Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Dünya Gezegeni: Özellikleri, Oluşumu, İç Yapısı, Atmosferi...

17 dakika
40,127
Dünya Gezegeni: Özellikleri, Oluşumu, İç Yapısı, Atmosferi...
  • Özgün
Tüm Reklamları Kapat





Güneş sisteminin üçüncü gezegeni, bizim de yuvamız olan Dünya gezegenidir. Üzerinde canlı yaşam ve sıvı halde su olduğu bilinen tek gezegen olan Dünya, aynı zamanda Güneş sistemindeki en büyük beşinci gezegendir.

Kayaç yapılı bir gezegen olan Dünya'nın %29'u kıtaları ve adaları barındıran karalardan oluşurken %71'i ise çoğunluğunu okyanusların oluşturduğu göller, nehirler ve diğer tatlı su kaynaklarını da barındıran hidrosferden oluşmaktadır.

Üzerinde milyarlarca yıldır yaşam olduğu bilinen gezegenimizde, bizim maceramız ise yalnızca yaklaşık 200.000 yıl önce başladı. İnsanlığın Dünya üzerindeki macerası her ne kadar insan ömrüyle kıyaslandığında çok uzun gözükse de, Dünya'nın yaşıyla kıyaslandığında göz ardı edilebilecek kadar kısa bir süreye karşılık gelmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Etimoloji

Dünya, Güneş sisteminde, adını Yunan ve Roma mitolojisinden almayan tek gezegendir.

Dünya kelimesinin (İngilizce Earth) kökeninin, İngilizcede ve Almancada sırasıyla "yer" anlamına gelen "eor(th)e/ertha", "erde" kelimeleri olduğu, Türkçeye ise Arapçadan geçtiği düşünülmektedir.




Bu nedenle astronomide "yer" kelimesiyle Dünya'yı ifade ederiz. Örneğin sözlük anlamı olarak yeryüzü aslında Dünya'yı ve onun yüzey kabuğunu ifade eder. Fakat bu ifade çok daha genelleşmiş bir kalıba döndüğünden sadece Dünya'nın yüzeyini ifade etmek için kullanılmaz.

Fakat yer çekimiifadesi Dünya'nın yüzey çekimini ifade etmek için kullanılan bir ifadedir. Bu nedenle evrendeki bir olaydan bahsederken, örneğin galaksilerin birbirine uyguladığı çekimden bahsederken, galaksilerin yer çekimi demek doğru değildir. Yer çekimi, kütle çekimin gezegenimizin yüzeyindeki özel durumudur.

Oluşumu

Güneş sisteminde radyoaktif tarihleme gibi çeşitli yöntemlerle yapılan ölçümlerle bulunan en yaşlı materyalin 4.568 milyar yıl yaşında olduğu tespit edilmiştir. Dünya gezegeninin oluşum sürecine dair ölçümler ve hesaplar ise 4.54±0.4 milyar yıl önce ilkel formunun oluştuğunu göstermektedir. Bu tarihin Güneş sisteminin yaşına oldukça yakın olması, sistemin bir bütün olarak oluşmasından kaynaklanır.

Tüm Reklamları Kapat

Kendi kütle çekimleri üzerinde çöken gaz ve toz bulutları, açısal momentumun korumu gereği boyut olarak küçüldükçe daha hızlı dönmeye başlar. Dönme hızının artmasıyla bir disk oluşur. Bu diskin merkezinde Güneş, diskin yayıldığı düzlemde de belirli aralıklarla gezegenler oluşacaktır. Bulutsu teorisine göre, buradaki gaz ve toz zamanla toplaşarak bugün gezegen dediğimiz yapıların oluşmasına öncelik eder. Yapılan hesaplamalara göre Dünya'nın oluşumu bu süreçte (ilkel formu) 70-100 milyon yıl almış olmalıdır (bkz. Disk oluşumu)

Dünya gezegeninin uydusu Ay'ın yaşı üzerine yapılan ölçümler onun da 4.5 milyar yıl dolaylarında bir yaşa sahip olduğunu göstermektedir. Bu da Ay'ın oluşumuyla ilgili özellikle bir hipotezin öne çıkmasına destek olur. Bu hipoteze göre Mars boyutlarında, Dünya'nın %10 civarı bir kütleye sahip Theia adlı gök cisminin Dünya'ya çarpması sonucu, Dünya'dan kopan materyaller Ay'ı oluşturmuştur.

