Osmanlı Devleti'nde Modernleşme: Kurumsal Reformdan Zihniyet Değişimine

- Blog Yazısı
Giriş
Osmanlı Devleti, 18. yüzyılın sonlarından itibaren Avrupa karşısında askerî, ekonomik ve teknolojik olarak geri kaldığını fark etmiş; bu farkı kapatmak amacıyla çeşitli reform ve modernleşme hareketlerine yönelmiştir. Modernleşme, sadece teknik ilerleme değil; aynı zamanda devletin kurumsal yapısında, eğitim sisteminde, hukukta ve toplumsal algıda köklü bir dönüşüm anlamına gelmiştir. Bu süreçte Osmanlı, geleneksel yapısını muhafaza etmeye çalışırken Batı’nın kurumlarını ve düşünsel birikimini sınırlı bir biçimde benimsemeye yönelmiştir (Hanioğlu, 2008).
1. Erken Dönem Modernleşme Girişimleri: III. Selim ve Nizam-ı Cedid
Osmanlı modernleşme sürecinin başlangıcı genellikle III. Selim dönemiyle ilişkilendirilir. III. Selim, Batı'nın askerî üstünlüğünü fark ederek 1792 yılında "Nizam-ı Cedid" (Yeni Düzen) adını verdiği bir ordu kurmuştur. Bu ordu, Avrupa’daki disiplinli ve teknik donanımlı ordular örnek alınarak düzenlenmiştir. Aynı zamanda bu dönemde Avrupa başkentlerine daimi elçilikler gönderilmiş, Batı’nın yakından takibi için diplomatik temsilcilikler yaygınlaştırılmıştır. Ancak geleneksel askerî sınıfların ve ulemanın tepkisiyle bu girişimler başarısızlığa uğramış, III. Selim tahttan indirilmiştir (Shaw & Shaw, 1977).

2. Tanzimat Reformları ve Modernleşmenin Kurumsallaşması
1839’da ilan edilen Tanzimat Fermanı, Osmanlı modernleşme sürecinde bir dönüm noktasıdır. Bu ferman, herkesin can, mal ve namus güvenliğini garanti altına almış; vergi sistemini yeniden düzenlemiş ve askerlik hizmetini eşitlik ilkesine göre yeniden yapılandırmıştır. 1856 Islahat Fermanı ise gayrimüslim tebaaya eşit haklar tanıyarak Osmanlı vatandaşlığı fikrini güçlendirmiştir. Tanzimat dönemiyle birlikte hukuk alanında da büyük adımlar atılmıştır. Şer’i hukukun yanında Mecelle gibi laik temelli hukuk kodifikasyonları yürürlüğe girmiştir. Aynı zamanda vilayet nizamnameleri, belediyecilik ve mahalli yönetim gibi alanlarda da modern idare anlayışı benimsenmiştir (Zürcher, 2004).

