Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Blog Yazısı
Emir Akbaş
Emir Akbaş
101K UP
Blog Yazarı 1 dk.

Kuantum fiziğinin en ünlü paradokslarından biri olan Schrödinger’in kedisi, Çinli araştırmacıların gerçekleştirdiği bir deneyde rekor bir süre boyunca ‘yaşadı.’ Kuantum süperpozisyonu halinde tam 1.400 saniye boyunca (yani 23 dakika) gözlemlenebilen durum, hassas ölçüm teknolojilerinde yeni bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden bilim insanları, 10.000 itriyum atomunu mutlak sıfıra yakın bir sıcaklığa kadar soğutarak ve ışık tuzakları kullanarak kontrol altına aldılar. Her bir atom büyük bir hassasiyetle kontrol edildi ve farklı yönlerde dönüş durumlarının süperpozisyonuna yerleştirildi. Bu durum bilim dünyasında “kuantum kedi durumu” veya daha da bilinen ismiyle “Schrödinger’in Kedisi” olarak adlandırılıyor.

Normalde doğada süperpozisyon durumları saniyenin çok küçük bir diliminde çökerken, bu deneyde araştırmacılar bu durumu 1.400 saniye boyunca korumayı başardılar. Araştırma ekibi daha iyi bir vakum sistemiyle sürenin daha da uzatılabileceğini düşünüyor.Calgary Üniversitesi’nden çalışmada yer almayan Prof. Barry Sanders, deneyle ilgili şu değerlendirmede bulundu:

6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çınar Ege Bakırcı
Yazar 20 Ocak 2015 6 dk.

Hepimiz Güneş Sistemi'ndeki 8 gezegenin ismini Güneş'e olan sırasıyla sayabiliriz. En azından öyle umuyoruz; eğer emin değilseniz, sırası şöyle: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve son olarak, Neptün. Ancak bu gezegenlere neden bu isimlerin verildiğini çoğu insan tam olarak bilmiyor. Biz de bu sorunu çözerek, gezegenlerin isimlerinden kısaca bahsetmek istedik. 

Öncelikle genel bir kuraldan bahsedelim: teleskop tam olarak icat edilene kadar bilinen 5 gezegene (Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn) Romalılar hep kendi tanrılarının isimlerini vermişlerdir. Sonradan keşfedilen gezegenlerden olan Neptün'e de Roma Tanrısı'nın adı verilmiştir. Tabii günümüzde bu tanrılara artık inanan pek kimse kalmadığı için, onlara "mitolojik tanrılar" adı verilmektedir. Bunun haricinde bu tür isimlendirmenin yalnızca 2 adet istisnası vardır: Dünya ve Uranüs. Bunların hepsini sırasıyla izah edeceğiz. Şimdi isimlerin nereden geldiğine, baş döndürücü fotoğraflarıyla birlikte, tek tek bakalım:

163
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ege Can Karanfil
Çeviren 27 Mayıs 2021
Mayıs ayının yerberi dolunayı, dün Dünya’nın gölgesine girdi ve Pasifik çevresindeki bölgelerde, gece gökyüzü gözlemcilerini eğlendirdi. Kuzey Amerika’nın batı kısmından bakıldığında, bu zaman atlamalı tam Ay tutulması görüntüsünde görülebileceği gibi, engebeli Sierra Nevada sıradağlarına doğru batıyor. Batı ufkunda alçakta Ay, iki ayrı pozla tutulma sırasında yakalandı. Bu pozlar bir araya geldiklerinde, karanlık gökyüzüne karşı, tutulma sırasındaki Ay’ın kırmızılaşmış rengini ve Samanyolu’nun dağınık yıldızlarının parıltılarını açığa çıkartırlar. Sabit bir kameradan her beş dakikada bir alınan kareler, tutulmanın kısmi aşamalarının ilerleyişini gösterir. Ön planda California’daki Owens Valley Radyo Gözlemevi’ndeki bir radyo teleskop anteni, gökyüzünü işaret etmekte.
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Utku Derin
Utku Derin
364K UP
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Amerika'nın tropik bölgelerinde yaşayan yarasalar, kızamık gibi hastalıklara yol açan morbillivirüs adlı RNA virüsleri taşıyor. Ancak bu virüslerin diğer memeli türlerine yayılmasında yarasaların rolü hâlâ net değil. Charité - Universitätsmedizin Berlin ve Alman Enfeksiyon Araştırmaları Merkezi öncülüğündeki uluslararası bir araştırma ekibi, Nature Microbiology dergisinde yayınladıkları makalede Brezilya ve Kosta Rika'daki yarasa ve maymunlarda morbillivirüslerin yayılımını inceledi.[1] Çalışma sonucunda yeni virüs türleri ve virüslerin yarasalardan diğer memeli türlerine geçtiğini keşfeden ekip, bu konak değişimlerinin olası tehlikelerine karşın virüsleri daha yakından izlemenin gerekliliğine dikkat çekiyor.

