Duygusal Zeka Çok Fazla Abartıldı!

Çeviri İçerik Nedir?
Bu yazı, TIME isimli kaynaktan birebir çevrilmiştir. Çevirmen tarafından, metin içerisinde (varsa) açıkça belirtilen kısımlar haricinde, herhangi bir ekleme, çıkarma veya değişiklik yapılmamıştır. Bu içerik, diğer tüm içeriklerimiz gibi, İçerik Kullanım İzinleri'ne tabidir.


Duygusal Zeka isimli kitabın yazarı, bu popüler konseptin nasıl bu denli abartıldığını açıklıyor.
Duydunuz mu? Başarıya ulaşma konusunda EQ’nuzun IQ’nuzdan daha önemli olduğunu söylüyorlar. Hatta iddia ediyorlar ki, EQ başarılı bir faaliyetin %80’inden sorumlu. Duygusal zeka konseptini ortaya atan kitap olan Duygusal Zeka’nın yazarı olarak size söyleyebilirim ki tamamen yanılıyorlar.
Bu ve duygusal zeka ile ilgili diğer mitler internet blogosferinde oradan oraya uçuşuyorlar ve yaşam koçları tarafından gereğinden fazla dile getiriliyor. EQ hakkındaki yanlış anlaşılmalar, 1995 yılında kitabım basıldığında ve TIME, “Sizin EQ’nuz Kaç?” başlığı ile kitabımı kapağına taşıdığı vakitlerde başladı. Bu kapağın ve kitabımın uzun süre önce unutulması gerekiyordu.
İşte gerçekler. Ne tarz bir işi göğüsleyeceğinizi de varsayarak şunu söyleyebiliyoruz, IQ’nun kariyer başarısında baskın rol oynayan zeka tipi olduğu konusunda hiç şüphe yok. Bir muhasebeciye, doktora ya da yüksek kademeli bir müdüre gereken algısal kavrama becerisine sahip olmak için 115 ya da üzeri IQ yetiyor. Ama bu noktada bir paradoks var: yüksek-IQ pozisyonuna bir kere geldiğinizde aklınız, kimin üretken bir çalışan olacağını ya da iyi bir lider olacağını ayırt etme gücünü kaybediyor. Bu noktada, kendiniz ve ilişkileriniz konusunda duygusal zekanız IQ’nuzdan daha önemli oluyor. Yüksek IQ’lu işler havuzunda disiplin, tahammül ve empati gibi özelliklere sahip insanlar gerçekten iyi olabiliyor.
Şirketler bunu biliyor, ve bağımsız anketler yüksek seviye iş yapan şirketlerin 3/2’sinden daha fazlasının personel alımında, terfilerde ve özellikle liderlik gelişimi alanında herhangi bir yöntemle duygusal zekayı da hesaba kattıklarını gösterdi. Bu bilginin bilinmesiyle veriyi genellikle boşverip kendi dayanaksız iddialarını satmaya çalışan duygusal zeka danışmanları da rağbet görmeye başladı.
Bu aşırı süslü iddialardan biri ve sıklıkla dile getirileni, iş alanında başarının %80’inin kişisel kabiliyetlere dayandığını iddia eden mantradır. Bu mit kitaplarımda yazdığım, bir insanın kariyer başarısının o insanın IQ’su ile ne denli ilgili olduğuna değindiğim çalışmaların yanlış anlaşılmasından doğmuş olabilir. Bir çok araştırma yapan insan IQ’nun %10’dan %20’ye kadar bir önem taşıdığı sonucuna varır. Bu, belirttiğim gibi, diğer faktörlere –doğduğunuz aile ve sosyal statüden şansa, duygusal zekaya kadar- çok büyük bir alan bırakmakta. İnsanlar bu bilgiyi değerlendirmeyip EQ’nun direkmen %80 boşluğu doldurduğunu varsayıyorlar, ve hayır, EQ bu boşluğu doldurmuyor.
EQ’nun IQ’ya önemli bir alternatif olduğu iddiasına inanmak isteyen bir çok kesim var. Bazıları için kötü okul notları konusunda bir rahatlama; diğerleri için iş alanını daha insancıllaştırmaya yarayan bir şey olabilir. Bir diğer kesim de EQ’yu kadın ve liderlik konusunda öne sürüyor. Bütün bu gerekçeler belki, bir gün iddialarını kanıtlayan sağlam dayanaklar bulabilirler, fakat henüz bulamadılar.
Belirtmeliyiz, EQ’nun önemini arttıran veriler toplamında, özellikle liderlik alanına odaklanmış olmak üzere yavaş bir artış görüyoruz. Fakat bunların geneli küçük araştırmalardan oluşuyor ve araştırmanın yavaş marşı, EQ pazarlamacılarının ettiği laflar arasında kayboluyor.
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Sorular
- Düşünülebilecek en harika fikir nedir?
- İnsanlar otçul mudur?
- Nükleer enerji mühendisleri cern'de çalışabilir mi?
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: TIME | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/04/2021 12:10:31 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1783
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in TIME. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.