Yolcu Güvercinleri: 1 Asır Önce Milyarlarca Bireyi Bulunan Yolcu Güvercinlerini Nasıl Yok Ettik?
Fotoğrafta gördüğünüz hayvanın adı Martha. Kendisi, Dünya'da yaşamış son yolcu güvercini (İng: "passenger pigeon"). Ancak bu onun yaşadığı zamandan bir fotoğraf değil, çünkü kendisi günümüzden 97 sene önce, 1 Eylül 1914 tarihinde, 29 yaşında, kafesi içerisinde öldü. Bu, onun ölümünden sonra dondurulmuş bedeni... Şu anda Cinncinati Hayvanat Bahçesi'nde sergileniyor.
Cincinnati Hayvanat Bahçesi çalışanlarından biri, dünyanın yaşayan son yolcu güvercini olan Martha'nın cansız bedenini tüneğinin altında yatarken buldu. Martha'nın ölüm tarihi olan 1 Eylül 1914, aynı zamanda yolcu güvercinlerin de yok oluş tarihini belirlemiş oldu. Hatta 1 Eylül, Vahşi Yaşam Koruma Derneği tarafından 2010 yılında "Yolcu Güvercin Günü" ilan edildi.
O tarihten kırk yıl kadar önce, Martha’nın atalarının sayıları milyonları buluyordu. Yolcu güvercinler bir zamanlar Amerika'daki toplam kuş popülasyonunun %40'ını oluşturuyordu. 17-18. yüzyıllarda, Avrupalılar ilk geldiği zaman, Amerika'da 3-5 milyar arası yolcu güvercin bulunduğu düşünülüyor. Bu kuşların Kuzey Amerika'nın doğusundaki sürüleri, gün ışığını günlerce engelleyen kuştan bulutlar oluştururdu. Manzara öylesine baş döndürücüydü ki Amerikalı çevreci Aldo Leopold onlara “biyolojik fırtına” diye isim bile takmıştı.
Ancak 1900'lerin başında, sadece bir avuç güvercin kaldı ve bunlar da esaret altındaydı. Bundan kısa bir süre sonra da bu alt tür, tamamen yok oldu. Sadece birkaç on yıl içinde dünyanın en muhteşem kuşlarından biri, göklerden nasıl silinebildi?
Alışıldık Suçlu: İnsanlar...
Sebep ise özünde aynı: aşırı avlanma ve habitatların yok edilmesi. Bunu yapan kim? Bir diğer hayvan türü, üstelik zekasıyla övünebilen hayvan türü: Homo sapiens, yani insan!
Ama nasıl? Tam olarak ne yaptık da milyarlarca kuşu yok ettik?
Olası 2 Teori: İnsanlar, Doğaya Karşı!
On yıllardır, yolcu güvercinlerinin neslinin tükenmesini açıklamak için iki teori ortaya atıldı. İnsan faaliyetlerinin yok olmalarında rol oynadığı uzun zamandır bilinse de, kesin sürecin nasıl işlediği tam olarak bilinmemekteydi.
Bir teoriye göre, kuşlar çoğunlukla kayın ağacı meyvesi ve meşe palamudu gibi ağaç yemişleriyle beslendikleri için, insanlar ormanlık alanları kesmeye başlayınca, iştahla yedikleri bu besinlerden yeterince bulamayıp yok oldular.
Diğer teoriye göre ise, yok olmalarının esas sebebi insanların spor olarak ve büyüyen şehir nüfusunu doyurmak için inanılmaz sayıda kuşu öldürmesiydi.
