Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Cinsel Kimlik: Biyolojik Cinsiyet, Cinsel Yönelim ve Toplumsal Cinsiyet Nedir?

19 dakika
166,654
Cinsel Kimlik: Biyolojik Cinsiyet, Cinsel Yönelim ve Toplumsal Cinsiyet Nedir? The Economist
Evrim Ağacı Akademi: Cinsiyetler, Üreme ve Cinsellik Yazı Dizisi

Bu yazı, Cinsiyetler, Üreme ve Cinsellik yazı dizisinin 15 . yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan " Cinsiyetlerin Evrimi: Cinsiyetler Neden, Ne Zaman, Nasıl Evrimleşti?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Podcast
27:43
Merve Karamanlı
Seslendiren
93
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat

Günümüzde cinsellikle ilgili birçok terim, oldukça hatalı ve eksik bir şekilde kullanılmakta; bunların toplum tarafından net olarak bilinmiyor oluşu temel gerçeklerde anlaşmayı zorlaştırmaktadır. Hele ki İngilizce ve Türkçedeki kelimelerin karşılıklarının olmayışı veya eksik oluşu, kavramlar konusunda uzlaşmayı güçleştirmektedir. Gelin cinsiyet ve cinsellikle ilgili bazı terimleri temizleyelim ve netleştirelim:

Cinsiyet (Sex)

İlk olarak, İngilizcedeki "sex" teriminin teknik terminolojide Türkçeye "cins" olarak çevrildiğini belirtmekte fayda var. Ancak bu kullanım halk arasında pek yaygın değil; dolayısıyla burada kafa karıştırmamak adına, halk arasında daha yaygın kullanımı olan "cinsiyet" sözcüğünü kullanacağız. Tabii "cins" sözcüğünün taksonomik anlamının tamamen farklı olmasından ötürü de "cinsiyet" kullanımının kafa karıştırıcılığın önüne geçeceğini düşünüyoruz.

Cinsiyet ("cins"), bir canlının doğuştan, genetik olarak kazandığı, cinsel üremeye yönelik özelliklerin toplamıdır. Bu noktada anlaşılması gereken, eşeyli üreyen her türe ait her bireyin bir cinsiyeti olduğudur. Cinsiyet, sperm ve yumurtanın birleşmesinden ötürü ve birleştiği anda ortaya çıkan bir unsurdur ve dolayısıyla, bir yavru doğarken mutlaka bir cinsiyet ile doğar. Tabii ki kimi kromozomal ve genetik anomaliler cinsiyetin tam oluşmasına engel olabilir; ancak bu nadir durumları şimdilik göz ardı ediyoruz; bunlar başka yazıların konusu.

Tüm Reklamları Kapat

Sperm ve yumurtanın birleştiği anda belirlenen cinsiyete kimi zaman diğerleriyle karıştırmamak adına biyolojik cinsiyet (biyolojik cins) de denmektedir. Kısaca cinsiyet, bir bireyin genlerinden kaynaklı oluşan üreme organları ve özellikleri ile tanımlanan bir olgudur.

Cinsiyet Kategorileri

Bilindiği kadarıyla 3 farklı cinsiyet tanımlanmaktadır:

  1. Erkek: X-Y kromozomal sistemine uyumlu olarak evrimleşmiş canlılarda erkekler XY kromozomal kombinasyonu ile doğarlar.
  2. Dişi: X-Y kromozomal sistemine uyumlu olarak evrimleşmiş canlılarda dişiler XX kromozomal kombinasyonu ile doğarlar.
  3. İnterseks (cinsiyetler-arası): İnterseks ise bu sistemde birkaç farklı şekilde ortaya çıkabilir; ancak bu etapta, basitçe hem XX'in, hem de XY'nin bir arada bulunmasından kaynaklı olarak ortaya çıktığının bilinmesi yeterli olacaktır. İnterseks cinsiyetini doğuran bir diğer yaygın neden ise Y kromozomu üzerindeki SRY geninin X kromozomu üzerine geçmesidir. Genel bir tabiriyle interseks (veya hermafrodit) bireylerde iki üreme sistemi de bir arada oluşur. Ortalamada her 100 doğumdan 1 tanesinde interseks cinsiyet görülmektedir; ancak bu interseksin alt kategorilerinde daha farklı görülme sıklığı oranları görmek mümkündür.

Kimi kategorizasyonda sonuncu cinsiyet erdişi (hermafrodit) olarak da tanımlanmaktadır; ancak bu da biyolojide teknik olarak ayrı bir anlama sahip olduğu için biz cinsiyet araştırmalarında daha sık kullanılan interseks sözcüğünü tercih ediyoruz.

