Öğretmenlerin kendilerine hak gördükleri aşağılık korku otoritesi
- Blog Yazısı
Kimi öğretmenler pek çok zaman karşılarındaki savunmasız çocuklara ödevlerini yapmadıkları için bağırma, azarlama, rencide etme cüretkârlığını gösterirler. Gelin bu davranışların altındaki psikolojik sebebi beraber arayalım.
Zannımca bu davranışın temelinde küstahça bir ego tatmini ve rol modeli taklit etme davranışı yatar. Öğretmenlerin kendileri de öğrenciyken, öğretmenliği yalnızca "eğitim ve öğretim işini yerine getiren, eğiten, öğreten kişi" olarak değil, aynı zamanda özgürce bağırıp çağırabilen, azarlayan hatta dayak atan, özgürce hesap soran bir tanımda rol model almışlardır. Bu nedenle kendileri de öğretmen olduklarında dünyanın ve Türkiye'nin değişimleriyle paralel olarak dayak atmayı olmasa da karşılarındaki küçük çocuklara bağırıp çağırabilmeyi kendilerine hak görürler. Kendilerini savunamayan küçük çocuklar karşısında mutlak güç sahibi olmak fena halde insanın kibrini kaşır... Sonuç: Çoğu zaman ucuz bir güç zehirlenmesi. Bu küstahça ve ezikçe bir harekettir:
- Bağırıp rencide ettiği öğrencinin yaptığı davranışın öğretmenin hayatına etkisi sıfır.
- Daha çok küçük yaştan itibaren korkutulmaya alıştırılmış çocuklar nihayetinde ülkenin sorgulayamaz, hakkını arayamaz, pısırık yetişkinlerine dönüşürler (korku otoritesi tıpkı eğitimde olduğu gibi hayatın başka pek çok alanında varlığını sürdürür, bu tarz toplumlarda sistem bunu ödüllendirir).
İnsanlara çok küçük yaştan itibaren müthiş bir korku hegemonyası aşılanır. Müdür yardımcısı sınıftan içeri girdiği andan itibaren süt dökmüş kediye dönen memurlar, minik ve savunmasız çocuklara karşı aslan kesilirler. Tabii çoğu zaman aynısı müdür yardımcıları için de geçerlidir, ortama üstleri dahil olduğu andan itibaren sesleri solukları kesilir. Herkes altını ezip üstünün yalakalığını yapar. Hepsi altlarının bulunduğu ortamları "kendini sergileme", "kendi gücünü gösterebilme" potansiyeli taşıyan bir sahne olarak görürler. Ne kadar belli etmemeye çalışsalar da bu ortamlarda karizmatik görünmek için can atarlar.
Peki öğretmenlerin hepsi böyle mi? Elbette hayır. Çok saygı duyulacak, şahane pedagojik donanıma sahip pek çok değerli öğretmenimiz de vardır elbette. Yazıda onları tamamen ayırdığımızı söylemeye gerek yok.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 23/11/2025 00:20:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21845
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.