Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Hanlon'un Usturası: Bireyin Sersemliğiyle İzah Edilebilecek Hiçbir Şeyi Kötü Niyete Yormayın!

Hanlon'un Usturası: Bireyin Sersemliğiyle İzah Edilebilecek Hiçbir Şeyi Kötü Niyete Yormayın!
14 dakika
7,960
Evrim Ağacı Akademi: Mantık Hataları, Bilişsel Önyargılar ve Safsatalar Yazı Dizisi

Bu yazı, Mantık Hataları, Bilişsel Önyargılar ve Safsatalar yazı dizisinin 71. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Tartışma Nedir? Münazara Yapmanın Önemi Nedir? Tartışmalarda Bilimsel Argümanlar Nasıl Üretilir?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Hanlon’un Usturası bir özdeyiştir ve şöyle der: "Sersemlikle/aptallıkla açıklanabilecek olan herhangi bir şeyi asla kötülükle ilişkilendirmeyin." Geniş çapta bakacak olursak bu prensip, insanların eylemlerini değerlendirirken, alternatif ve mantıklı bir açıklama bulunabildiği müddetçe, zarar verme niyetinde olduklarını farz etmemeniz gerektiğini önerir.

Örneğin, şirketinizde yapılacak olan önemli bir etkinliğe davetiye almazsanız, eğer davetiyeyi göndermeyi unuttuklarını farz etmek mantıklıysa, Hanlon’un Usturası bu durumu, yetkili kişinin sizi sevmediği için bilerek göndermediğine yormamanız gerektiğini söyler.

Tüm Reklamları Kapat

Çeşitli durumlarda, Hanlon’un Usturası'nı hayata uygulamak faydalı bir prensip olabilir. Bu makalede de Hanlon’un Usturası hakkında daha çok şey öğrenip mümkün olan en etkin şekilde nasıl kullanacağınızı anlayacaksınız.

Hanlon’un Usturası'nı Anlamak

Hanlon’un Usturası, felsefi bir usturadır. Yani bir olgunun -özellikle doğru olmasa da- en olası açıklanmasını bulmanıza yardım eden bir prensiptir. Bu sebeble, birinin sizinle olan randevusunu kaçırması ya da bir e-postaya cevap vermemek gibi çeşitli gündelik sorunlarla baş etmenizde yardımcı olan önemli bir mantık aracıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Ama Hanlon’un Usturası ile ilgili belirtilmesi gereken iki önemli uyarı var:

  • Hanlon’un Usturası hiçbir eylemde art niyet olmadığını söylemez. Onun yerine, eğer mantıklıysa, olumsuz sonuçların kötülükten ziyade aptallık veya benzer sebeplerden ötürü oluştuğunu düşünmenin daha iyi olduğunu söyler.
  • Hanlon’un Usturası bir eylemin doğru olup olmadığıyla ilgilenmez. Hanlon’un Usturası, sırf art niyet yerine sersemlik yüzünden oldu diye bir eylemin kabul edilebilir olduğunu söylemez. Sadece, sonrasında eylemi yargılayıp ona göre bir tepki verebilmeniz için en olası açıklamayı bulmanızda yardımcı olur.

Sonuç olarak, Hanlon’un Usturası bazı durumlarda insanların davranışlarını anlayabilmek için göz kararı bir karar mekanizması olarak çalışır. Bu da sizi en doğru sonuca ulaştıracağının garanti olmadığı anlamına gelir ama yine de bazı durumlarda iyi bir başlangıç noktası olabilir.

Not: Hanlon’un Usturası, orjinaline benzer şekillerde de söylenebilir: "Umursamazlıkla açıklanabilecek olanı hiçbir zaman kötülükle ilişkilendirmeyin." gibi...

