Hayata Döndürebileceğimiz 8 Soyu Tükenen Canlı Türü

-
Türev
Türev Nedir?
Bu türev bir içeriktir. Yani bu yazının omurgası, Discover Magazine isimli kaynaktan çevrilerek dilimize uyarlanmıştır; ancak "çeviri" içeriklerimizden farklı olarak, bu içerikte orijinal metin birebir korunmamıştır. Anlatım ve konu akışı gibi detaylar Evrim Ağacı yazar(lar)ı ve/veya editörler tarafından güncellenmiş, değiştirilmiş ve/veya geliştirilmiştir. Yazar, kaynaktan alınan metin omurgası üzerine kendi örneklerini, bilgilerini, detaylarını eklemiş; içeriği ve anlatımı zenginleştirmiş ve/veya çeşitlendirmiş olabilir. Bu ek kısımlarla ilgili kaynaklar da, yazının sonunda gösterilmiştir. Metnin omurgasını oluşturan kaynağı, orijinal dilinde okumak için lütfen yukarıdaki bağlantıya tıklayınız. Bu içerik, diğer tüm içeriklerimiz gibi, İçerik Kullanım İzinleri'ne tabidir.
- Moleküler Biyoloji ve Genetik
- Antropoloji
ık iseBaba ve oğul olan iki bilim insanı soyu tükenmiş canlı türlerini nasıl hayata döndüreceğimiz konusunda bilgi veriyor.
"De-extinction" (Soy tükenmesini tersine çevirmek)
George ve Hendrik Poinar, son yıllarda büyük gelişmeler kaydedilen "soyu tükenmiş canlı türlerini canlandırma" konusundaki aşamaları anlatıyorlar. George, önemli teknolojik gelişmeler henüz icat edilmeden önce bu fikir doğrultusunda yapılan öncü çalışmalara liderlik ediyordu. Daha sonra Hendrik ve George birlikte, antik DNA'ların elde edilmesi ve dizilenmesi konusunda yeni metotlar geliştirdiler.
Ancak, elde edilen genetik taslakların yaşayan organizmalara nakledilmesi, çok zorlu bir süreç. Önde gelen yaklaşımlardan biri, hayatta olan benzer bir türün genlerini modifiye ederek, soyu tükenmiş akrabasının benzerini elde etmek. Fakat, bu durumda elde edilen canlı türü tam olarak soyu tükenen tür olamayacak.
Bir diğer yaklaşım ise yumurtanın modern bir canlıdan alınıp, DNA'nın ise soyu tükenen canlınınkiyle değiştirip bu canlıyı geri getirmek.
Hazırlanmış olan listede hayata döndürülmeye aday sekiz soyu tükenmiş tür ile onların yeniden var olmalarını sağlayacak yollar görebilirsiniz.
1- Pyrenean Dağ Keçisi
/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2F87327097e28c7a788be620af8cadc508.jpg)
Dünyanın ilk soy tükenmesinden hayata döndürülen canlı türü Fransız dağlarında yaşamış olan Pyrenean dağ keçisidir. 2003 yılında, İspanyol bilim insanları, yaşamış olan son Pyrenean dağ keçisine ait hücre çekirdeğini, çekirdeği çıkarılmış evcil keçi yumurtalarına enjekte ettiler. Sonra bu yumurtaları, İspanyol keçisi (fotoğrafta sağda) gibi taşıyıcı annelere naklettiler. Hamile kalan yedi keçiden altısının hamileliği düşük ile sonlandı. Bir tanesi ise sezaryen yöntemi ile doğum yaptı, fakat yavru sadece 10 dakika yaşayabildi.
2- Yünlü Mamut
/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2F6f78291e6d773e1784acdc2032eba1cb.jpg)
Yünlü mamut, geri gelme yolu en uzun olan soyu tükenmiş canlı türü olarak düşünülüyor. Hendrik, geçtiğimiz günlerde yünlü mamut genomunun tamamının dizilimini yayınladı. Harvard'dan George Church ve ekibi ise geçtiğimiz aylarda, mamut genlerini (uzun kılları, deri altı yağ tabakası, soğuğa direnç ve mamut dişi ile ilgili olan) Asya fili genomuna naklettiler.
