Obskürantizm (Bilmesinlercilik) Nedir? Bilgi Neden Kasıtlı Olarak Kısıtlanır?
Obskürantizm, bilgiye ulaşımı kasıtlı olarak engelleme ya da bilginin yayılmasını sınırlandırma pratiğidir.[1] Bu terim genellikle bireyleri veya toplulukları bilgisiz bırakmayı ve böylece onları manipüle etmeyi veya kontrol altında tutmayı amaçlayan ideolojik, politik ya da sosyal yaklaşımları ifade eder.
Bu kavram, yalnızca bireysel çabalardan değil, aynı zamanda sistematik olarak bilgiye erişimi zorlaştıran yapısal mekanizmalardan da kaynaklanabilir. Obskürantizm bir otoritenin iktidarını koruma aracı olabileceği gibi toplumsal normlar, dini dogmalar veya kültürel tabular nedeniyle de ortaya çıkabilir.[2]
Obskürantizmin etkileri toplumların bilgiye dayalı gelişimini yavaşlatmaktan bireylerin özgür düşünce yetilerini bastırmaya kadar geniş bir yelpazede görülebilir. Bu nedenle, tarih boyunca filozoflar, bilim insanları ve düşünürler, bilginin özgürce dolaşımı için bu kavrama karşı mücadele etmişlerdir. Terim, ilk olarak 18. yüzyıl Aydınlanma Çağı'nda, akıl ve bilimin öncülüğünde gelişen düşünce akımlarına karşı çıkan kişi ve grupları tanımlamak için kullanılmıştır.
Aydınlanma filozofları, akılcılığı ve bireysel özgürlüğü savunarak dogmatik düşüncelere ve cehalete karşı mücadele etmişlerdir. Bu dönemde, bilginin elit kesimler tarafından kontrol edilmesi ve halkın eğitimsiz bırakılması, toplumsal ilerlemenin önündeki en büyük engellerden biri olarak görülmüştür. Örneğin, Marquis de Condorcet, Fransız aristokrasisinin halkı bilgisiz bırakma çabalarının 1789 Fransız Devrimi'nin temel sebeplerinden biri olduğunu belirtmiştir.[3]
Friedrich Nietzsche, obskürantizmi daha derin bir perspektiften ele almıştır. Ona göre obskürantizm sadece bireysel anlayışı karartmakla kalmaz, aynı zamanda dünya ve varoluş hakkındaki genel algımızı da karartmayı amaçlar. Nietzsche bu yaklaşımın insanın kendi değerlerini yaratma sorumluluğunu engellediğini ve toplumsal ilerlemeyi baltaladığını savunmuştur. Bu bağlamda obskürantizm, bireylerin özgür düşünmesini engelleyen ve toplumsal gelişimi durduran bir unsur olarak ele alınmıştır.
Günümüzde de obskürantizm bilginin sansürlenmesi, manipüle edilmesi veya karmaşıklaştırılması yoluyla bireylerin ve toplumların doğru bilgiye ulaşmasını engelleyen bir yaklaşım olarak varlığını sürdürmektedir. Dijital platformlar ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte bilginin bulanıklaştırılması yalnızca hızlanmakla kalmamış, aynı zamanda daha geniş kitlelere etkili bir şekilde ulaşır hale gelmiştir.[4] Bu durum siyasi ve dini alanlardan bilimsel ve kültürel konulara kadar çeşitli bağlamlarda kendini göstermektedir.[5]
Obskürantizm, otoriter rejimler veya güç sahibi gruplar tarafından, halkın bilgiye ulaşmasını engellemek ve onları manipüle etmek için bir araç olarak kullanılır. Bilgisiz bir halk, daha kolay kontrol edilebilir ve bu da mevcut güç yapılarını korumak isteyenler için cazip bir stratejidir.