Bu kavramlara verdiğimiz isimler, onları daha yakından tanıdıkça değişmektedir. Örneğin eskiden interseks bireylerin cinsel bölgelerine "atipik (tipik olmayan) genital bölge" adı verilirken, günümüzde daha çok "belirsiz genital bölge" kavramı kullanılmaktadır. Benzer şekilde bu durum, eskiden "doğum hatası" olarak sınıflandırılırken, günümüzde "doğum varyasyonu" olarak görülmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Biyolojik Cinsiyetler ve Fiziksel Özellikleri

Biyolojik cinsiyetlerin fiziksel özellikleri, bu cinsiyetleri doğuran genlerin etkisiyle oluşur. Örneğin eğer ki bu genlerde veya hormonal sistemde bir sıkıntı yoksa, erkeklerin tamamında penis ve testis, dişilerin tamamında vajina ve üreme kanalı oluşacaktır. Buna birincil eşey karakterleri adı verilir. Benzer şekilde, yine bu makalemizde bahsedeceğimiz diğer konulardan bağımsız olarak, sperm ve yumurtanın beklendiği bir şekilde birleşip, çeşitli mutasyonların oluşmadığı durumda tüm dişilerde ergenlikle birlikte memeler değişen miktarlarda büyüyecek, erkeklerde göğüste ve yüzde değişen miktarlarda kıllar oluşacaktır. Bunlara ikincil eşey karakterleri adı verilir. Tüm bunlar, dediğimiz gibi sperm ve yumurta birleştiği anda, X ve Y kromozomlarının kombinasyonlarına göre belirlenir ve bireyin veya toplumun cinselliğinden veya yaklaşımlarından bağımsızdır.

Erkek ve Dişi cinsiyetlerinin kromozomlarla ilişkisi...
Erkek ve Dişi cinsiyetlerinin kromozomlarla ilişkisi...

Ancak bu organlar ve bu organlara bağlı olarak salgılanan hormonlar, bu kişilerin "nasıl hissedeceklerini" tek başına etkilememektedirler. Henüz tam olarak bilinmeyen sebeplerle bazı bireyler, eşeylerinin genel özelliklerinden farklı şekilde hissetmesine neden olur. Bu sebeplerin ne olduğunu bilmiyor olsak da, potansiyel nedenlerin genetik, hormonlar, epigenetik ve psikolojinin birleşik bir etkisiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. Eşeylerin genel özelliklerinden kastımız ise, toplum tarafından "norm" (ya da "normal") olarak algılanan her türlü görünüm, davranış ve özelliktir.

Burada anlaşılması gereken şudur: Bir insanın doğuştan gelen bir özelliği olan "erkeklik" ve "dişilik", onun cinsel faaliyetlerinin nasıl ve hangi cinsiyete yönelik olacağını belirlemeye yetmemektedir. İşte eşcinsellik ile ilgili yanlış anlaşılmaların kökeni, bu noktadaki varsayımdan kaynaklanmaktadır. Anlaşılması gereken, bir bireyin erkek genetik yapısıyla doğmasının, onun dişilerle çiftleşmeye yöneleceğini garanti etmemesidir. Bunu anlamanın çok basit bir yolu aşağıdaki fotoğrafa bakmaktır. 

Bir erkek ve bir kadın olduğunu varsayabilirsiniz. Ancak bu kişilerin kimlere cinsel yakınlık duyduğunu sadece bu fotoğrafa bakarak bilebilir misiniz?
Bir erkek ve bir kadın olduğunu varsayabilirsiniz. Ancak bu kişilerin kimlere cinsel yakınlık duyduğunu sadece bu fotoğrafa bakarak bilebilir misiniz?
Kinsey Skalası

Yukarıdaki fotoğrafta, genlerden kaynaklı cinsiyete bağlı temel fiziksel özelliklerden ötürü, soldaki bireyin "erkek", sağdaki bireyin "dişi" olduğunu varsayabilirsiniz. Çok başarılı estetik ve cinsiyet değişimi ameliyatları göz ardı edilirse, bu varsayımınız muhtemelen doğru olacaktır. Ancak sadece bu fotoğrafa bakarak, soldaki veya sağdaki bireyin hangi cinsiyetlere eğilim göstereceğini bilemezsiniz. Çünkü sadece eşey karakterleri (cinsiyete bağlı fiziksel özellikler), bireylerin cinsel yönelimlerini belirlemeye yetmez. Bu anlaşıldığında, eşcinsellikle ilgili temel bir hatadan kurtulunmuş olacaktır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Şimdi, toplumun cinsiyet algısından doğan bir kavrama bakalım ve yukarıdaki açıklamalarımızı derinleştirelim:

Toplumsal Cinsiyet (Gender)

En genel tanımıyla toplumsal cinsiyet, cinsiyetlere toplum tarafından yüklenen fiziksel, biyolojik, zihinsel ve davranışsal karakterlerin tümüdür. Cinsiyet, biyolojik ve genel olarak tüm eşeyli üreyen canlılarda görülen bir kavramken, evrimsel patikasından ötürü insan popülasyonlarında bir de "tanımlanmış cinsiyet" veya "toplumsal cinsiyet" kavramı bulunur. Bu kavramın bazı diğer iri beyinli primatlarda da görüldüğü düşünülmektedir. 

Bu kavram, insan türünün biyolojik evrimi sonucunda ortaya çıkan kültürel evriminin bir ürünüdür. Evrimsel süreçte edindiğimiz rollerin günümüzde de geçerli olduğu fikrine dayandığı söylenebilir. 

Kolay anlaşılması açısından, daha basit bir tanımı erkeksilik (maskulin) ve kadınsılık (feminen) olarak yapılabilir. Bazı fiziksel özellikler, hareketler, davranışlar toplum tarafından "erkeksi" karşılanırken, bazı diğerleri aynı toplum tarafından "kadınsı" olarak karşılanır. Bu yaklaşımların doğrudan biyolojik bir arkaplanı bulunmamaktadır. Üstelik bu ayrım, kültürden kültüre değişebildiği gibi, aynı kültür içerisinde farklı zaman dilimlerinde farklı tanımlar kazanabilir. 