Yörünge Özellikleri

Dünya'nın yörünge özelliklerinin pek çoğuna günlük hayattaki tecrübelerimizden aşinayız. Örneğin, bir günün 24 saat sürdüğünü ya da Güneş etrafındaki bir tam turunun, yani bir yılının 365 gün olduğunu hepimiz biliyoruz.

Ancak, bu bilgilerimize, daha hassas ölçümler ışığında bazı düzeltmeler yapmak gerekir. Bu düzeltmeler, her ne kadar günlük hayatta fark edebileceğimiz şeyler olmasa da, hepsinin sonuçlarını uzun vadede görebiliriz. Bu düzeltmeleri şu şekilde toparlayabiliriz:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Dünya'nın kendi etrafındaki bir tam turu (yani bir gün), 23 saat 56 dakika 4 saniye, Güneş etrafındaki bir tam turu (yani bir yıl) ise, 365.25 gün sürmektedir.

Kendi ekseni etrafındaki bir tam turunun 24 saatten yaklaşık 4 dakika az olması oldukça kafaları karıştırmaktadır. Bu karışıklığa neden olan şey iki farklı kavramın söz konusu olmasıdır. Bizim gün olarak tanımladığımız, güneşin doğuşunu ve batışını referans alan süre 24 saattir. Fakat Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüşü bundan 4 dakika kısadır. Çünkü Dünya gezegeni bu süre zarfında yörüngesi üzerinde de bir miktar ilerler. Dolayısıyla kendi etrafındaki tam turunu attığında Güneş artık tam karşısında yer almaz, bu nedenle biraz daha dönmesi gerekir. Bu fark bizim için 4 dakika kadarken, Merkür gibi gezegenlerde bu yıl ve gün kavramını ciddi derecede etkiler.

1-2 arası gezegenin kendi ekseni etrafındaki bir tam turudur. 1-3 arası ise bir güneş gününü ifade eder.
1-2 arası gezegenin kendi ekseni etrafındaki bir tam turudur. 1-3 arası ise bir güneş gününü ifade eder.

Güneş etrafındaki hareketimizin tam sayı olmaması, insanlık tarihi boyunca oluşturulan takvimler için büyük bir sorun olmuştur. Özellikle Güneş etrafındaki hareketimizi baz alan takvimlerde, bir yılı 365 gün alındığı için; gezegenimizin Güneş etrafındaki hareketiyle tutarlı olması adına, takvimlere her dört yılda bir gün eklenir.

Dünya gezegeninin Güneş'e olan uzaklığı ortalama 150 milyon kilometredir. Diğer gezegenlerin Güneş'e olan uzaklığının kolay ifade edilmesi adına, Güneş ile Dünya arasındaki mesafe 1 astronomik birim (AB)olarak tanımlanmıştır. Yani kilometre cinsinden büyük sayılar kullanmak yerine, Dünya gezegeniyle Güneş arası mesafeyi referans alan astronomik birimi kullanmak daha pratiktir.

Referans: NASA/Apollo 17 Mürettebatı
Referans: NASA/Apollo 17 Mürettebatı

Yörünge Parametreleri

Günöte152,100,000 km
Günberi
147,095,000 km
Yarı büyük eksen149,598,023 km
Basıklık0.0167086
Yörünge periyodu365.256363004 gün
Ort. yörünge hızı29.78 km/s
Ort. ayrıklık358.617°
Eğiklik7.155° (Güneş’in ekvatoru)
Çıkış düğümü boylamı−11.26064° J2000 ekliptiğine
Günberi tarihi2021-Ocak-02 13:59
Günberi açısı114.20783°
Uydular1 Doğal uydu (Ay)
1800'den fazla Aktif yapay uydu
16,000'den fazla uzay çöpü

Fiziksel Özellikleri

Ort. Yarıçap6,371.0 km
Ekvatoral Yarıçap6,378.1 km
Kutupsal Yarıçap6,356.8 km
Basıklaşma0.0033528
Çevre40,075.017 km (Ekvatoral)
Yüzey alanı510,072,000 km2
148,940,000 km2 Toprak
361,132,000 km2 Su
Hacim1.08321×1012 km3
Kütle5.97237×1024 kg
Ort. yoğunluk5.514 g/cm3
Yüzey çekim ivmesi9.80665 m/s2
Kaçış hızı11.186 km/s
Yıldız (sidereal) dönüş periyodu0.99726968 gün
Ekvatoryal dönüş hızı0.4651 km/s
Eksen eğikliği23.4392811°
Albedo
0.367 (geometrik)
0.306 (Bond)
Yüzey sıcaklığımin. 184 K
ort. 287.16 K
maks. 330 K