Morbillivirüslerin neden olduğu hastalıklar arasında en bilinen örnekleri arasında insanlarda kızamık, sığırlarda sığır vebası ve etoburlarda köpek gençlik hastalığı sayılabilir. Sığır vebası başarıyla yok edilmiş olsa da diğer morbillivirüsler hem insan sağlığı hem de çiftlik hayvanları için önemli bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Çeşitli memeli türleri arasındaki geniş dağılımlarına rağmen, ana konakçıları, coğrafi dağılımları ve yeni türlere sıçrama potansiyelleri hakkındaki bilgiler oldukça sınırlı.

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Asrın Akıncıoğlu
Yazar 12 Ekim 2020 1 dk.

Kırklareli'nde öğlen saatlerinde bitki açısından zayıf bir göl kenarında görüntülenmiştir.

Kanat açıklığı 48 mm kadar olabilen, orta boy bir kelebektir. Kanat üstü beyazdır ve siyah benekler barındırır. Dişide bu benekler ve lekeler erkeklere göre daha belirgin ve fazladır. Disksel benek ayırt edicidir. Ön kanadın üstündeki disksel beneğin ortasından ince bir beyaz damar geçer. Bu benek kanat altında ön kenara kadar uzanır. Kanat altı yeşil ve beyaz desenlidir.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 24 Eylül 4 dk.

Günlük rutinden çıkmanın ve tatil yapmanın bilinen birçok faydalı etkisi vardır. Araştırmalar, tatil yapmanın insanların sadece dinlenmesini değil, aynı zamanda yeni yerler görmelerini ve yeni deneyimler edinerek merak duygularını tatmin etmelerini de sağladığını göstermektedir.[1]

Tatil yaptığımız sırada beynimize sürekli yeni uyaranlar gelir ve günlük rutinimiz içinde yitirdiğimiz zaman algımız toparlanır. Bu da kendimizi ânın içinde daha kolay bulabilmemizi, dış dünyanın sorumluluklarından kurtulup kendi iç dünyamıza dönmemizi sağlamaktadır. İstatistikler, 10 günlük maaşlı izin verilen işyerlerinde bile depresyon oranlarının %40'a varan oranlarda azaldığını göstermektedir.[2] Özellikle de son dönemde yükselişe geçen "durmaksızın çalışma" (İng: "hustle") furyası, tatil kavramını giderek daha da anlamsız kılmayı hedeflemektedir: Sosyal medyada türeyen ve işkolikliği öven kişi ve gruplar, hâlihazırda multimilyoner olmayıp da buna rağmen tatil yapan kişilerin adeta "acınası ve var olmayı hak etmeyen bir canlı formu" olduklarını telkin etmektedir. İçinde bulunduğumuz ekonomik sistem ve sosyal medyada ortaya çıkan çeşitli kültler, giderek agresif bir şekilde insani özgürlükleri elden almakta ve yerine daha da çok çalışma takıntısı yerleştirmektedir.

65
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Kuzey Amerika’nın devasa tatlı su kütleleri olan Büyük Göller, yüzyıllardır hem gemilere hem de insanlara mezar oldu. Sayıların tam olarak bilinmesi mümkün olmasa da ancak tarihçiler 17. yüzyıldan bu yana yaklaşık 6.000 geminin battığını ve 25.000 ila 30.000 kişinin boğularak can verdiğini tahmin ediyor. Uzmanlar, bu belirsizliğe rağmen 8 Eylül 1860 tarihinde, Chicago’nun kuzeyinde Michigan Gölü üzerinde seyreden Lady Elgin isimli buharlı yolcu gemisinin başka bir gemiyle çarpıştığı, belgelenmiş en ölümcül gemi kazasını inceliyor. Olay sonucunda 300'den fazla kişi hayatını kaybetti. Bu olay, dönemin kültürel hafızasına derinlemesine kazındı halk şarkılarına ilham oldu.