"Feminen" bir erkek...
"Feminen" bir erkek...

Örneğin yukarıdaki fotoğraftaki erkek, davranışları ve fiziksel görünümü itibariyle toplumumuz tarafından "feminen" olarak algılanmaktadır. Çok temel eşey karakterlerinden ötürü (sakalların varlığı, kol kılları, kaş yapısı, vb.) cinsiyetinin "erkek" olduğunu varsayabiliriz. Bunlar, biyolojik cinsiyetten kaynaklı özellikleridir. Öte yandan ayna kullanması, kendisine bakması, ellerinin duruş biçimi, saç yapısı, vb. bilgiler toplumsal cinsiyet açısından bu erkeğin "feminen" olarak algılanmasına neden olur. Fakat ne cinsiyeti, ne de toplumsal cinsiyet algısı, bize bu kişinin cinsel yönelimi hakkında hala bilgi vermemektedir. Feminen yapıda olmasına rağmen, dişilere ilgi duyuyor olabilir. Ancak bu varsayım hatalı da olabilir!

Toplumsal cinsiyetin en tipik örnekleri, erkeklere küçükken "mavi" rengin yakıştırılması, "pembe" rengin ise kızlar için kullanılmasıdır. Eğer bir erkek "pembe" giyiyorsa, "kadınsı" olarak yaftalanır. Renklere dayalı toplumsal cinsiyet algısı öyle güçlü, yaygın ve kabullenilmiştir ki, birkaç görsel önce gösterdiğimiz biyolojik cinsiyeti belirleyen kromozomal haritada erkekleri "mavi", dişileri "pembe" ile gösterdik.

Tüm Reklamları Kapat

Benzer bir şekilde, küçük bir erkek bebeğinin Barbie ile oynaması, erkek çocuğunun ev seti ile oynaması toplumsal cinsiyet kavramı dahilinde, "anormal" olarak görülecektir. Bu toplumsal ayrımlar büyüme ve gelişme boyunca devam eder: Kız çocukları daha “nazik, yumuşak başlı, duyarlı, evcimen ve bağımlı" olarak görülürler; öyle olmaya yönlendirilirler. Erkek çocukları ise “saldırgan, egemen, hırslı, güçlü ve bağımsız" olacak biçimde şekillendirilirler. Bu güçlü toplumsal şekillendirmenin belli başlı genetik altyapıları da bulunsa da, bu yönlendirmeden yoksun çocuklarda bu kadar bariz ayrımlar oluşmamaktadır. Dolayısıyla çocuklarımızın toplumsal cinsiyeti neredeyse tamamen bizler tarafından belirlenmektedir diyebiliriz.

Halbuki bu "normlar" ile "anormal" koşulların tarafsız ve bağımsız olarak belirlenmesi olanaksızdır. Ancak bir toplum olarak yaşayan insanlarda, bu kavramlar bireylerin hayatlarına müdahale edilmesini meşru kılacak hale sokulmakta ve hiçbir bilimsel temeli olmayan bir düzlemde, şahsi tanımlar ve keyfi yaptırımlar uygulanabilmektedir.

Yukarıdaki "feminen erkek" örneğine benzer şekilde, bu fotoğraftaki kişinin ana eşey özelliklerinden ötürü (vücudunun pürüzsüzlüğü, yüzünün parlaklığı, dudaklarının kıvrımları, vb.) dişi olduğunu varsayabiliriz. Ancak giydiği atlet, memelerinin vurgulanmıyor oluşu, taktığı kolye, saç yapısı, vb. sebeplerden ötürü toplumsal cinsiyet açısından "erkeksi" olarak tanımlanmaktadır. Ne cinsiyeti, ne de toplumsal cinsiyeti, bireyin cinsel yönelimi hakkında bilgi vermemektedir.
Yukarıdaki "feminen erkek" örneğine benzer şekilde, bu fotoğraftaki kişinin ana eşey özelliklerinden ötürü (vücudunun pürüzsüzlüğü, yüzünün parlaklığı, dudaklarının kıvrımları, vb.) dişi olduğunu varsayabiliriz. Ancak giydiği atlet, memelerinin vurgulanmıyor oluşu, taktığı kolye, saç yapısı, vb. sebeplerden ötürü toplumsal cinsiyet açısından "erkeksi" olarak tanımlanmaktadır. Ne cinsiyeti, ne de toplumsal cinsiyeti, bireyin cinsel yönelimi hakkında bilgi vermemektedir.

Bu iki bilginin de bize cinsel yönelim ile ilgili bilgi vermemesini, en kolay şekilde, tek bir bireyin de farklı görünümlerinin toplumsal cinsiyet açısından farklı ve birbiriyle çelişen bilgiler verebilecek olması gösterebiliriz. 

