Popüler kültür İncelemesi
Nevrotik Sevgi ve ilahlaştırıcı Tutum

- Blog Yazısı
Murat Dalkılıç’ın 2019 ‘da piyasaya sürdüğü “Müjgan” adlı şarkı o dönemdeki sevgilisi için bestelemiş olduğu bir çalışma olarak anılmaktadır. Ancak Dalkılıç, her ne kadar bu şarkının ilham kaynağının sevgilisi olduğunu ifade etse de, bu şarkıda dinleyenlerin kendinden bir şeyler bulabilmesini hedeflediğini belirtir. Bu yüzden bu şarkı aslında -Dalkılıç’ın ifadesiyle- “herkesin sevgilisi dünyanın en güzel sevgilisi” önermesi üzerine kuruludur. Ancak bu en güzel olma hali şarkıda kullanılan rekabetçi ve ilahlaştırıcı dil üzerinden ifade edilmektedir. Bu tip bir dil kullanımı ise günümüzde yaygın olan ve psikoloji yazınında nevrotik olarak anılan bol gelgitler içeren ve uçlarda yaşanan sorunlu bir ilişki biçimini işaret etmektedir.
Şöyle ki; öncelikle nevrotik sevgide taraflar bir bulma hali içinde değil bir kaybolma hali içerisindedirler ve bu hal ilişki öncesinde ve ilişki boyunca da kendini sürekli korur. Bu anlamda aslında ilişki tarafların sığınağı olarak görev yapar. Su sığınakta da sevgililer kendilerinde eksik gördüklerini birbiriyle örtbas etmeye çalışırlar. Mesela ilgi açlığını çeken taraf karşı taraftan ilgi talep ederken, ilgi gösteren de güçsüzlüğünü perdeleyebilmek adına karşılığında itaat talep edebilir. Bu karşılıklı al-gülüm ver-gülüm ve tencere-kapak ilişkisinin teminatı da taparcasına sevme halidir. Bir başka değişle bu tip bir ilişkide rol sabitlemek ve bir role rıza üretmek için taparcasına sevmek gerekir. Bu yüzden de ilişki, taraflar tarafından idealleştirilerek hem biricik kılınmakta hem de mutluluğun zirvesi olarak nitelendirilmektedir. Halbuki ne biriciktir ne de mutluluğun zirvesindedir. Tam tersi, sığ ve nefret doludur. Bu hakikat ile taraflar ya ilişki gelgitlerinde yadsımayla geçiştirilebilecek bir temas ile ya da ilişki sonunda yoğun bir yas sürecinde yüzleşir. Bu anlar dışında hakikat ilişkinin ilahi süslemeleriyle yaratılan reklam görüntüsünün arkasında bir yerde hep pusuda bekler. Ayrıca bu tip bir ilişki, her ne kadar, sevgi umuduyla başlasa da, adım adım güçlü ve içten bağlılıktan uzak bağımlı ve tutsak bir ilişki biçimine dönüşür. Bu ilişkinin tutsaklık derecesini belirleyense, tarafların içindeki ruhsal boşluğun genişliği ile doğru orantılıdır. Ancak tutsaklığın derecesi ne olursa olsun, ilişki boyunca taraflar bir sevgi yanılsaması içinde ilişkinin içinde bir sığıntıya dönüşürler. Bu yüzden putlaştırma, bir başka değişle, bu tip bir ilişkinin kırılganlığına karşı dayanım arttırıcı olarak katkıda bulunur. Ancak kısa bir süreliğine.