Dijital çağda doğru bilgilerin yanı sıra yanlış bilgiler de hızla yayıldığından bireyler doğru ile yanlışı ayırt etmekte zorlanmaktadır. Obskürantist stratejiler, yanlış bilgilerle gerçeği gölgede bırakabilir. Obskürantizm, bazı durumlarda ekonomik çıkarlar doğrultusunda da kullanılabilir. Örneğin, çevreye zarar veren bir şirket, faaliyetlerini halktan gizlemek veya etkilerini küçümsemek için karmaşık ve manipülatif bilgi stratejileri kullanabilir.
Bireylerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek, bilgi okuryazarlığını artırmak ve kaynakların doğruluğunu değerlendirme yeteneği kazandırmak, obskürantizmin etkisini azaltabilir. Eğitim sistemlerinde bu becerilere daha fazla yer verilmelidir.
Bilginin Bastırılması: Evrim Teorisinin Tarihsel Mücadelesi
Charles Darwin’in 1859 yılında yayımladığı Türlerin Kökeni adlı eseri, 19. yüzyılın köklü dini dogmalarına meydan okuyan çığır açıcı bir bilimsel teori sundu. Özellikle türlerin ortak bir atadan geldiği fikri, dini metinlerdeki yaratılışın kelimesi kelimesine yorumlarıyla çelişiyordu. Bu nedenle,dönemin pek çok dini ve toplumsal kurumu Darwin’in eserini “tehlikeli bir bilgi” olarak nitelendirdi. Evrim teorisine karşı alınan tavırlar arasında, bilginin kasıtlı olarak çarpıtılması, yanlış sunulması ya da doğrudan reddedilmesi gibi bastırma yöntemleri dikkat çekiyordu.
Toplumsal Korku ve Yanlış Bilgilendirme
Darwin’in teorisi, yalnızca dini anlayışları değil, toplumsal hiyerarşileri de temelden sarstı. İnsanların diğer hayvanlardan ayrıcalıklı olmadığını ileri sürmesi, özellikle insan merkezli yaratılış fikrine dayanan siyasi ve ekonomik sistemleri savunan çevrelerde varoluşsal bir korkuya yol açtı. Bu korku, evrim teorisine duyulan güvensizliği körüklemek amacıyla çeşitli yanıltıcı stratejilerin kullanılmasına neden oldu.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
19.yüzyılın sonlarına doğru, Darwin’i ve teorisini itibarsızlaştırmak için kullanılan en etkili yöntemlerden biri karikatürlerdi.[6] Bu karikatürlerde Darwin, bir maymun olarak resmediliyor ve kişisel itibarı zedelenmeye çalışılıyordu. Bu görseller, halkın evrim teorisini anlamasını zorlaştıran yazılarla destekleniyor; teoriyi karmaşık, anlaşılması güç ve halktan kopuk bir hale getiriyordu. Bunun yanı sıra, evrim teorisi ahlaki çöküş veya toplumsal yıkım ile ilişkilendirilerek, bilimsel gerçeklerin yerine korku ve endişe yaymayı amaçlayan bir yaklaşım sergileniyordu.
Alternatif Modellerin Öne Çıkarılması
Evrim teorisine bilimsel bir yaklaşımla yanıt vermek yerine, karşıt görüşler sıklıkla bilimsel temelden yoksun alternatif modelleri teşvik etti. “Yaratılışçılık” ve “akıllı tasarım” bu yaklaşımların en bilinen örnekleridir. Bu modellerin bilimsel kanıtlarla desteklenmiyor olmalarına rağmen kamuoyunda ve eğitim sistemlerinde geçerli birer alternatif olarak sunulmaları dikkat çekicidir.
Bu tür hareketler, evrim teorisindeki boşlukları olduğundan büyük göstererek bu boşlukları "ciddi kusurlar" gibi lanse etmiştir. Buna karşılık doğaüstü açıklamalar eşit derecede geçerli alternatifler olarak ileri sürülmüştür. Özellikle dini köktenciliğin güçlü olduğu bölgelerde bu taktikler, evrim teorisinin kabul edilme sürecini önemli ölçüde yavaşlatmıştır. Kültürel ve dini değerler üzerinden yürütülen bu tür bilim karşıtı kampanyalar, yalnızca bilimsel bilginin yayılmasını değil, eleştirel düşüncenin gelişmesini de engellemiştir.