Tüm Reklamları Kapat

Aynı kişinin (bu örnekte Brad Pitt gibi bir aktörün) ömrü içinde çekilen farklı fotoğrafları üzerinden giderek algılarımızın dış görünüşten nasıl etkilendiğini görelim:

Brad Pitt
Brad Pitt
British Vogue
Brad Pitt
Brad Pitt
Men's Health
Brad Pitt
Brad Pitt
British GQ
Brad Pitt
Brad Pitt
HD Wallpapers
Brad Pitt
Brad Pitt
Newsweek
Brad Pitt
Brad Pitt
GQ

Örneğin yukarıdaki ilk 2-3 fotoğrafta, Brad Pitt daha "feminen" olarak değerlendirilebilecekken, alttaki fotoğraflarda çok daha "maskülen" olarak değerlendirilebilir. Tüm fotoğraflarda bireyin erkek olduğundan neredeyse kesin olarak emin olabiliriz. Ancak alttaki fotoğraflarda, bu cinsiyete ait ana özellikler daha çok vurgulandığından, toplumsal açıdan da "normal" gibi bir algı oluşmaktadır. Yani giyim tarzından, saç yapısına, sakal bırakma durumuna ve daha nice görsel bilgiye dayanarak bir bireye toplumsal yaftalar yapıştırırız. Eğer ki "erkeksi" bulunan ve bir erkekte "olması gerektiği düşünülen" özellikler daha az vurgulanırsa veya karşı cinsiyete ait olarak görülen özellikler daha fazla ortaya çıkarılırsa, bu durumda "anormal" gibi bir algı oluşur. Halbuki bunlar, toplumun zaman içerisinde belirlediği ve objektif bir temel dayanmayan varsayımları ve çıkarımlarıdır. Dolayısıyla toplumsal yaklaşımlarımız, bireylerin cinsel yönelimlerini yargılamak ile ilgili güvenilir bir kıstas değildir.

Peki bu bahsedip durduğumuz "cinsel yönelim" nedir, şimdi ona biraz değinelim:

Cinsel Yönelim (Sexual Orientation)

Cinsel yönelim, en geniş tanımıyla bir bireyin -eğer duyuyorsa- hangi cinsiyete romantik ve/veya cinsel ilgi duyduğudur. Aynı zamanda cinsel yönelim, hiçbir cinsiyete ilgi duymama durumunu (aseksüellik) da içerir. Bu açıdan cinsel yönelim, dört kategoride incelenebilir: aynı cinsiyete ilgi duyma (eşcinsellik - homoseksüellik), farklı cinsiyete ilgi duyma (heteroseksüellik), iki cinsiyete de ilgi duyma (biseksüellik), hiçbir cinsiyete ilgi duymama (aseksüellik).

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Yapı Statiği (Hibbeler)
  • Boyut: 21,0*23,5
  • Sayfa Sayısı: 702
  • Basım: 9
  • ISBN No: 9786053557777
Devamını Göster
₺640.00
Yapı Statiği (Hibbeler)
  • Dış Sitelerde Paylaş

Aynı cinsiyetten iki insanın birbirine ilgi duymasına eşcinsellik denir. Genelde eşcinsel olmayan bireyler, karşı cinsiyetten eşcinsel ilişkileri "daha normal" bulurken, kendi cinsiyetlerinin eşcinsel ilişkisini "anormal", "gereksiz", "yersiz" bulabilirler. Yani erkekler için lezbiyenlik çoğu zaman "kulağa daha hoş" gelen bir unsurken (ve gayleri "anormal" görmeye daha meyilliyken), dişiler de gay erkekleri, lezbiyenlere göre daha mantıklı ve çekici bulabilirler. Bunun sebebi, bu düşüncelerin ve hislerin sadece toplumsal yargılarla değil; aynı zamanda hormonlar ve beyindeki sinir faaliyetinin etkisiyle de belirleniyor olmasıdır.
Aynı cinsiyetten iki insanın birbirine ilgi duymasına eşcinsellik denir. Genelde eşcinsel olmayan bireyler, karşı cinsiyetten eşcinsel ilişkileri "daha normal" bulurken, kendi cinsiyetlerinin eşcinsel ilişkisini "anormal", "gereksiz", "yersiz" bulabilirler. Yani erkekler için lezbiyenlik çoğu zaman "kulağa daha hoş" gelen bir unsurken (ve gayleri "anormal" görmeye daha meyilliyken), dişiler de gay erkekleri, lezbiyenlere göre daha mantıklı ve çekici bulabilirler. Bunun sebebi, bu düşüncelerin ve hislerin sadece toplumsal yargılarla değil; aynı zamanda hormonlar ve beyindeki sinir faaliyetinin etkisiyle de belirleniyor olmasıdır.
Heteroseksüel bir erkek, hemen her ortamda potansiyel üreme kaynağı olarak dişilere çekilecektir ve lezbiyen olması onun için bir engel olarak algılanmayabilecektir. Fakat erkekler arası gay ilişki, çoğu heteroseksüel erkeğin uzak duracağı bir durumdur; çünkü hormonal faaliyetleri bu şekilde süregelmektedir. Ancak bunun, homoseksüeller için de böyle olduğu anlaşılmalıdır: Gay bir erkek için dişilerle birlikte olmak "anormal" bir durum olarak algılanacaktır. Bunun sebebi toplumsal yargılardan çok, cinsel yönelimden kaynaklı hormonal faaliyetlerdir. Dolayısıyla, bireylerin cinsel yönelimlerini ve bundan doğan his, istek ve arzularını seçme şansları bulunmamaktadır. Bu yönelim, muhtemelen çok erken yaşlarda bir kere belirlendikten sonra sabitlenmektedir ve değişmemektedir, değiştirilememektedir, artık değiştirilmesine gerek de görülmemektedir.
Heteroseksüel bir erkek, hemen her ortamda potansiyel üreme kaynağı olarak dişilere çekilecektir ve lezbiyen olması onun için bir engel olarak algılanmayabilecektir. Fakat erkekler arası gay ilişki, çoğu heteroseksüel erkeğin uzak duracağı bir durumdur; çünkü hormonal faaliyetleri bu şekilde süregelmektedir. Ancak bunun, homoseksüeller için de böyle olduğu anlaşılmalıdır: Gay bir erkek için dişilerle birlikte olmak "anormal" bir durum olarak algılanacaktır. Bunun sebebi toplumsal yargılardan çok, cinsel yönelimden kaynaklı hormonal faaliyetlerdir. Dolayısıyla, bireylerin cinsel yönelimlerini ve bundan doğan his, istek ve arzularını seçme şansları bulunmamaktadır. Bu yönelim, muhtemelen çok erken yaşlarda bir kere belirlendikten sonra sabitlenmektedir ve değişmemektedir, değiştirilememektedir, artık değiştirilmesine gerek de görülmemektedir.