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Hanlon’un Usturası'nın Faydaları

Hanlon’un Usturası'nı kullanarak edinilebilecek iki ana fayda vardır:

  • Hanlon’un Usturası, insanların eylemlerini doğru açıklayabilmenize yardımcı olabilir. Bunun nedeni, çoğunlukla, başka açıklamalar daha olası gözükse de insanların art niyetle hareket ettiğini düşünme eğilimimizdir. Ve Hanlon’un Usturası bunu da göz önünde bulundurmamıza yardımcı olur.
  • Hanlon’un Usturası, art niyeti farz etmenin getirdiği olumsuz duygulardan kaçınmanıza yardımcı olabilir. Çoğu durumda, insanların art niyetle hareket ettiğini varsaymak, öfke ve sinir gibi olumsuz duygulara başka nedenlere kıyasla daha fazla sürükleyebilir. Bu yüzden, insanların kötü niyetle harekete geçtiğini düşünmek için iyi bir sebep olmadıkça bu varsayımdan kaçınmak daha iyidir.

Ek olarak, Hanlon’un Usturası'nı kullanmanın, özellikle de sersemlik açıklamasından da öte mantıklı alternatif açıklamalar mevcutsa kötü niyetleri varsaymamamız gerektiğini öğütleyen Hanlon’un Usturası'nın genişletilmiş versiyonunu kullanmanın birkaç başka faydası daha vardır.

İlk olarak, Hanlon’un Usturası, olayları daha çabuk ve kolay değerlendirmenizi sağlar. Özellikle, mantıklı olduğu durumlarda bunu bir zihinsel kısayol olarak kullanırsanız, durumu değerlendirmek için adayacağınız zamandan, çabadan ve diğer kaynaklarınızdan tasarruf etmenizi sağlar.

İkinci olarak, Hanlon’un Usturası'nı kullanmak ahlaki açıdan bakacak olursak doğru şeyi yapmak olarak görülebilir. Özellikle, şüpheli durumlarda insanların iyiliğinden yana davranmak (İng: "giving the benefit of the doubt") ve onları kötü niyeti varsaymaktan başlatmamak, ahlaki açıdan genelde doğru görünür. Bu tür bir davranış, önemli birkaç diğer ahlak ilkesiyle de benzerdir: Bunlar, insanların durumlarıyla ilgili mümkün olan en iyi yorumu varsaymamız gerektiğini söyleyen "hayırseverlik ilkesi" ve kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmamanı söyleyen "altın kural"dır.

Üçüncü olarak, Hanlon’un Usturası, diğerleriyle olan ilişkilerinizi kolaylaştırır. Özellikle, şüpheli durumlarda insanların iyiliğinden yana davranmak, onlarla daha iyi iletişim kurmanızı sağlar ve onlarla olan ilişkiniz uzun ve kısa vadede gelişir. Bu da özellikle insanları yanlışlıkla art niyetle suçlayabileceğiniz ve onlarla olan ilişkinize çok zararlar açılacağı durumlardan kaçınmanızı sağlar.

Tüm Reklamları Kapat

Son olarak, Hanlon’un Usturası, harekete geçmeniz gereken durumlarda size destek olur. Örneğin, komşunuzun çok gürültü yapması gibi birilerinin sizi rahatsız ettiği bir durum düşünün. İçgüdüsel olarak, onların sizi rahatsız ettiklerinin farkında olduklarını ve bunu umursamadıklarını düşünebilirsiniz ve bu da sizi onlardan durmalarını isteme zahmetine girmemeye götürebilir. Fakat Hanlon’un Usturası'nı uygulayarak, öyle davranma sebeplerinin sizin rahatsızlığınızı umursamadıkları değil, bir sorun oluşturduklarının farkında olmamaları olduğunu anlayabilirsiniz. Bu anlayış, diğer türlü olsa yapmayacağınız bir harekette bulunmanızı mesela durmalarını istemenizi sağlayabilir.

Sonuç olarak, Hanlon’un usturası; insanların eylemlerinin doğru açıklamasını bulmaya yardımcı olmak, art niyet varsayımının bir sonucu olarak doğan olumsuz duygulardan kaçınmanıza yardımcı olmak, diğerleriyle ilişkinizi güçlendirmek ve harekete geçmeniz için sizi desteklemek gibi çeşitli faydalar sunar.

Hanlon’un Usturası Nasıl Uygulanır?

Buraya kadar Hanlon’un Usturası'nın ne olduğunu ve bundan nasıl faydalanabileceğinizi gördük. Neyse ki, Hanlon’un Usturası'nı uygulamak genelde gayet basit ve kolaydır - ki bu da bu prensibi bu kadar kullanışlı hale getiren bir başka şeydir.

