Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Yin-Yang ve Carl Gustav Jung'un Arketip Kavramı

12 dakika
257
Yin-Yang ve Carl Gustav Jung'un Arketip Kavramı soylentidergi
  • Blog Yazısı
Arketipler
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Carl Gustav Jung Kimdir?

26 Temmuz 1875'te babasının papazı olduğu Keswill kasabasında İsviçre'de doğdu. 1895 yılında Basel'de tıp eğitimi almaya başladı ve 1900 yılında Eugen Bleuler'in asistanı olarak Burghölzli'de psikiyatrist olarak hizmet verdi. Doktorasını 1902 yılında tamamladı. Dokorasının konus gizli, görünmeyen ve fenomenlerin etkileri bu etkilerin psikolojik ve patolojik etkisiydi. 1903 yılında Emma Rauschenbach ile evlendi. 36 yaşında 1910 yılında Uluslararası Psikanalitik Birliği kurulduğunda Freud'un isteği üzerine Jung başkan oldu. Psikolojik analizlerinde astrolojiden de yararlanan Carl Jung, bilinçdışına olan ortak ilgileri nedeniyle Freud'un erken dönem destekçilerinden biriydi. Viyana Psikanalitik Derneği'nin aktif bir üyesiydi.Ancak Jung, 1912 yılında Amerika'da bir konferans turu sırasında Freud'un Oidipus kompleksi teorisini ve çocukluk cinselliğine yaptığı vurguyu açıkça eleştirdi. Ertesi yıl bu durum aralarında geri dönülmez bir ayrılığa yol açtı ve Jung psikanalitik teorinin kendi versiyonunu geliştirmeye başladı.

C. Gustav Jung'un Görüşleri ve Arketip Kavramları

Tüm Reklamları Kapat

Temel Kavramlar
Temel Kavramlar

Jung'un ruh kavramı Freud'un da söylediği gibi birbirileri ile etkileşimli bir dizi sistemden oluşuyordu. Bilinç öncelikle kendi içinde kişisel bilinç ve kolektif bilinç olarak ikiye ayrılıyordu. Kişisel bilinç ve kolektif bilinç de Kişisel bilinçdışı Kolektif bilinçdışı olarak ikilikler ile değerlendirilmiştir.

Jung'un psişe modelinde, kişisel bilinçdışı kolektif bilinçdışı ile bir arada bulunur. Kolektif bilinçdışı tüm insanlar arasında paylaşılan evrensel arketipleri içerir. Bilinç,kişisel bilinçdışı ve kolektif bilinçdışı bu üç bileşen birbirleriyle etkileşime girer ve bir bireyin genel kişiliğine ve davranışına katkıda bulunur.

Kişisel Bilinçdışı

Jung tarafından geliştirilen kişisel bilinçdışı kavramı, bireyin yaşamı boyunca unutulmuş veya bastırılmış ancak bilinçaltı düzeyinde davranışlarını ve tutumlarını etkilemeye devam eden tüm bilgi ve deneyimleri ifade eder. Bilinçaltı zihnin bu yönünü, bilinçli olarak erişilemeyen ancak potansiyel olarak bilinçli hale gelebilecek anıları, algıları ve düşünceleri içerir.

Tüm Reklamları Kapat

Ayrıca Jung'un "kompleksler" olarak adlandırdığı bu tür içeriklerin karmaşık kombinasyonlarını da içerir. Bunlar, bir bireyin davranışları ve tutumları üzerinde güçlü bir etkiye sahip olan duygusal olarak yüklü çağrışımlar veya fikirlerdir. Örneğin, bir kişi unuttuğu çocukluktaki bir travması nedeniyle köpeklerden korkuyor olabilir. Bu korku, bilinçli olarak hatırlanmasa da, kişisel bilinçaltında saklanır ve kişi köpeklerle karşılaştığında köpeklerden nedensizce korkuyor olabilir. Kişisel bilinçaltının içeriklerinin her zaman olumsuz olmadığını belirtmek önemlidir. Bunlar aynı zamanda bilinçli farkındalıktan düşmüş olumlu veya nötr deneyim yönleri de olabilir.

