İnsan Popülasyonu: Kontrolsüz Nüfus Artışının Uzun Vadeli Etkileri Nelerdir?
Hayvan popülasyonlarının dinamiği alanında kullanılan kavramlar, insan nüfus artışına da uygulanabilmektedir ve insanlar, çevrelerini değiştirme kabiliyetleri bakımından sanıldığı kadar benzersiz değildir. Örneğin kunduzlar da tıpkı insanlar gibi inşa ettikleri barajlarla akarsu ortamını değiştirebilmektedir. Buna karşın insanları diğer türlerden ayıran ana konu, diğer türlerin zararı pahasına çevrelerinin taşıma kapasitesini artırabilmeleridir. Yani bir insan belirli bir bölgenin besin kapasitesini tarım gibi faaliyetlerle yükseltebilir.
Dünya'nın barındırdığı insan nüfusu ve buna bağlı olarak kaynak kullanımı hızla artmaktadır. Bu artış, Dünya'nın insan nüfusu bağlamında kapasitesine yönelik endişeler doğurmaktadır. Uzun vadeli üstel büyüme; kıtlık, hastalık, büyük ölçekli ölüm gibi potansiyel risklerin yanında kalabalıklaşmanın bir etkisi olarak meydana gelecek suç artışı gibi sosyal sonuçları da gündeme getirmektedir.
İnsan teknolojisi ve özellikle fosil yakıt kullanımı, Dünya'da benzeri görülmemiş değişikliklere neden olmuş, bazı ekosistemleri çöküşün eşiğine getirmiştir. Küresel ölçekte ozon tabakasının incelmesi, çölleşme, memba topraklarının kaybı ve iklim değişikliği gibi sorunların sebebi, insan faaliyetleridir.
İnsan nüfusu şu anda katlanarak artmaktadır (Şekil 19.3.1):
Üstel büyümenin bir sonucu da nüfusa belirli sayıda insanın katılması için gereken sürenin kısalmasıdır. Şekil 19.3.2, 1804 ile 1930 yılları arasında 1 milyar nüfus artışı için 123 yıl gerektiğini, ancak 1975 ile 1999 yılları arasında iki milyarlık bir artış için yalnızca 24 yılın yeterli olduğunu göstermektedir. Büyüme hızındaki bu ivme, muhtemelen önümüzdeki yıllarda azalmaya başlayacaktır. Buna rağmen nüfus artmaya devam edecek; özellikle ekosistemlere ve biyoçeşitliliğe verilen zarar, gezegenin insan kapasitesini düşürdüğü için aşırı nüfus tehdidi devam edecektir.
Nüfus Yoğunluğuna Bağlı Sınırların Üstesinden Gelmek
İnsanlar, çevrelerini değiştirme becerilerinin kapsamı bakımından benzersizdir. İnsanların zekası, toplumları ve iletişimleri tabanında doğan bu yetenek, Dünya'nın taşıma kapasitesinin ve nüfus yoğunluğuna bağlı sınırların aşılmasını; buna bağlı olarak insan nüfusunun artışını sağlamaktadır. İnsanlar doğa koşullarından korunmak amacıyla barınaklar inşa etmiş; gıda kaynaklarını artırmak amacıyla tarımı icat etmiş ve hayvanları evcilleştirmiş; bu yenilikleri de dil aracılığıyla nesilden nesile aktararak gelişmelerini sağlamışlardır.