Esasen, birinin kötü niyete bağlayabileceğiniz bir eylemi neden yaptığını anlamaya çalıştığınız herhangi bir an Hanlon’un Usturası'nı uygulayabilirsiniz. Bunun için, o insanın davranışı için mantıklı bir alternatif açıklama olup olmadığını kendinize sormalısınız. Eğer varsa, bu insanın art niyetle hareket ettiğini varsayacak güçlü bir sebebiniz olmadığı müddetçe genellikle bu alternatif açıklamayı doğru olarak varsaymalısınız.

Tüm Reklamları Kapat

Ek olarak, Hanlon’un usturasını daha etkin kullanmak için yapabileceğiniz birkaç şey var. Bunlar sıradaki bölümlerde aktarıldı.

Genişletilmiş Hanlon’un Usturası

Hanlon’un Usturası'nın orijinal hali şu şekildedir: "Sersemlikle açıklanabilecek olanı hiçbir zaman kötülükle ilişkilendirmeyin."

Ancak, bu versiyon, bu haliyle kullanışlı olabilse de bunu genişletmek daha faydalı olabilir. Bunun için iki ana yol vardır.

İlki, insanların art niyet veya sersemliğin ötesindeki diğer sorunlu gerekçelendirmelerini şu şekilde açıklayabilirsiniz: "Sersemlik, umursamazlık, cehalet veya beceriksizlik gibi diğer sebeplerle açıklanabilecek olanı hiçbir zaman kötülük ve çıkarcılık gibi kötü niyetlerle ilişkilendirmeyin."

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Öfke İle Başa Çıkma Yolları - Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum

İyi bir haberim var: Öfke, sandığın gibi kötü bir şey olmayabilir! Şiddet ile öfke sıklıkla karıştırılıyor ama aslında birbirleriyle alakaları bile yok!

Öfke faydalı bir duygudur. Kendimi ifade etmeme yardımcı olur. Kendimi tehdit altında hissettiğim zaman DUR dememi sağlar.

Peki öfke nasıl ortaya çıkar? Şiddete başvurmadan nasıl ifade edilmeli ve nasıl sakinleşmeli? Gelin, birlikte keşfedelim.

Fransa’da pozitif ebeveynlik yönteminde öncü psikoterapist Isabelle Filliozat ile psikoterapist ve çocuk terapisti Virginie Limousin tarafından kaleme alınan, Türkiye dahil yayımlandığı tüm ülkelerde büyük beğeni toplayan Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum serisinin ikinci kitabı Öfke İle Başa Çıkma Yolları, 100’den fazla etkinlik ve ebeveyn kitapçığıyla birlikte, çocukların içlerinde neler olup bittiğini anlayabilmelerini, öfkenin sağlıklı ve gerekli bir duygu olduğunu kavrayıp onu şiddetten ayırabilmelerini sağlayacak şekilde tasarlandı.

“Duyguyu anlama ve aktarma becerisi için kıymetli bir kitap bu. Ebeveynlerin de mutlaka okumasını dilerim.”
– Dr. Gülcan Özer (Serinin ilk kitabı “Duygularım” hakkında)

Kitabın arkasındaki ebeveyn kitapçığından:

“Öfkelenince ne kadar da çirkin oluyorsun!”, “Derhal sakinleşiyorsun!”, “Hemen odana git ve sinirin geçene kadar da çıkma.” Ailelerimiz öfkemizi kabul etmezlerdi, hatta açıkça ayıplarlardı. Kendi çocuklarımız öfkelendikleri zaman, biz de bunu kabullenmekte bazen zorlanıyoruz. Oysaki öfkeyi kabullenmenin önemli olduğunu biliyoruz. Yapılan araştırmalara göre, bastırılan öfke psikosomatik rahatsızlıklar gibi birçok farklı soruna yol açabiliyor. Hayal meyal ya da açık seçik, bir şekilde çocukluk yaralarımızı hatırlıyoruz. Anne babamız sinirlendiğinde, bunun sorumluluğunu sıklıkla bizim sırtımıza yüklerlerdi: “Gerçekten çekilmezsin!” “Bak aranıyorsun yine!” Öfkelenen onlar olduğunda bile bu hep bizim hatamızdan kaynaklanıyordu! Bağırıyor, kontrolden çıkıyorlardı… Hatta öfkelenmekte haklı olduklarını ve bunun eğitim olduğunu söylüyorlardı. Sonuç olarak biz de öfkenin iyi bir şey olmadığını ve sadece güçlü olduğumuzda öfkelenmeye hakkımız olduğunu içselleştirdik. Okulda da farklı bir şey öğretmediler. Öğretmenlerin öfkelenmeye hakkı varken, hatta onlar buna teşvik edilirken, öğrencilere yasaktı. Bir kez daha verilen mesaj gayet açıktı: Öfke güçlülere mahsustu. Hâlbuki öfke sadece en güçlülere tanınan bir hak ise o artık bir duygu olmaktan çıkmış, şiddetin tanımına dönüşmüştür! Yetişkinler davranışlarını haklı göstermek için öfke kelimesini kullandılar, zira hiç kimse şiddet yanlısı olarak nitelendirilmek istemez. Ama işin aslı pek de öyle değil. Öfke, benliğin oluşumunda ve uyumlu ilişkiler kurmada gerekli, sağlıklı bir duygudur. “Kendimizi kaybettiğimizde” ya da “sinirlerimiz boşandığında”, verilen duygusal tepki aşırı ve yıkıcı oluyor, hele ki bir diğer kişi üzerinde üstünlük kurmak için kullanılıyorsa, bunun adı artık hiddettir, hışımdır. Bu, öfke duygusu değil, geçmişimizden miras kalan zararlı bir duygusal tepki ve/veya şiddettir. Peki, ya bu öfke değilse? Gerçek öfke bir olumlamadır, saldırganlık değildir. Kalp atışlarımız hızlanır, bedenimiz harekete geçer, bu değişiklikler “Bana uygun olmayan bir şeyler var!” hissiyatına kapılmamızı sağlar. Öfkemizi dile getirmek, basitçe dur demektir, bizim açımızdan neler olduğunu ifade etmek, illaki bağırıp, fırtınalar estirmeden, sadece kararlı bir şekilde haklarımızı talep etmektir. Elbette ki çocuklar böylesi bir yetkinliğe sahip değildirler. Beyinleri, duygularını dengeleyecek bağlantıları henüz geliştirmediği için, onlara bunu ancak kademeli olarak öğretebiliriz…

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.
Devamını Göster
₺155.00
Öfke İle Başa Çıkma Yolları - Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum
  • Dış Sitelerde Paylaş

Örneğin, eğer akıllı bir insan sorunlu bir tavırda hareket ediyorsa bu genişletilmiş Hanlon’un Usturası, onun bu hareketini sade bir şekilde durum umrunda olmadığı için yapmıştır. Bu durumda, genişletilmiş versiyon daha faydalıdır, çünkü bahsi geçen insan akıllıdır. Yani sözün orijnal hali, art niyetle yapılmamasına rağmen bu durumu çözememektedir.

Ek olarak, Hanlon’un Usturası'nı şu şekilde daha da açıp genelleyebilirsiniz: "Başka sebeplerle açıklanabilecek olanı hiçbir zaman olumsuz sebeplerle ilişkilendirmeyin."

Bu haliyle cümle orijinalinden iki önemli modifikasyon içeriyor:

• "Kötülük", "olumsuz sebepler" ile değiştirildi.

• "Sersemlik" veya "aptallık", "diğer sebepler" ile değiştirildi.

Bu modifikasyonun avantajı da şöyledir: Eğer sadece kötülük ve sersemliğe ya da diğer kısıtlı çeşitlerde olumsuz sebeplere odaklansaydınız Hanlon’un Usturası gayet yetersiz kalacaktı. Çünkü insanlar kötülük, sersemlik veya benzer sebeplerden yola çıkmamış olsalar bile diğerleri için olumsuz sonuçları olan işler yapabilirler.