Bu iki fikir arasındaki çatışma, yolcu güvercinlerinin neredeyse durmaksızın katledilmesinin devam ettiği 19. yüzyılın başlarında âşikardı. İç Savaş’tan sonra, telgraf ve genişleyen demiryolu ağları gibi teknolojik gelişmeler, güvercinciler olarak adlandırılan profesyonel avcıların, göç eden kuş sürülerini yuvalama alanlarında bulmasına ve genç veya yaşlı fark etmeksizin, endüstriyel ölçekte çok fazla kuş toplamasına yardımcı oldu. Amerikalı usta ornitolog John James Audubon şöyle diyor:
(...) bu kuşlar sayılarını bir yılda en az iki katına çıkarırlar, hatta bu sayının dörde katlanması da nadir değildir, yani ormanlarımızın kademeli olarak küçülmesinden başka hiçbir şey sayılarını azaltmayı başaramaz.
Yani, hangisi daha muhtemeldi: avlanma mı yoksa habitatlarının yıkımı mı? Gelin bu sırrı biraz aralayalım!
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Beslenme Alışkanlıklarından İpucu Yakalamak
Çevresel arkeolog Eric Guiry ve meslektaşları, eski yuvalama alanlarının kalbi olan Ontario ve Québec'teki 900-1900'den kalma arkeolojik yataklarda bulunan yolcu güvercinlerinin kemiklerindeki kimyasal belirteçleri incelemek için kararlı izotop analizi kullandılar.
Bir hayvanın kemikleri bize ölmeden önce ne yediğiyle alakalı çok şey söyleyebilir. Kemikler hayvanın ömrü boyunca yavaşça büyüdüğü ve yeniden şekillendiği için, kararlı izotop bileşimi bize aylar hatta yıllar boyunca gelişen ortalama beslenme alışkanlığı hakkında bilgi verir. Bu uzun süreli beslenme kaydı, bir kuşun tek bir öğünde veya tek bir mevsimde değil, tüm hayatı boyunca ne yediğini görmemizi sağlar.
Çalışmaları, yolcu güvercinlerinin, çiftçilerin mahsulleri de dahil olmak üzere, başka yiyecekler de yiyerek yaşamlarını sürdürebildiklerini ortaya koydu. Bu, kontrolsüz bir ticari güvercin endüstrisinin kuşların yok olmasının arkasındaki en önemli itici güç olduğunu göstermektedir.
Bu araştırmadan önce, beslenmelerinin çeşitliliği (veya eksikliği) hakkında çok az şey biliniyordu. Azalışları ve yok oluşları sırasında, hiç kimse kuşları kıta göçü de dahil olmak üzere tüm yaşam döngüleri boyunca takip edebilecek ve belgeleyebilecek teknolojiye sahip değildi.
Geçmişteki tarihsel araştırmalar, kuşların tercih ettiği yiyeceğin palamut olduğunu gösterdi, çünkü Doğu Kuzey Amerika'nın büyük ormanlarında, zirvelerde palamutlarını gömecekleri delikler arıyorlardı, böylece tekrar palamut yetişiyor ve bu döngü devam ediyordu. Yine de kuşların zaman zaman çiftçilerin mısır ve buğday alanlarına indiğine dair derli toplu olmayan anekdotal kanıtlar vardı.
Örnek topladıkları kuşların çoğu çoğunlukla palamut yiyordu, ancak bir alt küme, beslenmelerinin büyük ölçüde, kendi geleneksel yiyecekleri azalsa bile hala mevcut olabilecek mısır gibi ekinler olduğunu gösteren kimyasal bileşimlere sahipti. Ayrıca, bu beslenme alışkanlığının belirli bir yaş kategorisinde mi ya da belirli bir genetik grupta mı görüldüğünü anlamak için kuşların alt kümesini test ettik, ancak mısır bazlı beslenmelerin hem genç hem de yaşlı kuşlarda ve tüm genetik gruplarda meydana geldiğini ve bu beslenme esnekliğinin yaygın olduğunu gördük.
Bir Soru, Bir Diğer Soruya Sebep Olur: Yeni Bir Gizem mi Doğuyor?
Analizileri asıl sorumuza yanıt vermeyi başardı, ancak gelecekteki çalışmalar için başka bir gizem kapısı daha açtı.
