İnsan Beyin Dalgalarının Keşfinin Unutulmuş Tarihi: Keşif Kime Ait ve Nazilerin Bu Konuyla İlgisi Ne?

- Çeviri
- Bilim Tarihi
İnsan beynindeki dalgaların keşfinin üzerinden yüz yıl geçti. Ancak bu şaşırtıcı keşfin öyküsünü çok az kişi biliyor, çünkü gerçek öykü örtbas edildi ve tarihe karıştı!
Bundan yaklaşık 20 yıl önce Fields, Almanya ve İtalya'daki öncü bilim insanlarının laboratuvarlarını ziyaret ederek bazı sorularına cevaplar arıyordu. Fields'ın öğrendikleri, doğru kabul edilen tarihi altüst ederek Naziler, beyin dalgaları, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ve bir intiharı içeren tüyler ürpertici bir hikayeyi ortaya çıkarttı. Açığa çıkan tarih, günümüz olaylarıyla birlikte yankı uyandırıyor ve bu da tarihin, bilimin ve toplumun nasıl iç içe geçmiş olduğunu gözler önüne seriyor.
İnsan beyin dalgaları, beyin dokusu boyunca sürekli yayılan elektriksel salınımlar, düşüncelerimiz ve algılarımızla birlikte değişir.[1], [2] Bu dalgaların tıp alanındaki değeri paha biçilemezdir. Beyin dalgaları, her türlü nörolojik ve psikolojik bozukluğun tespitine yardımcı olur ve bazı nöbetleri tetikleyen hastalıklı beyin dokusunu çıkarırken beyin cerrahlarına yol gösterirler.
Sağlıklı bir beyindeki rolleri ise henüz yeni yeni anlaşılmaya başlanmıştır ve beynin bilgiyi nasıl işlediğine dair temel anlayışımızı değiştirmektedir. Tüm dalgalar gibi beyin boyunca yayılan elektriksel dalgalar da senkronize olur. Bu senkronizasyon su dalgalarının tekneleri yukarı aşağı hareket ettirmesi gibi düşünülebilir. Tabii beyin dalgaları söz konusu olduğunda senkronize olan şey nöron grupları arasındaki aktivitedir.
Peki beyin dalgalarını kim keşfetti? Bu keşif esnasında ne bulduklarını sanıyorlardı? Neden Nobel veya bir başka ödül almadılar?
En yaygın anlatımlara göre, münzevi bir doktor olan Hans Berger, 1924 yılında Almanya'nın Jena kentinde, daha sonra Doğu Almanya'nın bir parçası olacak olan bu şehirde, bulunan bir akıl hastanesindeki hastalarında ilk insan beyin dalgalarını kaydetmişti. Ne yaptığını kimseye anlatmadı ve elde ettiği bu önemli bulguları beş yıl boyunca gizli tuttu. Naziler 1930'larda iktidara geldiklerinde akıl hastaneleri, "ırksal hijyeni" sağlamak amacıyla zorla yapılan kısırlaştırma ve ötenazi uygulamalarının merkez üslerinden biri haline geldi. Bu tesislerde geliştirilen bazı yöntemler, toplama kamplarındaki sanayileşmiş öldürme yöntemlerinin öncüsü olmuştu.
Berger, Jena'daki akıl hastanesinin müdürü olarak bu olayların muhtemelen tam merkezinde yer alıyordu. Fields'ın söz konusu hastaneyi ziyareti sırasında okuduğu biyografilerde Berger'in Nazi zulmü nedeniyle 1941 yılında intihar ettiği belirtiliyordu. Zamanında Berger'in yanında çalışmış olan psikiyatrist Rudolf Lemke, 1956 yılında kaleme aldığı anma yazısında şu şekilde yazmıştı:
Berger, Hitler'in yandaşı değildi ve bu yüzden üniversitedeki görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Bunu beklemiyordu ve ağır bir şekilde incindi. Bu durum ona, sonu ölümle biten bir depresyon armağan etti.
Bu durum Fields'a göre garipti. Naziler, 1933'te Alman akademisyenlerin yüzde 20'sini tasfiye ettikleri gibi Berger’i de görevden alamazlar mıydı?[3] Sadakatsiz siyasetçileri, yöneticileri ve diğerlerini acımasızca kovan hatta "ortadan kaldıran" bir rejim, Berger’i neden farklı görüyordu?[4]

Fields, Jena ziyaretinde Lemke'nin aslında Nazi Partisi (NSDP) üyesi olduğunu öğrendi. Lemke, Kalıtsal Sağlık Mahkemesinde (Alm. "Erbgesundheitsgericht") fiziksel engelliler, psikiyatri hastaları, alkolikler ve benzeri grupları kapsayan, geniş bir tanımla "zihinsel ve fiziksel olarak uygun olmayan" kişilerin zorla kısırlaştırılması için çalışıyordu.[5] Diğer pek çok yetkili gibi Lemke de savaşın ardından Jena'da kaldı ve Yahudi karşıtlığı (antisemitizm), eşcinsellik karşıtlığı (homofobi) gibi görüşleri yetkililer tarafından örtbas edildi. 1945'ten 1948'e kadar Jena Psikiyatri Kliniği'nin yöneticiliğini yaptı.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Jena, Sovyetler Birliği'nin kontrolü altına girdi ve bu büyük çaplı örtbası ortaya koyan belgeler ya kayboldu ya da imha edildi. Fields, Berger'in hastanesini ziyaret ettiğinde sinirbilimci Christoph Redies ve Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından Sovyet kayıtlarına ulaşmış bir tıp tarihçisi olan Susanne Zimmermann ile görüştü. Bu görüşmelerin sonunda Berger'in aslında bir Nazi sempatizanı olduğu ortaya çıktı. Zimmermann'a göre, Berger herhangi bir protesto amacıyla değil, bağımsız bir depresyon nedeniyle hastanede intihar etmişti. Berger'in kendi hayatına son vermesi, o dönemde Nazi vahşetlerine karışmış birçok kişinin intiharıyla benzerlik gösteriyordu.
