Dodolar, İddia Edildiği Gibi Hantal Hayvanlar mıydı? Dodoların Nesli Nasıl Tükendi?
Dodo (Raphus cucullatus) nesli tükenen hayvanlar deyince şüphesiz mamut ve dinozorlardan sonra akla gelen ilk canlılardan bir tanesidir. Tarihsel süreçte birçok kez yerilmiş, aptal, hantal bir canlı olarak tanıtılmış, üstüne aşağılayıcı deyimler bile oluşturulmuştur.[1]
Peki gerçekten sanıldığı gibi hantal canlılar mıydı? Neden yok oldular? Genel olarak nasıl canlılardı? Bir göz atalım.
Dodoların Yaşam Alanı ve Tarihçesi
Baştan başlamak gerekirse dodolar Mascarene ada takımı (Mauritus, Réunion, Rodrigues) içinde bulunan Afrika ana karasının 2000 km uzağında izole, tropik bir ada olan Mauritus'ta yaşıyorlardı.[2] Adaya ilk olarak MS. 10. yüzyılda Araplar, ardından 1507 yılında Portekizliler gelmiştir; ancak bu iki millet de adada bir yerleşim kurmamışlardır. Adaya ilk kalıcı insan yerleşim kuran 1598 yılında adaya ayak basan Hollandalılar olmuştur. Dodoların neslinin tükenme süreci de işte o zaman başlamıştır.[3]
Dodonun atalarının adaya uçarak gelmiş olduğu düşünülüyor. İlk genetik analizi, 2002 yılında Amerikalı bir bilim insanı olan Beth Shapiro ve ekibi tarafından yapılmıştır.[4] Analiz sonucunda en yakın akrabasının, soyu tükenmiş bir kuş olan ve komşu adada yaşayan Pezophaps solitaria, yaşayan en yakın akrabasının ise Güney Doğu Asya Nikobar Güvercini (Caloenas nicobarica) olduğu ortaya çıkmıştır.
Atalarının adaya yerleşmesiyle birlikte daha az yırtıcı ile karşılaşan bu hayvanların boyutu zamanla büyümeye başlamıştır: Boyları yaklaşık olarak 1 metreye, kütleleri ise ortalamada 10 kilograma ulaşmıştır.[5] Yırtıcı yoksunluğu, kolay yiyecek ulaşımı sayesinde uçma yeteneği gereksiz hale getirmiştir ve tıpkı penguenlerde de olduğu gibi kanatları zamanla küçülmüştür, ama asla tamamen yok olmamıştır. Denge için kullanılan kanatlarının aynı zamanda dişileri etkilemek için gösterilerinde de kullanıldığı düşünülmektedir.
Yapılan fosil analizleri, dodoların, sanılanın aksine karada oldukça hızlı hareket edebildiklerini ortaya koymuştur.[6] Sağlam kafası ve başlıca savunma organı olan çengelli gagası yakın akrabalarından oldukça farklıdır; ayrıca beyin/vücut büyüklüğü oranına göre zekasının, akrabası olduğu güvercingillerden çok da farklı olmadığı düşünülmektedir. Bütün olarak korunmuş bir dodo fosili bulunmadığından dolayı, dış görünüşünün bazı ayrıntılarının belirlenmesi zordur; ancak tahminlere göre tüyleri çoğunlukla kahverengimsi ve gri tonlarındaydı.
Dodo çizimlerinin hatrı sayılır bir kısmının kalıntı veya esaret altında yaşayan bireylerden baz alınarak çizildiği düşünüdüğü için, bu çizimlerin yanıltıcı olabileceği unutulmamalıdır: Esaret altında olan hayvanlar yaban hayattaki türdaşlarından ortalamada daha şişman oldukları için, çoğu çizim dodoları gerçekte olduğundan daha hantal göstermektedir. Ayrıca sanatsal müdahalelerden ötürü bazı özelliklerinin fantastikleşmiş olması bile mümkündür. Tüm bunlar, dodoların günümüzdeki kötü imajına yol açmıştır. Hele ki Alice Harikalar Diyarında'da da yer verilen fantastik dodo imajı, hayvana günümüzde epey yanıltıcı bir ün kazandırmıştır.