3. Eğitimde Modernleşme ve Yeni Bir Aydın Sınıfının Doğuşu
Tanzimat sonrası Osmanlı eğitim sistemi, medrese temelli geleneksel yapısından uzaklaşarak laik temelli, Batı modelini örnek alan bir dönüşüm sürecine girmiştir. 1845 yılında kurulan Meclis-i Maarif-i Umumiye, Osmanlı eğitim sisteminin merkezi kurumlarından biri haline gelmiştir. Bu kurumun çalışmaları sonucunda 1869 tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnamesi yayımlanmış, eğitim sistemi sıbyan mektebi, rüştiye, idadi, sultani ve darülfünun olmak üzere beş basamakta yapılandırılmıştır. Bu yapılanma sayesinde öğretim müfredatı laikleştirilmiş, matematik, fen, tarih ve coğrafya gibi pozitif bilimler eğitim sistemine dahil edilmiştir (Findley, 2010).
Darülfünun, yani günümüzdeki İstanbul Üniversitesi, 1870 yılında modern yükseköğretim kurumlarının ilki olarak açılmış ancak çeşitli sebeplerle birkaç kez kapatılmıştır. Ancak II. Abdülhamid döneminde yükseköğretim yeniden desteklenmiş, tıbbiye, harbiye ve mülkiye mektepleri yaygınlaştırılmıştır. Bu okullar sadece mesleki eğitim vermekle kalmamış, aynı zamanda Batı düşüncesine açık, eleştirel ve seküler düşünebilen bir aydın sınıfının doğmasına vesile olmuştur. Yeni Osmanlılar ve sonrasında Jön Türkler gibi reformcu hareketlerin lider kadrosu da bu eğitim sisteminin ürünüdür (Hanioğlu, 2008).
Ayrıca bu dönemde köy ve kasabalarda eğitim kurumları açılmaya başlanmış, öğretmen yetiştirmek için Darülmuallimin (öğretmen okulları) kurulmuştur. Bu da eğitimin yalnızca kentli elit sınıfa değil, daha geniş toplumsal tabakalara ulaşmasını sağlamıştır. Eğitimdeki bu genişleme, kamuoyunun oluşmasına, siyasal bilincin yükselmesine ve devlet-toplum ilişkilerinin yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmuştur (Zürcher, 2004).
4. II. Abdülhamid Dönemi: Merkeziyetçilik ve Kontrollü Modernleşme
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
II. Abdülhamid dönemi (1876–1909), modernleşme hareketlerinin daha otoriter bir çerçevede sürdürüldüğü bir devre işaret eder. Anayasa'nın ilanı ve Meclis-i Mebusan'ın açılmasıyla başlayan süreç, 1878’de meclisin kapatılmasıyla duraklamıştır. Abdülhamid, modernleşmeyi devletin merkezî otoritesini güçlendirecek bir araç olarak kullanmıştır. Bu dönemde demiryolu inşaatı hızlanmış, telgraf ve posta hizmetleri yaygınlaştırılmış, eğitim alanında ise İdadi ve Sultani okullar çoğaltılmıştır. Aynı zamanda modern tıp ve mühendislik eğitimi veren okullar açılmıştır. Fakat tüm bu gelişmeler, sıkı bir sansür ve istibdat rejimi altında yürütülmüştür (Karpat, 2001).
5. Kadın Hakları ve Toplumsal Dönüşüm
Osmanlı'da modernleşmenin en çarpıcı toplumsal etkilerinden biri kadınların konumunda gözlemlenmiştir. Tanzimat'la birlikte kadının aile içindeki ve toplumdaki konumunun sorgulanmaya başlanması, özellikle eğitim alanındaki gelişmelerle ivme kazanmıştır. İlk kadın rüştiyesi (kız ortaokulu) 1858 yılında İstanbul’da açılmış, ardından 1870’lerde İnas Darülfünunu (kızlar için yüksekokul) açılarak kadınlara yönelik üst düzey eğitim imkanları da tanınmaya başlanmıştır (Çakır, 1996).
Kadınlara yönelik eğitim faaliyetleri, yalnızca bilgi aktarımı değil, aynı zamanda kadınların toplumsal kimliklerini yeniden tanımlamaları açısından da önemlidir. Bu kurumlarda yetişen kadınlar, öğretmenlik ve hemşirelik gibi mesleklerde yer almaya başlamış, ekonomik bağımsızlık ve toplumsal görünürlük elde etmişlerdir. Bu süreçte çıkan Terakki-i Muhadderat (Kadınların Yükselişi) gibi kadın dergileri, kadınların kendi sorunlarını dile getirdikleri ve hak talebinde bulundukları mecralar hâline gelmiştir (Çakır, 1996).
II. Meşrutiyet’in ilanı (1908) sonrasında kadınlar, kamu alanındaki görünürlüklerini daha da artırmış; kadın dernekleri, yayın organları ve öğrenci birlikleriyle kendi haklarını savunan bir sivil hareketin temellerini atmışlardır. Nitekim Halide Edib Adıvar, Fatma Aliye Hanım gibi aydın kadınlar, eğitimli Osmanlı kadınının kamusal alandaki temsiliyetini güçlendirmiştir. Kadınların eğitime katılımı ve toplumsal alandaki görünürlüğü, erkek-egemen Osmanlı toplumunda geleneksel cinsiyet rollerini sorgulatmış ve yeni bir toplumsal bilinç doğurmuştur (Zürcher, 2004).
Ancak bu gelişmelere rağmen kadınların politik hakları oldukça sınırlı kalmıştır. Oy hakkı, yönetime katılım ve medeni haklar açısından kadınlar ancak Cumhuriyet döneminde geniş haklar elde edebilmiştir. Bu nedenle Osmanlı modernleşmesinde kadın haklarının gelişimi, bir yandan ilerici bir eğilimi temsil ederken, diğer yandan bu sürecin sınırlılıklarını da ortaya koymaktadır (Findley, 2010).
6. Geç Dönem Modernleşme ve Meşrutiyet Hareketleri
1908’de II. Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte modernleşme artık yalnızca merkezî otoriteye bağlı değil, toplumsal bir talep haline gelmiştir. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin öncülüğünde anayasal yönetim yeniden tesis edilmiş; kadın hakları, eğitim reformları ve toplumsal eşitlik gibi meseleler yeniden gündeme gelmiştir. Ancak Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve imparatorluğun dağılma süreci, bu reformların kalıcı sonuçlar doğurmasını engellemiştir. Yine de bu dönem, Cumhuriyet rejiminin temel dayanaklarının şekillendiği yıllar olmuştur (Hanioğlu, 2008).
Sonuç
Osmanlı Devleti'nde modernleşme süreci, yalnızca Batı’yı taklit etmekten ibaret olmayan, çok yönlü ve içsel bir dönüşümdür. Reformlar yalnızca kurumları değil, aynı zamanda toplumu ve düşünce dünyasını da etkileyerek yeni bir Osmanlı kimliği yaratma çabası olarak değerlendirilmelidir. Bu çabaların bir kısmı başarısız olmuş, bir kısmı ise Cumhuriyet dönemine miras kalacak şekilde toplumsal yapıya yerleşmiştir. Modernleşme süreci, Batı ile Osmanlı’nın ilişkisini yeniden tanımlarken aynı zamanda geleneksel ile modern arasında uzun soluklu bir mücadelenin zeminini oluşturmuştur.
Kaynakça
- Çakır, S. (1996). Osmanlı Kadın Hareketi. İstanbul: Metis Yayınları.
- Findley, C. V. (2010). Turkey, Islam, Nationalism, and Modernity: A History, 1789–2007. New Haven: Yale University Press.
- Hanioğlu, M. Ş. (2008). A Brief History of the Late Ottoman Empire. Princeton: Princeton University Press.
- Karpat, K. H. (2001). The Politicization of Islam: Reconstructing Identity, State, Faith, and Community in the Late Ottoman State. Oxford: Oxford University Press.
- Shaw, S. J. & Shaw, E. K. (1977). History of the Ottoman Empire and Modern Turkey, Vol. II. Cambridge: Cambridge University Press.
- Zürcher, E. J. (2004). Turkey: A Modern History. London: I.B. Tauris.
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/06/2025 18:48:23 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20731
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.