Evlat Edinilen Çocuklar ve Gelişim: Ebeveynlerin Cinsel Yöneliminin Önemi Var mı?

Çeviri İçerik Nedir?
Bu yazı, Washington Post isimli kaynaktan birebir çevrilmiştir. Çevirmen tarafından, metin içerisinde (varsa) açıkça belirtilen kısımlar haricinde, herhangi bir ekleme, çıkarma veya değişiklik yapılmamıştır. Bu içerik, diğer tüm içeriklerimiz gibi, İçerik Kullanım İzinleri'ne tabidir.
Özet
Eşcinsel çiftlerin evlat edindikleri çocuklar, heteroseksüellerin evlat edindikleri kadar iyi gelişiyor.


Bu yazı, Cinsiyetler, Üreme ve Cinsellik yazı dizisinin 18. yazısıdır. Dizinin ilk yazısına gitmek için buraya, dizideki tüm yazıları görmek için buraya tıklayınız. Yazı dizileri, EA Akademi'nin bir parçasıdır.
Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için giriş yapın veya kayıt olun.
Virginia Üniversitesi ve George Washington Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yayınlanan çığır açan bir çalışmaya göre, eşcinsel çiftler tarafından evlat edinilen çocuklar, heteroseksüel çiftler tarafından evlat edinilen çocuklar kadar iyi gelişiyorlar.
Bulgular, Applied Developmental Science dergisinin 2010'un Ağustos ayı ekinde yayınladı ve bu bulgular eşcinsel ebeveynlik tartışmaları açısından önem taşıyor. Eşcinsel çiftlerin evlat edinme hakkı Florida, Mississippi ve Utah’ta ellerinden alındı. Benzer bir dava ise Arkansas mahkemelerinde sürüyor. Yazarlara göre bütün bunları kaynağı şöyle:
Toplum içinde derine yerleşmiş olan ideal çocuk gelişimi için bir erkek ve bir kadın birey gerektiği inancı.
Çok sayıda araştırma, lezbiyen çiftlerin ebeveynliğini doğruluyor – eşcinsel erkek ebeveynler hakkında ise daha az bilgi mevcut – ancak bu araştırmalar kişiler tarafından bildirilen veri kullanımı ve deneylerdeki heteroseksüel çiftlerin karşılaştırma grupları eksikliği yüzünden eleştirildi.
U-Va araştırmacıları Rachel Farr ve Charlotte Patterson ile George Washington Üniversitesi’nden biliminsanı Stephen Forssell tarafından kaleme alınan “Parenting and Child Development in Adoptive Families: Does Parental Sexual Orientation Matter?” isimli şimdiki araştırmada ise bu tür eksikler bulunmuyor.
Araştırmada doğumlarında evlat edinilen okul-öncesi çağdaki çocukların gelişimi incelendi. Bu çocuklar 27 lezbiyen, 29 eşcinsel erkek ve 50 heteroseksüel çift tarafından evlat edinildi ve çoğu Washington ve Orta Atlantik Bölgesi’nde yaşıyorlar. Araştırmacılar, çocukların gelişimi hakkında ebeveynlerden, öğretmenlerinden ve bakıcılarından bilgiler topladılar. Hipotezleri ise şuydu: Çocuk ve ergin bireylerin gelişimi ebeveynlerin cinsel tercihlerinden çok, onların ebeveynlik becerilerine (stres, işbirliği ve dayanışma, çamaşır becerileri vb.) dayanıyor.
Sonuç olarak bulgular, eşcinsel ebeveynler ve onların evlat edindiği çocukların heteroseksüel aileler kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Ayrıca belirtmek gerekir ki bu araştırma, ebeveynlerden gelen bilgiler ile birlikte ilk kez öğretmenlerinden de çocukların gelişimi ve davranışları hakkında bağımsız raporlar aldı. Araştırma gösteriyor ki:
Ebeveynlik kalitesi ve bağlılığı gibi ailevi süreçler, çocukların son hallerinin belirleyicisi olarak aile yapısından daha fazla önemli. Bu durum hem biyolojik hem de evlat edinen ailelerde ve bunlarla birlikte lezbiyen, gay ebeveynler ve heteroseksüel ebeveynlerde görüldü.
Eşcinsel çiftler tarafından evlat edinilen çocukların cinsel gelişimleri bile – belki de bazı eleştirilerin en büyük endişesi – heteroseksüel aileler tarafından evlat edinilen çocukların gelişimlerini yansıttı. Yazarlar diyor ki:
Ebeveynlerinin lezbiyen, gay ya da heteroseksüel olmasına bağlı olmaksızın, çoğu erkek çocuk tipik erkek yaşıtlarının davranışlarını, çoğu kız çocuk da kız yaşıtlarının tipik davranışlarını sergiledi.
Araştırmanın başındaki bilim insanı Charlotte Patterson ise şunları söylüyor:
Kamu politikası açısından, bu araştırma olası evlat edinebilecek gay ve lezbiyen çiftlerin, evlat edinme fırsatlarının reddedilmesine herhangi bir haklı neden bulunmadığını gösteriyor.
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Sorular
- Bizi oluşturan yıldız tozu evrenin farklı bir yerinde bize benzeyen yaşamlar oluşturmuş olabilir mi?
- Büyük ayakkabı ayağın büyümesine neden olur mu?
- Big bang'den günümüze kadar, zamanın akış hızı değişmiş midir?
- 6
- 5
- 5
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Washington Post | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/04/2021 08:08:19 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1847
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Washington Post. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.