Genetik Mühendisliği, Nesli Tükenmekte Olan Hayvanları Zehre Dirençli Hale Getiriyor!
Türdiriltimi Teknolojileri ile Avustralya'nın Keseli Sansarı Kuzey Quoll'unun Nesli Korunuyor!
Biyoteknolojik ilerlemeler, sağlık sektöründen günlük yaşamımızdaki gıdalara, türdiriltimi uygulamalarından giyim endüstrisine kadar, tahmin edilenden çok daha geniş bir yelpazede kullanılmaktadır. Öte yandan koruma biyolojisi (İng: "conservation biology") alanı da bu yelpazede kendisine yer bulur.
Koruma biyolojisi en temelde, doğal yaşamın türlerin tehdit altında olduğu veya nesli tükenme riski taşıdığı durumlarda korunması ve sürdürülmesi amacını taşıyan bir disiplindir. Bu alan çevresel değişikliklerin, habitat kaybının, iklim değişikliğinin, kirliliğin, yaban hayatı ticaretinin ve diğer insan etkilerinin türler üzerindeki olumsuz etkilerini anlamayı ve azaltmayı hedefler.
Günümüzde, doğal yaşamın büyük ölçüde tehdit altında olduğu açıktır. Bu tehdit, ne yazık ki geniş kitleler tarafından tam olarak anlaşılmamış olsa da insanları da ciddi şekilde etkilemektedir. Basitçe ifade etmek gerekirse biyolojik çeşitliliğin azalması, milyonlarca insanın gıda kaynaklarının zararlılara ve hastalıklara karşı daha savunmasız olduğu, içme suyu kaynaklarının düzensiz veya yetersiz olduğu bir gelecekle yüzleşmemize neden olmaktadır.[1]
Gen Düzenleme Teknolojileri Kuzey Quoll'unu Dirençli Hale Getiriyor!
Bilimsel ilerleme, doğayı koruma çabalarımızda hayati bir rol oynamaya devam etmektedir. Nitekim, Avustralya'da Kuzey quoll (Dasyurus hallucatus) adı verilen bir keseli türünün hayatta kalmasını tehdit eden zehirli kamış kurbağalarına (Rhinella marina) karşı genetik olarak direnç geliştirmesi üzerine yürütülen çalışmalar, bu alandaki yenilikçi yaklaşımların mükemmel bir örneğini oluşturmaktadır.
Quollar, yılda on kadar yavru dünyaya getirebilirler. Ancak bu yavruların büyüyüp çoğalmaları için zehirli kamış kurbağalarından kaçınmaları gerekmektedir. Bu durum, Melbourne Üniversitesi ve türdiriltimi projelerinin öncüsü olan özel şirket Colossal Biosciences'tan bilim insanları tarafından ele alınmış ve bir çözüm yolu olarak genetik mühendislik önerilmiştir.
Tazmanya kaplanı için türdiriltimi projesinin de başında olan Melbourne Üniversitesi'nden Profesör Andrew Pask liderliğindeki araştırma ekibi, CRISPR teknolojisini kullanarak, kuzey quoll hücrelerini bu zehre karşı dirençli hale getirmeyi hedeflemektedir. Bu gen düzenlemesi sayesinde, hayvanların zehre karşı doğal bir direnç geliştirmesi ve bu dirençle nesillerinin devam etmesi mümkün hale gelebilir.
Kuzey quoll, ekosistemi içinde önemli bir işleve sahiptir. Küçük boyuttaki omurgalılar, omurgasızlar ve incir gibi meyvelerle beslenirler. Ancak 1930'larda Queensland'e getirilen istilacı kamış kurbağaları, bu türün popülasyonunda %75'lik büyük bir düşüşe neden olmuştur. Bu kurbağalar her yaşam evresinde zehirlidir ve tüketildiğinde quollarda hızlı kalp atışı, aşırı salya, kasılmalar ve felç gibi ölümcül etkilere yol açar.
Profesör Pask'ın laboratuvarının üyelerinden Dr. Stephen Frankenberg önderliğindeki bir ekip, 2024 yılının başlarında şişman kuyruklu dunnartın (Sminthopsis crassicaudata) doku hücrelerinde, kamış kurbağasının toksinine karşı direnç kazandırmak için genetik düzenlemeler yapmıştır. Bu çalışmada elde edilen sonuçlar, hücrelerin kurbağa toksinine karşı yaklaşık 45 kat daha fazla direnç gösterdiğini ortaya koymuştur.
Projede bir sonraki adım, kuzey quollundan alınan kök hücrelerin genetik olarak düzenlenmesi olacak. Bu kök hücreler, dunnartların doku hücrelerine başarıyla uygulanan ve kurbağa toksinine direnç kazandıran genetik değişikliklerle modifiye edilecek. Ekip bu genetik düzenlemeyi başarıyla gerçekleştirebilirse direnç özelliğinin quollara aktarılmasını ve sonrasında bu hayvanların doğal ortamlarında sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sağlamayı hedefliyor. Yine Colossal tarafından gerçekleştirilen fil kök hücreleri ile ilgili çığır açan son çalışma, kök hücre düzenlemelerinin tam potansiyelini daha iyi anlamamıza olanak tanımıştı.
Öte yandan Pask, keselilerde klonlama tekniklerinin henüz mükemmelleştirilmediğini belirtiyor. Ancak bir yandan da doğal olarak oluşabilecek dirençlerin genetik düzenlemelerle canlılara eklenmesinin mümkün olduğunu vurguluyor. Bu yöntemle, quollara kamış kurbağalarını avlamaları ve beslenmeleri için güvenli bir yol sunarak türün korunmasına önemli bir katkı sağlanabilir.
Bu öncü çalışma, sadece kuzey quollunu korumakla kalmayıp aynı zamanda diğer tehdit altındaki türlerin de korunmasına olanak sağlayabilir. Araştırmada yer alan bilim insanları çalışmaların ilerlemesi ile birlikte bu tekniklerin dünyadaki koruma çalışmalarına önemli bir katkı sağlayacağı ve bu yöntemlerin diğer pek çok tür için de uygulanabilir hale geleceği konusunda ortak fikir paylaşmaktadırlar.[3]
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Sonuç olarak kamış kurbağası sorunu karşısında, genetik mühendislikle dirençli quollar yaratmak, sadece bu türü korumakla kalmayıp aynı zamanda Avustralya'nın yerli vahşi yaşamını bu tehdide karşı "silahlandırarak" geniş çapta bir ekolojik dengenin sağlanmasına yardımcı olabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ World Health Organization. Biodiversity And Health. Alındığı Tarih: 29 Ağustos 2023. Alındığı Yer: World Health Organization | Arşiv Bağlantısı
- G. Readfearn. ‘Only Hope We’ve Got’: The Audacious Plan To Genetically Engineer Australia’s Endangered Northern Quoll. (11 Mayıs 2024). Alındığı Tarih: 14 Mayıs 2024. Alındığı Yer: the Guardian | Arşiv Bağlantısı
- ^ CRISPR Medicine. Press Release Service: Colossal Biosciences’ Thylacine Gene-Editing Technologies Provide Hope For Australia’s Endangered Northern Quoll - Crispr Medicine. Alındığı Tarih: 14 Mayıs 2024. Alındığı Yer: CRISPR Medicine | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/12/2024 11:53:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15471
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.