Neden Harf İnkılabı?
Bir Gecede Cahil mi Kaldık?

- Blog Yazısı
Harf İnkılabı Öncesi Osmanlı Toplumu
Osmanlı Devleti kurulduğu seneden itibaren Farsça, Arapça ve Türkçe gibi diller toplum içerisinde konuşuluyordu. Farsça çoğunlukla edebiyat alanında kullanılırken Arapça ise din alanında kullanılıyordu. Türkçe ise daha çok ordu içerisinde kullanılıyordu. Bu dillerin genel ismine zamanla Osmanlı Türkçesi ismi verilmiştir. Osmanlı Türkçesi diye adlandırdığımız dil genellikle Arapça ve Farsça harflerin bulunduğu alfabeden oluşuyordu.
Her dil grubunun kendine has zorlukları bulunmakla birlikte Osmanlı'da yaşayan insanlar bu dil grubunun zorluğu karşısında okuma yazma zorluğu çekmiştir. Çünkü Osmanlı Türkçesi konuşulduğu gibi yazılan bir dil değildir. Aşağıya bırakacağım birkaç örnekle bu durumu sizlere daha iyi anlatacağım.
حسنا : hasnâ : Güzel Kadın
عشق : ışk : Aşk
عزیز : aziz : Değerli
مع مافيه : mamafih : Bununla Birlikte
Gördüğünüz gibi Osmanlı Türkçesi aslına bakıldığında konuşulduğu gibi yazılan bir dil olmadığı gibi bazı harflerin okutucu görevine gelmesi sebebiyle halk öğrenme zorluğu çekmiştir. Örneğin و harfi bizlere o-ö-u-ü harflerini verirken örneklerde de olduğu gibi ي harfi bizlere i-ı harflerini verir. Umarım sizlere bu dilin zorluğunu bir nebze de olsa açıklayabilmişimdir.
Neden Harf İnkılabı?
İçerisinde birçok etnik yapıyı barındıran Osmanlı Devleti'nde ne yazık ki Kültür kavramı zayıflamaya başlamıştı. Bazı tarihçilere göre bu durum Osmanlı Devleti'nin yıkılmasına sebebiyet vermişti. Dil konusunda ise halkın neredeyse %2'si okuma yazma biliyordu ve bu durum temel değerleri korumanın önüne geçiyordu. Okuma yazma oranının düşük olması hasebiyle devlet kurumları önlerinde Arzuhâlciler beklerdi. Arzuhâlciler dediğimiz kişiler kurumlar önünde bekler ve insanların dilekçe ve mektuplarını ücret karşılığında yazan kişilerdir.
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları kurulan yeni devletin tamamen bağımsız olması gerektiğini düşünüyorlardı. Türkiye Cumhuriyeti'nin artık yeni bir bayrağı, dili ve marşı olmalıydı ve bu doğrultuda adımlar atılmalıydı. Nitekim yapılan çalışmalar sonucunda Mustafa Kemal Atatürk 8 Ağustos 1928 yılında Gülhane Parkı'nda halka yeni bir dilin müjdesini vermişti. Nitekim 1 Kasım 1928'de Mecliste onaylanan karar ile birlikte yeni dilimiz artık resmen yürürlüğe girmişti. Okullarda, kurumlarda bu yeni dilin öğretilmesi adına seferberlik başlatılmış ve köy köy dolaşan öğretmenler ile birlikte bu yeni dil birkaç sene içerisinde okuma yazma oranının yükselmesine sebebiyet verecekti.
Cahiliyet sadece dil ile açıklanamaz. Düşünmeyen, öğrenmeyen ve sorgulamayan her topluluk cahiliyet denizinde yüzer.
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Görkem Hasgül. Osmanlıca Kelime Örnekleri. Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2024. Alındığı Yer: boenstitu | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/05/2025 09:48:38 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18343
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.