Bu bahsettiğimiz ilahlaştırma şarkının sözlerinde ise kıyaslayıcı dil ile yapılmış olup, sevgiliye, bu dil ile , hem cinsleriyle olan güzellik rekabetinde (İlahlar Savaşı) onu en zirveye taşıyacak ortaklık vaat edilir. Bu ortaklıkta da seven sevgilinin yüz güzelliğinin standart ve popüler bileşenlerine oynar ve sevgilinin gamzesi, gözleri ve kirpiğinin eşsiz ve biricik olduğunu vurgular. Bunun yanı sıra sevgilinin sırada bekleyen nice sevgili adayları arasından onu sıranın en öne taşındığı vurgusunun sözlerde yer alması şarkıda rekabet üreten kıyaslayıcı havayı mutlak baskın hale getirmiştir. Bu tip bir kıyaslayıcı dilin etkisi altına girebilecek nitelikteki bir sevgili ise bir olma arzusunun çekimi altında olmak yerine sevende kendi yansımasına âşık olma hali içinde karşı tarafın çekimine kapılacaktır. Ancak şarkıda seven sevgilinin -belkide "tecrübesi" gereği- ona kapılmama olasılığını da dikkate alarak ve bu sefer daha sert bir dil üreterek sevgiliyi ötekilerin insan olma halini sorgulatacak bir ölçüt olarak kullanır ve sevgilinin narsistik beklentilerini okşayan “Sen insansan diğerleri ne?” sorusunu sorar. Bu soru aslında sevgiliyi ötekileri aşağılamaya dönük bir davet niteliğindedir. Şarkı da kullanılan bu dil ile sevgili ötekileştirici ve aşağılayıcı dile ortak edilir ve bu ortaklık ile hali hazırda rekabet içindeki sevgiliye “ne esmerlerin ne kumralların” sırası salındığını sevgilinin cazibesi ve zekasıyla şekillendiği yanılsaması yaratılır. Halbuki böylesi bir sevgi gösterisinin çekim gücüne yakalanan sevgilinin cazibesi aptallığını örter nitelikte olup, ilişkinin ilerleyen dönemlerinden cazibe kalktığında aptallık sevenin gözüne batmaya başlayacaktır.
Başka bir değişle sevgili sahip olduğu fiziksel güzellikler üzerinden biricik kılınmakta ve ona diğer olasılıklar üzerinden bir değer biçilerek sevgili bir rekabetin içinde parlatılmaktadır. Şarkının sözlerine işleyen bu tutum bir ilişkinin nevrotik hale dönüşmesinin önünü açan ilahlaştırma çabasının doğrudan bir yansımasıdır. Bu tip bir çabanın psikodinamiğinde, daha önceden bahsettiğimiz gibi, benliği yeterince gelişememiş kişilerin kendinde eksik gördüğü tarafı karşı tarafla perdeleme isteği bulunur. Ki bu durum şarkıda kısaca şu şekilde işlenmektedir: sevenin ahmaklığı (Düz çizgide yürürüz sandık) ve akılsızlığı (Aklımı yerinde durduramam ki) sevgilinin fiziksel güzelliği kapılma haliyle ile sempatik hale getirilmekte ve kurnazlık perdelenmektedir. Halbuki bu haller ilişki bağımlısının yoksunluk halledir. Ayrıca bilinmelidir ki; ilişkinin ilk başlarında bu perdeleme oldukça işe yarar gözükür ama ilişkinin ilerleyen safhalarında kendini gösteren sorun ve çıkmazlarda seven, kaçınılmaz olarak, bu yoksunluğu ile yüzleşmek zorunda kalır. Bu yüzleşme sevenin tahammül sınırlarını aşınca da seven sırayı saldığı olasılıkları gözden geçirmek isteyecek ve “tecrübesi gereği” sırayı salmamak gerektiğini düşünerek yoksunluğunu giderebilmek adına benzer bir sorunlu ilişkinin kısır döngüsüne dahil olarak yoksunluğunu tatmin etmeyen bu ilişkisinden kopacaktır.
Özetle, bu şarkının özelden kurtulup halka mal olması hedeflense de şarkı farklı tonlarda yaşanan ancak aynı yıkıcı sonuçlar doğurabilen halka mal olmuş sorunlu ve tipik bir ilişki biçimini içermektedir. Bir de bu şarkının popüler kültürde hatırı sayılır bir yer bulmasını şarkının coşkulu ve kıvrak ezgisini dayandırsak bile şarkı sözlerinin sevgiliyi ilahlaştırma ve biricik kılma adına ortaya konan sorunlu kitlesel davranış kalıplarını pekiştiren bir boyutunun olduğunu da değerlendirmek gerekmektedir.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/05/2025 21:16:51 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11885
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.