Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Gözler Kalbin Aynası mıdır? Gözlere Bakarak Yalan Söylendiğini Anlamak Mümkün mü?

4 dakika
21,357
Gözler Kalbin Aynası mıdır? Gözlere Bakarak Yalan Söylendiğini Anlamak Mümkün mü? YouTube
Tüm Reklamları Kapat

İddia

Bir insanın yalan söylediğini anlamanın en kolay yolu gözlerinin içerisine bakmaktadır. Çünkü gözler kalbin aynasıdır ve aslında içimizden geçirdiklerimizi yansıtır. Örneğin yalan söyleyen insanlar gözlerini karşısındakinden kaçırırlar. Hatta bir insan, yalan söylüyorsa, gözünü spesifik olarak sağ tarafa kaçırır.

Gerçek mi?

Sahte
Sahte

Gerçek Ne?

Gözlerin kendisi yalan söylemeyle (veya içimizden geçenlerle) ilgili neredeyse hiçbir bilgi vermez, gözlere bakarak anlayabilecekleriniz oldukça sınırlıdır. Asıl olarak vücudun ekstremitelerinde (kollar, eller ve bacaklarda) mevcut olan değişimler insanların gerçek düşüncelerini ve yalan söyleyip söylemediklerini yansıtır. Ayrıca göz karçırma davranışının yalanla hiçbir ilişkisi tespit edilememiştir. Hatta araştırmalar, tam tersine veriler tespit etmiştir.

İddianın Kökeni

Gözler, iletişimde önemli bir organ olduğu için, spesifik davranışlarından spesifik durumların anlaşılabileceğine yönelik bir algı vardır. Belirli duyguların ifadesi birçok kültürde ortak olsa da, yalan gibi genel bir davranışın gözler gibi spesifik bir organda evrensel bir karşılığı yoktur.

Bilgiler

Son zamanlarda psikolojinin ve etolojinin (hayvan davranış bilimleri) bir alt dalı olarak yükselişe geçen Beden Dili Bilimi alanında birçok kapsamlı araştırma yürütülmektedir. Özellikle de yalan söylemenin tarafsızca anlaşılabilmesi konusunda detaylı ve yüksek teknolojiden faydalanılan çalışmalar yapılmaktadır. Bu araştırmaların temel amacı insanların sözlerinden çok otonom sinir sistemi (kontrolümüz haricindeki sinir sistemi) tarafından oluşturulan tepkilerin yakalanarak değerlendirilmesini sağlayabilmektir. Bu konuda yazılan makalelerin sayısı her geçen yıl katlanarak artmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Gözlerimizin yalanla ilgili verdiği en önemli bilgi, göz bebeklerinin büyüyüp küçülmesidir. Çünkü bu refleksi bilinçli olarak kontrol etmemizin bir yolu yoktur. Ancak göz bebeklerinin hareketi, bireyin heyecanlanıp heyecanlanmadığına bağlı olarak büyüyüp küçülür. Bu sebeple profesyonel yalancılar kendilerini sakin tutmayı bilecekleri için muhtemelen göz bebeklerinde bir değişim olmayacaktır. Yine de günümüz poligraflarında (yalan makinası) göz bebeklerindeki değişim önemli bir araçtır. Bunun haricinde gözün yalanla ilgili bilgi vermesi mümkün değildir.

Göz çevresindeki organlarımızın (kaşlar, göz kapakları, vs.) yalan söylerken farklı davranışlar sergilediği bilinmektedir; ancak tam olarak nasıl bir değişimin yalana işaret ettiği araştırılmaktadır. Mikroifadeler denen ve sadece birkaç milisaniye boyunca yüzümüzde beliren ifadeler, insanların gerçek duygularını göstermek konusunda oldukça faydalıdır. Ancak ne yazık ki bu ifadeleri kolayca tespit etmenin bir yolu yoktur (çok fazla pratik yapmak haricinde). Bu yüzden daha büyük boyutta işaretler incelenmektedir.

Yapılan hiçbir araştırmada göz kaçırma davranışının yalanla doğrudan bir ilişkisi olduğunu göstermemektedir. Tam tersine, yalan söyleyen insanların yalanın kurbanının yüzüne daha sabit bir şekilde baktığı, böylece yalanının inandırıcı olup olmadığını takip ettiği tespit edilmiştir.

