Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Popülasyon Artışı ve Regülasyonu: Canlıların Nüfusu Nasıl Kontrol Altında Tutuluyor?

Popülasyon Artışı ve Regülasyonu: Canlıların Nüfusu Nasıl Kontrol Altında Tutuluyor? Pixabay
14 dakika
1,867
Evrim Ağacı Akademi: Popülasyon ve Komünite Ekolojisi Yazı Dizisi

Bu yazı, Popülasyon ve Komünite Ekolojisi yazı dizisinin 2. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Popülasyon Demografisi ve Dinamikleri: Canlı Popülasyonları Nasıl Büyüyor, Nasıl Küçülüyor?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Popülasyon artışının basit düzeydeki iki modeli, popülasyon büyüklüğündeki değişim oranını tanımlamak için rastgele gerçekleşen olayları hesaba katmayan, deterministik denklemleri temel alır. Bu modellerden ilki olan üstel artış modeli, sayıları herhangi bir limite tabi olmaksızın artan teorik popülasyonları tanımlar. İkinci model olan lojistik büyüme modelinde ise popülasyon boyutu arttıkça yoğunlaşan üremeye bazı sınırlar getirilmektedir. Bu modellerin ikisi de doğal popülasyonları yeterli oranda tanımlamasa da belirli düzeylerde karşılaştırma yapmayı mümkün kılmaktadır.

Üstel Büyüme

Popülasyonların başlangıçtaki büyüme hızları üstel büyüme modeli çerçevesinde gerçekleşir. Bununla beraber popülasyonları sınırlayan etkiler de yok değildir. Örneğin Charles Darwin'in de doğal seçilim teorisi üzerinde çalışırken etkilendiği İngiliz din adamı Thomas Malthus'un 1798 tarihli kitabında, doğal kaynakları bol olan popülasyonların oldukça yüksek hızlarda büyüdüğü, ancak nüfus ile kaynak kullanımının da arttığı ve kaynakların tükenmesiyle popülasyon büyümesinin sınırlandığı ifade edilmektedir.

Organizmalarda üstel büyümenin en iyi örneği büyük ölçüde ikiye bölünerek üreme yoluyla çoğalan prokaryotlarda, yani bakterilerde ve arkelerde görülür. Bu bölünme, birçok bakteri türü için yaklaşık bir saat sürer. Eğer bin adet bakteri, sonsuz miktarda besin içeren büyük bir şişeye yerleştirilirse, bakteri sayısı yalnızca 1 saat sonra binden iki bine kadar yükselecektir. Bir saat sonra ise iki bin bakteri de bölünecek, şişedeki bakteri sayısı dört bine ulaşacaktır. Üçüncü saatte şişede sekiz bin bakteri; 24 saat sonra ise 16 milyar bakteri olacaktır. Üstel büyüme de bu fenomeni konu alır; her bir üreme çağında üreyebilecek organizmaların sayısı, yani büyüme oranı katlanarak artmaktadır. Üstel büyüme, popülasyon büyüklüğü/sayısı (NN) bir düzleme oturtulduğunda "J" biçminde bir büyüme eğrisi ile ifade edilir.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynakların sınırsız olduğu durumlarda popülasyonlar üstel büyüme gösterme eğilimindedir.
Kaynakların sınırsız olduğu durumlarda popülasyonlar üstel büyüme gösterme eğilimindedir.
Libre Texts

Bazı türler, yaşaması ve büyümesi bağlamında uygun ve yeni bir yaşam alanıyla buluştuğunda kısa bir süreliğine üstel büyüme gösterebilmektedir; ancak şişedeki bakteri gibi örnekler kaynak başta olmak üzere çeşitli limitlerin var olduğu gerçek dünyanın tam bir temsili değildir. Örneğin, deney sırasında şişede bulunan bakterilerin bir kısmı kesinlikle ölecek, dolayısıyla üreyemeyecektir. Artış hızı hesaplarında bu limit de göz önünde bulundurulmalıdır; bir popülasyonun artış hızı, büyük ölçüde bir döngü sırasında ölen organizmaların sayısı olan DD'nin doğum sayısından (BB) çıkarılmasıyla belirlenir ve doğum ve ölüm oranlarını tek bir faktörde (rr) buluşturan basit bir denklemle ifade edilebilir.