Atmosferi

Tüm Reklamları Kapat

Yüzey basıncı101.325 kPa
Hacimce bileşen oranları78.08% Azot (N2)
20.95% Oksijen (O2)
~ 1% Su buharı
0.9340% Argon
0.0413% Karbondioksit
0.00182% Neon
0.00052% Helyum
0.00019% Metan
0.00011% Kripton
0.00006% Hidrojen

Eksen Eğikliği ve Mevsimler

Coğrafya derslerinden de hatırlayabileceğimiz gibi, Dünya'nın eksen eğikliği yörüngesine göre 23.4 derecedir. Güneş etrafındaki hareketimiz sırasında, eksen eğikliği sebebiyle Güneş ışınlarının Dünya'ya geliş açısı değişir. Bu değişim sonucunda, mevsimlerin yıllık döngüsü oluşur.

Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşü ve mevsimler
Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşü ve mevsimler

Örneğin, kuzey yarı kürenin Güneş'e doğru baktığı dönemde, güney yarı küre Güneş'ten uzağa bakacaktır. Bu dönemde, Güneş'in gökyüzünde daha uzun süre kalması ve Güneş ışınlarının geliş açısının dikleşmesi sebebiyle, kuzey yarı kürede yaz dönemi yaşanır.

Güneş ışınlarının daha düşük açıyla geldiği ve daha az Güneş gören güney yarı kürede ise bu dönemde kış mevsimi yaşanmaktadır. Bundan tam 6 ay sonra ise durum tam tersine döner. Yani, kuzey yarıkürede kış mevsimi, güney yarıkürede ise yaz mevsimi yaşanır.

Tüm Reklamları Kapat

Mevsimlerin Dünya'nın Güneş'e olan yakınlığı ile doğrudan bir alakası yoktur. Mevsimler eksen eğikliği nedeniyle olur. Bu nedenle Güneş'e en yakın olduğumuz dönemde kuzey yarı kürede kış yaşanırken, güney yarı kürede yaz yaşanır.

Bahar mevsimlerinde ise, iki yarıküre de yaklaşık olarak eşit miktarda ve eşit açıda Güneş ışını alır.

Yörünge hareketi sırasında Dünya gezegeni, Güneş'e 5 milyon kilometre kadar yakınlaşıp uzaklaşır. Bazılarının iddia ettiği üzere Güneş'e bir santim yaklaşsaydık yanardık söylemi tamamen hatalıdır. Üstelik bu yörünge hareketi de sabit değildir ve zamanla çeşitli değişiklikler gösterir. Özetle yörüngede işler kusursuz ilerlememektedir. Bunun bir örneği olarak Dünya gezegenine çarparak Ay'ı oluşturan gezegeni verebiliriz. Eğer her şey sürekli olarak devri daim bir şekilde kusursuz işleseydi, bu olay gerçekleşemezdi.

Fiziksel Özellikleri

Dünya gezegeninin yarıçapı, oldukça temel geometri bilgileriyle bile kabaca ölçülebilir. Örneğin, MÖ 200'lü yıllarda yaşamış olan Erastothenes, yalnızca bir çubuk yardımıyla, Dünya'nın yarıçapını hesaplamayı başarmıştır. Bu yazımızda bu ölçümün detaylarına girmeyeceğiz ancak, bilimsel yöntemin böylesine basit ekipmanlar kullanarak bile bize büyüleyici sonuçlar verebildiğini görmek için, bu deneyi araştırmanızı ve yapmanızı öneriyoruz.

Dünya'nın yarıçapı, yaklaşık olarak 6371 kilometredir. Ay'ın yörüngesi kullanılarak yapılan ölçümler gibi çeşitli yöntemlerle, Dünya'nın kütlesi yaklaşık olarak 5.972x1024 kg olarak bulunur.

Bu iki bilgi ışığında, gezegenin yoğunluğunun yaklaşık 5.51 g/cm3 olduğu bulunabilir. Bu da Dünya gezegenini Güneş sistemindeki en yoğun gezegen konumuna getirir.

