OSMANLI TÜRKÇESİ BİLMEMİZİN ÖNEMİ NEDİR?
Osmanlı Türkçesi
Osmanlı Türkçesi Kur'an alfabesini temel alan bir yazı dilidir. Kur'an harfleri ile de tanışmış, yüzyıllarca sanat edebiyat, din, tarih, tıp, hukuk, iktisat ve benzeri pek çok alanda bu harflerle eser vermişlerdir. Yaygın olarak Osmanlıca tabiriyle tanınmıştır. Ancak Osmanlıca Almanca, İngilizce, Arapça gibi Türkçeden ayrı bir dil değildir. Osmanlı Devleti sınırları içinde konuşulan ve okunup yazılan Türkçenin kendisidir Arap harfleri ile yazılan bir türkçedir. Her dil açısından aşına aşına bazı değişiklikler geçirir ama bu durum ayrı bir dilden söz etmemizi gerektirmez Türkçe tarihi seyri içerisinde başka dillerden, İslam dini ortak payda olduğu için özellikle de Arapça ve Farsça kullanan milletlerin dillerinden etkilenmiştir. Bu etkileşim sonucu, Osmanlı türkçesinde İslam medeniyetine ait Arapça yazılı kelime ve tertipler kullanılmıştır. Ancak bunların çoğu zamanla Türkçeleşmiş veya yeni anlamlar kazanmıştır. Osmanlı Türkçesinde çok sayıda Arapça ve Farsça kelime kullanılması, Osmanlıcanın Türkçe Arapça ve Farsçadan ayrı bildiği gibi algılanmasına da sebep olmuştur. Şemsettin Sami lisan ve edebiyatımız adlı makalesinde "Mübale etmeyerek ve sırf milli gayret dolayısıyla söylemeyerek, yabancıların da tasdikiyle diyebiliriz ki milli lisanımız olan Türkçe dünyanın en güzel lisanı değilse de en güzel insanlardan biri olduğu şüphesizdir. Mesela İspanyolca ve Portekizcede o kadar çok Arapça kelime vardır ki, bunların toplamı büyük bir cilt teşkil etmiştir. Lakin mesul insanlar Arabi falan dilden mürekkeptir denilmeyip, Latin zümresine mensup müstakil lisanlar olunur" diyerek, Osmanlı Türkçesini değerli bildiri olduğunu açıklamıştır. Osmanlı devri Türkçesi ile ilgili yaygın düşüncelerden bir diğeri Osmanlıcanın Arapça ve Farsça unsurlarla şekillendiği için anlaşılmaz bir dil olduğudur. Osmanlı Türkçesi Bakinin, Nedim'in, Şeyh Galip'in, Evliya Çelebi'nin dili olduğu gibi Karacaoğlan'ın, Emrah'ın da dilidir Naima'nın, Namık Kemal'in ve Tevfik Fikret'in de dilidir. Kısaca Osmanlı devri Türkçesi de bu dille meydana getirilmiş, her çeşit eser de bizim kültürümüzün eseridir.
Osmanlı Türkçesi Bilmemizin Önemi Nedir?
Türkçe'nin tarihi devirleri içinde 1000 yıllık bir geçmişi olan Osmanlı Türkçesi, atalarımızdan yüzyıllar boyunca ortaya koydukları kültürel eserlere doğrudan ulaşmanın önemli bir yolu, geçmişle gelecek arasında kültürel bağlar kuran bir köprü, milli manevi değerlerimizin taşıyıcısıdır. Milli kültürümüzün temelini teşkil eden eserlerimizin hemen hemen tamamı Osmanlıcadır. Halbuki yeni neslimiz kim bilir hangi dedesinden kalma bir kitap veya eski bir senet parçasının üzerini okumaktan mahrumdur. Yedi Asır cihana hükmetmiş milletin çocukları, önlerine konulan çevirilerin dışında atalarının bugüne kadarki birikiminden istifade edememektedir. Bu çevirilerin çoğunun da eksik olması başka bir vakadır. Hasıtlı Osmanlıcayı öğrenmek için öz yurdunda, kendi kültürüne yabancı kalmış bir neslin vicdan muhasebesine de ecdadına ve tarihine karşı vadesi çoktan dolmuş bir borcudur.
Osmanlı Türkçesi ile Yazılmış Çeşitli Eserler
Kitaplar; Hat sanatının böylesine itibar bulmasını asıl kaynağı ve sebebi Kur'an-ı Kerim'dir. Kur'an'ın önceleri porşömene yazılması. Daha sonra ise Kağıt üstüne muhtelif hat nemiyle yazılmış pek çok örneği vardır. Edebi eserler arasında divanlar ve şiir mecmuaları dini olmayan yan yazma kitapların en geniş kesimini oluştururlar.
Kitabeler; Cami, Tekke, Mektep gibi pek çok abidenin ekseriya dışı bazen de iç cephesinde yer alan mezar taşına benzer bir dikilitaş üzerindeki yazılardır. Şairlerce kaleme alınırlar. Bu yazılar, mermer üzerinde kabartma olarak oyularak hazırlanır.
Hilyeler; İlk örnekleri Hafız Osman tarafından tertip edilmiştir. Peygamberin fiziki ve ahlaki vasıflarını anlatan levhalardır. İlk örnekleri 1679-1680 yıllarından itibaren görülmeye başlayan hilyelerde, en fazla Hz. Ali'den rivayet olan metin yazılagelmiştir.
Levhalar; 19 ve 20 yüzyıllarda celi yazılarda revaç bulunan levhacılık hüsnühattın çerçevelenerek çeşitli mekanlardaki duvarlarda yer almasını sağlamıştır. Böylece bir güzelliği hem okuma hem de seyretme imkanı vermiştir. Özellikle ayet, hadis ve hikmetli sözler yazdırıldıktan sonra bu çerçevelenip duvara asılmıştır.
Osmanlı Türkçesi tarihi ve dönemleri bir veya birkaç makaleyi sığmayacak derecede geniştir. Fakat buradan anladığımız üzere yeni neslimizin de Osmanlı Türkçesine yeterince hakim olması gerekmektedir. Ve geçmiş eserlerimizi hepimizin unutmaması gerekmektedir.
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 12:48:52 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12570
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.