Church, genlerinin %9'u mamut olan bir fil elde etmenin bile 20 yıl sürebileceğini ve belki de bu soyu tükenmiş canlının bire bir aynısının hiç bir zaman elde edilemeyeceğini söylüyor.
3- Yolcu Güvercin (Passenger Pigeon)
/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2Fe84b0806c446aa4e60e94082d7547af5.jpg)
Yolcu güvercinler, genleri kesilip, yaşayan en yakın kuzenleri olan şerit kuyruklu güvercinlerin (fotoğrafta sağda) genomuna eklenerek yeniden canlandırılabilir gibi görünüyor.
California Üniversitesi'nden antik DNA araştırıcısı Beth Shapiro ve "Revive and Restore" (yeniden canlandırmak ve yenilemek) ekibinden biyolog Ben Novak, müze koleksiyonlarından 88 adet yolcu güvercin örneği topladılar. Fakat, yolcu güvercinleri, kaya güvercinlerinden ayıran genleri ve bu genlerin ne işe yaradığını bulmak çok uzun bir süreç.
Eklenilen genlerin, soyu tükenmiş olan kuşun uzun kuyruğunu, kırmızı gözlerini ve şeftali rengindeki göğüsünü ortaya çıkarması gerekecek.
4- Midede Yavrulayan Kurbağa
/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2F11f6f9534ccc01744f3f1e704942bdc8.jpg)
2011 yılında, bir Avustralyalı ekip, Dolly'nin elde edilmesini sağlayan klonlama yöntemini, midede yavrulayan kurbağa (fotografta solda) elde etmek için kullandılar. Bu kurbağa türü dişisi, yumurtalarını yutup, midede geçirilen hamilelik sonrası yavrularını dışarı kusmaktaydı.
Bilim insanları, soyu tükenmiş bu kurbağa türünün hücre çekirdeğini, çizgili kurbağa yumurta hücrelerine naklettiler. Fakat şimdiye kadar, embriyolar tamamiyle gelişme aşamasına gelemedi.
5- Quagga
/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2F4f4706e40c41e90b9ee84f28270a289d.jpg)
1980'lerde, Berkeley'den moleküler biyolog Allan Wilson 140 yıllık posttan Quagga türüne ait genetik materyal elde etti. Quaggalar, kahverengi-beyaz çizgili ve zebraların (fotoğrafta sağda) yakın akrabası olan soyu tükenmiş bir canlı türü.
Revive & Restore adındaki ticari olmayan kuruluşun hayata döndürmeyi planladığı türlerden biri de quaggalar.
Araştırma grubu, Afrika ova zebraları (fotografta sağda) üzerinde seçerek çiftleştirme yöntemiyle nesiller sonra soyu tükenmiş quaggaya görünüş olarak benzeyen zebraların evrilmesini umuyorlar. Bunun için daha az çizgili ve kahverengimsi rengi olan zebraları seçip çiftleştiriyorlar.
6- Yünlü Gergedan
/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2Fd45dbc7ae52fd2c40a681494fd295317.jpg)
Yünlü gergedanlar, Pleistosen Dönemi megafaunasına ait bir diğer memeli türüdür. Prehistorik mağara sanatı örneklerinde mamutlarla birlikte yer almakta. Tüylü gergedanlar, son buzul çağının sonlarına doğru yaklaşık 10000 yıl önce yok oldular.
Sibirya'da ve Polonya'da iyi durumda yünlü gergedan örnekleri elde edildi. Üzerlerinde birkaç genetik çalışma da yapıldı. Bu çalışmalar sonucu yaşayan en yakın akrabalarının kritik seviyede soy tükenme tehlikesi altında olan Sumatra gergedanları olduğu anlaşıldı.
Hayata döndürülme olasılıkları sorulduğunda, Hendrik Poinar pek iyimser değil: "Yünlü gergedanlarla ilgili problem, örneklerin çok sınırlı olması. Her yüz mamut örneğine karşılık sadece bir yünlü gergedan örneği bulunabiliyor." diyor.