Kayaç gezegenlerden yoğunluğu Dünya gezegenine oldukça yakın olan Merkür'ün yoğunluğu 5.43 g/cm3'tür. Fakat bu Satürn gibi bir gaz devi için 0.69 g/cm3 değerlerine kadar düşer.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
KITLIK SONRASI ANARŞİZM

Birbiriyle ilişkili olan makaleler dizisini kapsayan bu kitapta Murray Bookchin “kıtlık sonrası” dönemin sunduğu imkanlarla kendi ekolojik ve anarşist vizyonunu tartar. Marksist politik ekonominin —maddi kıtlık çağından kaynaklanmış ve geleceğin kökten değişimlerini ön göremeyen— kısıtlarını aşan Bookchin, karmaşık sanayi toplumunun özyönetimi için gerekli olan araçların çoktan gelişmiş olduğunu ve devrimci çehremizi büyük oranda değiştirdiğini öne sürer. Yirminci yüzyılda gerçekleşen teknolojik ilerlemeler, üretimi büyük oranda genişletmiş olmakla birlikte, bunu şirketlerin kârı lehine ve insan ihtiyaçları, işçi denetimi ve ekolojik sürdürülebilirlik pahasına gerçekleştirmiştir. Sanayinin doğrudan kontrolü ve topluma yönelik ekolojik ve ütopyacı bir vizyonu bir arada ele alan işçi sınıfı, özgürlük mücadelesi için devletin, hiyerarşik toplumsal ilişkilerin ve (öncü) politik partilerin gerekli olduğuna dair miti bertaraf edebilir. Güncel toplumun gerçekliklerine dayanan Bookchin’in analizi, pragmatik tazeliğini hala korumaktadır. Muhtemelen Bookchin’in en etkili makalelerini (meşhur “Dinle, Marksist!” ve “Ekoloji ve Devrimci Düşünce” dahil) bir araya getiren bu üçüncü baskıya yazarın yeni bir önsözü de eşlik etmektedir.

“Anarşizmin dinamik bir şekilde ortaya çıkışıyla birlikte, güncele yönelik bir kavrayış için Bookchin’in Kıtlık Sonrası Anarşizm kitabından daha iyi bir klasik yoktur. Hatta, makalelerden oluşan bu derleme “yeni anarşizm” için bir mihenk taşıdır. Günümüz anti-kapitalist hareketlerindeki en mücbir meseleler —yakınlık grupları ve doğrudan eylem, ekoloji ve çeşitlilik içinde birlik, hiyerarşinin eleştirisi— kırk yıl öncesinin Kıtlık Sonrası Anarşizm kitabında bulunmaktadır. Bookchin’e referans vererek söylemek gerekirse, Kıtlık Sonrası Anarşizm özgürlüğün doğrudan demokratik biçimleri için ütopik talepleriyle —günümüzün küresel deneyimlerinde yüksek sesle yankılanmakta olan— “vaat hissi” sunmaya devam etmektedir.”

—Cindy Milstein (Anarşist Çalışmalar Enstitüsü kurul üyesi)

“Murray Bookchin daha önce bir kaç kitap yayınlamış olsa bile, Kıtlık Sonrası Anarşizm 1971 yılında kendi adıyla yayınladığı ilk kitabıdır. Kitapta yer alan göz kamaştırıcı metinler, büyük bir anarşist düşünürün, hatta Kropotkin’den beri en özgün düşünürün gelişini bildirmektedir.

— David Goodway (For Worker’s Power: The Selected Writings of Maurice Brinton ve Talking Anarchy —Colin Ward’la birlikte— kitaplarının editörü)

Devamını Göster
₺140.00
KITLIK SONRASI ANARŞİZM
  • Dış Sitelerde Paylaş

Kaba bir karşılaştırma olarak Güneş'in yarıçapı, 110 Dünya yarıçapı eder. Jüpiter'in yarıçapı ise 11 Dünya yarıçapıdır.

İç Yapısı

Dünya gezegeni hakkında söylenebilecek ilk şey, diğer gezegenlere kıyasla oldukça fazla miktarda su içerdiğidir. Suyun yanı sıra, yeryüzünü oluşturan diğer yapı ise kuşkusuz kayaç yapılardır. Suyun yoğunluğu 1 g/cm3, kayaç yapıların ise 2-3 g/cm3 arasında değişen bir yoğunluğunu göz önüne alacak olursak, gezegenin ortalama yoğunluğunun 5.5 g/cm3 değerlerine çıkabilmesi için, Dünya gezegeninin iç yapısının yüzeydekinden çok daha yoğun materyallerden oluşması gerektiği sonucuna varılabilir.