Bilgiye Erişim Engelleri
Obskürantizmin bir başka yüzü, bilgiye erişimin doğrudan engellenmesiydi. 20. yüzyılda birçok hükümet ve eğitim kurumu, evrim teorisini müfredatlardan tamamen çıkardı ya da öğretilmesine ciddi kısıtlamalar getirdi. 1925 yılında Tennessee’de gerçekleşen ünlü Scopes “Maymun Davası,” bu mücadelenin sembolü haline geldi. Davaya konu olan Butler Yasası, insan evriminin okullarda öğretilmesini açıkça yasaklıyordu.[7] Benzer yasal ve kültürel sınırlamalar, 21. yüzyıla kadar özellikle yaratılışçılık hareketlerinin siyasi gücünü artırdığı bölgelerde etkisini sürdürdü.[6], [8]
Bu tür eğitim kısıtlamaları, bilimsel bilginin yayılmasını engelleyerek toplumun bilimsel anlayışını zayıflatmayı hedefliyordu. Öğrencilerin evrim teorisiyle tanışmasını engellemek, cehaleti beslerken eleştirel düşüncenin gelişimini baltalıyordu. Nitekim bilgiye erişimin önündeki bu tür engeller yalnızca evrim teorisinin daha geniş kitleler tarafından anlaşılmasını değil, bilimsel bilginin toplumda dönüşüm yaratma potansiyelinin gerçekleşmesini de engelliyordu.
Akademik Obskürantizm Nedir?
Akademik obskürantizm, bilginin ya da metinlerin kasıtlı olarak karmaşıklaştırılması veya belirsizleştirilmesi yoluyla okuyucunun yanıltılması anlamına gelir. Bu kavram, özellikle 20. yüzyılın önde gelen düşünürlerinden Michel Foucault ve Jacques Derrida gibi Fransız entelektüelleri üzerinden sıkça tartışılmıştır. John Searle ile Foucault arasında geçen bir anekdot, bu konunun derinliğini ve ironisini ortaya koymaktadır: Searle, Foucault’ya neden anlaşılmaz yazdığını sorduğunda, Foucault’nun yanıtı şöyle olmuştur:[9]
Fransa'da yazılarınızın en az yüzde 10'u anlaşılmaz değilse, kimse sizin derin bir düşünür olduğunuza inanmaz.
Bu ifade, obskürantizmin kasıtlı bir tercih olduğunu ve kültürel bir fenomen olarak yerleştiğini göstermektedir. Foucault’nun ifadesi, bazı entelektüellerin yazılarında kasten belirsizlik yaratarak bu durumu derinlik algısını güçlendiren bir araç niyetine kullandığını açıkça ortaya koyar. Searle, bu yaklaşımı “okuyucunun doğal merakını kötüye kullanma” olarak tanımlar ve bunun okuyucuyu kandırmaya yönelik bir tür oyun olduğunu savunur. Foucault’nun söyledikleri, Fransız akademik çevrelerinde anlaşılmazlık ile derinlik arasında bir bağ kurulduğunu ima eder. Bu, okuyucuların yazarı ulaşılmaz bir entelektüel seviyede görmesine ve böylece bir tür "elitizm" algısının oluşmasına neden olur.
Belirsiz yazılar yazmak, genellikle yazarların fikirlerini açıkça sunmaktan kaçındığı bir strateji olarak görülür. Açıkça ifade edilen argümanlar kolayca eleştirilebilirken anlaşılmazlık sayesinde bu tür bir inceleme zorlaşır. Bu durum, yazarın okuyucu üzerinde entelektüel bir üstünlük kurmasına olanak tanır ve okuyucuda, yazarın derin ve ulaşılması güç bir bilgiye sahip olduğu izlenimi yaratır.
