustos 2015). Alındığı Yer: BBC | Arşiv Bağlantısı
- ^ Forest Science Centre. Effectiveness Of Aircraft Operations By The Department Of Natural Resources And Environment And The Country Fire Authority 1997–98. Alındığı Yer: Victoria Government | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b D. E. Calkin, et al. (2014). Large Airtanker Use And Outcomes In Suppressing Wildland Fires In The United States. International Journal of Wildland Fire, sf: 259-271. doi: 10.1071/WF13031. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. P. Thompson, et al. (2012). Airtankers And Wildfire Management In The Us Forest Service: Examining Data Availability And Exploring Usage And Cost Trends. International Journal of Wildland Fire, sf: 223-233. doi: 10.1071/WF11041. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Clark. Aerial Firefighting Use And Effectiveness (Afue) Study From The U.s. Forest Service Sheds New Light On How To Improve Aerial Resource Strategies For A New Age Of Wildfires. (6 Ekim 2020). Alındığı Yer: Business Wire | Arşiv Bağlantısı
- ^ CDC. Aviation-Related Wildland Firefighter Fatalities — United States, 2000–2013. (31 Temmuz 2015). Alındığı Yer: CDC | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. G. Keating, et al. Air Attack Against Wildfires: Understanding U.s. Forest Service Requirements For Large Aircraft. (30 Temmuz 2012). Alındığı Yer: RAND | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b High Country News. Is Aerial Firefighting Worth It?. Alındığı Yer: High Country News | Arşiv Bağlantısı
- ^ GFMC. Forest Service Wants To Keep Using Fire Retardant. (22 Ekim 2011). Alındığı Yer: GFMC | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. Boxall. U.s. Weighs Tighter Restrictions On Fire Retardant Drops. (30 Mayıs 2011). Alındığı Yer: Los Angeles Times | Arşiv Bağlantısı
- Safer States. Toxic Flame Retardants. Alındığı Yer: Safer States | Arşiv Bağlantısı
- National Institute of Environmental Health Sciences. Flame Retardants. Alındığı Yer: National Institute of Environmental Health Sciences | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 19:20:57 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11958
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.