Lady Elgin'in çürümeye yüz tutmuş enkazı Michigan Gölü'nde dağılmış halde yatarken şaşırtıcı derecede iyi korunmuş bir eser yeniden gün yüzüne çıktı. Böylece yaklaşık 165 yıl sonra, som altından yapılmış bir cep saati, bu vapurun kurbanlarından birinin ailesine geri dönmüş oldu.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Volkan Demirci
Bilişim Teknolojileri Öğrencisi 30 Mayıs 2021 Sen de Cevap Ver
Bu soru, Emir Dinibütün tarafından sorulmuştur.

Modern bilimin genel sorunu, çevrenin nasıl değişeceğini tam olarak kestiremiyor oluşudur. Küresel ısınma nedeniyle ortalama sıcaklıkların artacağını, deniz seviyelerinin yükseleceğini, vs. biliyoruz. Ancak türlerin cinsel tercihlerinin nasıl değişeceğini, yerel bölgelerdeki çevresel değişimlerin ayrıntılarını veya çevresel değişimlerin ekolojik dinamiklerin nasıl değiştireceği gibi konuları kestiremiyoruz. Bunlar çok kaotik işleyen süreçler. Fakat eğer ki çevrenin ne şekilde değiştirileceği bize söylenirse veya belirli şartlar altındaki evrim merak ediliyorsa, evrimsel biyologlar gerek bilgisayar modellemelerini kullanarak, gerek gen-çevre etkileşimlerinden yola çıkarak, gerekse de karşılaştırmalı anatomi gibi yöntemler kullanarak bir türün neye, nasıl evrimleşeceğini kestirebilirler.

İşte insanın evrimindeki sıkıntı da budur. Geleceğin bize ne getireceğini tam olarak bilemediğimiz için, biyolojik evrimin nasıl bir yön alacağını da kestiremiyoruz. Ama diyelim ki Bird Box evreni gerçek oldu ve nereden geldiğini bilmediğimiz tuhaf yaratıklar, kendilerine bakan insanları intihara sürüklüyorlar. Dolayısıyla görme yetisi daha az gelişmiş olanlar veya görme engelliler bir anda avantajlı konuma geçiyorlar. Geriye kalan her şeyin aynı kaldığı bu yeni ekolojik şartlar altında evrim nasıl bir yön izlerdi?

Detaylı bilgiyi buradan alabilirsiniz.

129 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 5 gün önce Sen de Cevap Ver

[1]Einstein'ın özel görelilik teorisi işin içine girince "Dur bakalım yiğidim" diyor. Bir cismin durgun kütlesi () varsa ve sen bunu itekleyip hızlandırmaya kalkarsan, göreli kütlesi () öyle bir artıyor ki, sanki yolda bedava baklava dağıtıyorlarmış da hepsini bu yemiş gibi şişiyor, özellikle hızı () vakumdaki ışık hızına () dayanınca sonsuza doğru gidiyor. Bu kütle artışını ve o meşhur zaman genişlemesi ile uzunluk büzülmesi gibi "Ne oluyoruz yahu" dedirten etkileri de Lorentz faktörü denen artistik bir formül () açıklıyor. Yani bir şeyi 'ye ulaştırmak için sonsuz enerji (, buradaki artık obez oluyor) lazım; cebinde sonsuz paran olsa bile ATM'nin günlük limitine takılmak gibi bir şey. Bu hız sınırı, uzay-zamanın dokusuna "Buradan hızlı geçilmez, radar var" tabelası gibi işlenmiş ve en önemlisi nedensellik ilkesini koruyor – yani geçmişe gidip yanlışlıkla dedenin gençliğine bir omuz atıp kendi varoluşunu tehlikeye atma gibi absürt senaryolarının önüne geçiyor. Ha, bir de teoride "Ben hep ışıktan hızlıydım zaten" diye takılan takyon diye tipler var ama bunların sanal durgun kütleye sahip olmaları ve bildiğimiz nedenselliği "Ben tanımam aga" diye ezip geçmeleri gerekiyor; üstelik "Gördüm ama yemin edemem" modunda, deneysel olarak da hiçbiri ortada yok. O yüzden, bizim gibi "normal" maddeden yapılma garibanlar için ışıktan hızlı depar atmak, en azından şimdilik, "Anca rüyanda görürsün" kategorisinde bir durum.