Popu¨lasyon Bu¨yu¨mesi=rN\Large \text{Popülasyon Büyümesi} = rN

Popülasyon büyüklüğünün arttığı durumlarda değişim oranı pozitiftir; dolayısıyla r değeri pozitiftir. Bu değerin negatif olması popülasyon boyutunun küçüldüğü; sıfır olması ise popülasyon boyutunun değişmediğini gösterir. Popülasyon boyutunun değişmediği durumlar "sıfır nüfus artışı" olarak adlandırılmaktadır.

Lojistik Büyüme

Üstel büyüme, ancak doğal kaynaklar sonsuz şekilde mevcutsa mümkün olmaktadır; gerçek dünya ise böylesi bir bolluktan çok uzaktır. Charles Darwin de bu gerçeği bireylerin kendi türdaşları veya diğer türlerle sınırlı kaynaklar için mücadele edeceğini öne süren "var olma mücadelesi" tanımında kabul etmektedir. Bu mücadele çerçevesinde, doğal seçilim bağlamında başarılı birey ve türlerin hayatta kalma, dolayısıyla kendilerini başarılı kılan özellikleri bir sonraki nesle aktarma olasılığı daha yüksektir. Popülasyon ekologları da bu sınırlı kaynak gerçeğini göz önünde bulundurarak lojistik büyüme modelini ortaya atmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Taşıma Kapasitesi ve Lojistik Model

Az sayıda bireyin ve bol miktarda kaynağın bulunduğu ortamlarda üstel büyüme meydana gelebilir; ancak birey sayısı yeterince arttığında kaynaklar yine de tükenir ve büyüme hızı yavaşlar. Böyle bir senaryoda büyüme oranı sabitlenecek ve düzleşecektir. Belirli bir çevrenin kaynakları çerçevesinde taşıyabileceği maksimum popülasyon boyutuna, yani büyüme oranının sabitlendiği noktaya taşıma kapasitesi (KK) adı verilir. Gerçek popülasyonlarda, büyüyen bir popülasyon genellikle taşıma kapasitesini aşar ve ölüm oranı, doğum oranını aşarak popülasyon büyüklüğünün taşıma kapasitesine veya altına düşmesine neden olur. Bununla beraber çoğu popülasyon taşıma kapasitesini bire bir takip etmemekte; bu kapasitenin bir üstüne çıkarak, bir altına inerek dalgalanmaktadır.

Taşıma kapasitesi, lojistik büyüme hesaplarında kullanılan formüle düzenleyici değişken olarak dahil edilmektedir. "K−NK - N" ifadesi, belirli bir zamanda bir popülasyona eklenebilecek birey sayısını; K−NK\frac{K-N}{K}, taşıma kapasitesinin büyümeyi kaldıracak kısmını temsil eder. Böylece üstel büyüme modeli sınırlandırılır ve lojistik büyüme denklemi oluşturulur.

Popu¨lasyon Bu¨yu¨mesi=rN[K−NK]\Large \text{Popülasyon Büyümesi} = rN[\frac{K-N}{K}]

N neredeyse sıfır olduğunda parantez içindeki miktar, neredeyse 1'e (K/KK/K) eşit olmakta ve büyüme üstel bir nitelik kazanmaktadır. Nüfus büyüklüğü taşıma kapasitesine eşit olduğunda (N=KN = K) parantez içindeki miktar sıfıra eşit olmakta, dolayısıyla büyüme durmaktadır. Bu denklem grafiği (lojistik büyüme) S şeklinde bir eğri doğurur. Bu da popülasyon artışının üstel büyümeye kıyasla daha gerçekçi bir modelidir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

S şeklindeki bir eğri üç farklı bölümden oluşmaktadır. S harfinin alt kısmı üstel büyümeyi temsil eder; az birey ve bol kaynak vardır. Orta kısmı kaynak sınırlarının etkisini göstermeye başladığı, büyüme hızının düştüğü kısımdır. Üst kısımda ise popülasyon, çevrenin taşıma kapasitesine yaklaşmış ve popülasyon boyutunda değişiklikler azalmıştır.