İnsan beyin dalgalarına ilişkin en eski kayıtları içeren tozlu laboratuvar defterini inceleyen Zimmermann, Berger'in sayfa kenarlarına yazdığı antisemitik notlara dikkat çekti. Bunun yanı sıra Berger'in çalıştığı zorunlu kısırlaştırma mahkemesine ait bir yığın dava kaydını ortaya çıkardı. Bu mahkeme, o dönemde "uygunsuz" bireylerin ebeveyn olmasını engellemeyi amaçlayan "ırk ıslahı" (İng. "eugenics", "öjeni") hareketinin parçasıydı.[6] Söz konusu mahkeme kayıtlarının yüksek sesle okunması, insanların kendilerinin ya da sevdiklerinin kısırlaştırılmaması için mahkemeye yalvardığı dehşet dolu anları adeta yeniden canlandırıyordu. Ancak Berger, tüm bu itirazları reddederek mahkemedeki herkesi zorla kısırlaştırılmaya mahkum etmişti.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Berger'in EEG araştırması hoş karşılanmadı. Berger, telepatinin varlığına inanıyordu ve beyin dalgalarının telepatinin temeli olabileceği düşüncesine sahipti. Ancak sonunda bu fikri reddetti ve bunun yerine, beyin dalgalarının bir tür psişik enerji olduğuna inanmaya başladı. Berger'e göre psişik enerji de diğer enerji türleri gibi yok edilemez veya yoktan var edilemezdi, ancak fiziksel olaylarla etkileşime girebilirdi. Bu düşünceden yola çıkarak biliş faaliyetlerinin beyinde sıcaklık değişimleri yaratacağını öne sürdü. Bu fikrini, zihinsel hastalarının beyinlerine rektal termometreler batırıp ardından ameliyat sırasında hastalar bilişsel görevler yaparken beyinlerinde gerçekleşen sıcaklık değişimlerini ölçmeye çalışarak test etti.
Berger'in araştırmaları, 1934 yılında Nobel ödüllü sinirbilimci Edgar Adrian tarafından prestijli Brain dergisinde yayınlanana kadar Almanya dışında pek bilinmiyordu. Adrian, sözde "Berger dalgalarının" var olduğunu doğruladı. Ancak aynı zamanda bir su böceğinin gözlerini açıp kapatması sırasında beyin dalgalarında gerçekleşen değişimin, Nobel ödülü sahibi bir bilim insanı gözlerini açıp kapadığında beyin dalgalarında gerçekleşen değişimle aynı olduğunu göstererek Berger'in beyin dalgaları ile ilgili fikirlerini alaya aldı. Adrian, beyin dalgaları hakkında daha fazla araştırma yapmadı.
Berger, insanlarda beyin dalgalarını keşfetmesiyle tanınmıştı, ancak hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar onun çalışmalarından önceye dayanmaktadır. Yani Berger, beyin aktivitesini izlemek için kullandığı yöntemleri icat etmedi. Çalışmalarında, daha önce 1895 yılında Polonya'nın Lwów kentinde Adolf Beck ve İtalya'nın Torino kentinde Angelo Mosel tarafından yapılan hayvan deneylerinde kullanılmış teknikleri uygulamıştı.
Berger'in aksine Adolf Beck'in hayvanlar üzerinde yaptığı çalışmalar, nöronların elektriksel uyarılar aracılığıyla iletişim kurduğunda beynin nasıl işlediğini anlamaya yönelikti. Araştırmasının zirvesindeyken bir Rus işgali bilimsel çalışmaları durdurmak zorunda kalmasına neden oldu. 1914 yılında Lwów, işgalci Ruslar tarafından ele geçirildi ve adı Lviv olarak değiştirildi. Beck yakalandı ve o zamanlar Rusya'nın bir parçası olan Kiev'de hapsedildi. Hapisteyken ünlü Rus bilim insanı Ivan Pavlov'a mektup yazarak yardım istedi. Pavlov sonunda Beck'in serbest bırakılmasını sağladı.