Bu, oldukça yerinde bir çıkarımdır. Zira yapılan araştırmalar bize Dünya gezegeninin iç yapısını oluşturan katmanların yoğunluğunun aşağıdaki gibi olduğunu göstermiştir:

  • Yer kabuğuğunun yoğunluğu: 2.7 - 3 g/cm3
  • Mantonun yoğunluğu: 3.3 - 5.7 g/cm3
  • Dış çekirdeğin yoğunluğu: 9.9 - 12.2 g/cm3
  • İç çekirdeğin yoğunluğu: 12.8 - 13.1 g/cm3
Dünya'nın katmanları: Yer kabuğu (crust), manto (mantle), dış çekirdek (outer core) ve iç çekirdek (inner core). Görsel gerçek ölçeklendirme değildir.
Dünya'nın katmanları: Yer kabuğu (crust), manto (mantle), dış çekirdek (outer core) ve iç çekirdek (inner core). Görsel gerçek ölçeklendirme değildir.

Dünya gezegeninin merkez bölgesinde yer alan ve iç çekirdek olarak adlandırılan katman, yaklaşık 1220 kilometrelik yarıçapa sahiptir. Demir ve nikel zengini olan katmanın sıcaklığı 5400 °C'ye kadar çıkar. İç çekirdeği çevreleyen yapı ise dış çekirdekolarak adlandırılır. Yaklaşık 2300 km kalınlığa sahip olan dış çekirdek de sıvı halde demir ve nikel içermektedir.

Dış çekirdek ile yer kabuğu arasındaki yapı manto olarak adlandırılır. eriyik yapıda kayaç barındıran manto, yaklaşık olarak 2900 kilometre kalınlığa sahiptir. En dış katman olan yer kabuğu ise, yaklaşık 30 kilometrelik kalınlığa sahiptir.

Yer kabuğu ile mantonun en dış katmanının birleştiği bölgeye litosferadı verilir. Devasa plakalardan oluşan litosfer, sürekli hareket halindedir. Depremlerle sonuçlanabilen bu hareket sonucunda, yeryüzü şekilleri oluşur.

Atmosferi

Gezegenimizin atmosferinin yüzeye yakın kısmının %78'i azottan, %21'i ise oksijenden oluşmaktadır. Atmosfer yapısı, bizim için hem meteorlardan hem de radyasyondan koruyucu bir kalkan görevi görmektedir.

Deniz seviyesinde atmosfer basıncı 101.325 kPa (14.969 psi)'dır. Bunu gündelik kullanımlarda deniz seviyesi ile kıyaslayabilmek adına 1 atmosfer basıncı (1 atm) olarak tanımlarız.

Su buharı seviyesi ise zamana ve coğrafi bölgeye bağlı olarak %0.01 ile %4 arasında değişir. Ortalama değeri ise %1 civarındadır.

Atmosferin kütlesi 5.15x1018 kilogramdır.

Dünya atmosferinin (kuru) içeriği:

GazFormülYüzdesi
AzotN2%78.084
OksijenO2%20.946
ArgonAr%0.9340
*KarbondioksitCO2%0.041361
NeonNe%0.001818
HelyumHe%0.000524
MetanCH4%0.000187
KriptonKr%0.000114
**Su buharıH2O%0-3 arası
*Karbondioksit verisi Nisan 2020'ye aittir. **Kuru atmosfere dahil değildir. Tablodaki veriler: <https://en.wikipedia.org/wiki/Atmosphere_of_Earth>

Atmosferin Katmanları

Dünya atmosferi çeşitli katmanlardan oluşur. Bunlar sırasıyla troposfer, stratosfer, mezosfer, termosfer ve egzosferdir.

  • Troposfer: 0 ile 12 kilometre arası.
  • Stratosfer: 12 ile 50 kilometre arası.
  • Mezosfer: 50 ile 80 kilometre arası.
  • Termosfer: 80 ile 700 kilometre arası.
  • Egzosfer: 700'den 10,000 kilometreye kadar.
Atmosferin katmanlarına göre basınç, yoğunluk, sıcaklık ve ses hızının değişimi. Görsel adresi: &lt;https://en.wikipedia.org/wiki/Atmosphere_of_Earth#/media/File:Comparison_US_standard_atmosphere_1962.svg&gt;
Atmosferin katmanlarına göre basınç, yoğunluk, sıcaklık ve ses hızının değişimi. Görsel adresi: &lt;https://en.wikipedia.org/wiki/Atmosphere_of_Earth#/media/File:Comparison_US_standard_atmosphere_1962.svg&gt;

Troposfer

Troposfer, Dünya gezegeninin en alt katmanıdır. Bu katman çoğunlukla karadan yayılan ısı enerjisi sayesinde ısındığı için yükseklere çıkıldıkça sıcaklık düşmektedir. Bu nedenle en alçak noktası genellikle en sıcak noktasıdır. Bu katman tanım olarak 12 kilometreye kadar uzansa da, basıncın burada daha yüksek olması, yüksek yoğunluklu gazların burada sıkışmış olması nedeniyle atmosferin tamamının kütlesinin %80'i burada toplanmış haldedir.