Kaynakların sınırlı olduğu durumlarda popülasyonlar lojistik büyüme gösterme eğilimindedir. Bu büyüme türünde kaynaklar azaldıkça popülasyonun büyüme hızı düşer; taşıma kapasitesine ulaştığında ise durur.
Kaynakların sınırlı olduğu durumlarda popülasyonlar lojistik büyüme gösterme eğilimindedir. Bu büyüme türünde kaynaklar azaldıkça popülasyonun büyüme hızı düşer; taşıma kapasitesine ulaştığında ise durur.
Libre Texts

Tür İçi (Intraspesifik) Rekabetin Rolü

Lojistik modelde bir popülasyonu oluşturan tüm bireylerin kaynaklara eşit düzeyde erişebileceği ve eşit hayatta kalma şansına sahip olduğu varsayılır. Bitkiler için önemli kaynaklar su, güneş ışığı, besin ve büyüyebilecek alan; hayvanlar için ise yiyecek, su, barınak, yuva alanı ve eşlerdir.

Gerçek dünya senaryolarında popülasyonu oluşturan bireyler arasındaki fenotipik varyasyonlar, bazı bireylerin çevrelerine başkaca bireylerden daha adapte olduğu anlamına gelir. Popülasyonu oluşturan bireyler arasında bu çerçevede gerçekleşen kaynak rekabeti ise tür içi veya intraspesifik rekabet adını almıştır. Tür içi rekabet, taşıma kapasitesinin çok altında popülasyona sahip çevrelerde yaşayan bireyleri etkilemeyebilir; zira böyle bir çevrede tüm bireyler adaptasyon farklarından bağımsız olarak kaynaklara erişebilecektir. Ancak popülasyon boyutu arttıkça rekabet de yoğunlaşır ve çevrede biriken atıklar vb. de çevrenin taşıma kapasitesini düşürerek bu rekabetin daha da kızışmasına sebep olabilir.

Lojistik Büyüme Örnekleri

Ekmek ve alkollü içecek imalatında kullanılan mikroskobik bir mantar olan maya, bir test tüpünde yetiştirildiğinde klasik S-şekilli eğri sergiler; yani popülasyon, büyümesi için gerekli besin maddelerini tükettikçe büyüme hızı yavaşlar. Bununla beraber gerçek dünyada bu idealize eğimin çeşitli varyasyonları gözlemlenmektedir. Örneğin koyunlar ve bayağı foklarda popülasyon boyutu taşıma kapasitesini kısa süreliğine aşmakta ve takibinde altına düşmekte; düzenli olarak dalgalanmaktadır. Bu dalgalanmaya rağmen popülasyon genelinde lojistik model takip edilebilmekte ve geçerliliğini korumaktadır.

İdeal koşullarda yetiştirilen maya, klasik S lojistik büyüme eğrisini sergiler. Buna karşın fokların doğal popülasyonu dalgalanma eğilimindedir.
İdeal koşullarda yetiştirilen maya, klasik S lojistik büyüme eğrisini sergiler. Buna karşın fokların doğal popülasyonu dalgalanma eğilimindedir.
M. Russell; Libre Texts