Daha sonradan yapılan araştırmalar, daha fazla sayıda tanımı da beraberinde getirmiştir. Örneğin var olan tüm cinsiyet ve cinsel yönelimlere ilgi duyma (panseksüellik) veya birden fazla olmak kaydıyla bunlardan spesifik olarak bazılarına ilgi duyma (poliseksüellik) da bu kategoriler içerisinde değerlendirilebilmektedir. 

Her ne kadar insanlar biyolojik bir cinsiyet ve o cinsiyete "yapışık" olarak doğan bazı toplumsal cinsiyet tanımları ile, bir toplumun içine doğuyor olsa da, bireylerin her zaman bu tanımlara uyan cinsel yönelimler geliştirmediği görülür. İşte "eşcinsellik" kavramının başladığı nokta, burası olarak görülebilir. Yani her ne kadar bir birey erkek olarak (XY kromozomları ile) doğsa ve bu doğumu nedeniyle, biyolojik ve toplumsal olarak dişilere yönelmesi beklense de, sayısız türde bu durum, bu şekilde gelişmek zorunda değildir. Daha düzgün bir tanımıyla, her erkek doğan birey dişilere, her dişi doğan birey erkeklere yönelmek zorunda değildir.

Cinsel Yönelim Kategorileri

Cinsel yönelimle ilgili olarak birçok farklı kategorizasyon geliştirmek mümkündür. Aşağıda bunların olabildiğince kapsayıcı ve güncel bir listesini sunmaya çalışacağız; ancak bunu yaparken "fantezi" olarak tabir edilen seks uygulamalarından doğan kategorileri listemize dahil etmeyeceğiz. Daha ziyade cinsel yönelimin temelini belirleyen kategorileri sunmaya çalışacağız.

Geleneksel olarak bu listenin ilk dört maddesi cinsel yönelim kategorizasyonunda kullanılmışsa da, sonradan bu liste giderek genişlemiştir. Aseksüelliğin bir cinsel yönelim olup olmadığı halen tartışılmakta olan bir konudur.

  1. Düzcinsel (Heteroseksüel): Kendi biyolojik cinsiyetinden olmayan, karşı biyolojik cinsiyetten olan kişilere romantik veya cinsel ilgi duyanlar bu kategoridedir. İnsan popülasyonunun büyük bir kısmı bu kategoriye girmektedir.
  2. Eşcinsel (Homoseksüel): Kendi biyolojik cinsiyetinden olan kişilere romantik veya cinsel ilgi duyanlar bu kategoridedir.
  3. Çiftcinsel (Biseksüel): Hem kendi biyolojik cinsiyetinden olan, hem de karşı biyolojik cinsiyetten olan kişilere romantik veya cinsel ilgi duyanlar bu kategoridedir.
  4. Cinselliksiz (Aseksüel): Hem kendi biyolojik cinsiyetinden olan, hem de karşı biyolojik cinsiyetten olan kişilere herhangi bir romantik veya cinsel ilgi duymayanlar bu kategoridedir.
  5. Gri Aseksüel: Seksüellikle (yani yukarıdaki ilk üç kategoriden birisinde olmak ile) aseksüellik arasında bir yerde bulunan, bu iki arasında gidip gelen kişiler bu kategoridedir.
  6. Androfilik (Androphylia): Eşcinsel/düzcinsel tanımına alternatif olarak geliştirilen, erkek/dişi kutupluluğu yerine maskülanite/feminenite kavramlarını yerleştiren, bu tanım çerçevesinde maskülen özelliklere romantik veya cinsel ilgi duyanları barındıran kategoridir.
  7. Jinefilik (Gynephilia): Eşcinsel/düzcinsel tanımına alternatif olarak geliştirilen, erkek/dişi kutupluluğu yerine maskülanite/feminenite kavramlarını yerleştiren, bu tanım çerçevesinde feminen özelliklere romantik veya cinsel ilgi duyanları barındıran kategoridir.
  8. Panseksüel (Omniseksüel): Cinsel yönelimi ve cinsel kimliği ayırt etmeksizin her insana romantik veya cinsel ilgi duyan kişileri barındıran kategoridir. Kimi zaman cinsel kör olarak da tanımlanırlar.
  9. Poliseksüel: Farklı cinsel kimliklere ilgi duyup, hepsine ilgi duymayan kişiler bu kategoridedir.
  10. Kuir (Queer): Heteroseksüel veya düz (cis) cinsiyetli olmayan herkesi barındıran çatı bir kategoridir.