Mamutlara göre, geri döndürülmesi çok daha zor bir tür. Nedenleri, fazla örnek bulunamaması ve taşıyıcı anne olabilecek olan Sumatra gergedanlarının zaten soy tükenme tehlikesi altında olması sayılabilir.
7- Dodo Kuşu
/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2F9588b893b4b3d708a00daba647dd45cc.jpg)
Fotografta dodo iskeleti ile, rekonstrüksiyon modeli karşılıklı durmakta. Dodo kuşu, Hint Okyanusu'nda Mauritius Adası'nda yaşamış olan uçamayan bir kuş türüdür.
Geniş kabul gören düşünce, dodoların en son 1662 yılında, Hollandalı denizciler tarafından tanımlandıktan sadece 100 yıl sonra görüldüğü yönünde. Bu büyük kuşlar denizciler ve yırtıcı hayvanlar tarafından avlanıyordu.
Bir kaç dodo örneği erken dönemlerde Avrupalılar tarafından koleksiyonluk olarak ele geçirildi ve bunların kalıntıları günümüzde hala müzelerde bulunmakta. Son kazılar sonucu bu kuşun yumuşak dokuları da elde edildi.
Revive & Restore grubundan Ben Novak, "Çalışmamız, eğer iyi korunmuş deri veya kas dokularına sahipseniz, canlı türünün bütün genomunu, kaliteli derecede elde edebileceğinizi göstermiştir." diyor.
Bir çeşit güvercin olan dodo kuşuba evrimsel olarak yakın olan türler genetik araştırmalar sonucu görülecek (belki de bu sayede taşıyıcı anne bulunabilecek). Bazı çalışmalar Nicobar güvercininin bu türün en yakın akrabası olduğunu öne sürmektedir.
8- Tazmanya Kaplanı/Kurdu
/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2F932edf00ec91d60fffd4919f721b2cb8.jpg)
Neredeyse bir köpek boyutlarında olan, thylacine ya da Tazmanya kaplanı, Avustralya, Tazmanya ve Yeni Gine'de yaşamış olan, çizgili, etçil bir keseli memeli türüydü. Tazmanya, yaşadığı son bölgeydi ve 1930'larda ise bu canlının soyu tükendi. Yaşam alanlarının azalması ve köpeklerin bölgeye getirilmelerinin de rolü olmasına rağmen çoğu biyoloğa göre avlanma ana nedendi.
Novak'a göre thylacine'i hayata döndürmek çok zorlu bir süreç olacaktır. Nedeni ise yaşayan emsallerinden çok farklı olmasıdır. Tazmanya kaplan
/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2Ff2ee6f28ab00d22c17ffcbce0b74559d.jpg)
ı ve keseli karıncayiyenler (fotoğrafta sağda) yaşayan en yakın akrabalarıdır, fakat onlar da oldukça küçük.
Buna rağmen bilim insanları denemekten vazgeçmiyorlar. 2008 yılında Melbourne Üniversitesi'nden Andrew Pask 100 yıllık deri kalıntısı ve alkol içinde saklana üç yavru örneklerinden thylacine DNA'sı elde etti. Pask'ın ekibi kısa bir dizilim izole edip buna işaretçiler (marker) yerleştirdiler ve bir fare embriyosuna enjekte ettiler. Bu deney sonucu soyu tükenmiş bu canlı türünün genlerinin işlevli olduğunu gösterdiler.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 14
- 10
- 9
- 6
- 6
- 4
- 3
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Discover Magazine | Arşiv Bağlantısı
- -. Six Extinct Animals, And How We Can Bring Them Back. (27 Şubat 2015). Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2018. Alındığı Yer: Discover Magazine | Arşiv Bağlantısı
- -. Pictures: Extinct Species That Could Be Brought Back. (5 Mart 2015). Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2018. Alındığı Yer: National Geographic | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 10/06/2023 07:57:11 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7030
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.