Popülasyon Dinamikleri ve Regülasyon

Lojistik popülasyon büyümesi modelleri, birçok doğal popülasyonlarda geçerli ve faydalı modellerdir; ancak yine de gerçek dünyadaki popülasyon dinamiklerini büyük ölçüde basite indirgerler, zira modellerde çevrenin taşıma kapasitesinin değişmediği örtük olarak varsayılmaktadır, ancak taşıma kapasitesi yıl içinde ve yıldan yıla çeşitli faktörlerden etkilenerek değişir. Örneğin bir bölgede bazı yazlar sıcak ve kurak, bazı yazlar soğuk ve yağışlı geçebilir ve ayrıca kış mevsiminin taşıma kapasitesi yaz mevsimine kıyasla çok daha düşüktür. Bunun yanında depremler, volkanlar ve doğal yangınlar gibi olaylar da bir çevreyi, dolayısıyla taşıma kapasitesini değiştirme gücüne sahiptir. Taşıma kapasitesini etkileyen bir başka unsur da popülasyonların genellikle izole bir şekilde var olmadığı gerçeğidir; tüm popülasyonlar çevreyi başkaca türlerle paylaşır ve benzer kaynaklar için bu türlerle rekabet ederler. Bu fenomene ise türler arası veya interspesifik rekabet adı verilmektedir. Tüm bu faktörler belirli bir popülasyonun nasıl büyüyeceğini öngörmek bağlamında önemlidir.

Popülasyon boyutu çeşitli şekillerde regüle edilmektedir. Bu faktörler, popülasyon yoğunluğunun büyüme hızı ve ölüm oranlarını etkilediği yoğunluğa bağımlı sınırlayıcı faktörler ve popülasyon boyutundan bağımsız olarak popülasyonda ölümlere sebep olan yoğunluktan bağımsız faktörler olarak iki başlıkta ele alınmaktadır. Yaban hayatı üzerine çalışan biyologlar, bu iki faktörü de göz önünde bulundurarak popülasyon yönetim kriterlerini belirlemekte; böylelikle soy tükenmesi ve aşırı nüfus olaylarını kontrol edebilmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Yoğunluğa Bağlı Sınırlayıcı Faktörler

Yoğunluğa bağlı faktörlerin çoğu doğası gereği biyolojiktir ve avlanma, türler arası ve tür içi rekabet ve parazitleri içerir. Ana hatlarıyla ele alındığında bir popülasyonun yoğunluğu, ölüm oranıyla doğru orantılıdır. Örneğin tür içi ve türler arası rekabetin yoğun olduğu durumlarda rekabete taraf türlerin üreme oranları genellikle daha düşük olacak ve buna bağlı olarak popülasyonlarının büyüme hızı düşecektir. Bir predatörün avladığı türlerin popülasyonun küçülmesi, predatörün besin kaynaklarının azalması anlamına gelir ve bu da predatör popülasyonlarında düşüşlere sebep olur. Yoğunluğa bağlı bir başka sınırlayıcı faktör de hastalıkların yayılma hızıdır; yoğun popülasyonlarda hastalıklar daha hızlı yayılarak ölüm oranlarını artırır.

Yoğunluğa bağlı düzenleme, Avustralya'da iki çalışma alanında yabani eşek popülasyonlarıyla yapılan doğal bir deneyde incelenmiştir.[1] Alanlardan birinde popülasyon, nüfus kontrol programlarıyla azaltılmış; diğerine ise herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır. Deneyin başlangıcında kontrol edilen ilk alanın popülasyonu, kontrol edilmeyen ikinci alanın popülasyonunun yarısı kadardır.

İkinci alanda 1986 ve 1987 yılları arasında popülasyon yoğunluğunda bir değişiklik görülmezken kontrol altında tutulan birinci alanda popülasyon yoğunluğu artmıştır. İki popülasyonun büyüme oranları arasındaki bu fark, bireylerin yavrulama oranlarıyla değil, ölüm oranlarıyla açıklanmaktadır; zira araştırmacılar, annelerin yavrulama oranlarının nüfus yoğunluğundan etkilenmediğini bulgulamıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Bununla beraber iki popülasyonun büyüme oranları arasındaki fark, ikinci alanda (yüksek popülasyon yoğunluğu içinde) yaşayan annelerin yüksek kaliteli besinlere erişiminin düşmesi, dolayısıyla annenin yeterli beslenememesi sebebiyle yavru ölüm oranlarının artması ile açıklanmaktadır. Yani ilk alanda yaşayan bireyler tüm kaynaklara rahatlıkla erişebilmekte, yavrularını besleyebilmektedir, ancak ikinci alanda yaşayan bireylerin kaynaklara erişimi sorunludur ve bu da annelerin, buna bağlı olarak da yavruların yeterli beslenememesine sebep olmaktadır.