Tüm Reklamları Kapat

Atmosferde yer alan su buharının neredeyse tamamı troposferde yer alır. Bu nedenle yağmur, kar gibi atmosfer olaylarının gerçekleştiği katman troposferdir.

Stratosfer

Stratosfer Dünya gezegeninin en alçak ikinci katmanıdır ve troposfer ile mezosfer arasında yer alır. Stratosferin en üst bölgesindeki atmosfer basıncı, deniz seviyesindeki basıncın 1000'de 1'i kadardır.

Ozon katmanı stratosferde yer alır.

Stratosfer katmanında yükseklik arttıkça sıcaklık artmaktadır. Bu durumun nedeni, burada yer alan ozonun Güneş'ten gelen moröte (UV) ışınımı soğurmasıdır bu da türbülansı kısıtlamaktadır. En alt bölgesinde sıcaklık -60 °C düzeylerinde iken en üst bölgelerinde bu değer 0 °C değerlerine kadar çıkabilir.

Mezosfer

Mezosferde yükseklik arttıkça sıcaklıklar düşer. Bu düşüş -85 °C mertebelerine kadar olan soğukların görülmesine neden olur. Öyle ki eser miktarlarda bulunan su buharı dahi donup kristaller oluşturarak gece parlayan bulutlar (noctilucent clouds) olarak adlandırılan, en yüksek bulutları oluşturur. Bunların bu isimle anılmalarının nedeni, yer yüzünde gün batımı gerçekleşse dahi, atmosferin üst katmanlarının hala güneş ışığı alarak aydınlanmasıdır. Bu sayede hava karardıktan sonra dahi bu bulutlar görünerek ilgi çekici bir doğa olayına neden olurlar.

Termosfer

Güneş aktivitesine bağlı olarak termosferin yüksekliği değişim göstermektedir. Çoğunluğa şaşırtıcı gelen bir biçimde bu katmanda sıcaklıklar yükseklikle artarak 1500 °C mertebelerine kadar ulaşır. Fakat bu katmanda yoğunluk o denli düşüktür ki bu sıcaklığı "hissetmek" neredeyse mümkün değildir. Örneğin bir oksijen molekülü bir başka moleküle çarpmadan neredeyse 1 kilometre yol kat edebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Kutup ışıkları olarak adlandırılan auroralar termosfer katmanında görülür. Aynı zamanda Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) da diğer birçok uydu gibi bu katmanda yer alır.

Egzosfer

Egzosfer katmanında yoğunluk çok düşüktür, öyle ki bir molekül diğeriyle çarpışmadan yüzlerce kilometre yol kat edebilir. Çoğunlukla da hidrojen ve helyum gibi hafif gazlar burada yer alır. Artık bu katmanda hiçbir meteorolojik olay gerçekleşmez.

Yüzeyi

Dünya gezegeninin yüzey alanı yaklaşık olarak 510 milyon kilometre karedir (198 milyon mil kare). Bunun %70.8'i (361.1 milyon km2'si) deniz seviyesinin altındadır ve okyanuslarla kaplıdır. Geri kalan %29.2'lik (yani 148.9 milyon km2'lik) kısım ise dağlar, çöller, ovalar, platolar ve diğer kara formlarını barındırır. Kara yüzeyinin en derin olduğu nokta -418 metre iken en yüksek olduğu nokta 8848 metredir. Bunlar sırasıyla Lut gölü ve Everest dağıdır.

Dünya'nın katı dış katmanı olan litosfer, tektonik plakalara ayrılmıştır. Bu tektonik plakalar birbirlerine göre sürekli olarak hareket halindedirler. Bu göreli hareket temelde üç şekilde incelenir:

  1. Yakınsak sınırlar: İki plaka birbirine yakınlaşır.
  2. Iraksak sınırlar: İki plaka birbirinden ayrılır.
  3. Geçiş sınırları: İki plaka yanal olarak kayarlar.

Bu olaylar sırasında depremler, volkanik aktiviteler ve dağ oluşumları gibi jeolojik aktiviteler gözlenir.