Test ettikleri kuşların gerçekten yolcu güvercinleri olduğunu doğrulamak için DNA analizleri yaptık. Bu sonuçlar, bu kuşların genetik çeşitliliğinin önceki çalışmalarda düşünülenden daha fazla olabileceğini akıllara getirmektedir.
Önceki DNA çalışmalarının çoğu, tür tamamen ortadan kaybolmadan çok kısa bir süre önce ölen kuşlar üzerinde yoğunlaşmıştı, bu da kuşlardaki genetik çeşitliliğin zaten azaldığı bir dönemde bu çalışmaların yapıldığı anlamına gelebilir. Ekibin çalışmasında örneğini kullandığı önceki kuşlardan biri, binlerce yıl boyunca sürülerinin doğu Kuzey Amerika’nın ormanlarına ve göklerine hükmettiği bu kuşların daha fazla içsel çeşitlilik barındırabileceğini bize gösteriyor.
Sonuç
Sonuç olarak bu kuşlar, akşam yemeklerinin ana yemeği olarak da kullanıldı. 1890'da, çevreci örgütler bu kuş türü için tehlike çanlarının çaldığını ilan etti, kimse dinlemedi bile. 1897'de ile defa bu kuşların avlanması yasaklandı; ama artık çok geçti. Zaten ortada avlanacak pek yolcu güvercin kalmamıştı.
1909-1912 yılları arasında yolcu güvercin yuvası bulanlara 1500 Amerikan Doları ödül verileceği duyuruldu. 1 kişi bile bulamadı. 2 yıl sonra da Martha, son yolcu güvercin öldü.
Günümüzde sadece Amerika'da 1.987 farklı tür, Dünya genelinde ise 5.566 tür yok olma tehlikesi altında, bunların %68'i "kritik olarak tehlike" altında! 10.000 farklı türse tehlike altına girmek üzere (vulnerable) olarak değerlendiriliyor. 797 tür ise insanın evrimleşmesiyle birlikte yakın tarihte yok oldu.
İnsan zekası, gerçekten de akıl almaz, değil mi?
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 29
- 29
- 15
- 15
- 9
- 6
- 3
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- Türev İçerik Kaynağı: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
- R. McLendon. Ode To Martha, The Last Passenger Pigeon. (30 Ağustos 2019). Alındığı Tarih: 6 Mayıs 2020. Alındığı Yer: MNN | Arşiv Bağlantısı
- W. Brewster. (1889). The Present Status Of The Wild Pigeon (Ecopistes Migratorius) As A Bird Of The United States, With Some Notes On Its Habits. The Auk. | Arşiv Bağlantısı
- R. W. Shufeldt. (1915). Anatomical And Other Notes On The Passenger Pigeon (Ectopistes Migratorius) Lately Living In Teh Cincinnati Zoological Gardens. The Auk. | Arşiv Bağlantısı
- The Wisconsin Society for Ornithology. (1947). Silent Wings. Yayınevi: Wisconsin Society for Ornithology.
- R. Deane. (1909). The Passenger Pigeon: Only One Pair Left. The Auk, sf: 429-430. | Arşiv Bağlantısı
- E. H. Bucher. (1992). The Causes Of Extinction Of The Passenger Pigeon. Current Ornithology, sf: 1-36. | Arşiv Bağlantısı
- D. E. Blockstein, et al. (1985). Gone Forever A Contemporary Look At The Extinction Of The Passenger Pigeon. American Birds, sf: 845-851. | Arşiv Bağlantısı
- E. J. Guiry, et al. (2020). Dietary Plasticity And The Extinction Of The Passenger Pigeon (Ectopistes Migratorius). Quaternary Science Reviews. | Arşiv Bağlantısı
- C. Cottam, et al. (1939). Food Of Some Uncommon North American Birds. The Auk, sf: 138-169. | Arşiv Bağlantısı
- G. G. R. Murray, et al. (2017). Natural Selection Shaped The Rise And Fall Of Passenger Pigeon Genomic Diversity. Science, sf: 951-954. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:15:25 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/678
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.