Kolektif Bilinçdışı

Carl Jung'un bir kavramı olan kolektif bilinçdışı, nesiller boyunca paylaşılan, miras alınan bilinçdışı bilgi ve deneyimleri ifade eder ve tüm insan kültürlerinde ortak olan evrensel semboller ve arketipler aracılığıyla ifade edilir.

Kolektif bilinçdışı, bilinçte rüyalar , vizyonlar veya duygular şeklinde yüzeye çıkabilen ve kültürümüzde, sanatımızda, dinimizde ve sembolik deneyimlerimizde ifade bulan önceden var olan biçimlerden veya arketiplerden oluşur. Bu arketipler, tüm insan kültürleri ve çağları boyunca paylaşılan evrensel semboller ve temalardır. Bu arketiplerin bazı örnekleri arasında Anne, Kahraman, Çocuk, Bilge Yaşlı Adam, Şakacı vb. bulunur. Her arketip, insan deneyiminin ortak yönlerini temsil eder.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Jung'un arketipler olarak adlandırdığı bu atalardan kalma anılar, çeşitli kültürlerde edebiyat, sanat ve rüyalar aracılığıyla ifade edilen evrensel temalarla temsil edilmektedir. Jung'a göre insan zihninin evrim sonucu üzerine ''kazınmış'' doğuştan gelen özellikleri vardır. Bu evrensel yatkınlıklar atalarımızın geçmişinden kaynaklanır.

Karanlık korkusu, yılan ve örümcek korkusu buna örnek olarak verilebilir ve bu fikrin son zamanlarda hazırlanmış koşullanma teorisinde yeniden canlandırılmış olması ilginçtir.Ancak, izole eğilimlerden daha önemli olan, kişiliğin ayrı alt sistemlerine dönüşmüş kolektif bilinçdışının yönleridir. Jung bu atalardan kalma anılara ve imgelere arketipler adını vermiştir.

Jung “Bildiğim, ama şu anda düşünmediğim her şey; bir zamanlar bilincinde olduğum ama şimdi unuttuğum her şey; duyularımla algıladığım ama bilinçli zihnimle fark etmediğim her şey; istemsizce ve dikkat etmeden hissettiğim, düşündüğüm, hatırladığım, istediğim ve yaptığım her şey; içimde şekillenen ve bir gün bilince gelecek olan tüm gelecekteki şeyler; bunların hepsi bilinçdışının içeriğidir” (Jung, 1921). Demiştir.

Jung'un Arketipleri

Jungcu arketipler, Carl Jung'un önerdiği gibi kolektif bilinçdışından kaynaklanan imgeler ve temalar olarak tanımlanmaktadır. Arketipler, kültürler arasında evrensel anlamlara sahiptir ve rüyalarda, edebiyatta, sanatta veya dinde ortaya çıkabilir.

Jung'a göre; arketip terimi kalıtsal bir fikri belirtmek için değil, daha ziyade civcivin yumurtadan çıktığı, kuşun yuvasını yaptığı, doğuştan gelen yola karşılık gelen kalıtsal bir işlev biçimini belirtmek için kullanılır. Başka bir deyişle, bu bir "davranış örüntüsü"dür. Arketipin bu yönü, tamamen biyolojik olan, bilimsel psikolojinin asıl ilgi alanıdır.Farklı kültürlerden gelen sembollerin genellikle birbirine çok benzediğine inanır çünkü bunlar kolektif bilinçdışımızın bir parçası olan ve tüm insan ırkı tarafından paylaşılan arketiplerden ortaya çıkmıştır. İlkel geçmişimiz insan ruhunun temeli haline gelir ve şimdiki davranışları yönlendirir ve etkiler. Jung çok sayıda arketipi tanımladığı fakat dört tanesine özel ilgi gösterdi. Bu arketiplere Persona, Gölge,Anima-Animus ve Benlik adını vermiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Persona