Örneğin, diyelim ki bir işe başvurdunuz ve birkaç gün geçmesine rağmen haber alamadınız. Bunun sebebinin yetkili kişinin sizin yeterince iyi olmadığınızı düşünmesi olarak varsayabilirsiniz. İşte, haber alamamanız ne kötülük ne de sersemlik yüzünden olmadığı için, Hanlon’un orijinal formülü burada uygulanamaz. Ama sersemlik yerine diğer sebepler, kötülük yerine de olumsuz sebepler diye düşünürseniz, yeterince iyi olmadığınız için haber almadığınız düşüncesinden kaçınıp, onun yerine yetkili kişinin hala başvuruları işleme almakta olduğunu düşünebilirsiniz.

Benzer şekilde, attığınız bir e-postadan birkaç gün sonra cevap alamadığınız zaman da bu genişletilmiş Hanlon’un Usturası'nı kullanabilirsiniz. Özellikle de kötülük veya sersemliğin, öyle davranmalarının sebebi olarak gözükmediği durumlarda, Hanlon’un Usturası'nı genişletmek size bu gecikmenin bir sürü geçerli sebebi olabileceğini anlamanızda yardımcı olur. Mesela o sırada çok meşgul olmaları veya sorduğunuz soruya dair bilgi bulmaya çalışıyor olmaları buna örnek olabilir.

Sonuçta, genişletilmiş Hanlon’un Usturası'nı kullanarak kötülük ve sersemliğin ötesindeki sebepleri açıklayabilirsiniz. Buna umursamazlık ve bencillik gibi olumsuz sebepler, deneyim eksikliği veya işlerinin başından aşkın olması gibi nötr sebepler ya da belki de o kişinin iyi bir iş çıkartmak için zamanını kullanıyor olması gibi olumlu sebepler de dahildir.

Not: Hanlon’un Usturası'nın daha da genel bir hali de şudur: "Herhangi bir diğer açıklama mümkünse, kötü niyeti varsayma."

Tüm Reklamları Kapat

İnsanların Niyetlerini Değerlendirmeyi Öğrenin!

İş, insanların niyetlerini daha iyi değerlendirmeye geldiğinde, akılda tutmaya değer birkaç kavram var.

Bunlardan en dikkat çekeni, benmerkezci önyargıdır. Benmerkezci önyargı, insanların hareketlerini yorumlarken kendi bakış açımıza güvenme yönelimimizdir. Mesela bir şeye çok önem verdiğinizde diğerlerinin onu o kadar da umursamamasını anlamanız zor olabilir. Bu önyargıdan kurtulmak için ki bu da sizin Hanlon’un Usturası'nı kullanırken diğerlerinin niyetlerini değerlendirme yeteneğinizi geliştirecektir, o insanın bakış açısını kullanarak durumu gözlemlemek gibi çeşitli önyargıdan kurtulma tekniklerini kullanabilirsiniz.

Benmerkezci önyargıya ek olarak, Hanlon’un Usturası kapsamında öğrenilmeye değer başka bilişsel önyargılar da vardır:

  • Bilginin Laneti: Bilginin laneti, insanların kendi bildikleri şeyleri diğerlerinin bilmediği gerçeğini algılayamamalarına sebep olan bir bilişsel önyargıdır. Esasen bu, bazı mecralardaki daha bilgili insanların genellikle bu bilgi farklılıklarını hesaba katmakta zorlandıkları anlamına gelir.
  • Empati Boşluğu: Empati boşluğu, farklı zihinsel durumlarda onların ve diğer insanların nasıl kararlar verdiğini anlamalarını zorlaştıran bir bilişsel önyargıdır. Örneğin, şu anda kızgın olan bir insanın, başkasının sakince hareket ettiği zihniyeti değerlendirmesi zor olacaktır.
  • Temel İlişkilendirme Hatası: Temel ilişkilendirme hatası, insanların diğer bir insanın bir hareketinin sebebindeki çevresel kaynaklı durumların etkilerini küçümsemesine ve o insanın kişiliğinden kaynaklı yönelim faktörlerini abartmasına neden olan bir bilişsel önyargıdır. Örneğin temel ilişkilendirme hatası, birinin, tanımadığı birinin kızgın görünmesi durumunda, başkalarının kendisine kaba davranmış olması gibi bir sebeple geçici olarak kızgınlığa sevk edilmiş olsa bile, o kişiyi sürekli kızgın biriymiş gibi düşünmesine sebep olabilir.