Dodoların keşfi ile nesillerinin tükenmesi arasında fazla bir süre olmadığı için, çok eski bir canlı olmamasına rağmen haklarında yeterince gözlem yapılamamıştır. 17. yüzyılda ortaya atılan az önce bahsettiğimiz hatalı resimlerden ortaya çıkan beyaz dodo türü iddası ise bilim insanları tarafından hatalı bir varsayım olarak kabul edilmektedir (belki de gözlemi yapanlar şans eseri albino bir dodoyla karşılaşmış olabilirler).
Diyetinin çoğu meyveler ve kökler olan dodoların yerleşim yerlerinin kıyıya yakın bölgeler olması dolayısıyla yengeç ve diğer kabuklu hayvanları da yediği düşünülmektedir. Adadaki diğer canlılar dodo yumurtaları için bir tehdit olmadığından, yuvalarını yerde inşa etmişlerdir. Ada şartlarına çok iyi adapte olmuş bu canlılar, iklim değişimi ve volkanik aktivitedelerden de sağlıklı bir şekilde kurtulmuşlardır; ama ne yazık ki bu canlılar insanlarla tanıştıktan, sonra hızlı bir yok oluş sürecine girmişlerdir.
Dodoların Nesli Nasıl Tükendi?
İnsanlar adaya gelene kadar adasında av olma stresi yaşamamış olan dodolar, onlara taze et kaynağı olarak bakan insanlardan korkmamışlardır. Bu korkusuzluk ve tehdit edildiği anda uçarak kaçamayacak olması gibi sebepler, onları insanlar için kolay hedef haline getirmiştir. Hele ki bir kuş için fazlasıyla büyük (ve etli) olan vücutları, kuru yiyeceklerle yolculuk eden denizciler için bir hayli cezbedici gözükmüştür. Adaya uğrayan insanlar, dodo etini genel olarak beğenmemiş olmalarına rağmen, en lezzetli kısım olarak gördükleri taşlıkları için dodoları avlamaktan geri durmamışlardır. Aynı zamanda insanların, çoğu zaman yaptığı gibi habitatı tahrip etmesi de dodoların nesillerine olumsuz etki etmiştir.
Buna rağmen, insanlardan ziyade insanların adaya getirdiği kedi, köpek, sıçan, makak, domuz gibi canlıların dodoların yumurtaları, yuvaları ve kendileri için insanlardan daha büyük bir tehdit oluşturduğu düşünülmektedir. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, sadece 64 sene gibi kısa bir süre içinde, en son dodonun 1662 yılında görülmesiyle birlikte, dodoların nesli tükenmiştir.[7]
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu yok oluş sadece dodoları etkilemekle kalmamıştır; aynı zamanda dodo ile yakın zaman aralıklarında sadece Mauritus adasında endemik onlarca türün nesli tükenmiştir. Bunlar arasında nispeten en meşhur olanları Mauritus Mavi güvercini ve Mauritus dev kaplumbağasıdır.
Dodolar şimdilik aramızdan ayrılmış olsalar da modern bilimin tekniklerinin gelişmesiyle belki de ileride yeniden görmemiz mümkün olabilir. Ancak insan bu şekilde bencil ve yıkıcı olmayı sürdürdükçe, diriltilmeye muhtaç canlılar listesi kaçınılmaz olarak uzayıp gidecektir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 24
- 20
- 15
- 4
- 4
- 4
- 4
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- ^ Oxford Learner's Dictionaries. Definition Of Dodo Noun From The Oxford Advanced Learner's Dictionary. Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Oxford Learner's Dictionaries | Arşiv Bağlantısı
- ^ The World Factbook. Mauritus. (24 Haziran 2022). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2022. Alındığı Yer: The World Factbook | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. W. Bowman. Republic Of Mauritius. (1 Temmuz 2022). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Britannica | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. Shapiro, et al. (2002). Flight Of The Dodo. ResearchGate, sf: 1. doi: 10.1126/science.295.5560.1683. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Angst, et al. (2011). The End Of The Fat Dodo? A New Mass Estimate For Raphus Cucullatus. ResearchGate. doi: 10.1007/s00114-010-0759-7. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Kitchener. (1993). Justice At Last For The Dodo. New Scientist. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. P. Hume. (2006). The History Of The Dodo Raphus Cucullatus And The Penguin Of Mauritius. Historical Biology. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 13:27:29 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12034
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.