Kimi insanlar yalan söyleyenlerin gözlerini sağa doğru kaçırdığını iddia ederler. Bu da bir mittir ve hiçbir esası yoktur. Yapılan araştırmalarda gözün sağa kaçırılmasıyla sola kaçırılması arasında hiçbir dikkate değer fark olmadığı gösterildiği gibi, göz kaçırmanın da yalanla doğrudan bir ilişkisi olmadığı tespit edilmiştir. Elbette konuyla ilgili araştırmalar sürmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Yapılan araştırmalar, yalan söyleyenlerin kol, bacak ve el gibi uzuvlarında aşırı aktivite ve jest artışı olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla yalanın asıl belirleyicisi, sabit bir davranıştan çok, bir bireyin normaldeki davranışlarından sapmasıdır. Bu sapma tespit edilmeli ve ondan sonra yargıya varılacaksa varılmalıdır (asla kendinizi davranış bilimlerinde eğitmeden insanları bu şekilde yalancılıkla yargılamayınız!)

Beden Dili Bilimi'nde asıl önemli olan "baseline" (taban çizgisi) olarak adlandırdığımız ve insanların normaldeki davranışlarını belirleyen sınırlardır. Bu sınırlar dahilinde, bir bireyin normal davranışlarını sergilediğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla normalde bir insan herhangi bir şey anlatırken aşırı fazla jest ve mimik kullanıyorsa, bu kişinin normal davranışı bu olabilir. Önemli olan bu normal davranıştan (taban çizgisinden) olan sapmalardır. Yani aşırı jest ve mimik kullanan birinin, birden durgun bir anlatım biçimine geçmesi yalan belirtisi olabilir. Bu sebeple evrensel bir yalan belirtisi tanımı yapılamaz ve bu yüzden de göz kaçırmanın veya göz hareketlerinin genelgeçer bir yalan tanımında yeri yoktur.

Göz kaçırmanın verdiği asıl mesaj, kişinin sorunun cevabını düşünüyor olduğudur veya içinde bulunduğu durumu değerlendiriyor olduğudur. Bu sebeple sorunun soruluş biçimi ve niteliği de çok önemlidir. Bir kişinin eğer ki o anda kafası karışık değilse ve bundan eminsek, adını sorduğumuz bir soruya anında cevap verebilmesi beklenir. Ancak bir kişiye bir önceki akşam saat 6'da nerede olduğunu soracak olursanız, elbette düşünme süresi olacaktır ve bu süreçte gözünü sizden kaçırabilecektir. Bu, asla ve asla bir yalan belirtisi değildir. Dolayısıyla bu alanda çok uzman kişilerin görüşleri ve tespitleri haricinde göz kaçırma hiçbir zaman tek başına yalan belirtisi olarak kabul edilemez.

Beden Dili Bilimi oldukça kapsamlı bir bilimdir ve bir insanın tüm detaylarını öğrenmesi yıllarını alabilir. Yine de, nasıl bir şey olduğunu anlamak için ve en azından genel bir fikir almak için Amerikan kanalı olan Fox tarafından yayınlanmış olan ve Tim Roth'un başrolde oynadığı "Lie to Me" (Bana Yalan Söyle) isimli dizi izlenebilir. Burada gösterilenler gerçek bilimi tam olarak yansıtmasa da, genel bir fikir edinmenizi ve araştırma yapacaksanız çalışmalarınızı yönlendirmenizi sağlayacaktır. Dizinin danışmanı dünyaca ünlü Beden Dili Uzmanı ve psikolog Prof. Dr. Paul Ekman'dır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 28
  • Muhteşem! 8
  • Merak Uyandırıcı! 7
  • Bilim Budur! 5
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • İnanılmaz 2
  • Umut Verici! 1
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:54:17 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/792

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Gözler Kalbin Aynası mıdır? Gözlere Bakarak Yalan Söylendiğini Anlamak Mümkün mü?. (13 Temmuz 2012). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/792
Bakırcı, Ç. M. (2012, July 13). Gözler Kalbin Aynası mıdır? Gözlere Bakarak Yalan Söylendiğini Anlamak Mümkün mü?. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/792
Ç. M. Bakırcı. “Gözler Kalbin Aynası mıdır? Gözlere Bakarak Yalan Söylendiğini Anlamak Mümkün mü?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 13 Jul. 2012, https://evrimagaci.org/s/792.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Gözler Kalbin Aynası mıdır? Gözlere Bakarak Yalan Söylendiğini Anlamak Mümkün mü?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, July 13, 2012. https://evrimagaci.org/s/792.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close