Benmerkezci önyargı gibi, bu önyargılar da ilgili önyargıdan kurtulma teknikleriyle azaltılabilir. Bu teknikler, akıl yürütme sürecinizi yavaşlatmak gibi genel önyargıdan kurtulma teknikleri ve başkasının bakış açısından bakmak gibi daha özel teknikleri içerir.

Tüm Reklamları Kapat

Hanlon'un Usturası'nın Sınırlarını Anlayın!

Hanlon’un Usturası, kullanışlı bir rehber prensip olsa da insanların gerçekten art niyetle yaptıkları işler olduğu için, insanların gerekçelerini doğru bir şekilde tespit etmekte garanti vermediğini bilip ona sadece bir göz kararı bir yol gösterici olarak bakmalısınız. Hanlon’un Usturası'nı kullanıp kullanmayacağınıza veya nasıl kullanacağınıza karar verirken bu faktörleri göz önünde bulundurmalısınız:

  • Bir eylemin kötülük veya diğer kötü niyetlerin dışında bir sebeple gerçekleşmiş olması ne kadar muhtemel? Her ne olduysa bu olayın sebebinin kötülük olmadığı ne kadar olasıysa o kadar şüpheye yer vermeye eğilimli olmalısınız. Bu olasılığı değerlendirirken de, o insanın yaptığı önceki şeyleri, genel kişilikleri ve kötü emelle ne elde edeceklerini hesaba katabilirsiniz.
  • Kötülüğü veya art niyeti hatalı bir şekilde varsaymanın bedeli nedir? Bir kişinin kötü niyetli davrandığını yanlışlıkla varsaymanın bedeli sizin için ne kadar ağır olacaksa, öyle olmadığı bir durumda, olanların başka nedenlerle olduğunu varsaymaya o kadar eğilimli olmalısınız.
  • Gerçekten kötü niyetle yapılan davranışları hatalı bir şekilde iyi niyetli varsaymanın bedeli nedir? Hatalı olarak, birilerinin kötü niyetle davranmadığını varsaymanın bedeli sizin için ne kadar ağır olacaksa, onların gerçekten kötü niyetle yaptığı durumlarda Hanlon’un Usturası'nı kullanırken o kadar dikkatli olmalısınız.

Dolayısıyla, o kişinin art niyetle hareket etmiş olma ihtimali yüksek olduğu veya onun kötülükle hareket etmediğini söyleyerek yanlış varsayım yapmanız durumunda bedelinin sizin için ağır olacağı gibi kötü olmayan niyetleri varsaymamayı seçebileceğiniz durumlar da vardır.

Bu gibi durumlarda, kötülüğü varsayarak başlayıp sonrasında eğer yeterli kanıtınız varsa alternatif açıklamaları kabul etmek faydalı olabilir. Bu tür durumlar, Hanlon’un Usturası'nın söylediği "suçluluğu kanıtlanana kadar masum" olan kavramın tam tersi olan "masumiyeti kanıtlanana kadar suçlu" kavramı ile ifade edilebilir.

Son olarak, bazı durumlarda hibrit bir yaklaşım kullanmanın faydalı olacağını unutmayın. Mesela, insanların davranışlarına art niyetsiz bir açıklama varsayıp bu sırada da eğer art niyetli açıklama doğru çıkarsa diye de kendinizi hazırlamak buna örnek olabilir: "En iyiyi varsay, ama en kötüsü için hazırlıklı ol."

Tüm Reklamları Kapat

Hanlon’un Usturası'nın Tarihi

Hanlon’un Usturası, Arthur Bloch tarafından 1980’de yazılan Murphy’s Law, Book Two: more reasons why things go wrong kitabında bir başlık olarak yayınlanarak, adında ve formülünde de olduğu üzere, Robert J. Hanlon'a atfedilmiştir.