Persona veya maske, dünyaya sunduğumuz dış yüzümüzdür. Gerçek benliğimizi gizler ve Jung bunu "uyum" arketipi olarak tanımlar. Bu, bir kişinin başkalarına gerçekte olduğundan farklı biri olarak sunduğu kamusal yüz veya roldür. Persona, Carl Jung'un açıkladığı gibi, toplumsal uyum ve kişisel rahatlık aracı olarak dünyaya sunduğumuz kişiliğimizin bir yönüdür.

Terim, antik aktörlerin kullandığı maskeler için kullanılan Yunanca kelimeden türemiştir ve toplum içinde oynadığımız rolleri sembolize eder. Persona'yı egomuzun 'halkla ilişkiler temsilcisi' veya egomuzu dış dünyaya sunan ambalaj olarak düşünebilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

İyi uyum sağlamış bir Persona, gerçek kişilik özelliklerimizi yansıttığı ve farklı sosyal bağlamlara uyum sağladığı için sosyal başarımıza büyük katkı sağlayabilir. Ancak bir kişi aşırı derecede kendi Persona'sıyla özdeşleştiğinde, profesyonel rolüyle gerçek benliği arasındaki farkı ayırt edemediğinde sorunlar ortaya çıkabilir.

Örneğin, sürekli olarak herkese sanki öğrencisiymiş gibi davranan bir öğretmen veya iş ortamının dışında aşırı otoriter olan biri olabilir. Bu durum başkaları için sinir bozucu olabilirken, birey için daha sorunludur çünkü kişinin tam kişiliğini tam olarak gerçekleştirememesine yol açabilir.

Persona, çocukluk döneminde, ebeveynlerin, öğretmenlerin ve akranların beklentilerine uyma ihtiyacıyla şekillenir. Bu durum genellikle Persona'nın sosyal açıdan daha kabul edilebilir özellikleri kapsamasıyla sonuçlanırken, daha az istenen özellikler ise Jung'un kişilik teorisinin bir diğer önemli parçası olan Gölge'nin bir parçası haline gelir.

Gölge

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Bilim Devrimcileri

Bilim Devrimcileri tarih boyunca halkın bilim algısını ve bilimin “otorite” olarak rolünü şekillendiren önemli düşünürleri mercek altına alıyor.

Bilimsel bir keşif ne zaman kabul edilen bir gerçeğe dönüştü? Bilimsel gerçekleri inkâr etmek neden kolaylaştı? Ve biz bu konuda neler yapabiliriz? Filozof ve bilim tarihçisi Robert P. Crease, Bilim Devrimcileri’nde bu soruları, bilimsel altyapının kökenlerini ve dünyanın önemli on düşünürünün bilimsel aklı şekillendirmedeki rollerini bir bir tanımlayarak yanıtlıyor.

Bilim Devrimcileri kitabında günümüz politikacıları ve hükümet yetkilileri; bilim insanlarını bilim dışı yorumlarıyla eleştirirken, bu güvensizlik düzeyine nasıl geldiğimizi ve bundan nasıl kurtulabileceğimizi örnekleriyle ortaya koyuyor. Eserde tarih boyunca gözlerini kırpmadan hayatlarını da tehlikeye atarak bilimsel aklı üstün kılmaya çalışan on düşünür ve bilim devrimcisine yer veriliyor. Bilimin cehaletinin ve yanlış kullanımının insan yaşamına ve kültüre yönelik en büyük tehdidi nasıl oluşturduğu inceleniyor.

Bilimi ortak yarar için uygulamanın ne anlama geldiğine ve bilimden bağımsız siyasi eylemin tehlikesine dair güncel ve önemli bir araştırma olan Bilim Devrimcileri, hem mevcut bilim karşıtı söylemin kökenlerini hem de modern dünyanın dağılmasını önlemek için neler yapılabileceğini anlamamıza yardımcı oluyor.