Yüksek yoğunluklu ve düşük yoğunluklu popülasyonlar arasında yaşa bağlı ölüm oranları. Yüksek yoğunluklu popülasyonda yavru ölüm oranları, annelerin yüksek kaliteli besinlere erişimde yaşadığı sorunlar nedeniyle çok daha yüksektir.
Yüksek yoğunluklu ve düşük yoğunluklu popülasyonlar arasında yaşa bağlı ölüm oranları. Yüksek yoğunluklu popülasyonda yavru ölüm oranları, annelerin yüksek kaliteli besinlere erişimde yaşadığı sorunlar nedeniyle çok daha yüksektir.
Libre Texts

Yoğunluktan Bağımsız ve Yoğunluğa Bağlı Sınırlayıcı Faktörler Arasındaki İlişki

Hava durumu, kirlilik ve doğal afetler gibi birçok fiziksel faktör, popülasyonları yoğunluklarından bağımsız olarak etkiler ve ölüm oranlarını artırır. Örneğin bir geyik, bölgede ne kadar geyik olursa olsun, bir orman yangınına yakalanırsa ve kaçamazsa ölecektir. Yani bu geyiğin hayatta kalma şansı popülasyon yoğunluğundan bağımsızdır.

Bununla beraber gerçek dünyada popülasyon regülasyonu çok daha karmaşıktır ve yoğunluğa bağlı ve bağımsız faktörler birbirleriyle etkileşime girerek birbirlerini etkileyebilir. Örneğin doğal afet gibi yoğunluktan bağımsız bir faktör sonucunda ölüm oranları artan yoğun bir popülasyon, seyrek bir popülasyona kıyasla daha farklı bir şekilde toparlanacaktır. Mesela çetin bir kış geçiren yoğun bir geyik popülasyonu, ardında üreme çağında daha fazla geyik bırakır; dolayısıyla popülasyon, eski sayısına daha hızlı ulaşır.

Evrim İş Başında! Yünlü Mamutların Nesli Nasıl Tükendi?

Paleontologlar, tüylü mamutların neslinin yaklaşık 10 bin yıl önce, bu mamutları avlayabilen insanların Kuzey Anerika ve kuzey Avrasya bölgesine göç etmesiyle tükenmeye başladığını düşünmektedir. Doğu Sibirya Denizi'nde bulunan Wrangel Adası'nda bir mamut popülasyonu, MÖ 1700 gibi bir tarihe kadar insanlardan izole olarak hayatta kalabilmiştir. Sibirya ve kuzey bölgelerde buzlarda donmuş halde bulunan bedenler, bu hayvanlar hakkında bizlere çok şey söylemektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Olgularla Radyoloji Pediatrik Görüntüleme
  • Boyut: 21,5*27,5
  • Sayfa Sayısı: 208
  • Basım: 1
  • Basım Yeri: ANKARA
  • ISBN No: 9786053554868
Devamını Göster
₺870.00
Olgularla Radyoloji Pediatrik Görüntüleme
  • Dış Sitelerde Paylaş