İnsan nüfus artışını etkileyen diğer faktörler göç ve halk sağlığıdır. Geçmişe bakıldığında, on dördüncü yüzyılda bubonik veba gibi hastalıkların Avrupa nüfusunun %30 ila %60'ının hayatını kaybetmesine sebep olduğu ve genel dünya nüfusunu yüz milyon kişi kadar düşürdüğü görülmektedir. Afrika'da ortaya çıkan insanlar, Dünya'daki yaşanabilir neredeyse tüm alanlara göç etmiş ve koloni kapsamlarını genişletmiş; toplum sağlığı, sanitasyon, antibiyotik ve aşı kullanımı gibi atılımlarla bulaşıcı hastalıkların özellikle gelişmiş ülkeler bağlamında nüfusu sınırlama kabiliyetlerini ellerinden almıştır. Bununla beraber bulaşıcı hastalıkların insan nüfusunun artışı üzerindeki etkileri devam etmektedir. Örneğin Sahra altı Afrika'da 1950'den 1990'a kadar artan ortalama yaşam süresi, 1985'ten sonra büyük ölçüde HIV/AIDS ölümlerinin bir sonucu olarak düşmeye başlamıştır. HIV/AIDS'in neden olduğu ortalama yaşam süresindeki azalmanın 2005 yılı için 7 yıl olduğu tahmin edilmektedir.[1]
Beklenen yaşam süresinin azalması, ölüm oranlarının arttığının bir göstergesidir ve doğum oranlarının düşmesine yol açmaktadır.
Son 200 yılda insanların nüfus artış hızının artmasının temel nedeni, sanayi çağının teknolojik ilerlemeleri, bu teknolojileri destekleyen kentleşme ve özellikle fosil yakıtlardan faydalanılması çerçevesinde ölüm oranlarının azalmasıdır. Fosil yakıtların kullanımı, tarımın (makineleşme, böcek ilaçları ve gübreler) verimliliğini artırmayı ve yabani popülasyonlardan faydalanmayı mümkün kılarak insan nüfusunun büyümesi için gereken kaynakların önemli ölçüde artmasını sağlamıştır.
Yaş Yapısı, Nüfus Artışı ve Ekonomik Kalkınma
Bir nüfusun yaş yapısı, nüfusun farklı yaş aralıklarının birbirleri arasındaki oranıdır ve nüfus dinamikleri açısından önemli bir faktördür. Yaş yapısını temel alan modeller, nüfus artışının daha iyi öngörülebilmesini ve ilgili artışın ekonomik kalkınma düzeyiyle ilişkilendirilebilmesini sağlamaktadır. Hızlı nüfus artışına sahip ülkelerin yaş yapısı diyagramları piramidal şekildedir. Bu şekil, çoğu üreme çağında olan genç bireylerin baskın olduğu anlamına gelir (Şekil 19.3.3) ve genellikle yaşam koşullarının optimal olmadığı, bireylerin yaşlılığa kadar hayatta kalamadığı, doğum oranının yüksek olduğu az gelişmiş ülkelerde görülür. ABD dahil olmak üzere gelişmiş ülkelerde de bu piramidal yapıya benzer konik bir yapı görülmektedir; zira bu ülkelerde nüfus artışı yavaştır, üreme çağındaki gençlerin sayısı daha düşüktür ve piramidin büyük bir kısmını orta yaşlı ve yaşlılar oluşturmaktadır.
Farklı ülkelerin farklı nüfus oranları Şekil 19.3.3'te gösterilmektedir. Bu şekilde temsil edilen ülkeler arasında en yüksek artış oranları ekonomik açıdan daha az gelişmiş Afrika ve Asya ülkelerinde görülmektedir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Üstel İnsan Nüfusu Artışının Uzun Vadeli Sonuçları
Dünya nüfusuna yönelik "nüfus patlaması" olarak adlandırılan büyük bir krize yol açması muhtemel, tüyleri diken diken eden birçok öngörüde bulunulmuştur. Bu öngörülerden biri biyolog Dr. Paul R. Ehrlich'in 1968 yılında kaleme aldığı Nüfus Bombası (The Population Bomb) adlı kitapta dile getirilmektedir:[2]
Açlığı yok etme savaşı sona ermiştir. 1970'li yıllarda yüz milyonlarca insan, şu anda uygulanan acil durum programlarına rağmen açlıktan ölecektir. Çok geç kaldık, artık hiçbir şey dünyadaki ölüm oranının kayda değer ölçüde artmasını engelleyemez.