Devamını Göster
₺221.00
Bilim Devrimcileri

Carl Jung'un tanımladığı Gölge arketipi, kendimizde reddedebileceğimiz, yadsıyabileceğimiz veya basitçe tanıyamayacağımız yönleri kapsar. Hem kişisel hem de kolektif bilinçaltımızda kök salmış olan Gölge, bilinçli olarak karşı çıktığımız, çoğu zaman Persona'mızda -dünyaya gösterdiğimiz dış 'maske'de- sunulan özelliklerle tezat oluşturan özellikler içerir. Bu, kişiliğimizin Freud'un düşüncesine benzer ''İd'' gibi içgüdüsel bir yanımızdır. Hem yaratıcı hem de yıkıcı enerjilerimizin kaynağıdır. Evrim teorisine uygun olarak, Jung'un arketiplerinin bir zamanlar hayatta kalma değeri olan eğilimleri yansıtması mümkün olabilir.

Gölge yalnızca olumsuz bir şey değildir; kişiliğimize derinlik ve denge katar ve kişiliğimizin her yönünün telafi edici bir karşılığı olduğu ilkesini yansıtır. Bu, "Işık varsa, gölge de olmalıdır" fikrinde sembolize edilir. Gölgeyi ihmal ederken Persona'ya aşırı vurgu yapmak, başkalarının algılarıyla meşgul, yüzeysel bir kişiliğe yol açabilir. Gölge unsurlar, genellikle başkalarına hoşlanmadığımız özellikleri yansıttığımızda ortaya çıkar ve reddedilen yönlerimize ayna görevi görür. Gölgemizle etkileşim kurmak zor olabilir, ancak dengeli bir kişilik için çok önemlidir.Bu süreç, bu 'karanlık' unsurların farkına varılmasını ve bilinçli benliğimize entegre edilmesini içererek, çok yönlü bir kişiliğin gelişmesine yardımcı olur.

Anima-Animus

Başka bir arketip ise anima/animus'tur. "Anima/animus" biyolojik cinsiyetimizin ayna görüntüsüdür, yani erkeklerdeki bilinçsiz dişil taraf ve kadınlardaki eril eğilimlerdir. Her iki cins de yüzyıllardır birlikte yaşamanın verdiği güçle diğerinin tutum ve davranışlarını sergiler.

Erkekler için bir Anima dişil bir iç kişilik ve kadınlar için bir Animus eril bir iç kişilik vardır. Bu arketipler hem kolektif kadınlık ve erkeklik fikirlerinden hem de kişinin ebeveynleriyle başlayarak karşı cinsle bireysel deneyimlerden türetilir. Anima ve Animus, kişinin bilinçli cinsel kimliğine karşı bir denge unsuru olarak bilinçaltında var olur ve kişinin kendi cinsiyetine ilişkin deneyim ve anlayışını tamamlamaya hizmet eder.

Gölge gibi, Anima ve Animus da genellikle ilk olarak yansıtma yoluyla karşılaşılır . Örneğin, "ilk görüşte aşk" fenomeni, bir erkeğin Anima'sını bir kadına yansıtması veya tam tersiolarak açıklanabilir, bu da anında ve yoğun bir çekime yol açar.Jung, sözde ''erkeksi''özelliklerin; özerklik, ayrı olma ve saldırganlık gibi ve ''dişil '' özelliklerin; besleme, ilişki kurma ve empati gibi bir cinsiyete özgü olmadığını veya diğerinden üstün olmadığını kabul etti. Bunun yerine, onları Freud'un baskın olarak erkek merkezli teorisine karşı çıkarak, her bireyde mevcut olan bütünsel bir psikolojik spektrumun parçaları olarak gördü.

Anima ve Animus, egoyu daha geniş ruha bağlayan ve böylece bilinçaltına köprüler oluşturan ''ötekiliğimizi '' temsil eder. Bu komplekslerle etkileşim kurmak, bireyin cinsiyetine ve benliğine dair anlayışını zenginleştirebilir.