Tüm Reklamları Kapat

Manyetosfer

Dünya gezegeninde yaşamın oluşmasına katkıda bulunan en önemli özelliklerden biri de manyetik alanıdır. Bu manyetik alan özellikle Güneş fırtınaları sırasında ortaya çıkan yüklü parçacıklardan gezegeni korur. Bunların bir kısmı manyetik alan çizgilerini takip ederek kutup noktalarına yakın bölgelerden giriş yapar ve kutup ışıkları (aurora) dediğimiz görsel şöleni oluşturur. Uzaya uzanan bu manyetik alana, manyetosfer adını veriyoruz.

-kutup ışıkları-

Dünya gezegeninin manyetik alanı, dinamo süreci adı verilen, çekirdek bölgesindeki eriyik konvektif katmanın kinetik enerjisini elektrik ve manyetik alan enerjisine çeviren süreçle açığa çıkar. Bu manyetik alan çekirdekten, bir dipol (çift kutuplu) olduğu yüzeye kadar ulaşır.

Manyetik kutuplar ile coğrafi kutuplar yaklaşık olarak aynı bölgeye denk gelir, fakat tam olarak çakışmazlar.

Manyetik alanın ekvator bölgesinde, yüzeydeki manyetik alan şiddeti 3.05x10-5 Tesla'dır (manyetik dipol momenti 7.79x1022 Am2'dir).

Tüm Reklamları Kapat

Van Allen Kuşağı

Dünya gezegeninin manyetosferi, temeli Güneş patlamalarına dayanan 2 adet torus şekilli yüklü parçacıklar barındıran bölgelere sahiptir. Biri 3000 km, diğeri 20,000 km yüksekte olan bu alanlara Van Allen Kuşağı denir. Kuşak denme sebebi ise ekvator bölgesinde en yoğun halde görülmesidir. 

Yüksüz parçacıklar ve elektromanyetik dalgalar, Dünya’nın manyetik alanından etkilenmezler. Ancak yüklü parçacıklar bu kuvvetten etkilenirler. Manyetik alan kuvvetinden dolayı, yüklü parçacıklar -özellikle proton ve elektron- alan çizgileri üzerinde spiral çizgiler çizmek suretiyle bu alanda kısılır ve kalırlar. Elektronlar Van Allen kuşağının dış kısımlarında yakalanırken, daha ağır olan protonlar iç kısımlarda yakalanır.

Manyetosfer hakkında daha detaylı bilgiler için: Manyetosfer nedir?

Yaşamın Oluşumu ve Evrim

Yapılan çalışmalar, kimyasal reaksiyonlar sonucunda kendini kopyalayan moleküllerin oluşumunun 4 milyar yıl önceye dayandığı göstermektedir. Bundan yarım milyar yıl sonra şu anki tüm yaşamın kökeni olan canlılık ortaya çıkmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Fotosentez reaksiyonunun evrimiyle, canlılar Güneş'ten gelen enerjiyi kullanarak atmosferde zamanla oksijenin(O2) yükselmesine ve bunun akabininde morötesi ışımanın katkısıyla koruyucu ozon(O3) tabakasının oluşmasına uzanan bir zinciri başlatmıştır. Morötesi ışımanın iyonize edici etkisinin böylece engellenmiş olması, daha birçok canlının oluşmasına öncülük etmiştir. Yaşamın doğrudan ilk kanıtları ise Dünya gezegeninin yaklaşık 3.45 milyar yıl yaşında olduğu döneme denk gelen mikroorganizma fosilleridir.

Ay

Gökyüzündeki en büyük gökcismi olan Ay, iklimlerin daha az değişken olmasına yol açtığı için, Dünya gezegeninin yaşama elverişli oluşunun ardındaki en büyük sebeplerdendir.

Ay'ın oluşumuReferans: https://myearthscience.com/astronomy/the-moon/
Ay'ın oluşumuReferans: https://myearthscience.com/astronomy/the-moon/

Ay'ın oluşumuna dair en geçerli teori, çarpışma teorisidir. Bu teoriye göre, Dünya gezegeninin erken dönemlerinde Dünya'ya çarpan devasa asteroit, ciddi miktarda materyalin uzaya saçılmasına yol açmıştır. Saçılan bu parçaların bir araya gelmesiyle de, biricik uydumuz Ay oluşmuştur.

Güneş sistemindeki en büyük beşinci uydu olan Ay (Ganymede, Titan, Callisto ve Io'dan sonra), yaklaşık 1700 kilometrelik yarıçapa sahiptir ve Dünya'dan yaklaşık olarak 384,000 km uzaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Kütle çekim kilidi sebebiyle, Dünya'dan baktığımızda Ay'ın her zaman aynı yüzünü görürüz. Ay'ın Dünya'dan bakınca görülmeyen kısmına Ay'ın karanlık yüzü adı verilmektedir.