İklim değişikliği ve insan avcılığı ile nesli tükenen bu hayvanlar hakkında 2008 yılında yapılan bir çalışma, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak 6 bin yıl önce mamutların yaşam alanının 480 milyon kilometrekareden yalnızca 500 bin kilometre kareye düştüğünü bulgulamıştır.[2] Yaşam alanlarındaki bu düşüşün ve iklim değişikliğinin yanında insanların mamutları avladığı da kanıtlarla belgelenmiş bir gerçektir; öyle ki bilim insanları, mamutların neslinin tükenmesinde rol oynayan bir başka faktörün de insan avcıların, 20 bin yıl önceki son buzul çağında, Bering Boğazı üzerinden Kuzey Amerika'ya göç etmesi olduğunu öne sürmektedir. 2012 tarihli bir başka çalışma da bu muhteşem hayvanların neslinin tükenmesinden tek başına hiçbir faktörün sorumlu olmadığı; birçok faktörün bir arada rol oynadığını savunmaktadır.[3]

Bir popülasyonun istikrarını belirleyen birbiriyle etkileşim halinde birçok faktör bulunur; bu da popülasyonları korumaya yönelik faaliyetleri son derece karmaşık kılmaktadır. Bununla beraber insanların da çevrelerini ve popülasyonları etkileyen bir faktör olduğunu da unutmamak gerekir. Nihayetinde bir tür olarak tarihimiz, ilkel av teknolojileriyle bile neslinin tükenmesine şöyle ya da böyle katkıda bulunduğumuz türlerle bezelidir.

(a) 1916 yılında yapılmış, Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nde bulunan mamut sürüsü duvar resmi; (b) Rusya'nın St. Petersburg kentinde, Zooloji Müzesi'nde bulunan dünyadaki tek doldurulmuş mamut; ve (c) 2007 yılında Sibirya'da keşfedilen Lyuba adlı bir aylık yavru mamut.
(a) 1916 yılında yapılmış, Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nde bulunan mamut sürüsü duvar resmi; (b) Rusya'nın St. Petersburg kentinde, Zooloji Müzesi'nde bulunan dünyadaki tek doldurulmuş mamut; ve (c) 2007 yılında Sibirya'da keşfedilen Lyuba adlı bir aylık yavru mamut.
(a) C. R. Knight; (b) "Tanapon"/Flickr; (c) M. Howry

Demografi Temelli Popülasyon Modelleri

Popülasyon ekologları, bir türün deneyimlediği popülasyon artışını doğrudan etkileyebilen; doğum oranları, ilk üreme yaşı, yavru sayısı ve hatta ölüm oranları gibi etmenlerin tıpkı anotomi ve davranışlara benzer şekilde evrimleşebileceğini öne sürmektedir. Buna dayanarak ekologlar, bir uçta K-seçimli türler, diğer uçta r-seçimli türler olmak üzere bir yaşam "stratejileri" spektrumu geliştirmiştir.

Bu spektrumun K ucu, çevrelerinin taşıma kapasitesine yakın popülasyonlarda olma eğilimindedir ve genellikle büyük ancak sayıca az yavrular doğurmakta; bu yavruların her birine de fazlaca kaynak sunmaktadır. Spektrumun r ucunda bulunan türler ise istikrarsız ve değişimi öngörülemez ortamlara adaptedir; çok sayıda küçük yavru doğurur, yavrulara kaynak sunmaz ve herhangi bir özel ilgi göstermezler. Yavrular da doğduklarında görece hayatlarını sürdürebilecek donanıma sahip olurlar. Spektrumun K ucunda bulunan türlere örnek olarak filler; r ucunda bulunan türlere örnek olarak denizanası gibi deniz omurgasızları ve karahindiba gibi bitkiler verilebilir.

Bu iki "strateji" spektrumu, gerçek dünyada türlerin yaşam öykülerini anlamamıza yardımcı olabilir. Bununla beraber böylesi stratejiler birbirinden bağımsız olarak evrimleşebilir ve gruplar halinde evrimleşmesi şart değildir; yani spekstrumun K ucunda bulunan bir tür, tipik durumun aksine çok sayıda yavru doğurabilir veya r ucunda bulunan bir tür, yavrularıyla ilgilenebilir. Bu bağlamda her türün, spektrumda bulunduğu konumdan bağımsız olarak iki tan birine özgü özellikler barındırması da mümkün olmaktadır.