Birçok eleştirmen bu ifadeyi abartılı bulsa da üstel nüfus artışı yasaları hala geçerlidir; kontrolsüz nüfus artışı sonsuza kadar devam edemez.
Nüfus artışını azaltmaya yönelik çabalar, Çin'de birden fazla çocuk sahibi olan ve şehirde yaşayan çiftlere para cezası uygulamayı içeren tek çocuk politikasına yol açmıştır. Bununla beraber birçok Çinli çift, erkek çocuk istemeleri nedeniyle birden fazla çocuk yapmaya devam etmekte; ülkenin daha kırsal bölgelerinde kız bebeklerin öldürüldüğüne dair haberler gündeme gelmekte, Çin'in uyguladığı bu politikanın genel nüfus büyümesi bağlamında etkileri birçok tartışmaya konu olmaktadır. Diğer ülkelerde uygulanan aile planlaması eğitimleri, yaşam standartlarının yükseltilmesi ve nüfus artış oranlarının sınırlandırılması bakımlarından son derece olumlu etkilere yol açmıştır.
Bütün bunlara karşın insan nüfusu artmaya devam etmektedir. Bu artan nüfusu beslemek adına gıda üretim ihtiyacı da, gıda ve diğer kaynaklara erişimde konusunda yaşanan eşitsizlikler de doğru orantılı olarak artmaktadır. Birleşmiş Milletler, 2100 yılında Dünya nüfusunun 6 milyar (bir düşüş) ila 16 milyar arasında olacağını öngörmektedir. Bu süreç içerisinde nüfus artışının Dr. Erlich'in öngördüğü krizden kaçınmaya yetecek kadar düşürülüp düşürülemeyeceğini bilmenin bir yolu yoktur.
Nüfus artışının bir diğer sonucu da doğal çevrenin değişmesi ve bozulmasıdır. Bu bağlamda birçok ülke sera gazı emisyonları konusunda sınırlandırmalara gitmiştir ve insan kaynaklı iklim değişikliğinin önüne geçmeye çalışmaktadır. Buna karşın bütün ülkelerin katılacağı bir iklim değişikliği anlaşması atılması halen zor bir adımdır; zira az gelişmiş ve ekonomik bağlamda kalkınmaya çalışan birçok ülkenin ekonomik kalkınmalarını yavaşlatacak yaptırımları uygulama olasılığı düşüktür. Bu konuda karşımıza çıkan bir başka zorluk ise iklim değişikliğinin ABD dahil olmak üzere birçok gelişmiş ülkelerde hararetle tartışılan bir sosyo-politik sorun olmasıdır.
Bu uzun vadeli sonuçlar çerçevesinde, insan nüfusunun artışının engellenmesi ve çevremizin nüfusumuzu destekleme kapasitesinin sürdürülmesi bağlamlarında son derece belirsiz bir geleceğe doğru süzülmekteyiz.
Özet
- İnsan nüfusu üstel olarak artmaktadır.
- İnsanlar, teknoloji, kentleşme ve fosil yakıtlar sayesinde Dünya'nın nüfus taşıma kapasitesini artırmışlardır.
- Bir popülasyonun yaş yapısı popülasyonun büyümesine yönelik öngörülerde bulunabilmemizi sağlamaktadır.
- İnsan nüfusunun kontrolsüzce büyümesi, insan refahı ve Dünya'nın ekosistemleri üzerinde son derece ciddi uzun vadeli etkiler yaratabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 3
- 3
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ D. Dorling, et al. (2006). Global Inequality Of Life Expectancy Due To Aids. BMJ, sf: 662-664. doi: 10.1136/bmj.332.7542.662. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. R. Ehrlich. (1971). The Population Bomb. ISBN: 9781568495873. Yayınevi: Buccaneer Books.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 04:28:59 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13581
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.