Cinsel Yönelim Bir Tercih Değildir!

Burada anlaşılması gereken çok önemli bir noktaya değinmek istiyoruz; çünkü bunun anlaşılmaması, eşcinsellerin yanlış yargılanmalarına neden olmaktadır: Bireyler, eşcinsel olmayı seçmemektedirler. Çünkü hiçbir birey, cinsel eğilimini seçemez.

Bu konuda kafanız karıştığında kendinize şunu sorun: "Ben, karşı cinse ilgi duymayı ne zaman seçtim?" Buna cevabınız "Hiçbir zaman." olacaktır; çünkü hiçbir noktada bilinçli bir tercih yapmadınız. Aynı şey, eşcinseller için de geçerlidir. Eşcinsel olmayan ("düz") bireyler nasıl ki karşı cinsiyete ilgi duymayı isteyerek yapmıyorlarsa, eşcinseller de kendi cinsiyetlerine ilgi duymayı isteyerek yapmamaktadırlar.

Bu önemli noktayla ilgili çok sayıda araştırma yürütülmektedir. Hemen hemen hepsi, benzer sonuçlara varmaktadır: Cinsel yönelim, henüz kesin olarak bilinmeyen nedenlerin etkisi altında, çok küçük yaşta (muhtemelen ana rahminde) belirlenmektedir ve sonrasında (çok nadir bazı durumlar haricinde) değişmemektedir. Bu durumda, bu kişilerin oldukları gibi kabullenilmeleri toplum açısından en modern ve akıllıcası olacaktır.

Cinsel Kimlik / Cinsiyet Kimliği (Gender Identity)

Tüm bu tanımlardan anlaşılabileceği gibi cinsiyetler ve bunların toplumsal karşılıkları, basit birer XX ve XY kromozomu kombinasyonuna indirgenemez. Dahası, toplumun bireylerin nasıl ve ne şekilde davranmaları gerektiğine ne kadar karışmasına izin vereceğimize bağlı olarak toplumsal cinsiyet kavramı sorunlu ve uzak durulmaya çalışılan bir kavram haline gelebilmektedir.

İşte bu durum, bir kişinin kendisini dilediği kimlikle tanımlaması anlamına gelen cinsel kimlik kavramını doğurmuştur. Cinsel kimlik, bir bireyin genlerinden veya toplumdan kaynaklı tanımlardan bağımsız olarak, kendi benliğiyle, kendisinin hangi toplumsal cinsiyet kalıbına uyduğunu belirlemesi veya kendi tanımlarını yaratmasıdır.

Elbette, basit bir ikili (binary) sistemden kişilerin kendilerini özgürce tanımlayabilecekleri akışkan (İng: fluid) bir sisteme geçildiğinde kavramlar bir anda çoğalabilmekte ve neyin ne anlama geldiğini takip etmek zorlaşabilmektedir. Özellikle de birbirine çok benzer ancak birebir aynı olmayan tanımların doğması, genel halk üzerinde kafa karışıklıkları ve direnme güdüsü yaratabilmektedir. Dahası, cinsiyet araştırmaları daha kapsamlı hale geldikçe, elde edilen yeni verilere bağlı olarak kategoriler daha da netleştirilebilmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Kimi zaman medyada (ve özellikle de sosyal medyada) bu farklı cinsiyet kimlikleri alay konusu olabilmektedir; çünkü kısa bir sürede asırlara yayılan tanımlar değişmiş ve birçokları bu değişime henüz ayak uyduramamıştır. Dahası, birçok kişi bu konular üzerine pek kafa yormadığı ve kendini geleneksel "dişi" ve "erkek" gibi kategorilere uygun gördüğü için, genel popülasyona nazaran oldukça ufak olan bir azınlığın tanımları bu kadar köklü bir şekilde değiştirebilmesi onları rahatsız edebilmektedir. Buna rağmen özgürlüklerin değerini bilen insanlar, homofobik (eşcinsellik karşıtı) olarak algılanmamak için bu değişime güçlü bir ayak direme yerine; alay, satir ve komedi gibi yollara başvurarak değişime direnmeye devam etmektedirler.

Özgürlük, eşitlik ve daha kapsayıcı tanımlar isteyen azınlık ile; halihazırda var olan tanımların yeterli olduğuna inanan, kapsamlı değişimleri yersiz ve abartılı bulan çoğunluk arasındaki sürtüşme, er ya da geç belirli değişimleri beraberinde getirecek ve tanımlarımızın güncellenmesiyle sonuçlanacaktır. Bunun izlerini daha 21. yüzyılın ilk çeyreğinde bile net bir şekilde görebilmekteyiz.