Fakat, Hanlon’un Usturası'nın altında yatan prensip, tarih boyunca çeşitli biçimlerde ifade edilmiştir. Örneğin, bu deyişin bir ilk versiyonu, Goethe’nin The Sorrows of Young Werther adlı 1774 tarihli romanında şöyle söylenir:

Yanlış anlamalar ve ihmal, dünyada kötülük ve günahkarlıktan bile daha fazla hasara yol açar. Her halükarda, ikincisi, daha az sıklıkta meydana gelir.

Benzer olarak, 1898 tarihli The Royal Academy: Its Uses and Abuses başlıklı kitapta, yazar William James Laidlay şöyle der:

Bu oynadığımız bir hayat oyunudur ve eğer insanlar meslekleri gereği diğer insanları felakete sürüklerlerse, bunun çok ciddi bir şey olduğunu düşünüyorum. Bazı insanlar, aslında bence çoğu erkek, bunu asla kötü niyetle yapmazlar; aslında, tam tersine, bu daha çok sersemliktir; yine de, sonuç aynıdır.

Ek olarak, yazar Robert A. Heinlein ayrıca bu kavramdan 1941 tarihli öyküsü The Past Through Tomorrow koleksiyonunda yayınlanan Logic of Empire'da bahsetmiştir. Onda bir karakter diğerine şöyle der:

Tüm Reklamları Kapat

Düpedüz sersemlikten sonucu oluşan durumlara zalimliği atfettiniz. [Bunu söyleyen karakter, bu kavramı toplumsal ve ekonomik konularla baş etmedeki en yaygın yanılgı, yani "şeytan teorisi" olarak tanımlar.]

Ayrıca, Margaret Thatcher’ın Birleşik Krallık Başbakanı olduğu dönemde baş basın sekreteri olarak görev yapan Bernard Ingham da benzer bir fikir tanımladı ve şöyle dediği rapor edildi:

Birçok gazeteci hükumetin komplo teorisine kapıldı. Sizi temin ederim ki eğer bu karmaşık teoriye bağlı kalırlarsa daha doğru işler üreteceklerdir.

2006’da David Coady’nin Conspiracy Theories: The Philosophical Debate bölümünde bildirildiği gibi, burada Otago Daily Times'da 1985 tarihli bir alıntıya atfedilmiştir.

Dahası, Hanlon’un Usturası'nın kendi farklı biçimlerinin ötesinde, çeşitli benzer ilkeler de tarih boyunca oluşturuldu. Örneğin, Robert A. Heinlein’ın Time Enough for Love adlı romanında Hanlon’un Usturası düşünüldüğünde dikkate alınması gereken önemli bir ilkeden söz edilir:

İnsan sersemliğinin gücünü asla küçümsemeyin.

Benzer şekilde, genelde Hanlon’un Usturası ile birlikte anılan bir başka bir ilke de belirsiz bir kaynağı olan Grey Yasası'dır ve şöyle der:

Tüm Reklamları Kapat

Yeterince büyük bir beceriksizlik, art niyetten ayırt edilemez.

Ek olarak, Hanlon’un Usturası'nın bir doğal sonucu olarak, politikacıların eylemlerini tartışırken gazeteci Ramesh Ponnuru şöyle söyledi:

Duygularla açıklanabilecek bir şeyi asla stratejiyle ilişkilendirmeyin.

Son olarak, yazar Douglas Hubbard, Risk Yönetiminde Başarısızlık: Neden Bozuktur ve Nasıl Düzeltilir başlıklı kitabında, yine Hanlon’un Usturası'nın bir sonucu olarak şunu söyledi:

Karmaşık bir etkileşim sisteminde teşvikleri takip eden orta derecede mantıklı bireylerce açıklanabilecek şeyleri asla kötülük veya sersemliğe yormayın.

Bunu söyleyerek Hubbard şu gerçeği vurgulamayı amaçlamıştır:

Herhangi bir merkezi koordinasyonla değil tamamen kendi ilgilerine göre hareket eden insanlar, yine de bazılarına göre açık bir komplo kanıtı veya bir cehalet vebası olarak görünen sonuçlar yaratabilirler.