Bu sorunlarla mücadele etmek için üç önemli yaklaşım öne çıkmaktadır:
- Eleştirel Okuma Becerileri: Okuyucular, metindeki belirsizliklerin yazarın gerçek derinliğini mi yoksa kasıtlı bir yanıltıcılığı mı yansıttığını sorgulamalıdır. Özellikle "radikal" iddialar, tutarlı ve net bir şekilde ifade edilmezse ciddiye alınmamalıdır. Okuyucuların bu tür metinleri eleştirel bir gözle değerlendirebilmesi, obskürantizmin etkisini azaltabilir.
- Yazarlıkta Şeffaflık: Akademik yazılar, bir miktar karmaşıklık gerektirse de bu gereksiz jargon kullanımını ya da metinleri anlaşılmaz kılmayı haklı çıkarmaz. Yazarlar, fikirlerini açık ve savunulabilir bir şekilde ifade etmeli, eleştiriye açık olmalıdır. Bu hem okuyucunun metni anlamasını kolaylaştırır hem de fikirlerin daha geniş bir çevrede tartışılmasını sağlar.
- Kültürel Algıların Değişimi ve Popüler Bilim Yazarlığı: Anlaşılabilirliğin bir zayıflık olmadığı, aksine bilginin paylaşılabilirliğini ve etkisini artırdığı vurgulanmalıdır. Bu noktada, popüler bilim yazarlığı büyük bir öneme sahiptir. Bilimsel bilgiyi sadeleştirerek geniş kitlelere ulaştıran yazılar, yalnızca akademik çevrelere hitap eden belirsiz metinlere karşı güçlü bir alternatif sunar.
Sonuç
Obskürantizmle mücadele, sadece bireysel bir çaba değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur. Belirsizliğin arkasına saklanmak, bilginin gücünü zayıflatır ve eleştirel düşüncenin önünü tıkar. Ancak netlik ve açıklık, bilginin gerçek değerini ortaya koyar ve fikirlerin ışığa çıkmasını sağlar. Bir düşünce anlaşılmaz bir dille değil, cesurca ifade edilen açıklığıyla güç kazanır. Bu nedenle, netlik yalnızca iletişimin bir aracı değil, insanlığın ilerlemesi için vazgeçilmez bir gerekliliktir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Britannica Dictionary. Obscurantism Definition & Meaning | Britannica Dictionary. Alındığı Tarih: 10 Aralık 2024. Alındığı Yer: Britannica Dictionary | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. Buekens, et al. (2014). The Dark Side Of The Loon. Explaining The Temptations Of Obscurantism. Wiley, sf: 126-142. doi: 10.1111/theo.12047. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Rieucau. (2004). Condorcet’s Science Obscured: Shadows Cast By The Enlightenment. Proceedings of the Western Society for French History. | Arşiv Bağlantısı
- ^ University of Oxford. Social Media Manipulation By Political Actors An Industrial Scale Problem - Oxford Report | University Of Oxford. (13 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 10 Aralık 2024. Alındığı Yer: University of Oxford | Arşiv Bağlantısı
- ^ Cambridge Core. (2020). Social Media And Democracy. Cambridge University Press. doi: 10.1017/9781108890960. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b R. T. T. Pennock. Tower Of Babel: The Evidence Against The New Creationism.
- ^ Encyclopedia Britannica. Butler Act | United States Law | Britannica. Alındığı Tarih: 10 Aralık 2024. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Plutzer, et al. (2020). Teaching Evolution In U.s. Public Schools: A Continuing Challenge. Evolution: Education and Outreach, sf: 1-15. doi: 10.1186/s12052-020-00126-8. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Kjeldgaard-Christiansen. (2023). Obscurantism In Academic Writing: What It Is And Why It Is Bad. Leviathan: Interdisciplinary Journal in English. doi: 10.7146/lev92023136279. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 11/01/2025 10:08:04 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19199
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.