Benlik

Son olarak, deneyimde birlik duygusu sağlayan benlik vardır. Jung'a göre, her bireyin nihai amacı bir benlik durumuna ulaşmaktır, kendini gerçekleştirmeye benzer ve bu açıdan Jung daha hümanist bir yönelime doğru hareket etmektedir. Bu kesinlikle Jung'un inancıydı ve ''Keşfedilmemiş Benlik'' adlı kitabında modern yaşamın birçok sorununun '' insanın içgüdüsel temellerinden giderek yabancılaşması'' nedeniyle ortaya çıktığını ileri sürmüştür. Bunun bir yönü de anima ve animusun önemi hakkındaki görüşleridir.

Jung, bu arketiplerin, birlikte yaşayan kadın ve erkeklerin kolektif deneyiminin ürünleri olduğunu ileri sürer. Ancak, modern Batı medeniyetinde erkekler dişil taraflarını yaşamaktan ve kadınlar da erkeksi eğilimlerini ifade etmekten caydırılıyor. Jung'a göre, sonuç her iki cinsiyetin de tam psikolojik gelişiminin baltalanmasıydı.

Tüm Reklamları Kapat

Batı medeniyetinin egemen ataerkil kültürüyle birlikte bu durum, kadınsı niteliklerin tümüyle değersizleşmesine yol açmış, personanın (maskenin) baskınlığı, samimiyetsizliği milyonlarca insanın günlük hayatında sorgusuz sualsiz kabul ettiği bir yaşam biçimine yükseltmiştir.

Buraya kadar anlattıklarım Carl Gustav Jung'un psikolojik çerçeveye ikili sistemlerle bakış açısıydı. Bu ikili sistemler doğu felsefesinde Taoizmde Yin-Yang sembollüyle sembolize edilmiş ve Jung'un anlattıklarına benzerlik gösteriyor. Şimdi birde Taoizm felsefesini ve Yin-Yang sembollünü inceleyelim. En son sonuç kısmında Arketip Kavramı ve Taoizm'deki Yin-Yang felsefesini karşılaştırdığımız kısma geçeceğiz. Buraya kadar okuduysanız biraz yorulmuş olabilirsiniz. Şimdi bir kahve alıp geri gelin ve devamını anlatmaya devam edeyim bende. Biraz yoruldum bende bir kahve alıp geliyorum hemen. :)

Taoizm Nedir?

Taoizm ''Daoizm'' olarak da yazılır. Eski Çin’de ortaya çıkmış felsefi ve spiritüel bir gelenektir. Merkezinde Tao (Dao) kavramı yer alır ve bu kavram ''Yol'' veya ''Patika''anlamına gelir. Tao, evrenin temel ilkesini, doğayı, yaşamı ve kozmosu yöneten bir gücü temsil eder. Taoizm, uyum içinde yaşamanın ve dengeli bir hayat sürmenin anahtarının Tao ile hizalanmak olduğunu savunur.

Tüm Reklamları Kapat

Taoizm, bireylerin yaşamın doğal akışına uyum sağlaması gerektiğini öne süren ''Wu Wei'' yani çabasız eylem anlamına gelen ilkesine vurgu yapar. Felsefe ayrıca sadelik, kendiliğindenlik, alçakgönüllülük ve şefkati değerli görür. Yalnızca bireysel davranışlar için değil, yönetim ve toplumsal uyum için de bir rehber işlevi görür.

Taoizm’in Ortaya Çıkışı

Taoizm, Çin tarihinin çalkantılı bir dönemi olan Savaşan Devletler Dönemi’nde (MÖ 475–221) ortaya çıkmıştır. Geleneksel olarak, Taoizm’in kurucusu olarak kabul edilen Laozi (Lao Tzu), bu geleneğin temel metni olan Tao Te Ching’in (Daodejing) yazarıdır. Kısa ama derinlikli olan bu metin, Tao’nun doğasını keşfeder ve Tao’nun ilkelerine uygun bir yaşam sürmek için rehberlik sunar.