Not: "Ters gidebilecek herhangi bir şey ters gider." diyen Murphy Kanunu, "Ters gidebilecek herhangi bir şey mümkün olan en kötü anda ters gidecektir." diyen Finagle Kanunu ve ayrıca "Asla bir rakibinize kendinizinkinden daha kötücül niyetler yüklemeyin." diyen nükteli bir deyiş de Hanlon’un Usturası ile alakalı olarak bazen belirtilen diğer prensiplerdir.

Özet ve Sonuçlar

  • Hanlon’un Usturası, "Sersemlikle açıklanabilecek olanı hiçbir zaman kötülükle ilişkilendirmeyin." diyen bir özdeyiştir.
  • Hanlon’un Usturası, insanların eylemlerinin doğru açıklamasını bulmanıza yardımcı olmak, art niyet varsayımının bir sonucu olarak doğan olumsuz duygulardan kaçınmanıza yardımcı olmak, diğerleriyle ilişkinizi güçlendirmek ve harekete geçmeniz için sizi desteklemek gibi çeşitli faydalar sunar.
  • Hanlon’un Usturası'nı genişleterek, kötülük ve sersemliğin ötesindeki sebepleri açıklayabilirsiniz. Buna umursamazlık gibi olumsuz sebepler, deneyim eksikliği gibi nötr sebepler ya da belki de o kişinin iyi bir iş çıkartmak için zamanını kullanıyor olması gibi olumlu sebepler de dahildir.
  • Hanlon’un Usturası'nı etkin bir şekilde uygulamak, insanların eylemlerini kendi bakış açımızla yorumlama eğilimimiz olan ego merkezli önyargı gibi düşünme modellerinden nasıl arınacağımızı anlamaya ve böylelikle insanların niyetlerini de daha iyi değerlendirmeyi öğrenmeye yardımcı olur.
  • Hanlon’un Usturası'nı nasıl uygulayacağınıza veyahut da uygulayıp uygulamayacağınıza karar verirken, diğer insanın art niyetle hareket etmiş olmasının ihtimalini ve bununla birlikte yanlışlıkla o insanı kötülükle itham etmenin sonuçlarını veya tam tersi iyi niyette olduğunu varsaymanın da sonuçlarını düşünmelisiniz.
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Mantık Hataları, Bilişsel Önyargılar ve Safsatalar Yazı Dizisi

Bu yazı, Mantık Hataları, Bilişsel Önyargılar ve Safsatalar yazı dizisinin 71. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Tartışma Nedir? Münazara Yapmanın Önemi Nedir? Tartışmalarda Bilimsel Argümanlar Nasıl Üretilir?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 22
  • Muhteşem! 6
  • Merak Uyandırıcı! 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Umut Verici! 2
  • İğrenç! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/03/2024 09:22:19 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10907

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hızlı
Gezegen
Egzersiz
Yangın
Kuantum Fiziği
Diyet
Mavi
Antibiyotik
Balina
Evrim Tarihi
Genetik Değişim
İngiltere
Şiddet
Tür
Türlerin Kökeni
Hayatta Kalma
Gebelik
Doğal
Biyocoğrafya
Radyoaktif
Oyun
Astrofizik
Buz
İyi
Damar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
I. Shatz, et al. Hanlon'un Usturası: Bireyin Sersemliğiyle İzah Edilebilecek Hiçbir Şeyi Kötü Niyete Yormayın!. (2 Eylül 2021). Alındığı Tarih: 29 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/10907
Shatz, I., Bakırcı, Ç. M., Kara, . (2021, September 02). Hanlon'un Usturası: Bireyin Sersemliğiyle İzah Edilebilecek Hiçbir Şeyi Kötü Niyete Yormayın!. Evrim Ağacı. Retrieved March 29, 2024. from https://evrimagaci.org/s/10907
I. Shatz, et al. “Hanlon'un Usturası: Bireyin Sersemliğiyle İzah Edilebilecek Hiçbir Şeyi Kötü Niyete Yormayın!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 02 Sep. 2021, https://evrimagaci.org/s/10907.
Shatz, Itamar. Bakırcı, Çağrı Mert. Kara, . “Hanlon'un Usturası: Bireyin Sersemliğiyle İzah Edilebilecek Hiçbir Şeyi Kötü Niyete Yormayın!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, September 02, 2021. https://evrimagaci.org/s/10907.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close