Kütle çekimi Dünya gezegeninin 6'da 1'i olan Ay, atmosfer yapısına sahip değildir. Atmosfer yapısı bulunmadığı için, herhangi bir hava olayı da görülmemektedir. Bu sebeple, meteor çarpmalarıyla oluşan krater yapıları da dahil tüm yüzey yapıları, oluştuğu şekliyle korunmaktadır.

Ay'da atmosferi bulunmadığı için sıcaklık çok değişkenlik göstermektedir. Güneş gören bölgelerde 100 °C'ye çıkabilen sıcaklık, Güneş görmeyen bölgelerde -175 °C'ye kadar düşebilmektedir.

Kısaca Dünya Gezegeninin Özellikleri

Dünya'nın özelliklerini kısaca aşağıdaki gibi derleyebiliriz:

  • Güneş sisteminin üçüncü gezegenidir.
  • Canlı yaşamı bilindirdiği bilinen tek gezegendir.
  • Kendi ekseni etrafında yaklaşık 23 saat 56 dakika ve 4 saniyede döner.
  • Bir günün süresi (Güneş'e göre) 24 saattir.
  • Bir yıl yaklaşık 365.25 gündür.
  • Eksen eğikliği 23.44°'dir.
  • Yarıçapı yaklaşık 6371 kilometredir.
  • Kütlesi 5.972x1024 kilogramdır.
  • Eriyik sıcak bir çekirdeği vardır.
  • Manyetik alana sahiptir.
  • Ortalama yoğunluğu 5.5 g/cm3 ile Güneş sistemindeki en yoğun gezegendir.
  • Atmosferin yaklaşık %78'i azot, %21'i ise oksijenden oluşur.

Hazırlayan:Ege Can Karanfil & Ögetay Kayalı
Editör:
Ögetay Kayalı

Tüm Reklamları Kapat

Referanslar

1. Eric Chaisson & Steve McMillan, Astronomy Today 8th edition, Chapter 7
2. NASA, "Earth" <https://solarsystem.nasa.gov/planets/earth/in-depth/>
3. NASA, "Earth" <https://solarsystem.nasa.gov/planets/earth/overview/>
4. LiveScience, "How Did The Earth Get It's Name" <https://www.livescience.com/32274-how-did-earth-get-its-name.html>
5. Palomar College "Early Modern Homo Sapiens" <https://www2.palomar.edu/anthro/homo2/mod_homo_4.htm>
6. HyperPhysics, "Structure of Earth" <http://hyperphysics.phy-astr.gsu.edu/hbase/Geophys/earthstruct.html>
7. MyEarthScience, "Moon" <https://myearthscience.com/astronomy/the-moon/>

Görsel Referansları

  1. https://www.neoldu.com/mevsimler-nasil-olusur-656h.htm
  2. https://handygeography.wordpress.com/gcse/the-restless-earth-revision-materials/structure-of-the-earth/
  3. https://www.space.com/earth-day-amazing-nasa-photos.html

Tablodaki veriler:https://en.wikipedia.org/wiki/Earth

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 19:57:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12865

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Cinsel Yönelim
Işık
Vegan
2019-Ncov
Bakteriler
Editör Seçkisi
Kafatası
Retrovirüs
İklim
Solunum
Sars Mers
Argüman
Orman
Yer
Bilim İnsanları
Nasa
Adaptasyon
Sinir
Canlı Cansız
Hayatta Kalma
Ana Bulaşma Mekanizması
Zaman
Bilinç
Deprem
Hastalık Kontrolü
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. C. Karanfil, et al. Dünya Gezegeni: Özellikleri, Oluşumu, İç Yapısı, Atmosferi.... (17 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/12865
Karanfil, E. C., Kayalı, Ö. (2020, December 17). Dünya Gezegeni: Özellikleri, Oluşumu, İç Yapısı, Atmosferi.... Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/12865
E. C. Karanfil, et al. “Dünya Gezegeni: Özellikleri, Oluşumu, İç Yapısı, Atmosferi....” Edited by Ögetay Kayalı. Evrim Ağacı, 17 Dec. 2020, https://evrimagaci.org/s/12865.
Karanfil, Ege Can. Kayalı, Ögetay. “Dünya Gezegeni: Özellikleri, Oluşumu, İç Yapısı, Atmosferi....” Edited by Ögetay Kayalı. Evrim Ağacı, December 17, 2020. https://evrimagaci.org/s/12865.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close