Özet

Sınırsız kaynak içeren bir çevrede bulunan popülasyonlar, her nesilde artan bir büyüme hızıyla genişler. Bu fenomen üstel büyüme olarak adlandırılmaktadır. Kaynaklar sınırlı olduğunda ise popülasyonlar lojistik büyüme sergiler ve çevrenin taşıma kapasitesine ulaştıklarında büyüme dengelenir.

Popülasyonlar, yoğunluğa bağlı ve yoğunluktan bağımsız çeşitli faktörlerle regüle edilmektedir. İlk üreme yaşı ve yavru sayısı gibi yaşam öyküsü özellikleri de anatomi ve davranış gibi popülasyon genelinde evrim geçirebilen özelliklerdir. r- ve K-seçim modelleri bu özelliklerin (ve özellik gruplarının) popülasyonları taşıma kapasitesinde sabitleyecek (K-seçim) veya hızlı popülasyon büyümesi ve çökmesine (r-seçim) sebep olabilecek adaptasyonların evrimleşebileceği temeli üzerine kuruludur. Türler de bu iki uç nokta arasında bir yerlere adapte olmakta ve hayatlarını buna göre sürdürmektedir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Popülasyon ve Komünite Ekolojisi Yazı Dizisi

Bu yazı, Popülasyon ve Komünite Ekolojisi yazı dizisinin 2. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Popülasyon Demografisi ve Dinamikleri: Canlı Popülasyonları Nasıl Büyüyor, Nasıl Küçülüyor?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Muhteşem! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • ^ D. Choquenot. (2006). Density-Dependent Growth, Body Condition, And Demography In Feral Donkeys: Testing The Food Hypothesis. Wiley, sf: 805-813. doi: 10.2307/1940583. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ D. Nogués-Bravo, et al. (2008). Climate Change, Humans, And The Extinction Of The Woolly Mammoth. PLOS Biology, sf: e79. doi: 10.1371/journal.pbio.0060079. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ G. M. MacDonald, et al. (2012). Pattern Of Extinction Of The Woolly Mammoth In Beringia. Nature Communications, sf: 1-8. doi: 10.1038/ncomms1881. | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 27/07/2024 03:44:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13655

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Böcekler
Ara Geçiş Türleri
Deniz
Epigenetik
Einstein
Kuşlar
Nüfus
Dalga Boyu
Entomoloji
Viral
Kurt
Mavi
Jeoloji
Zaman
Bilgisayar
Tedavi
Yaşamın Başlangıcı
Bilgi
Transkripsiyon
Bağışıklık
Malzeme
Ecza
Nöroloji
Fare
Bilinç
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
L. Texts, et al. Popülasyon Artışı ve Regülasyonu: Canlıların Nüfusu Nasıl Kontrol Altında Tutuluyor?. (14 Ocak 2023). Alındığı Tarih: 27 Temmuz 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/13655
Texts, L., Karagözoğlu, M. (2023, January 14). Popülasyon Artışı ve Regülasyonu: Canlıların Nüfusu Nasıl Kontrol Altında Tutuluyor?. Evrim Ağacı. Retrieved July 27, 2024. from https://evrimagaci.org/s/13655
L. Texts, et al. “Popülasyon Artışı ve Regülasyonu: Canlıların Nüfusu Nasıl Kontrol Altında Tutuluyor?.” Edited by Mert Karagözoğlu. Evrim Ağacı, 14 Jan. 2023, https://evrimagaci.org/s/13655.
Texts, Libre. Karagözoğlu, Mert. “Popülasyon Artışı ve Regülasyonu: Canlıların Nüfusu Nasıl Kontrol Altında Tutuluyor?.” Edited by Mert Karagözoğlu. Evrim Ağacı, January 14, 2023. https://evrimagaci.org/s/13655.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close