Taoizm’in gelişiminde önemli bir diğer figür ise Zhuangzi (Chuang Tzu)’dur. Zhuangzi’nin adıyla anılan eseri, Laozi’nin öğretilerini anekdotlar ve hayatın belirsizliklerini kucaklamanın değerini vurgulayan hikâyelerle genişletir.

Tüm Reklamları Kapat

Taoizm’in etkisi Çin kültürünün birçok yönünde, sanattan tıbba, politikadan dövüş sanatlarına kadar etkisi görülmektedir. Uyum ve dengeye yaptığı vurgu, modern felsefi ve ekolojik tartışmalarda da geçerliliğini koruyarak, onu zamansız bir bilgelik geleneği haline getirmiştir.

Taoizm ve Yin-Yang İlişkisi

armoni, asya sanatı, Barış
armoni, asya sanatı, Barış
Pexels

Taoizm’in temel kavramlarından biri olan Yin-Yang, evrendeki zıt ama birbirini tamamlayan güçlerin dinamik dengesini ifade eder. Yin karanlık, pasiflik ve dişil enerjiyle ilişkilendirilirken; Yang aydınlık, aktiflik ve eril enerjiyle ilişkilidir. Bu iki karşıt güç, sürekli bir döngü halinde birbirine dönüşür ve bu, evrenin değişim ve denge ilkesini temsil eder.

Taoizm’e göre, Tao’nun kendisi bu iki enerjinin üzerinde yer alan, tüm varlığın temel kaynağıdır. Yin ve Yang’ın uyum içinde olması, bir bireyin ve hatta tüm toplumun dengeli bir yaşam sürmesi için esastır. Yin-Yang, yalnızca fiziksel evrendeki fenomenleri açıklamakla kalmaz aynı zamanda insan ilişkilerinden sağlığa, yönetimden doğayla etkileşime kadar Taoizm’in birçok uygulama alanında rehberlik eder.

Tüm Reklamları Kapat

Sonuç

Yukarıda bir çok konuya değindik. Jung'un arketiplerinden başladık ve tanımladık. Taoizm düşüncesini açıkladık.Wu Wei kavramının önemini ve Yin-Yang kavramını da anlattığım yazının sonuna geldik. Jung'un arketiplerinde görmüş olduğumuz ikili denge yapısı doğu felsefesine duyduğu ilginin etkisinde kalmış gibi görünüyor. Arketiplerdeki Anima-Animus'daki denge Yin-Yang'da da olduğu gibi dişil ve eril özellikleri kendi içinde barındırıyor. Persona'nın içinde Gölge arketipi ile ilişkiside zıtlıkların birliği düşüncesine bir atıf gibi adeta. Kişisel bilinç ve Kişisel bilinçdışı örneğindeki ikili dengede nedensizce yine bu Yin-Yang düşüncesindeki ikili denge örneğine neredeyse uyuyor.

Dr. Anne Hilty [7] yazısında bilinçli yaşam arayışımızın temellerini orta yaşlarımızın sonuna kadar Yin-Yang düşüncesi ile birlikte Carl Gustav Jung'un arketiplerindeki dengeyi kurmakla geçtiğini söylüyor. Felsefe ve psikolojinin ışığında dünyamızı şekillendirmeye çalışırken kendi arketiplerimizin oluşumu sırasındaki dengesizlikleri kaostan dengeli hale getirmeye başladığınız dönemlerde yukarıda belirtmiş olduğum ve A. Hilty'nin de yazısında anlattıığı şekilde rehberlik etmekte size destek olması dileğimle yazımı bitiriyorum. Sevgiler.

Okundu Olarak İşaretle
10
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 2
  • Tebrikler! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/04/2025 10:06:46 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19303

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close