Kaynaklar

  1. Libretexts. 27.3: Relativistic Quantities. (4 Ekim 2018). Alındığı Tarih: 3 Haziran 2025. Alındığı Yer: Physics LibreTexts | Arşiv Bağlantısı
14
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Dilara Aydın
Dilara Aydın
72K UP
Yazar 1 Ocak 2022 19 dk.

Her organizmanın kendine özgü bir vücut yapısı vardır. Kollar ve bacaklar gibi özel vücut yapıları genel görünüm açısından benzer olsa da (nihayetinde her ikisi de kas ve kemikten yapılmıştır), şekilleri ve detayları farklıdır. Bir embriyo büyürken, vücudun farklı bölümlerinde yapıların nasıl geliştiğini belirleyen, "homeotik genler" adı verilen özel bir gen grubunun yaptığı işler sayesinde, kollar ve bacaklar farklı şekilde gelişir.

Bu "homeotik genler"in en meşhur ve önemlilerinden olan HOX geni, birbirinden farklı organizmaların normal embriyolojik gelişmelerini tamamlayabilmesi için gereken bilgiyi kodlayan, yüksek organizasyonlu canlılarda vücut şekillenmesi, organların oluşumu ve bunların vücut planı içinde olmaları gereken yerde bulunabilmelerini sağlayan, düzenleyici işlevde bir gen ailesidir. HOX genleri ("Hox genleri" olarak da yazılır), diğer genlere bağlanan transkripsiyonel düzenleyici (DNA'dan RNA'ya genetik bilgi aktarımı) faktörleri kodlamakta ve böylelikle hücre gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır.[1] Örneğin bir böceğin HOX genleri, o böceğin belli bir segmentinde hangi uzuvların oluşacağını (kol mu, anten mi, bacak mı, kanat mı, vb.) belirlemektedir.

106
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Alper Öztürk
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
İnsanlar arasında susuzluktan ölmek istemeyen, bütün bardaklardan içmeyi öğrenmelidir; insanlar arasında temiz kalmak isteyen, kirli suyla yıkanmayı dahi bilmelidir.
Kaynak: Böyle Buyurdu Zerdüşt
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 5 gün önce 25:31
Uzaydan gelen mesaj "Free İmamoğlu" mu diyor? Bir garip sinyal deyip geçmeyeceğiz! Astrositlerin üstüne vazife mi hafıza oluşumuna yardımcı...
5
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
20 Ekim 2023
Virgin Galactic bu yılki yörünge altı uzay uçuşları programını Kasım ayı başlarında mürettebatı arasında yörünge altı araştırmaların uzun süredir savunucusu olan bir kişinin de yer alacağı bir görevle tamamlayacak. Şirket 18 Ekim'de yaptığı açıklamada VSS Unity yörünge altı uzay uçağı Galactic 05'in bir sonraki uçuşunun 2 Kasım'da New Mexico'daki Spaceport America'dan yapılacağını duyurdu.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Uyarlayan 23 Şubat 2015 12 dk.

Bir çalışmaya göre ilkel, hava soluyan bir balık karada yetiştirildiğinde suda yetişen hemcinslerine göre daha iyi yürüyor. Suyla teması olmayan balıkların iskelet sistemi, karada daha iyi hareket edebilecek şekilde gelişiyor. Çalışma, karalar ilk defa adım atan ilk balıkların karasal hayata nasıl adapte oldukları hakkında ipucu verebilir.

Evrimsel biyolog Emily Standen, doktora sonrası araştırmacı olarak Kanada Montreal’daki McGill Üniversitesi’nde çalışırken, bazı balıkları su dışında yetiştirmeye karar verdi; çünkü lisansüstü eğitimi sırasında aldığı bir derste gördüğü balık yüzgeçlerinin esnekliği çok ilgisini çekmişti. McGill’deki bir paleontolog olan Hans Larsson ile işbirliği yapan Standen, karada yaşamaya zorlanan balıkların, bu ortama uyum sağlayacak değişimleri geçirip geçirmediğini incelemeye başladı.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close