İşte bu nedenle, bu kısımda, olabildiğince güncel ama kısa tanımlarıyla cinsel kimlik kategorilerini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Çünkü durmaksızın geliştirdiğimiz Evrim Ağacı profillerinizde, kendi kimliğinizi özgür bir şekilde tanımlayabilmenizi arzuluyoruz.

Cinsel Kimlik Kategorileri

  1. Kimliksiz (Agender/Neutrois): Kendini herhangi bir cinsel kimlikle tanımlamayan kişilerdir. Bu kişiler herhangi bir cinsel kimlikleri olmadığını veya varsa da yaygın kimliklerin bir karışımı olduklarını düşünürler. Bazı kimliksiz kişiler ameliyat veya hormon tedavisi yoluyla vücutlarını da cinsel kimliği belirginleştiren özelliklerden arındırmaktadırlar.
  2. Erdişi (Androgyne/Androgynous): Hem erkek, hem dişilere ait cinsel özelliklere (bunların bir karışımına) sahip olan kişilerdir.
  3. Bicinsiyetli / Çift Kimlikli (Bigender): Yaşamlarının farklı dönemlerinde kendilerini erkek veya dişi olarak tanımlayabilen, bunlar arasında geçiş yapan kişilerdir.
  4. Düz Cinsiyetli (Cis/Cisgender): Cinsel kimlikleri biyolojik cinsiyetleri ile örtüşen kişilerdir. Popülasyonun büyük çoğunluğu kendisini bu kategori altında tanımlamaktadır.
  5. Akışkan Kimlikli (Gender Fluid): Sadece erkek ve dişilere ait özellikler arasında geçiş yapmakla kalmayıp, burada listelenen diğer kimlikler arasında da geçiş yapabilen kişilerdir.
  6. Bağımsız/Değişken Kimlikli (Gender Nonconforming/Variant): Kendilerini çok spesifik bir grup altında tanımlamayan, sadece geleneksel toplumsal cinsiyet kalıplarına uymayan kişiler kendilerini bu şekilde tanımlamaktadır. Özellikle de kadın gibi giyinmeyi seçen erkekler (İng: cross-dresser), erkekler gibi "sert ve zorlu" işlere ilgi duyan kadınlar (İng: tomboy) ve transeksüeller bu kategori altında bulunurlar.
  7. Sorgulayan (Gender Questioning): Özellikle cinsel kimlik tartışmalarının yaygınlaşması sonrasında toplumun tanımladığı ikili kategoriden fazlası olduğunu öğrenen kişiler, kendi cinsel kimliklerini sorgulama sürecinden geçebilirler. Bu süreçteki kişiler kendilerini böyle tanımlamaktadır.
  8. İkiliksiz (Genderqueer / Non-binary): Bu listedeki birçok kategoriyi bünyesinde toplayan çatı bir kavramdır. Genel olarak toplumun ikili cinsel kimlik kalıbına uymayan herkesi tanımlamak için kullanılır.
  9. Kimlik Bükücü (Gender Bender): Cinsel kimlik kalıplarına uymamakla kalmayıp, bunları bilerek çiğnemeyi sosyal bir aktivizm türü olarak benimsemiş kişilerdir. Bu kişiler özellikle homofobi, transfobi, kadın karşıtlığı ve erkek karşıtlığı gibi düşüncelerle mücadele etmek için cinsel kimlik uyumsuzluğunu öne çıkarmaktadır.
  10. Pancinsiyetli (Pangender): Erdişi ile benzer bir kavramdır; ancak erdişilere göre cinsiyet karakterleri biraz daha az belirgindir. Kimi zaman "bütün cinsel kimlikler" anlamında, cinselliğin bütün çeşitliliğini öne çıkarmak amacıyla kullanılan bir terimdir.
  11. Üçüncü Cinsiyetli (Third Gender): Kendilerini erkek ya da dişi olarak tanımlamayan, bunun yerine üçüncü bir alternatif olarak gören kişilerin kullandığı genel bir terimdir. Buradaki "üçüncü" sözcüğü çoğunlukla "diğer" anlamında kullanılmaktadır.
  12. Trans Kadın (Trans Female / Male-to-Female / MTF): Biyolojik olarak erkek doğmuş bir bireyin cinsel kimliğinin bu biyolojik cinsiyet ile aynı olmaması ("erkek doğmuş olmaya rağmen kendini kadın olarak hissetme" veya "erkek bedenine doğmuş kadın olma") durumudur. Bu kişiler hormon tedavisi ve ameliyat yoluyla vücutlarını kadınların biyolojik özelliklerini edinecek şekilde değiştirmiş olabilirler veya olmayabilirler.
  13. Trans Erkek (Trans Male / Female-to-Male / FTM): Biyolojik olarak dişi doğmuş bir bireyin cinsel kimliğinin bu biyolojik cinsiyet ile aynı olmaması ("kadın doğmuş olmaya rağmen kendini erkek olarak hissetme" veya "kadın bedenine doğmuş erkek olma") durumudur. Bu kişiler hormon tedavisi ve ameliyat yoluyla vücutlarını erkeklerin biyolojik özelliklerini edinecek şekilde değiştirmiş olabilirler veya olmayabilirler.
  14. Üçcinsiyetli (Trigender): Erkek, dişi ve cinsiyetsiz özellikler arasında geçiş yapan kişilerdir.