Beck, hapisten çıktıktan sonra Lviv'deki araştırmasına geri döndü. Bir sonraki mantıklı adım, insanlarda beyin dalgalarını araştırmaktı. Ancak Lviv, İkinci Dünya Savaşı'nda Almanlar tarafından işgal edildi ve şehirde Yahudi nüfusun katledildiği bir toplama kampı kuruldu. Bir entelektüel ve bir Yahudi olan Beck, Nazilerin hedefindeydi. 1942 yılında Beck'i toplama kampına götürmeye geldiklerinde Beck, Naziler tarafından öldürülmek yerine siyanür yutarak kendi hayatına son vermeyi tercih etti.[7]
Şaşırtıcı bir şekilde, beyin dalgaları konusundaki araştırmaların öncüsü, biri Nazi faili biri Nazi kurbanı olan iki bilim insanı, Nazizm yüzünden intihar etti.

Berger ve Beck'in bilmediği şey, beyin dalgalarını ilk kaydedenlerin aslında onlar olmadığıydı. Aslında beyin dalgaları, Berger'den 50 yıl önce Londra'daki bir doktor tarafından keşfedilmişti bile! Bu çarpıcı keşif, döneminin çok ilerisinde olduğu için bilim dünyasında kaybolup gitmişti. Keşif beynin hâlâ bir bilmece olduğu, dünyanın gaz lambalarıyla aydınlatıldığı ve buhar gücüyle çalıştığı zamana dayanıyordu.[8] 1875'te yapılan bu bilimsel keşif, yarım yüzyıl boyunca tarihin gölgesinde kalmasaydı günümüzde beyin bilimi ve tıbbın ne kadar ileride olabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Beyin dalgalarını keşfeden ilk kişi, Londralı doktor Richard Caton'dı. Caton, tavşanlarda ve maymunlarda beyin dalgaları kaydettiğine dair keşfini 1875 yılında Edinburgh'da gerçekleştirilen İngiliz Tıp Derneği'nin yıllık toplantısında duyurdu.
Keşfini, mıknatıslar arasında bir ipliğe asılmış küçük bir aynanın bulunduğu ilkel bir cihaz olan ipli galvanometre kullanarak başardı. Beyinde tespit edilen salınımlı elektrik akımları volt cinsinden değil, aynadan yansıyan ışık demetinin milimetre cinsinden sapmasıyla ölçülüyordu. Sunumun "Beynin Elektrik Akımları" başlığı ile yayınlanmış özeti, bu ilkel cihazla Caton'ın beyin dalgalarının en önemli yönlerini doğru şekilde tespit ettiğini gösteriyordu:
Şimdiye kadar incelenmiş olan tüm beyinlerde galvanometre elektrik akımlarının varlığını göstermiştir. Gri maddenin elektrik akımlarının işleviyle bir bağlantısı var gibi gözükmektedir.
İronik bir şekilde Fields, beyin dalgalarının keşfini araştırmak için dünyayı dolaşmıştı. Ancak bu keşfi yapan ilk kişi olan Richard Caton'un bulgularını 1887'de, ailesini ziyaret etmek için gittiği Catonsville, Maryland'de Georgetown Üniversitesi'nde sunduğunu öğrendi. Bu kasaba, Fields'ın evine sadece 30 mil uzaklıkta, Fields'ın dünyayı gezerken sıklıkla kullandığı Baltimore-Washington Havalimanı'nın yanındaydı. Caton, tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuş ve yeterince takdir edilmemiş beyin dalgası araştırması hakkında günlüğüne şöyle yazmıştı:
Beynin elektrik akımları üzerine yaptığım makaleyi okudum. İyi karşılandı ama dinleyicilerin çoğu tarafından anlaşılmadı.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. M. Newman. Electrical Rhythms Of The Human Brain. (1 Kasım 1938). Alındığı Tarih: 17 Şubat 2025. Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Denworth. Brain Waves Synchronize When People Interact. (1 Temmuz 2023). Alındığı Tarih: 17 Şubat 2025. Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Grüttner. (2021). The Expulsion Of Academic Teaching Staff From German Universities, 1933–45. SAGE Publications, sf: 513-533. doi: 10.1177/00220094211063074. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Dayton Daily News. "Liquidate" Nazis' Disloyal Leaders. Alındığı Tarih: 21 Şubat 2025. Alındığı Yer: History Unfolded: US Newspapers and the Holocaust | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. M. Kolman, et al. (2018). Six Values Never To Silence: Jewish Perspectives On Nazi Medical Professionalism. Rambam Maimonides Medical Journal, sf: e0007. doi: 10.5041/RMMJ.10327. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. T. A. Caplan. Donald Trump Wants To Make Eugenics Great Again. Let’s Not. Alındığı Tarih: 22 Şubat 2025. Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. A. B. Brazier. A History Of The Electrical Activity Of The Brain: The First Half-Century.. Alındığı Tarih: 25 Şubat 2025. Alındığı Yer: APA PsycNet | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Caton. (2018). The Electric Currents Of The Brain. Informa UK Limited, sf: 12-14. doi: 10.1080/00029238.1970.11080764. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 14/03/2025 16:11:37 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19848
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Scientific American. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.