Her ne kadar toplum genelinde transeksüellik "ameliyat ile cinsiyet değiştirme" anlamına gelse de, psikolojik terminoloji açısından illa ameliyatla cinsiyet değişimi gerekmemektedir. Kimi zaman biyolojik cinsiyeti ile cinsel kimliği uyuşmasa da cinsiyet değişimi istemeyen kişilere transgender denmektedir. Ancak modern teknikler sayesinde cinsel kimliği transgender olan bireyler, biyolojik özelliklerini de cinsel kimliklerine uydurmayı seçebilirler. Bu durumda (biyolojik) cinsiyet değiştirme operasyonları/terapileri uygulanır. Transeksüelliğe yönelik toplumsal önyargılar konusundaki bir yazımızı buradan okuyabilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Görülebileceği gibi bu kavramların bazıları birbirine fazlasıyla yakındır; hatta bazıları diğerlerini kapsayan kavramlardır. Bu kavramlar literatürde oturdukça, birbirleriyle olan ilişkileri ve kavramsal sınırları da netleşmektedir. Evrim Ağacı olarak burada tüm ikili-olmayan cinsel kimliklere yer verememiş olsak da, olabildiğince geniş bir yelpazeyi kapsadığımızı umuyoruz.

Sonuç

Gerici ve gelişmekte olan toplumlarda "erkek" ve "kadın" haricinde herhangi bir kavramdan söz etmek bile "şeytani" olarak nitelendirilebilmektedir. Ancak günümüz modern toplumlarında ve aydın düşünce dahilinde bir bireyin cinsel kimliğinin tamamen kendine ait olması son derece mantıklı ve insan toplumunun ulaştığı medeniyet düzeyiyle uyumludur. Cinsiyet, cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet gibi kavramlardan haberdar olmak, bireylerin cinsel kimliklerini tanımlama hakkına sahip oldukları gerçeğiyle kaçınılmaz olarak yüzleşmemizi sağlamaktadır.

Buraya kadar birçok tanımdan bahsettik, ancak bu konuları inceleyen başlı başına bir bilim dalı olarak seksolojiye ve cinsiyet araştırmalarına ucundan bile değinmiş olamadık. Fakat biliniz ki, cinsiyetler psikolojik, sosyolojik, evrimsel, antropolojik, vb. açılardan incelenirken, buraya sığdıramayacağımız, kitaplar dolusu analiz yapılmaktadır ve sadece birkaç satırda bunların irdelenmesi mümkün değildir. Üstelik, bu tanımların çoğu, sürekli olarak gelen yeni veriler ışığında değişmekte, bilim camiası içerisinde yeni tartışmalara neden olmakta ve güncellenmektedir. Bu sebeple, bu verdiğimiz tanımlarla ilgili olarak da çok sabit bir açıklama yapmak pek mümkün olamamaktadır.

Biz burada sizlere olabildiğince temel bir özet verip, çok temel bazı hatalı anlaşılmaları düzeltip, daha detaylı araştırmalarınız için önayak olmayı hedefledik. Umarız başarılı olmuşuzdur.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Cinsiyetler, Üreme ve Cinsellik Yazı Dizisi

Bu yazı, Cinsiyetler, Üreme ve Cinsellik yazı dizisinin 15 . yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan " Cinsiyetlerin Evrimi: Cinsiyetler Neden, Ne Zaman, Nasıl Evrimleşti?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
382
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 334
  • Muhteşem! 92
  • Bilim Budur! 85
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 62
  • Merak Uyandırıcı! 62
  • Umut Verici! 57
  • İnanılmaz 35
  • İğrenç! 14
  • Korkutucu! 10
  • Güldürdü 8
  • Grrr... *@$# 6
  • Üzücü! 5
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 15/11/2024 04:21:43 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1470

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Antik
Algı
Nanoteknoloji
Eğilim
Dişler
Şizofreni
Işık Yılı
Rna
Kilometre
Uzay
Gerçek
Kan
Pandemi
Türkiye
Nobel
Kozmik Mikrodalga Arkaplan Işıması (Cmb)
Beslenme Davranışları
Fare
Işık Hızı
Sinyal
Farmakoloji
Makine
Jinekoloji
Mavi
Hekim
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Cinsel Kimlik: Biyolojik Cinsiyet, Cinsel Yönelim ve Toplumsal Cinsiyet Nedir?. (27 Haziran 2019). Alındığı Tarih: 15 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/1470
Bakırcı, Ç. M. (2019, June 27). Cinsel Kimlik: Biyolojik Cinsiyet, Cinsel Yönelim ve Toplumsal Cinsiyet Nedir?. Evrim Ağacı. Retrieved November 15, 2024. from https://evrimagaci.org/s/1470
Ç. M. Bakırcı. “Cinsel Kimlik: Biyolojik Cinsiyet, Cinsel Yönelim ve Toplumsal Cinsiyet Nedir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 27 Jun. 2019, https://evrimagaci.org/s/1470.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Cinsel Kimlik: Biyolojik Cinsiyet, Cinsel Yönelim ve Toplumsal Cinsiyet Nedir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, June 27, 2019. https://evrimagaci.org/s/1470.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close